Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/856 E. 2019/36 K. 10.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/856 Esas
KARAR NO : 2019/36
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 07/12/2016
KARAR TARİHİ : 10/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: … tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davalı … şirketine … tarihinde başvuru yaptıklarını ancak olumlu cevap alamadıklarını, … tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı motosikleti ile seyir halindeyken yaya davacıya çarpması sonucu maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazasının meydana geldiğini, söz konusu … plakalı motosikletin sahibinin … olduğunu, bununla ilgili …’de soruşturma dosyası açıldığını ve alınan bilirkişi raporunda sürücü …’ın kaza esnasında alkollü olduğunun ve kural ihlal ettiğinden kazanın meydana gelmesinde tali kusurlu bulunduğunun tespit edildiğini, … plakalı aracın davalı … şirketi nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin davaya konu kaza nedeniyle özürlü kaldığını, iş gücü kaybını yitirdiğini ve özürlü kalmış olması nedeniyle ömür boyu başkalarının bakımına muhtaç bir şekilde yaşamak zorunda kaldığını beyan etmekle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 500,00-TL çalışma gücündeki geçici kaybı, 1.500,00-TL sürekli iş kaybı olmak üzere toplam 2.000,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek olan avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya dava dilekçesinin tebliğ edildiği, ancak cevap dilekçesi sunmadığı anlaşıldı.
Dava, trafik kazası sonucu yaralanan davacının, yaralanması sonucu uğramış olduğu maluliyet nedeniyle kazaya karışan motosikletin ZMMS sigortacısına karşı açtığı maddi tazminat talebine ilişkindir.
Taraflar arasında; meydana gelen trafik kazası sonucu yaralanan davacının, yaralanması nedeni ile meydana gelen geçici ve sürekli iş göremezlik oranı, trafik kazasının meydana gelmesinde tarafların kusur oranlarına göre talep edebileceği maddi tazminat miktarı konularında uyuşmazlık olduğu anlaşıldı.
Yargılama devam ederken davacı vekili … havale tarihli dilekçesi ile makbuz ve ibraname başlıklı sulh anlaşması içerikli belge ibraz etmiş, karşı taraf ile sulh olduklarını, davanın konusuz kaldığını, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İbraz edilen belgenin incelenmesinde karşı tarafın vekalet ücreti ve yargılama gideri talep etmediği anlaşılmıştır.
6100 Sayılı HMK’nın Davaya Son Veren Taraf İşlemleri başlığı altında 307 ve devamı maddelerinde davadan feragat, davayı kabul sulh düzenlenmiştir.
Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Kabul ise davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir.
Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.
Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.
6100 Sayılı HMK’nın 313 ve devamı maddeleri uyarınca; sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir. Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir. Dava konusunun dışında kalan hususlar da sulhun kapsamına dâhil edilebilir. Sulh, şarta bağlı olarak da yapılabilir. Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.
Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir. Ancak irade bozukluğu ya da aşırı yararlanma hâllerinde sulhun iptali istenebilir.
Taraf beyanları ve yukarıda anılan HMK hükümleri kapsamında dosya ele alınarak incelenmiş, tarafların davaya konu olan tazminat taleplerinin karşılanması nedeniyle sulh oldukları, sulhun yargılamaya son veren ve kesin bir hükmün sonuçlarını doğuran taraf işlemlerinden olduğu ve taraf vekilinin vekaletnamesinde davayı sulhe yetkilerinin olduğu anlaşılmış ve sulh nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Sulh nedeniyle davanın konusu kalmadığından, esas hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Sulhun gerçekleştiği aşama gözetilerek alınması gereken 2/3 oranında belirlenen 29,60.-TL harcın, peşin alınan 29,20.-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırılan 0,40-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı lehine vekalet ücreti verilmesine YER OLMADIĞINA,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, tarafların yokluğunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 10/01/2019

Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı