Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/849 E. 2018/225 K. 20.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/849 Esas
KARAR NO : 2018/225
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/12/2016
KARAR TARİHİ : 20/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin …/…/… tarihinde … … … plakalı motosikletiyle seyir halindeyken …’ın kullanmakta olduğu … … … plakalı araçla çift taraflı kaza yaptığını ve bu kaza neticesinde yaralandığını, düzenlenen kaza tespit tutanağında … … … plakalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, sigortalı araç … … … plakalı aracın davalı … şirketi nezdinde sigortalı olduğunu, davalı şirkete başvuru yaptıklarını ancak davalının tarafların herhangi bir cevap vermediğin bu nedenle bu davayı açtıklarını, müvekkilinin iş bu kaza nedeniyle aralandığını ve tedavi gördüğünü beyan etmekle, 1.000,00-TL maddi tazminatın müvekkiline ödenmesine, tazminata haksız fiil tarihi olan 09/06/2016 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın sigorta şirketine müracaat şartı yerine getirmediğini, yazılı başvuru yapmadığını doğrudan dava açılmasının kanuna aykırı olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirket sigortalısının dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusur bulunmadığını, kazanın meydana gelmesine sebep olan taraf kusurlarının tespiti için dosyanın adli tıp kuruma gönderilmesi gerektiğini, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, poliçede sadece sürekli maluliyet hallerinin teminat altına alındığını, davacının iddia ettiği sürekli sakatlık halinin adli tıp kurumu 3. İhtisas dairesinden alınacak rapor ile ispatlanması gerektiğini, maluliyetten dolayı zarar hesabı için seçilecek bilirkişiden aktüerya raporu aldırılmasını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirkete davacı tarafından yapılan bir başvuru bulunmadığından müvekkili şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren yasal faizden sorumlu olabileceğini beyan etmekle haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya içerisine; … CBS’ nin …/… sayılı dosyası Uyap sisteminden getirtilmiş, davacıya ait tedavi evrakları, film ve grafiler getirtilerek geçici ve sürekli iş göremezlik durumuna ilişkin raporlar aldırılmış, kusur durumuna ilişkin raporlar aldırılmış, kaza tespit tutanağı, sigorta poliçesi, trafik kayıtları dosyaya sunulmuştur
Dava; trafik kazası nedeniyle uğranılan cismani zarardan kaynaklı, trafik sigortacısına karşı açılan maddi tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalı … şirketine usulüne uygun şekilde başvuru yapılıp yapılmadığı, kazadaki kusur oranları, maluliyet oranı ve davacının talep edebileceği miktar hususlarındadır.
Davaya konu kaza olayının …/…/… tarihinde meydana geldiği, davacının … … … plakalı motosikletiyle seyir halindeyken, …’ ın kullanmakta olduğu … … … plakalı araç çarpışması sonucunda davacının yaralandığı dosya içerisindeki kaza tespit tutanağı ve diğer kayıt ve belgelerden anlaşılmaktadır.
Dava dışı …’ ın kullandığı … … … plakalı aracın davalı … şirketi tarafından … poliçe numarası ile sigortalı olduğu, sigorta şirketinden gelen müzekkere cevaplarından anlaşılmaktadır.
Kaza olayındaki kusur durumuna ilişkin bilirkişi … tarafından düzenlenen raporda, … … … plakalı araç sürücüsünün %100 oranında tamamen kusurlu olduğu, davacının kusursuz olduğu kanaatine varıldığının bildirildiği anlaşılmıştır.
… Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan aldırılan …/…/… tarihli maluliyet raporuna göre de, davacının olağan yaşamına dönebilme süresinin elli (50) gün olduğu, şahısta davaya konu kaza nedeniyle oluşan sürekli iş göremezlik halinin bulunmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
2918 sayılı KTK 85/1 maddesinde “Bir motorlu aracın işletilmesinin bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olması durumunda motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibinin doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulacağı”,
2918 sayılı KTK 91/1 maddesinde “İşletenlerin, bu Kanununun 85. maddesinin 1 fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu” bulunduğu,
Aynı Kanun’un maddi manevi tazminat başlıklı 90. Maddesinde ise “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” hususları düzenlenmiştir.
14/05/2015 günlü resmi gazetede yayınlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’nın sigortanın kapsamı başlıklı maddesinde “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır. ” hükmü öngörülmüştür. Genel Şartların A.5. Maddesinde bu genel şart kapsamındaki teminat türleri belirlenmiş olup , bunların :
a) Maddi Zararlar Teminatı,
b) Sağlık Giderleri Teminatı,
c) Sürekli Sakatlık Teminatı,
ç) Destekten Yoksun Kalma (Ölüm) Teminatı, olduğu belirtilmiştir.
Genel şartların C11 maddesine göre ; bu genel şartlar yürürlük tarihinden sonra tanzim edilmiş sözleşmelere uygulanır hükmüne yer verilmiştir. C12 de yürürlük tarihi düzenlenmiş buna göre söz konusu genel şartların 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe gireceği kabul edilmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 29/05/2017 tarih ve 2016/14573 – 2017/6035 sayılı kararında da 2918 sayılı Yasanın değişik 90. maddesi 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe girmiş olsa dahi, …/…/… tarihi ve sonrasında tanzim edilmiş poliçeler gereği, maluliyet tespiti ve tazminat hesaplamalarında yeni genel şartlar ile eklerinin uygulanması gerektiği açıklanmıştır.
Somut olaya konu kaza tarihi …/…/…, davalı … şirketine bağlı poliçe tarihi ise …/…/… tarihlidir. Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda kaza ve poliçe tarihinde yürürlükte olan yeni genel şartların uygulanması gerekecektir. Yeni Genel şartların A.5. maddesinde düzenlenen ve kapsam dahilinde bulunan teminat türleri arasında geçici iş göremezlik teminatına yer verilmediği görülmektedir. Davacının maluliyetine ilişkin olarak … Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan aldırılan …/…/… tarihli raporun davacı vekiline usulüne uygun olarak …/…/… tarihinde tebliğ edildiği ancak davacı vekilinin HMK’nın 281. Maddesinde düzenlenen iki haftalık süre içerisinde rapora bir itirazda bulunmadığı, davalı vekilinin rapordaki tespitlere itiraz etmediği, alınan rapor içeriğine göre de davacının sürekli iş göremezliğinin olmadığının bildirildiği, geçici iş göremezlik yönünden ise davalı … şirketinin Genel Şartlar çerçevesinde sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 35,90.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 29,20.-TL harcın mahsubu ile eksik 6,70.-TL harcın davacıdan TAHSİLİ ile hazineye gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunana AAÜT uyarınca hesaplanan 1.000,00.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 20/03/2018

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı