Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/848 E. 2022/454 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/848
KARAR NO : 2022/454
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 25/04/2016
KARAR TARİHİ : 01/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Kaza tarihinde davalı … nezdinde … numaralı zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile kayıtlı bulunan davalı … adına kayıtlı olan ve kendi yönetiminde olan … plaka sayılı araçla … günü saat … sıralarında … bulvarı kavşağına yaklaşık … metre mesafede seyir halinde iken sürücü …’ın hızlı ve alkollü olması sebebiyle meydana gelen trafik kazasında araçta yolcu olarak bulunan müvekkilimiz …’nın yaralandığını, diğer müvekkillerinin murisi …’ın ise hayatını kaybettiğini, düzenlenmiş olan kaza tespit tutanağında … plakalı aracın sürücüsünün kim olduğunun belirlenemediğini ancak aracı kullanan şahısın asli kusurlu olduğunun belirlendiğini, araç sürücüsünün ve malikinin davalı … olduğunu, davalının kaza anında … promil alkollü olduğu olduğunun da tespit edildiğini,, müvekkilinin davalı gerçek kişinin yönetiminde olan … plaka numaralı araçta yolcu olarak bulunduğunu, kaza sonrasında müvekkilinin ağır yaralandığını, vücudunda çok sayıda kırık oluştuğunu, yatalak duruma düştüğünü ve halen de kendi kişisel ihtiyaçlarını giderebilecek sağlığa kavuşamadığını belirterek, müvekkilinin geçici iş göremezlikten kaynaklı zararının şimdilik …-TL’sinin, sürekli iş göremezlikten ve ekonomik geleceğinin sarsılmasından kaynaklı maddi zararının şimdilik …-TL’sinin, …, …, … ve … için destekten yoksun kalma zararının şimdilik ayrı ayrı …’er TL’sinin, manevi tazminat yönünden yine her bir davalı için ayrı ayrı …’ar TL olmak üzere davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsil edilmesine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: Huzurda görülmekte olan davada, kaza yaptığı araç … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) poliçesi müvekkil, nezdinde sigortalı olduğunu, müvekkil, sigortanın, Sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında, poliçe teminatları dâhilinde ve poliçe teminat limitiyle sınırlı olmak üzere sorumlu olduğunu, bu poliçeden dolayı müvekkili … sorumluluğunun, sigortalının kusuru oranında olmak üzere, bedeni zararlarda kişi başına sakatlık azami kaza tarihi itibariyle … TL ile sınırlı olduğunu, teminat limitini bildirmenin davayı kabul anlamına gelmediği gibi Zorunlu Mali Sorumluluk sigortası bir meblağ sigortası değil, zarar sigortası olduğunu, bu sebeple teminat altına alınan rizikonun gerçekleşmiş olması nedeniyle, teminat limiti olan … TL’nin tamamen ödenmesinin mümkün olmadığını, mağdurun gerçek zararının alanında uzman bilirkişilerce tespit edilmesi ve tespit edilen tazminat bedelinin sigortacıdan alınarak sigortalıya verilmesi gerektiğini, davacı tarafın, müvekkili nezdinde sigortalı araç sürücüsünün, kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğuna dair herhangi bir delil sunamadığını, görülmekte olan davada, müvekkilinin sorumlu tutulacağı tutarın hesaplanması için, öncelikle dosyanın alanında uzman bir bilirkişiye tevdi edilmesi ve kusur oranının hesaplanması gerektiğini belirterek davanın reddini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: Açılan davayı kabul etmediklerini, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası halen devam ettiğini, söz konusu soruşturma dosyasında müvekkilinin sağlık durumunun ifade vermeye bile hala elverişli olmadığı için beyanı alınamadığını, söz konusu aracın kaza anında kim tarafından kullanıldığının halen belli olmadığını, ayrıca müvekkilinin kaza esnasında davacının iddia ettiği gibi … değil … promil alkollü olduğunu, söz konusu aracın renkli cam olduğu için zaten aracın içinin görünmesinin mümkün olmadığını, kaza sonrası ifadeleri alınan …, …,’un aracı kimin kullandığını hatırlamadığını beyan ettiklerini, tek davacı … aracı kullananın müvekkili … olduğunu iddia etmiş olup aradaki menfaat çatışması gereği ve bu davanın davacısı olduğundan beyanına itibar edilmesin in mümkün olmadığını, somut olayda kazaya karışan araç sürücüsünün kim olduğunun belli olmadığını davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava: Maddi Manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı …’ın sosyal ekonomik durum tespiti yapılmış olup, … tarihi tutanakta; … adresinde şahsın … çocuğu ile ikamet ettiği, ev hanımı olduğu ve çalışmadığı, vefat eden eşinden … TL maaş aldığı, lise mezunu olduğu, üzerine kayıtlı menkul ve gayirimenkulünün olmadığı tespit edilmiştir.
Davacı …’ın sosyal ekonomik durum tespiti yapılmış olup, … tarihi tutanakta; … adresinde anne ve babası ile ikamet ettiği, adı geçen şahsın babasının beyanına göre … zihinsel engelli olduğu, kolunun kırık olduğu, şahsın çalışmadığı, üzerine kayıtlı menkul ve gayrimenkulünün olmadığı, orta okul mezunu olduğu tespit edilmiştir.
Davacı …’nın sosyal ekonomik durum tespiti yapılmış olup, … tarihi tutanakta; şahsın ortaokul mezunu olduğu, … çocuğunun olduğu, … işçi olarak çalıştığı, asgari ücret geliri olduğu, başkaca geliri olmadığı, fiziki engeli bulunmadığı, üzerine kayıtlı toplamda bir adet araç olduğu bu araçların yaklaşık piyasa değerinin …-TL olduğu tespit edilmiştir.
Antalya … Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının incelenmesinde: müştekiler … ve …, mağduru …, Katılanlar …, …, …, …, sanığın … olduğu, Taksirler Ölüme ve Yaralamaya Neden olma suçunu teşkil ettiği, dosyanın … tarihinde karara çıktığı, sanığın birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma suçundan ve eylemin alkolün etkisi altında gerçekleşmesi nedeniyle hakkında mahkumiyet kararı verildiği,
Mahkememizce… Hastanesinden rapor aldırılmış, aldırılan … tarihli rapora göre: “Bu yaralanma neticesinde şahsın gerek hastane, gerekse hastane dışında yaralarının iyileşmesi ve mevcut haliyle olağan yaşamına dönebilmesi için ihtiyaç duyduğu sürenin 3(üç) ay olduğu, şahısta işgöremezlik oranının %5.2 olduğu hususunda kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizce dosyamız Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Kuruluna gönderilerek rapor aldırılmış, aldırılan … tarihli rapora göre: davacılar yakını …’ın ölümünden; davacı sürücü …’ın % 75 (yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğu, davacılar yakını …’ın (kendi ölümünden) % 25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu, davacı …’nın yaralanmasında; davalı sürücü …’ın % 85 (yüzde seksen beş) oranında kusurlu olduğu, davacı yolcu … (kendi yaralanmasından) % 15 (yüzde on beş) oranında kusurlu olduğu, dava dışı sürücü …’ın kusursuz olduğu hususlarında görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizce dosyamız İstanbul Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kuruluna gönderilerek rapor aldırılmış, aldırılan … tarihli rapora göre: 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin sadece Ek-1 bölümünde yapılan değişiklikler içerdiği, Ek-3 ve diğer cetvelleri, meslek grupları bölümünü içermediği, dolayısıyla 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile sadece beden çalışma gücünün en az %60’ını kaybedip kaybetmediğine (hangi hastalık ve arızaların malulen emeklilik kriterlerine uyduğu) ilişkin değerlendirme yapılabileceği, bu nedenle söz konusu yönetmeliğe göre meslekte kazanma gücü kaybı belirlenemeyeceği;
Maluliyete ilişkin alınacak raporların olay (kaza) tarihlerine gore:
a-) 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigortalar Sağlık işlemleri Tüzüğü,
b-) 11.10.2008 ila 31.08.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit işlemleri Yönetmeliği,
c-) 01.09.20l3 ile 31.05.2015 tarihleri arasında Maluliyet Tespiti işlemleri Yönetmeliği,
d-) 01.06.2015 tarihinden sonra ise, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerektiği cihetiyle;
Mevcut belgelere göre;
… ve … oğlu, … doğumlu …’nın … tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü,
Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliğe göre Tablo 1.7’ye göre %5+%5+%5, Tablo 3.8 ve Tablo 3.8b’ye göre sağ % 5, Tablo 3.2’ye göre % 3, Balthazard formülüne göre % 17, tüm vücut özür oranı % 9 olarak tespit edildiğine göre;
1- Kişinin tüm vücut engellilik oranının % 9 (yüzdedokuz) olduğu,
2-İyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği” hususlarında görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememiz dosyası ilk etapta … esas davası olarak açılmıştır. Yargılama devam ederken, yine mahkememizin … esas sayılı dosyası ile aralarında fiili ve hukuki irtibat bulunduğu anlaşıldığından … esas sayılı işbu dosya ile birleşerek yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizin … esas sayılı dosyasının … tarihli celsesinde davacı vekili tarafından davacılar …, …, … ve … yönünden açılan maddi tazminat taleplerinden feragat edildiği ancak bu davacılar yönünden gerçek kişi davalı olan …’a karşı manevi tazminat taleplerinin devam ettiği, yine mahkememizin bu dava dosyası ile birleşen … esas sayılı dava dosyasındaki taleplerden tamamen feragat edildiği ve davacılar …, …, … ve …’ın davalı …’a yönelik Maneviz tazminat talepleri ile davacı …’nın geçici iş görememezlik zararı ve manevi tazminat talebi yönünden davalı … ve Sigorta Şirketi yönünden açmış olduğu davanın tefrik edilerek … esas sırasına kaydedildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili, … tarihli dilekçesi ile maddi tazminat davası yönünde davalı … şirketi ile sulh olunduğuna ilişkin sulh protokolünü sunduğu, dosyaya sunulan sulh protokolünde açıkça davadan feragat edileceği yazıldığı anlaşılmıştır.
Davadan feragat 6100 sayılı HMK’nun 307. maddesinde davacının talep sonucundan kısmen ya da tamamen vazgeçmesi şeklinde tanımlanmış olup, HMK.’nun 311. maddesinde, feragatin kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı; 310. maddesinde ise, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman davadan feragat edilebileceği hükümleri düzenlenmiştir. Somut olayda, davacı vekili maddi tazminat yönünden davalı … şirketi ile sulh olduklarını ve sulh protokolü doğrultusunda karar verilmesini talep ettiği, anılı protokolde, Antalya …Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas (Tefrik edilen dosya) sayılı davasından …, sigortalısı ve sigortalı araç sürücüsü lehine mahkeme nezdinde sunulacak feragat beyanı ile davanın maddi tazminat yönünden feragat ile sonuçlandırılması talep edileceği belirtildiği, bu nedenle de davacı taraf anılı protokol gereği maddi tazminat davası yönünde davadan feragat ettiği, feragatın yargılamaya tek yönlü olarak son veren ve kesin bir hükmün sonuçlarını doğuran taraf işlemi olması gözetilerek davanın maddi tazminat yönünden feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. Yargıtay kararlarında da belirtildiği gibi davacının feragat beyanı hakkın özünden feragat olmayıp dava konusu alacağın yargılama sırasında ödenmesi nedeni ile davalının ibrasına yönelik olduğundan davalılar lehine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmemiştir.
Diğer taraftan davacı, davaya konu aracın işleten ve sürücüsü olan davalı … yönünden manevi tazminat davasına devam etmiştir.
Davacıların manevi tazminat talebi bakımından;
Manevi tazminat ise TBK 56. Maddesinde düzenleşmiş olup, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebileceği, Ayrıca ağır bedensel zarar veya ölüm halinde zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebileceği düzenlenmiştir.
Manevi tazminatın miktarını tayin etme hakimin takdirine bırakılmış bir konu olmakla beraber hükmedilecek miktarın uğranılan zararla orantılı, duyulan acıyı hafifletecek nitelikte olması gerekir. Takdir edilecek manevi tazminatın hakkaniyete uygun olmalıdır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararı karşılaması da amaç edinilmemiştir. Kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmalıdır. Tazminatın sınırı onun amacına uygun olarak belirlenmelidir. Manevi tazminatın takdiri yapılırken tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilmeli, manevi tazminatın miktarı bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmamalıdır. Manevi tazminatın miktarının belirlenmesinde her olaya göre değişen özel hal ve şartlar gözetilmelidir.
Bu ilkeler doğrultusunda somut olay dikkate alındığında, kazanın meydana gelişindeki kusurun davalıya ait olması, kazanın … yılında meydan gelmiş olması, o dönemki paranın satın alma gücü, talep edilen miktar ile tarafların sosyal ekonomik durumları, davacı … ile müteveffa desteğin alkollü olduklarını bildikleri sürücünün aracına binmeleri ve araç sürücüsü ile arkadaş olmaları; kazazede davacı … yaşı, yaralama niteliği ve tedavi süresinin uzunluğu, yine müteveffa …’ın geride bıraktığı eş ve çocukların, eş/babalarının vefatı nedeni ile duydukları elem ve ızdırap dikkate alınarak davacıların, davalılar sürücü ve işleten aleyhine açılan manevi tazminat davasının kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı … yönünden açılan maddi tazminat davasının feragat nedeniyle REDDİNE,
a-Feragatin gerçekleştiği aşama gözetilerek 2/3 oranında belirlenen …-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
b-Maddi tazminat davasında ayrıca bir yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davacılar …, …, … ve … yönünden açılan manevi tazminat davasının KABULÜ ile;
Eş … için …-TL, çocuk … için …-TL, çocuk … için …-TL, çocuk … için …-TL olmak üzere toplam …-TL manevi tazminatın davalı …’dan alınarak adı geçen davacılara ödenmesine,
3-Davacı … yönünden açılan manevi tazminat davasının KABULÜ ile;
…-TL manevi tazminatın davalı …’dan alınarak adı geçen davacıya ödenmesine,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması lazım gelen …-TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan …-TL harcın mahsubu ile bakiye ‭…-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına
5-Davacıların bu dava nedeni ile yapmış olduğu posta, tebligat, Atk ücreti ile dava açılış harç toplamından ibaret toplam ‭…-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacılar …, …, … ve … ve …’ya verilmesine,
6-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan … TL vekalet ücretinin davalı …’dan tahsili ile adı geçen davacılara verilmesine,
7-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa iadesine,
Dair, davacılar ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, davalı … vekilinin yokluğunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 01/06/2022

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)