Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/863 E. 2018/291 K. 10.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/863 Esas
KARAR NO : 2018/291
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/12/2016
KARAR TARİHİ : 10/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin davalıdan cari hesap ekstresi muhteviyatı faturalardan kaynaklı olarak alacaklı bulunduğunu, cari hesap alacağı olan 3382,55TL’ nin tahsili için … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı haksız ve kötüniyetli itirazları ile takibin durduğunu, … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasındaki itirazın iptalini, %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri masraf ve vekalet ücretinin davalı taraftan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ olmuş davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
Dosya içerisine,cari hesap ekstreleri suretleri ibraz edilmiş … İcra müdürlüğünün …/… sayılı dosyası celp edilmiş, tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılıp rapor aldırılmıştır.
Dava; faturaya dayalı başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; cari hesap ilişkisinin varlığı fatura ve muhteviyatının teslim edilip edilmediği, takip tarihinden itibaren davacının alacaklı olup olmadığı hususlarındadır.
… İcra Müdürlüğünün …/… Esas takip sayılı dosyasının incelenmesinde; 3.382,55-TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %10,50 TL oranında avans faizi ile birlikte tahsili için icra takibine geçildiği , davalı borçluya ödeme emrinin …/…/… tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu vekilinin …/…/… tarihli dilekçeyle borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (HMK 222/1) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir (HMK 219/1). Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir (HMK 219/2).
İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir (HMK 220/1). Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir (HMK 220/3).
Taraflar tacir olup, delil olarak ticari defterlere dayanıldığından, davacının ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, mali müşavir bilirkişi …’ in davacı ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapması neticesinde ibraz edilen …/…/… havale tarihindeki bilirkişi raporunda sonuç olarak; taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olup takip tarihi itibari ile davalı adına kayıt edilen faturalardan dolayı 2.883,30-TL alacaklı olduğu, dava konusu alacağın dayanağı olarak davacı şirketin ticari defterlerinde davalı adına borç kaydedilen toplam 216.776,72.-TL tutarındaki 3 adet fatura ve muhteviyatı malların davacı şirket tarafından davalı şirkete teslim edildiği ile ilgili olarak dava dosyasına tevsik edici belgelerin ibraz edilmediği , faturaların ve muhteviyatı malların davalı şirkete teslim edilip edilmediği hususunda rapor sunamadığının bildirildiği görülmüştür.
Davalı tarafın ticari defter ve belgelerinin incelenmesi için … Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmış, bilirkişi …’ nın …/…/… havale tarihli raporunda özetle; dava konusu yıllara ilişkin defterlerin usulüne uygun tutulduğu, … yılına ait yevmiye defterinin noterden açılış ve kapanış tasdikinin yapıldığı, …-… yıllarına ait beratlarında da açılış ve kapanışlarının yapıldığı, davalının bu yıllar itibariyle davacıya borcunun olmadığının tespit edildiği anlaşılmıştır.
İki rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi için Bilirkişi …’ den ek rapor aldırılmış, bilirkişinin …/…/… havale tarihli raporunda özetle; talimat bilirkişi raporu ekinde ibraz edilen davalı şirkete ait defter kayıtları üzerinde yapılan incelemede bilirkişinin raporunda bahsetmediği dava konusu alacağın dayanağı olan davacı şirketin davalı adına düzenlediği … numaralı 209.088,90.-TL bedelli faturanın davalı şirketin ticari defterlerinde …/…/… tarihinde davacı şirket adına borç olarak kaydedildiği, 206.205,60.-TL davalı şirketten tahsilat yapıldığı, davalı şirketin ticari defterlerinde 2.883,30.-TL tutarındaki davacı şirkete borcun davacı şirket adına borç kaydedildiğini, kur farkı bedeli ile bunu kapattığını belirtmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında ticari ilişkinin varlığının sabit olduğu, tacir olan tarafların ticari defterlerinin eldeki dava açısından delil niteliği taşıdığı, davacının usulüne uygun tutulan ticari defterlerine göre 3 fatura karşılığı toplam 216.776,72-TL’lik satışa karşılık 213.893,42-TL tutarında tahsilat yapıldığının, takip tarihi itibari ile bakiye 2.883,30-TL alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu, davalı tarafında da usulüne uygun tutulan ticari defterlerinde ( talimat mahkemesince aldırılan rapor, rapor ekindeki defter dökümleri ve ek rapor birlikte değerlendirildiğinde) davaya konu üç faturanın kayıtlı olduğu, 209.088,90.-TL bedelli fatura dışındaki iki fatura ile ilgili davacı şirkete iade faturasının düzenlendiği, 209.088,90.-TL bedelli fatura yönünden davacı şirketin kayıtlarına göre 206.205,60-TL tahsilat yapıldığı, davacının eksik (209.088,90- 206.205,60=) 2.883,30-TL alacağının kaldığı, davalı şirketin kayıtlarında ise davacı şirkete 205.706,35-TL tutarında ödeme yapıldığının kayıtlı olduğu, ardaki farkın döviz üzerinden yapılan ödemelerdeki farklı kur değerlerinin dikkate alınmasından kaynaklandığı, davalı defterlerindeki ödemenin dikkate alınması durumunda borçlu aleyhine durum söz konusu olacağı anlaşılmakla ispat yükü üzerinde olan davacının defterlerine göre davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm altına alınan asıl alacak miktarının likit, belirlenebilir olması karşısında davacı lehine icra inkar tazminatına karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalının … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile; takibin 2.883,30.-TL asıl alacak üzerinden devamına,
2.883,30.-TL asıl alacağın %20′ si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemlerin reddine,
2-Alınması gerekli 196,95.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 40,86.-TL harcın mahsubu ile bakiye 156,09.-TL harcın davalıdan TAHSİLİ ile hazineye gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, bilirkişi gideri olmak üzere) toplam 845,60.-TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı gözetilerek hesaplanan 720,80.-TL’ sinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
Bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafından yatırılan 40,86.-TL peşin harç ve 29,20.-TL başvuru harcının toplamı 70,06.-TL’ nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunana AAÜT uyarınca hesaplanan 2.180,00.-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
5-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunana AAÜT uyarınca davanın reddedilen kısmı üzerinden hesaplanan 499,25.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
6-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, 6100 Sayılı HMK’nun 341/2 maddesi uyarınca davanın değeri itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.10/04/2018

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı