Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/874 E. 2019/229 K. 15.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/874
KARAR NO : 2019/229
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 14/12/2016
KARAR TARİHİ : 15/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin … mevkiinde … nitelikte bir otel işlettiğini, müvekkili ile davalı arasında … tarihinde bir takım aydınlatma ürünleri alımı hususunda bir sözleşme imzalandığını, sözleşmedeki ürünlerin gerek teslimi gerekse kullanıma başlanmasından itibaren problemlerin olduğu ve problemlerin giderilemediğini, teklif aşamasında önerilen, kabul gören ürün ile sözleşme sonrası seri imalata geçmeden gönderilen ürünün farklılık arz ettiğini, sözleşme şartlarında onaylatılan folyonun bulunamadığını, onay için gönderilen ürünün çok farklı materyalde, iç aydınlatmayı gösterecek şekilde transparan olması nedeniyle kabul etmediklerini, onaylanan ürünün bulunmasını istediklerini, karşı tarafın iç aydınlatmayı göstermeyecek şekilde şapkanın içine kağıt uygulama önerisinde bulunduklarını, önerilen çözüme istinaden yapılan numuneye göre uygun ürünlerin sipariş edildiğini, ürünlerin teslimatından kısa süre sonra şapkaların alt ve üst kısmına yapıştırılan kağıt biyelerin yapışkan özelliğini kaybederek çıktığını, bu durumun karşı tarafa iletilmesi üzerine kağıt biye yerine metal biye uygulamasının yerinde yapılacağının bildirildiğini, ancak metal biye düzenlemesinin bile tamamlanmadığını, ancak metal bilyelerde de atma sorunu yaşandığını ve bu durumun da tamiratının yapılmadığını, yaşanan süreç içinde tüm şapka folyolarında açılma ve renk atmalarının gerçekleştiğini, konunun karşı tarafa iletildiğini, şapkaların üzerinde çok oynama ve tadilatların yapıldığını, ürünlerde yapılan tadilatların kendilerinden kaynaklanmadığını, karşı tarafa sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmesi için bildirimlerde bulunduklarını, en sonunda ihtarname çekildiğini, cevap vermeyince … D.İş. nolu dosyada tespit yaptırıldığını, tespitte belirlenen ayıp ve hataların giderilebilmesi için gerekli 29.146,55.-TL + KDV’lik tutar için icra işlemi yapıldığını, karşı tarafın itirazı üzerine işbu davanın açıldığını belirterek haksız itirazın iptaline, takibin devamına, kötü niyetli itiraz nedeniyle davalının % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkilinin … tarihli sözleşmeye uygun olarak, ürünleri 40 günlük süre içerisinde teslim etliğini, davacının da banka havalesi yoluyla borcunu ödediğini, davacının, ürünleri noksansız ve ayıpsız teslim aldığı için ödemeyi yaptığını, davacının, tespit tarihine kadar yazılı olarak müvekkiline ayıp ihbarında bulunmadığını, davacı tarafın, ürünlerden memnun kaldığı için. … tarihinde başka ürünlerin siparişini verdiğini ve bu ürünleri de teslim alarak borcunu ödediğini, iddia edildiği gibi … tarihindeki ürünlerde ayıp olması halinde, ikinci bir ürünün sipariş edilmeyeceğini, davacı tarafın … tarihli protokol ile … tarihli sözleşme arasında irtibat varmış gibi bir izlenim yaratarak hem tespit bilirkişisini hem de Mahkemeyi yanılttığını, ürünlerin siparişi, üretimi ve teslimi aşamasında yaşanan bir takım sıkıntıların karşılıklı anlaşma ile giderildiğini, teslimden sonra kendilerine ayıp ihbarında bulunulmadığını, davacının ayıp ve hata olarak nitelediği özelliklerin açıkça görülebilen özellikler olduğunu ve gözle yapılan bir muayene ile fark edilebileceğini, bu nedenle teslim tarihinden itibaren 7 gün içerisinde ayıp ihbarında bulunma zorunluluğunun bulunduğunu, ancak davacı tarafın 2 yıl gibi bir süre ürünleri kullandıklarını ve sonrasında ayıplı oldukları hususunda ihtar çektiklerini, dava konusu ürünlerin sık sık değiştirilmesi ve yenilenmesi gereken ürünler olduğunu, davacının 2 yılı aşkın bir süre kullandığı ürünleri kötü niyetli olarak müvekkiline yeniletmeye çalıştığını belirterek, hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava: Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptal, davasıdır.
Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde: davacı alacaklı tarafça, borçlu davalı aleyhinde …-TL asıl alacak, …-TL tespit gideri alacağı …-TL KDV olmak üzere toplam …-TL alacak üzerinden ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmesi üzerine süresinde borçlu vekili tarafından icra dairesine verilen itiraz dilekçesi ile borca itiraz edilerek takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce … Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmış keşif yapılarak rapor aldırılması istenilmiş olup, talimat mahkemesince keşfin yapıldığı ve dosyanın Elektrik Mühendisi bilirkişi …’a tevdi edilerek bilirkişinin sunmuş olduğu … havale tarihli rapora göre: davaya konu aplik ve abajurların biye değişim yerlerinde renk atması şeklinde bozulmalar olduğunu, bu bozulmaların biye değişiminde kullanılan yapıştırıcıdan kaynaklı olabileceği, bu durumdaki malların ayıplı olduğu, ayıbın hemen görülemeyeceği, kullanımdan sonra zaman içinde görülmesi nedeniyle de gizli ayıp olduğu hususunda görüş ve kanaat bildirmiştir.
Davalı tarafça rapora itiraz edilmesi üzerine dosyamız bu kez de Elektrik Mühendisi …’ya tevdi edilerek rapor aldırılmış, bilirkişi … havale tarihli raporunda: taraflar arasında yaşanan mail trafiği (…-… yılı arası) incelendiğinde; “şapkaların alt hısımlarında ki bantta atma problemleri yaşandığı, bu durumun sıcaktan kaynaklanabileceği, sorunun makas atılarak düzeltilebileceğinin söylendiği, ancak bantlar yerinden kaldırılınca tekrar tekrar atma yaptığı, bu konuyla ilgili başka çözüm talep edildiği, şapkaların uç kısımlarında iç yüzeyin gri rengini kaybettiği ve şeffaflaşarak içeride yanan ışık ile birlikte kötü bir görünüm ortaya çıktığı, şapkaların iç yüzey rengini kaybetmesinin tutkal yüzünden olabileceği, yine şapkalardaki bantların atma probleminin nüksettiği” gibi sorun çözüm önerisini içerir mailleşmelerin yaşandığı, sözleşme konusu ürünler üzerinde inceleme yapan Elektrik Mühendisi …’ün ürünlerde göz ile görünür şekilde ciddi ayıplar bulunduğu, ürünlerde transparan folyonun saydamlığını azaltmak adına, kağıt ya da metal biyeleri tutturmak umacıyla kullanılan yapışkanın, ampulün ürettiği ısı veyahut ortam ısısı neticesinde zamanla aktığı ve avı ıh kusur, hataların oluştuğu, aydınlatma ürünlerinde tespiti istenen ayıp ve hataların satıcıdan kaynaklandığı, halaların oluşmasında kullanıcının hatasının olmadığı, bu ayıp ve hataların giderilmesi iyin ürünlerin şapkalarının değişmesi gerektiği, bu nedenle ayıplı ürünlerin eksikliklerinin giderilmesi için … TL + KDV ihtiyaç olacağı”hususlarını belirttiği, yine sözleşme konusu ürünler üzerinde inceleme yapan Elektrik Mühendisi …; “aplik ve abajurların biye değişim yerlerinde renk atması seklinde bozulmalar olduğu, bu bozulmaların biye değişiminde kullanılan yapıştırıcıdan kaynaklı olabileceği, bu durumdaki malların ayıplı olduğu, ayıbın hemen görülemeyeceği, kullanımdan sonra zaman içinde sürülmesi nedeniyle de sizli ayıp olduğu hususlarını belirttiği, iki bilirkişi raporunda da benzer tespitlerin yapıldığı, mail trafiğinden de bahsi geçen sorunların defaten devam ettiğinin anlaşıldığını, sözleşme konusu ürünlerin biye yerlerinde bozulmalar olduğu, bu durumun ortam veya ampul ısısı kaynaklı olabileceği, her iki raporda detaylı incelendiğinde davalı satıcı tarafından ürünlerin teslimatı yapıldıktan ve ürünler kullanılmaya başlandıktan sonra biye yerlerinde bozulmalar oluşmaya başladığı, yani ürünlerin ilk teslimatında göz ile görülebilir açık bir ayıbın mevcut olmadığını, zamanla ve kullanılmaya devam ettikçe ürünlerin biye yerlerinde bozulmalar oluştuğu, bu nedenle ürünlerde kullanmakla ortaya çıkan gizli ayıp bulunduğu hususunda görüş ve kanaat bildirmiştir.
Satım akdinin kurulduğu ve davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nın m. 21/2. Maddede bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içerdiği bilgilere itiraz etme hakkına sahip olduğu, aksi taktirde faturanın içeriğini kabul etmiş sayılacağı belirtilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda tacirler arasındaki ihbar ve ihtarların ne şekilde yapılacağı 18/3. maddesinde “Tacirler arasında, diğer tarafı temerrüte düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılır” düzenlemesi ile belirtmiştir.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/11922 E. Ve 2016/9422 K. Sayılı ilamında da tacirler arasındaki satışlarda ayıp ihbarının 6102 sayılı TTK’nın 18/3 maddesindeki usullerle yapılması gerektiği belirtilmiştir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre: satılanın ayıplı olduğu … tarihli protokolden önce öğrenildiği, davacı alıcı bu ayıbı hemen satıcıya bildirmediği, TTK 18/3 maddesine uygun ihbarın 04.04.2016 tarihinde yani yasada belirtilen sureden sonra yapıldığı, … tarihli protokole konu mallara ilişkin ise herhangi bir talebin söz konusu olmadığı dosya kapsamından anlaşılmıştır. Tacirler arasındaki satışlarda ayıp ihbarının 6102 sayılı TTK’nın 18/3 maddesindeki usullerle yapılmadığı anlaşılmakla davasını ispat edemeyen davacının davasının reddine, davalının kötü niyet tazminatı talebinin de koşulları bulunmadığından reddine karar verilerek dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması lazım gelen 44,40.-TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 426,64.-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırıldığı anlaşılan 382,24.-TL harcın istem olması halinde davacıya iadesine,
3-Davacının bu dava nedeni ile yapmış olduğu yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.235,78.ğ-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.15/03/2019

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)