Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/866 E. 2018/535 K. 12.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/866 Esas
KARAR NO : 2018/535
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 09/12/2016
KARAR TARİHİ : 12/07/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkilleri ile davalı arasında …/…/… tarihinde imzalanan protokol ile davalı ile daha önce meydana gelen tüm hukuki ticari işlemlerin bir protokole bağlandığını, protokol ile müvekkillerinin üzerine düşen yükümlülüklerin yerine getirildiğini, her biri 250.000,00.-TL bedelli, …/…/…/…/…/…/… ve …/…/… tarihli senet bedellerinin vade tarihlerinde davalı Nam ve hesabına ödendiğini, davalının mevcut protokol kapsamında edimlerini yerine getirmediğini, kesin vade sebebiyle temerrüte düştüğünü, TBK’nin 125. Maddesi kapsamında müvekkillerinin seçimlik haklarını kullanarak protokolden döndüğünü belirttiğini, bu protokolün feshinden dolayı uğranılan zararların giderilmesini talep ettiğini, bu sebeplerle banka kanalıyla ödenen bedellerin iadesini talep etmenin hasıl olduğunu, … İcra Müdürlüğü’nün …/… esas sayılı dosyasında ödenen senet bedellerinin geri verilmesine ilişkin takibe davalı tarafça haksız ve hukuki gerçeği yansıtmayan beyanlar ile itiraz edildiğini, belirterek borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına ve alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle müvekkilinin ikametgahının … olduğunu, bu nedenle … İcra Müdürlükleri ve Mahkemelerinin yetkisine itiraz ettiklerini, esasa ilişkin olarak da takip ve dava konusu protokol nedeniyle davacıların müvekkilinden muaccel hale gelmiş bir alacağının bulunmadığını, söz konusu protokole göre daha önce … … ile …/…/… tarihinde imzalanan fakat müvekkiline sözleşmeye rağmen verilmeyen 6 adet daire tapusu ve alacaklılardan …’ın müvekkiline verdiği, fakat ödenmeyen 162.000,00.-TL bedelli senet dolayısıyla alacaklılar tarafından verilen her biri 250.000,00.-TL bedelli dört adet senedin verileceği, müvekkilinin …’an aldığı dört adet tapuyu da bu senetler ödeninceye kadar teminat olarak elinde tutacağı, senetlerin ödeneceği son gün olan …/…/… tarihinde … mahallesinde bulunan dört adet tapuyu …’a veya göstereceği üçüncü kişiye devredeceğinin kararlaştırıldığını, yine protokole göre müvekkilinin … … ile önceden yapmış olduğu sözleşmeye istinaden sattığı iş merkezi ile alakalı sözleşmenin sonunda bulunan 200.000,00.-TL cezayı, yine aynı sözleşmede bulunan … ve …’de ki dairelerin ceza-i şartı olan kira bedellerinin iskan alınıp … tarafından ödenmemesi dikkate alınarak ve yine o sözleşmede yazan kira bedellerinin hesaplanması suretiyle bu 200.000,00.-TL cezada düşerek ödeyeceğinin, kira bedelleri düşüldükten sonra bu cezai şartın müvekkili tarafından …/…/… tarihinde ödeneceğinin kararlaştırıldığını, ortada protokole bağlı muaccel hale gelmiş likit bir alacak bulunmadığını, bu gerekçe ile takibe itiraz edildiğini, sözleşmede bahsedilen her biri 250.000,00.-TL bedelli dört adet senetten dolayı müvekkilinin alacaklı olduğunu, ancak sözleşmede bunun dışında telaffuz edilen 1.000.000,00.-TL’lik bir tutar bulunmadığı halde müvekkilinin borçlu gösterilmeye çalışıldığını, sözleşmenin yerine getirilmemesinde müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, davacıların edimlerini ve taahhüt ettikleri üçüncü keşinini edimini yerine getirmesi halinde teslim borcunun doğacağını ve bu yöndeki edimin yerine getirilmediğini, davacının sözleşmeden cayarak bedel iadesini isteyemeyeceğini belirterek davanın reddi ile alacağın %20 sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmolunması gerektiğini bildirmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ: Dosya içerisine; … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takip dosyası, … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… D.İş sayılı dosyası celp edilmiş, ödeme dekontu, …/…/… tarihli protokol, …/…/… tarihli sözleşme örneği dosyaya sunulmuş, tapu kayıtları celp edilmiş ve temlik sözleşmesi sunulmuştur.
Dava; itirazın iptali davası niteliğindedir.
Davacı taraf, davalının …/…/… tarihli protokoldeki yükümlülüklerini yerine getirmediğini, bu nedenle seçimlik hakkını sözleşmeden dönme olarak kullanıp, davalının temerrüte düşmek suretiyle davalıya ödediği bedelin iadesi istemiyle icra takibine girişmiş, itiraz üzerine eldeki davayı açmıştır.
Davalının icra dairesinin ve mahkememizin yetkisine yönelik itirazının (süresinde verdiği cevap dilekçesinde ve icra dosyasındaki itiraz dilekçesinde), taraflar arasında düzenlenmiş olan sözleşme gereğince sözleşmenin ifa yerinin … İli oluşu, aynı zamanda borcun para borcu olması nedeniyle alacaklının ikamet mahkemesinin de yetkili olduğundan HMK’nın 10 ve TBK’nın 89/1 maddesi gereğince yerinde görülmeyen yetki itirazı ayrı ayrı reddedilmiştir.
Yargılama sırasında davacı tarafa icra takip dosyasındaki işlemiş faiz talebi yönünden harç eksikliği tamamlattırılmış ve makbuzu dosyaya alınmıştır.
Yargılama sırasında dosyaya sunulan temlik sözleşmesi uyarınca davacılar … ile …ŞTİ’nin … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takip dosyasına konu alacağın tamamını …’a temlik ettikleri anlaşılmış ve … davacı sıfatıyla dava ve duruşmalara kabulüne karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
… İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; temlik eden alacaklılar … ve … ŞTİ tarafından davalı borçlu aleyhinde protokole dayalı olarak 1.000.000,00.-TL asıl alacak, 9.780,82.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.009.780,82.-TL toplam alacaktan dolayı ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmesi üzerine, süresinde borçlu vekili tarafından icra dairesine verilen itiraz dilekçesiyle hem icra dairesinin yetkisine hem de borcun tamamına itiraz edilerek takibin durdurulduğu ve yasal 1 yıllık süre içerisinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında … tarihli protokolün varlığı ihtilafsızdır. Söz konusu protokolün incelenmesinde; temlik eden davacılar ile davalının ve dava dışı … … ve …’ın isim ve imzalarının bulunduğu anlaşılmaktadır.
… tarihli protokol başlıklı belge içeriğine göre; “Geçmişten bugüne kadar yapılmış olan … …, … …, … … ile … arasında yapılmış olan bütün sözleşmeler, anlaşmalar, çekler, senetler iptal olmuş, yukarıda isimleri yazılı taraflar geçmişte ellerinde bulunan evraklar ile ilgili hiçbir alacak – verecek davası açamayacaklardır. Bu yeni protokol ile … … ve … ŞTİ, …’a her biri 250.000,00.-TL bedelli …/…/…, …/…/…, …/…/… ve …/…/… tarihli 4 adet senet verecektir.
Yukarıda tarih ve miktarları yazılı bu senetler … ile … … arasında yapılmış olan …/…/… tarihli sözleşmeye istinaden, …’a verilemeyen 6 adet daire tapusu ve …’ın …’a verdiği fakat ödenmeyen 162.000,00.-TL bedelli senetle alakalıdır. … yine …/…/… tarihli sözleşmede bahsedilen …’dan aldığı … Mahallesindeki 4 adet tapuyu yukarıda yazılı senetler ödeninceye kadar teminat olarak kendisinde tutacak, senetlerin ödeneceği sun gün olan …/…/… tarihinde … Mahallesinde bulunan bu 4 adet tapuyu …veya göstereceği 3.bir şahsa devredecektir.
…, … ile yine önceden yapılmış olan sözleşmeye istinaden satmış olduğu … Mahallesindeki iş merkezi ile alakalı sözleşmenin sonunda bulunan 200.000,00.-TL cezayı da yine aynı sözleşmede bulunan … ve …’deki dairelerin ceza-i şartı olan kira bedellerinin, iskan alınıp … tarafından ödenmediği dikkate alınacak ve yine o sözleşmede yazan kira miktarları hesaplanarak bu 200.000,00.-TL cezadan düşülecektir. … kira bedelleri düşüldükten sonra bu ceza-i şartı, bu sözleşme tarihi itibariyle bir yıl sonunda yani … tarihinde ödemeyi şimdiden kabul ve taahhüt eder. Ayrıca bu bir yıl süre zarfında yine yukarıda bahsi geçen … Mahallesindeki iş merkezinin … başımsız bölüme ayrılması ile ilgili işlemleri de … yürütecektir.”
Söz konusu protokol imzalandığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nın 133 maddesinde düzenlenen borcun yenilenmesi mahiyetindedir. TBK’nın 133. Maddesine göre; “Yeni bir borçla, mevcut bir borcun sona erdirilmesi ancak tarafların bu yöndeki açık iradesiyle olur. Özellikle mevcut borç için kambiyo taahhüdünde bulunulması veya yeni bir alacak senedi ya da yeni bir kefalet senedi düzenlenmesi, tarafların açık yenileme iradeleri olmadıkça yenileme sayılmaz.” hükmünü amirdir.
Taraflar arasında imzalanan … tarihli protokol, bu anlamda önceki alacak ve borçlarının sona erdiren ve yeni bir borç ilişkisi düzenleyen yeni bir anlaşma mahiyetindedir.
Protokolde bahsi geçen …tarihli sözleşme başlıklı belgenin incelenmesinde; dava dışı … … ile davalı … arasında imzalandığı ve dava dışı …’ün de şahit sıfatıyla sözleşmeyi imzaladığı anlaşılmakta olup, bu sözleşmeye göre “… Köyü … İlçesi … İli … ada … parselde bulunan … ve … blokta …kat ve üzeri 10 adet daire …’a verilecektir. Bu 10 dairenin 5 tanesi 45 gün içerisinde …’a veya onun göstereceği 3.bir kişiye teslim edilecektir. Diğer kalan 5 tapu önceki tapuların tesliminden sonra birer ay ara ile kendisine veya göstereceği 3.kişiye teslim edilecektir.
Bunun karşılığında …, …’ya 140.000,00.-TL nakit olarak verecek ve … Köyü … İlçesi … İli … ada … parsel … m2 olan …’nın tapusunu sorunsuz ve eksiksiz biçimde bu sözleşme tarihi itibariyle 30 gün içerisinde … … veya onun göstereceği 3.bir kişiye verecektir. Daha evvel …’un eşi …’a, …’ın eşi … tarafından devredilen … Mahallesindeki 4 adet tapu …’a teminat olarak verilmiş olup, … 6.tapuyu almaya başladığından itibaren her hak edişinde …’a bu tapuları iade edecektir.
Yukarıda bahsedilen 10 adet tapunun 7 adedi fabrikaya karşılık eş değer olarak mutabakat sağlanmış, kalan 3 adet tapu bedelini 430.000,00.-TL bedel ödenmiş olup, ödemesi gereken herhangi bir bedel kalmamıştır.” şeklinde düzenleme mevcuttur.
Görüldüğü üzere davanın konusunu teşkil eden …/…/… tarihli borcun yenilenmesi mahiyetindeki protokol gereğince taraflar arasında daha önce yapılmış olan …/…/… tarihli sözleşme de dahil bütün anlaşmaların iptal edildiği anlaşılmaktadır.
… tarihli protokole göre, temlik eden davacılar tarafından protokolde bahsi geçen 4 adet her biri 250.000,00.-TL olmak üzere toplam 1.000.000,00.-TL bedelli senedin davalı …’a verildiği ve bu senet bedellerinin davalıya ödendiği anlaşılmaktadır. Davalı … tarafından senet bedellerinin ödenmediğine ilişkin bir savunma ileri sürülmemiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, söz konusu protokolde bahsi geçen …/…/… tarihli sözleşmede bahsedilen davalı …’un …’dan aldığı ve protokolde belirtilen senetler ödeninceye kadar teminat olarak kendisinde tutacağı 4 adet tapuyu temlik eden davacı … veya onun göstereceği 3.bir şahsa devredip devretmediği hususlarına ilişkindir. Bu protokolde bahsi geçen 4 adet tapunun …/…/… tarihli sözleşmede belirtildiği üzere davalı …’un eşi …’a, …’ın eşi … tarafından devredildiği (teminat maksadıyla) sabittir.
Buna ilişkin olarak davalı taraf cevap dilekçesindeki savunmasında söz konusu protokolde bahsi geçen taşınmazlardan … Mahallesinde bulunan … blok … Kat … nolu bağımız bölümün satışını yapmak üzere … … tarafından vekalet verildiği ve bu bir adet taşınmazın devrinin yapıldığını ileri sürmektedir. Davacı taraf ise, davalının bu savunmasının gerçek dışı olduğunu ileri sürmektedir.
Dosya içerisine celp edilen devredildiği ileri sürülen … ada … parsel nolu … blok … nolu bağımsız bölüme ait tapu kaydının incelenmesinde; … … isminde 3.bir kişi adına taşınmazın kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. Davalı taraf bu şekilde savunmada bulunurken söz konusu bir adet taşınmazın davacıya veya onun gösterdiği 3.kişiye devrettiğini ileri sürmemiştir. Davacı tarafça da bu iddia kabul edilmediğinden ve tapu kayıtları da göz önüne alındığında, davalının bu yöndeki bir adet dairenin devredildiği savunmasına itibar edilmemiştir.
Sonuç olarak, varlığı ihtilafsız olan protokol hükümleri uyarınca protokolde bahsi geçen her biri 250.000,00.-TL bedelli toplam 1.000.000,00.-TL tutarlı senetlerin davalıya teslim edildiği ve bu senet bedellerinin davalının da aksini iddia etmemesine göre davalıya ödendiği, yine davalı tarafça …/…/… tarihli protokolde bahsedilen 4 adet tapunun temlik eden davacılar ya da onun göstereceği 3.kişiye devrinin gerçekleşmediği anlaşılmaktadır. Davalı taraf açıkça yemin deliline de dayanmamıştır. Ayrıca davalının savunmasında ileri sürdüğü protokolün son paragrafında bahsi geçen hususların doğrudan taraflarla ilgili olmayışı, yani temlik eden davacılar ile davalı arasındaki hususlara ilişkin olmayışı sebebiyle sonuca etkili olmayacağı değerlendirildiğinden bu yöndeki davalı savunmasına itibar edilmemiştir.
Protokolde senetlerin ödeneceği son gün …/…/… tarihi olarak belirlenmiş olmakla, bu husus kesin vade niteliğinde olup, TBK’nın 125/1 maddesi uyarınca süre verilmesini gerektirmeyen bir durum olarak kabul edilmek gerekir. Dolayısıyla davalı taraf bu tarihte temerrüte düşmüştür.
Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre; temlik eden davacılar ile davalı arasındaki …/…/… tarihli varlığı ihtilafsız olan protokol hükümleri uyarınca temlik eden davacılar tarafından davalıya her biri 250.000,00.-TL bedelli toplam 1.000.000,00.-TL’lik 4 adet senet verildiği ve bu senet bedellerinin davalıya ödendiği, buna karşılık davalı tarafça protokolde yükümlenilen 4 adet tapunun temlik eden davacılara devrinin gerçekleştirilmediği, davacı tarafın davalıyı temerrüte düşürdüğü ve TBK’nın 125. Maddesi uyarınca seçimlik hakkını sözleşmeden dönme olarak kullanmak suretiyle davalıya ödemiş olduğu 1.000.000,00.-TL’yi geri istemekte haklı olduğu sonuç ve kanaatine varılmakla ve protokolde kararlaştırılan tarihin kesin vade niteliğinde olup TBK 125. Maddesi uyarınca süre verilmesini gerektiren bir durumun bulunmadığı, davalının …/…/… tarihinde temerrüte düştüğü, 1.000.000,00.-TL asıl alacağa temerrüt tarihi olan …/…/… tarihinden icra takip tarihine kadar işlemiş faiz tutarının (34/365×1.000.000,00.-TLx10,50/100 hesabıyla) 9.780,82.-TL’ye tekabül ettiği, sonuç olarak davacının sübuta eren davasının kabulü ile, davalı borçlunun icra dosyasındaki itirazının iptaline ve alacağın belirlenebilir nitelikte oluşu sebebiyle de davacı lehine icra inkar tazminatına hükmolunarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
Davalı borçlunun … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takip dosyasındaki borca yönelik itirazının iptali ile takibin aynen DEVAMINA,
Haksız itiraz edilen 1.000.000,00.-TL asıl alacağın takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya ÖDENMESİNE,
2-Alınması gerekli 68.978,12.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 12.028,60.-TL ve tamamlama harcı ile alınan 168,00.-TL olmak üzere toplam 12.196,60.-TL harcın mahsubu ile bakiye 56.781,52.-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine adına gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere gideri ve harç olmak üzere) toplam 12.322,20.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
4-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 54.243,40.-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
5-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip taraflara İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 12/07/2018

Başkan …
¸(e-imzalı)
Üye …
¸(e-imzalı)
Üye …
¸(e-imzalı)
Katip …
¸(e-imzalı)