Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/887 E. 2018/850 K. 25.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/887 Esas
KARAR NO : 2018/850
BİRLEŞEN DAVA (Mahkememizin …/… E.- …/… K.)
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 22/12/2016
KARAR TARİHİ : 25/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; müvekkili yönetimindeki araç ile davalı … … adına kayıtlı … … … plaka sayılı aracı kullanan diğer davalı …yönetimindeki aracın …tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle müvekkilinin yaralandığını, eşi ve oğlunun vefat ettiğini, Davalı …’ ın tam kusurlu olduğunu, diğer davalı …’ ın aracın işleteni sıfatıyla sorumlu olduğunu, olay nedeniyle … Ağır Ceza Mahkemesinin …/… esas sayılı dosyasında kamu davası açıldığını, kaza nedeniyle aracın ZMSS sigortasının yapıldığı …A.Ş’ ye müracaat edildiğini, müteveffa … için 310.000,000 TL ödeme yapıldığını … için ödeme yapılmadığını, davalıların adlarına kayıtlı taşınır taşınmaz mallarına dava değeri kadar ihtiyati haciz konulmasını, … … … plaka sayılı araca teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasını, müvekkilin eşi … için 75.000,00TL oğlu … için 75.000,00TL olmak üzere manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, ve eşi için 1.000,00TL oğlu için 1.000,00TL olmak üzere maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … … vekili vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkilin babası araç sürücüsü ve işleteni …’ ın …/…/… tarihinde vefat ettiğini, işbu davanın ölüm tarihinden sonra açıldığını, müvekkilinin araç işleteni olduğunu, bu sebeple kusur yüklenemeyeceğini, davacı eşi için sigortadan ödeme aldığını, bu nedenle destekten yoksun kalma taleplerinin reddini, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını, davacının haksız davasının reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …A.Ş cevap dilekçesinde özetle; davaya konu aracın … numaralı ZMSS poliçesi ile teminatları altına alındığını, müvekkil şirketin söz konusu zarardan poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, davacıya …tarihinde tazminat ödemesi yapıldığından poliçe limitinin tükendiğini, kabul manasında olmamak üzere davacının müteveffa … yönünden talepleri için tazminat hesap edildiğini ancak davacının müteveffa için sarf edeceği yetiştirme giderlerinin hesaplanan tazminattan daha yüksek olduğundan herhangi bir tazminat ödemesi yapılmadığını, dosyanın Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesini, sigortalının kusuru ve kusur ile zarar arasında illiyet bağının bulunduğunun ispat edilmesi gerektiğini, davanın esastan ve usulden reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada, Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; …/…/… tarihinde davalı sigorta şirketi dışında kalan davalıların murisi …’ın kullandığı, davalı …adına kayıtlı …plaka sayılı araç ile …’nın kullandığı ve … … adına kayıtlı …plaka sayılı araç ile çarpışması sonucu kaza sonucu davacıların kızı … ve davacıların torunu …nın oğlu …’nın öldüğü, olayla ilgili olarak ağır ceza mahkemesinde dava açıldığı, … … ve …’ın beraatine davalıların murisi …’ın ölümü nedeniyle hakkında açılan davanın dürüşülmesine karar verildiğini, olayda bir kısım davalıların murisi …’ın kullandığı … … … plaka sayılı aracın ZMSS poliçesi ile davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olduğunu, ölen …’nın babası …bu sigorta poliçesine dayanarak başvuruda bulunduğu ve işlem yapılarak 300.000,00-TL tazminat ödendiğini, … … tarafından davalılar ve sigorta şirketi aleyhine ayrıca mahkememizin …/… Esas sayılı tazminat davası açıldığını, davanın halen devam ettiğini beyan etmekle işbu dosyanın mahkememizin …/… Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, davanın kabulü ile davacıların kızları …’nın ölümü nedeniyle talep edebilecekleri destek tazminatının tespit edilmesine, her iki davacı için ayrı ayrı 2.000,00-TL olmak üzere toplam 4.000,00-TL destek tazminatının olay tarihi olan …/…/… tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, her bir davacı için 60.000,00-TL olmak üzere 120.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihi olan …/…/… tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketi dışında kalan davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dosya içerisine; davacı vekili tarafından kaza tespit tutanağı, ölüm belgesi, nüfus kaydı ibraz edilmiş, … Ağır Ceza Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyası celp edilmiş, Antalya SGK İl Müdürlüğüne müzekkere yazılmış, davacılara rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığı araştırılmış, davalı sigorta şirketinden ZMSS poliçesi ve hasar dosyası celp edilmiş, … Trafik Tescil İl Müdürlüğünden … … … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle kayıt maliki araştırılmış, tarafların ekonomik ve sosyal durumları araştırılmış, mahallinde keşif yapaılmış, kusur raporu ve aktüer raporu aldırılmıştır.
Dava; trafik kazası nedeniyle açılmış maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; kazadaki kusur oranı, davacının eşi ve çocuğunun ölümü nedeniyle talep edebileceği tazminat miktarı, sigorta tarafından yapılan 310.000,00-TL’lik ödemenin yeterli olup olmadığı, sigorta şirketi dışındaki davalılardan manevi tazminat talep edilip edilmeyeceği varsa miktarı, davalı işletenin sorumlu olup olmadığı hususlarındadır.
Birleşen davada ise davacıların kızlarının ölümü nedeni ile talep edebilecekleri maddi tazminat ve kızları ile torunlarının ölümü nedeni ile talep edebilecekleri manevi tazminat miktarı husularındadır.
Davalılarından …yönünden, dava tarihinden önce davalının öldüğü anlaşıldığından tefriki yapılmış ayrı bir esasa kaydı yapılmıştır.
…tarihinde sürücü davacı … … sevk ve idaresindeki … … … plakalı araç ile davalılardan … …idaresindeki … … … plakalı aracın çarpışması sonucu ölümlü trafik kazası meydana geldiği, kazada davacının aracında bulunan … … ve …’ nın vefat ettiği anlaşılmıştır.
Dava dilekçesi ekinde sunulan murisin aile nüfus kaydı ve mirasçılık belgesinden; ölen …’ nın davacının eşi, …’ nın davacının oğlu olduğu anlaşılmıştır.
… Ağır Ceza Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; müştekinin … …, Katılanların … …, … …, … …, … …, katılan sanığın … … , sanığın …ve …olduğu, suçun taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma olduğu, … Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesinden alınan …/…/… tarihli rapora göre katılan sanık …’nın ve …’ın kusursuz, sanık …’ın ise tam kusurlu olduğunun tespit edildiği, bu rapora göre …’nın ve …ın ayrı ayrı beraatlerine, sanık …’ın ise yargılama esnasında ölmesi nedeni ile hakkındaki davanın düşürülmesine karar verildiği, … BAM … Ceza Dairesi’nin : …/… esas, …/… karar sayılı ilamı ile istinaf başvurusunun reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce dosya üzerinden bilirkişi …’den kusura ilişkin rapor tanzim etmesi istenilmiş, bilirkişinin …/…/… havale tarihli raporunda sonuç olarak, sürücüler …’nın ve …’ın kusursuz, …’ın %90 oranında, yolcu …’in ise %10 oranında kusurlu olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahallinde keşif yapılmış, bilirkişiden rapor aldırılmış, keşif mahallinde tanıklar dinlenilmiştir. Trafikçi bilirkişi …havale tarihli raporunda sonuç olarak; meydana gelen kazada … … … plakalı kamyonet sürücüsü …’ ın %70 oranında aslı kusurlu, …plakalı treyler sürücüsü …ın’ ın %20 oranında tali kusurlu, … … … plakalı otomobilde yolcu olarak bulunan müteveffa …’ nın %10 oranında kusurlu olup, davacı sürücünün kusurunun bulunmadığının belirtildiği anlaşılmıştır.
Mahallinde dinlenilen davalı tanığı …; “ben kazaya karışan araç sürücüsü …’ ın arkadaşıyım . Olay günü jandarma telefonda ilk sırada benim ismim olduğu için beni aradı, olay yerine kazadan yaklaşık 45 dakika sonra geldim. İki araç kafa kafaya çarpışmıştı. …nin yönü … istikametine, birinin yönü … istikametine çapraz vaziyette duruyordu. Tır da ileride sağda 50-60 mt. İleride duruyordu. Hava karanlıktı. Kazanın nasıl meydana geldiğini ben görmedim. Ben yaralılarla ilgileniyordum. Tutanağı jandarma tutuyordu. Geceleyin fren izi de görmedim. Fren izi de aramadım. ” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
… Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak … Öğretim Üyelerinden oluşturulacak 3 kişilik trafik heyetinden kusur raporu aldırılmış, bilirkişiler …, … ve…’ den aldırılan …tarihli rapora göre, … … … plakalı araç sürücüsü …’ ın %90, davacı sürücünün Kusursuz olduğu, dava dışı …plakalı çekicinin sürücüsü …’ ın kusursuz olduğu, Müteveeffa …’ nın %10 oranında kusurlu olduklarının belirtildiği anlaşılmıştır.
Aktüer bilirkişi …havale tarihli raporunda sonuç olarak; kazada ölen …’ nın vefatı sebebiyle eşi …’ nn destekten yoksun kalma tazminatının 281.456,56.-TL olduğu, davalı sigortacının tamamını karşıladığı, 28.543,44.-TL fazla ödeme yaptığını, anne …’ in destekten yoksun kalma tazminatının 109.760,91.-TL, baba …’ in destekten yoksun kalma tazminatının 38.456,20.-TL olarak hesapladığı, davalı sigorta yönünden …’ nın ölümüne bağlı destekten yoksun kalma tazminatının poliçe kişi başı limitinin tamamının ödendiğini belirttiği, kazada ölen …’ nın ölümü nedeniyle baba …’ nın destekten yoksun kalmaz zararının 24.962,11.-TL olduğu, davalı sigorta yönünden kişi başı poliçe limitini aşmadığından diğer davalılar ile birlikte sorumlu olduğu görüş ve kanaatini bildirdiği anlaşılmıştır.
Birleşen dosya davacıları vekili …havale tarihli dilekçesi ile maddi tazminat talebini 148.217,11.-TL olmak üzere ıslah etmiş, ıslah harcını yatırmış, ıslah dilekçesi davalılara usulünce tebliğ edilmiştir.
Ana dava davacı vekili …tarihli dilekçe ile ölen … … için destekten yoksun kalma tazminatı talebini 24.962,11.-TL olarak tamamlamış, tamamlama harcı yatmış, davalılara tebliğ edilmiştir.
Haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse TBK’nın 53. Maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Ancak destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi için öncelikle ölen ile destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı gerekir. TBK 53. Maddesinde sözü geçen destek kavramı hukuksal bir ilişkiyi değil, eylemli bir durumu hedef tutar ve ne hısımlığa ne de yasanın nafaka hakkındaki hükümlerine dayanır. Sadece eylemli ve düzenli olarak geçimini kısmen veya tamamen sağlayacak şekilde yardım eden ve olayların olağan akışına göre eğer ölüm vuku bulmasaydı, az çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak olan kimse destek sayılır. Bununla birlikte destekten yoksun kalan kimsenin devamlı ve gerçek bir ihtiyaç içerisinde bulunması gerekir. Genel olarak bakım ihtiyacı, sosyal düzeye uygun olan yaşamın devamını sağlamak için gerekli olan olanaklardan yoksun kalmayı anlatır. Eğer ölenin eylemli olarak baktığı davacı ölüm yüzünden bu bakımın sağladığı yaşama düzeyinin altına düşmüş olursa, ihtiyaç bulunma koşulu gerçekleşmiş sayılır.
2918 sayılı KTK 85/1 maddesinde “Bir motorlu aracın işletilmesinin bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olması durumunda motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibinin doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulacağı”,
2918 sayılı KTK 85/son maddesinde ” işleten ve araç işleticisi teşebbüs sahibinin, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu”, olduğu,
2918 sayılı KTK 86/2 maddesinde ” sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin, kazanın oluşumunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse hakimin durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebileceği”,
2918 sayılı KTK 91/1 maddesinde “İşletenlerin, bu Kanununun 85. maddesinin 1 fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu” bulunduğu,
14/05/2015 günlü resmi gazetede yayınlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’nın sigortanın kapsamı başlıklı maddesinde “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır. ” hükmü öngörülmüştür.
Manevi tazminat ise, TBK 56. Maddesinde düzenleşmiş olup, “Ağır bedensel zarar veya ölüm halinde zarar görenin veya ölenin yakınlarında da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” hükmüne amirdir.
Manevi tazminatın miktarını tayin etme hakimin takdirine bırakılmış bir konu olmakla beraber hükmedilecek miktarın uğranılan zararla orantılı, duyulan acıyı hafifletecek nitelikte olması gerekir. Takdir edilecek manevi tazminat hakkaniyete uygun olmalıdır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararı karşılaması da amaç edinilmemiştir. Kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmalıdır. Tazminatın sınırı onun amacına uygun olarak belirlenmelidir. Manevi tazminatın takdiri yapılırken tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilmeli, manevi tazminatın miktarı bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmamalıdır. Manevi tazminatın miktarının belirlenmesinde her olaya göre değişen özel hal ve şartlar gözetilmelidir.
Tüm bu değerlendirmeler neticesinde, …tarihinde, …:… sıralarında, davacı sürücü …’nın, aracın arka koltuğundaki eşi … ve … aylık oğlu …’la birlikte, sevk ve idaresindeki araçla …karayolunda, bölünmüş yolun sol tarafında seyir halinde iken önünde giden tırı sollamak üzere sol şeride geçtiği esnada, bölünmüş yolda ters istikametten gelen …’ın sevk ve idaresindeki araçla kafa kafaya çarpıştığı, çarpılan aracın savrularak tırın önüne çarptığı ve araçta bulunan … ile … bebeğin hayatını kaybettiği, diğer sürücülerin ciddi bir yaralanmalarının olmadığı, kazanın meydana gelişinde asli kusurun …’a ait olduğu anlaşılmıştır. Ağır ceza mahkemesi dosyasında, …’ın gayri resmi eşi olduğunu beyan eden …’in beyanlarından, sürücü …’ın hazırlık beyanlarından, …’ın araç kullanamayacak derecede hasta ve yaşlı olmasına rağmen, defalarca kaybolmasına rağmen, …’dan …’a gidecekken …’e gidip oradan tekrar … yoluna gelmesine ve ters şeritte gittiğini anlamış olmasına rağmen yolda ilerlemeye devam ederek kazanın meydana gelmesine sebep olduğundan, kazanın tamamen …’ın kusuruyla meydana geldiği kabul edilmiştir. Her ne kadar bir kısım raporda yolcu …nın emniyet kemeri takmadığından bahisle %10 kusurlu olduğu belirtilmişse de rapor içeriklerinden de anlaşılacağı üzere, aracın arka koltuğunda emniyet kemeri takmama kusurunun ancak sonucun ağırlaşmasına olan etkisi bakımından müterafik kusur bakımından dikkate alınması gerektiği kanaatine varılmıştır. Her ne kadar bir kısım davalı vekili tır sürücüsünün de kusurlu olduğunu iddia etmiş ise de alınan raporlar, olay mahallinde yapılan keşif ve gözlemler neticesinde tır sürücüsüne izafe edilebilecek bir kusur bulunmadığı, kazanın meydana gelmesi ile aracın tırın önüne savrulması süreci dikkate alındığında tırın kaçma fırsatının olmadığı gibi ani bir hareketle yolun sağı tarafına gitmesi halinde kendisinin de devrilme ve savrulma ihtimalinin yüksek olduğu gözetildiğinde bu yöndeki savunmaya da itibar edilmemiştir.
Her ne kadar davalı …vekili, davalı …’in aracın gerçek işleteni olmadığını, …’ın araçla ilgili her türlü vergi, sigorta vs. İşlemlerinin yaptırdığını, trafik cezalarını ödediğini belirterek sorumlu olmadığını iddia etmiş ise de 2918 sayılı KTK’nun 3. maddesinde işleten; “araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” düzenlemesine yer verilmiştir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2015/4851 esas, 2017/11406 karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi; trafik kaydı “işletenin” kesin olarak gösteren bir karine değilse de, onun kim olduğunu belirleyen güçlü bir kanıt niteliğindedir. Ancak, trafik kaydına rağmen işletenliğin 3. kişi üzerinde bulunmasını engelleyen bir yasa hükmü yoktur. Bu çerçevede davalı vekili tarafından dilekçe ekinde sunulan belgelerden sigorta poliçelerinin davalı … adına düzenlendiği, bu yöndeki iddianın yerinde olmadığı, sadece idari para cezasını …’in ödediği görülmüş olmakla davalı …’in işleten sıfatının ortadan kalktığı ispat edilememiştir. Bunun yanında cevap dilekçesinde sürücü …’in kaza tarihi itibari ile … yaşında olduğu, şeker hastası olup yaşına bağlı alzheimer hastası olduğu, … tarihli rapora göre beyninde tümör olup kanser hastası olduğu hususlarının ileri sürülmesine rağmen davalı çocuklarının ve davalı araç maliki oğlunun, bu şekildeki babalarının kısıtlanması gerekirken araç kullanmasına müsaade etmeleri de kusurlarının varlığını kanıtlar nitelikte olduğu değerlendirilmiştir.
Her ne kadar davacı …vekili aktüer raporunda …’nın ölüm tarihindeki yaşının … olarak belirtilmesine itiraz etmiş ise de davacı …’ın sosyal ekonomik durumu, eğitim durumu, eşini ve tek çocuğunu trafik kazasında kaybetmesi, aileden başka kimse kalmaması ve yaşı dikkate alındığında kısa vadede olmasa da uzun vadede evlenme olasılığının %4’den fazla olacağı bu nedenle bakiye ömür hesabındaki … ile … yaş arasındaki farkın, evlenme ihtimali ile kapanacağı dikkate alındığından itirazlara itibar edilmemiştir.
Davalı sigorta şirketi tarafından …tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle davacı eş …’a …/…/… tarihinde 310.000-TL ödeme yapılmıştır. Birleşen dosya davacıları anne ve baba …tarihinde sigorta şirketine başvuru yapmışlar …/…/…’de de dava açmışlardır. 2918 sayılı KTK’nun zarar görenlerin çokluğu başlıklı 96. maddesinde; zarar görenlerin tazminat alacakları, sigorta sözleşmesinde öngörülen sigorta tutarından fazla ise zarar görenlerden her birinin sigortacıya karşı yöneltebileceği tazminat talebi, sigorta tutarının tazminat alacakları toplamına olan oranına göre indirime tabi tutulacağı belirtilmiş olup ikinci fıkrasında, başka tazminat taleplerinin bulunduğunu bilmeksizin zarar görenlerin birine veya birkaçına kendilerine düşecek olandan daha fazla ödemede bulunan iyi niyetli sigortacı, yaptığı ödeme çerçevesinde, diğer zarar görenlere karşı da borcundan kurtulmuş sayılacağı düzenlenmiştir. Bu maddeye göre kaza tarihi, sigortacının ödeme tarihi ve diğer hak sahiplerinin başvuru tarihleri dikkate alındığında, sigorta şirketinin kötü niyetli olduğu da iddia ve ispat edilemediğinden sigortacının iyi niyetli olarak ödeme yaptığı ve diğer hak sahiplerine karşı da poliçe limitini tamamen doldurduğundan bir sorumluluğu kalmadığı kanaatine varılmıştır.
Bu değerlendirmelere göre davacı …’ya, eşinin ölümü nedeni ile sigorta tarafından davadan önce yapılan ödemenin yeterli olduğu anlaşılmakla bu yöndeki isteminin reddine, bebeği …’ın ölümü nedeni ile denetime elverişli aktüer raporunda göre 24.962,11.-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı işleten …ile ZMMS sigortacısından alınmasına, birleşen dosyada davalı sigorta şirketinin sorumluluğu kalmadığından sigortadan yapılan taleplerin reddine, davacı … için 109.760,91.-TL, davacı …için 38.456,20.-TL olmak üzere toplam 148.217,11.-TL destekten yoksun kalma tazminatının, … Noterliğinin …/…/… tarihli veraset ilamındaki hisseleri oranında davalılar …, …, …, …, …, …’ tan alınmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Manevi tazminat davaları yönünden ise yukarıda anlatılan şekilde olayın meydana geliş şekli, …’ın kusurunun ağırlığı, kazanın neticeleri, bir ailenin anne ve bebeğinin yok olması, sosyal ekonomik durumları, Takbis’te kayıtlı mal varlığı, mirasın sadece hakları değil borçları da kapsaması, manevi tazminata hakim ilkeler göz önünde bulundurulmak suretiyle olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun olarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hem davacının duyduğu acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi hem de zarara neden olanın vicdani duygularının tatmin edilmesi amacıyla manevi tazminat davalarının kısmen kabul edilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A) Asıl dava yönünden; (2016/887)
1-Davacı …’ nın eşi …’ nın vefatı nedeniyle açılan maddi tazminat davasının REDDİNE,
2-Davacı …’ nın çocuğu …’ nın vefatı nedeniyle açılan maddi tazminat davasının KABULÜ ile;
24.962,11.-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı …yönünden kaza tarihinden , davalı …Sigorta yönünden dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’ ya verilmesine,
Sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı sorumlu tutulmasına,
-Maddi tazminat yönünden alınması gerekli 1.705,16.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 519,16.-TL ve tamamlama ile alınan 82,00.-TL harcın mahsubu ile eksik 1.104,00.-TL harcın davalılar …ve …Sigorta’dan müştereken ve müteselsilen TAHSİLİ ile, hazineye gelir KAYDINA,
-Davacı tarafından yatırılan 29,20.-TL başvuru harcı, 519,16.-TL peşin harç ve 82,00.-TL tamamlama harcı toplamı 630,36-TL’nindavalılar … ve …Sigorta’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
-Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, bilirkişi gideri olmak üzere) toplam 813,00.-TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı gözetilerek hesaplanan 781,70.-TL ‘sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, baiye kısmın davacı erkan üzerinde bırakılmasına,
-Davalı tarafından yapılan 1.800,00.-TL yargılama giderinden davanın red oranı gözetilerek hesaplanan 69,35.-TL’ nin davacıdan alınarak davalı …’ a ödenmesine, bakiye kısmın davalı …üzerinde bırakılmasına,
-Davacı …vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.995,45.-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
-Davalılar vekille temsil olunduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 1.000,00.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
3-Davacı …’ nın manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile ,
Kazada vefat eden eşi için 50.000,00.-TL, oğlu için 50.000,00.-TL olmak üzere toplam 100.000,00.-TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’ dan alınarak davacı …’ ya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin REDDİNE,
-Manevi tazminat yönünden alınması gerekli 6.831.-TL nispi karar ve ilam harcının davalı …’ dan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
– Davacı tarafından yapılan 10,20-TL sosyal ve ekonomik durum araştırması için yapılan masrafın davalı …’ dan alınarak ile davacıya verilmesine,
– Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 10.750,00.-TL nispi vekalet ücretinin davalı …’ dan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
– Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 5.850,00.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ a ÖDENMESİNE,
B)Bu dosya ile birleşen mahkememizin …/… Esas sayılı dosyası yönünden;
1-Davacılar … ve …’ in maddi tazminat davalarının davalılar …mirasçıları yönünden KABULÜ ile,
Davacı … için 109.760,91.-TL, davacı … için 38.456,20.-TL olmak üzere toplam 148.217,11.-TL destekten yoksun kalma tazminatının, kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte, … Noterliğinin …/…/… tarihli veraset ilamındaki hisseleri oranında davalılar … …, … …, … …, … …, … …, …’ tan alınarak davacılara VERİLMESİNE,
Davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limiti kalmadığından davanın REDDİNE,
-Maddi tazminat yönünden alınması gerekli 1.705,16.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 423,53.-TL ve ıslah ile alınan 492,57.-TL harcın mahsubu ile eksik 789,06.-TL harcın davalılar … …, … …, … …, … …, … …, …’ tan TAHSİLİ ile, hazineye gelir KAYDINA,
-Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, bilirkişi gideri ve harç olmak üzere) toplam 2.442,5.-TL yargılama giderinin davalılar … …, … …, ……., … …, … …, …’ tan alınarak davacılara verilmesine,
-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 14.607,37.-TL nispi vekalet ücretinin davalılar … …, … …, … …, … …, … …, …’ tan alınarak davacılara VERİLMESİNE,
-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
2-Davacıların manevi tazminat davalarının KISMEN KABULÜ ile;
Davacı … … için 30.000,00.-TL, davacı … … için 30.000,00.-TL olmak üzere toplam 60.000,00.-TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte … Noterliğinin …tarihli veraset ilamındaki hisseleri oranında davalılar … …, … …, … …, … …, … …, …’ tan alınarak davacılara VERİLMESİNE,
Fazlaya ilişkin manevi tazminat taleplerinin REDDİNE,
-Alınması gerekli 4.098,6.-TL nispi karar ve ilam harcının davalılar … …, … …, … …, … …, … …, …’ tan TAHSİLİ ile, hazineye gelir KAYDINA,
-Manevi tazminat davası yönünden ayrıca bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 6.950,00.-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
-Davalılar vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 6.950,00.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … …, … …, … …, … …, … …, …’ a ÖDENMESİNE,
C-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı … vekili, birleşen dosya davacıları vekili, bir kısım davalılar vekili ile davalı asiller … ve …’ nın yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 25/12/2018

Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı