Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/842 E. 2021/916 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/842 Esas
KARAR NO : 2021/916
DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/12/2016
KARAR TARİHİ : 23/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin davalı ile olan satış sözleşmesine istinaden davalı banka hesabına gönderilmek ve çek ile ödenmek suretiyle toplam …-TL’sinin … ve … yıllarının değişik tarihlerinde davalıya gönderildiğini, müvekkilinin … tarihli … numaralı çek ile …-TL ödediğini, … tarihinde …-TL, … tarihinde … ayrı havale ile toplam …-TL, … tarihinde …-TL, … tarihinde …-TL, … tarihinde …-TL, … tarihinde …-TL, … tarihinde … ayrı havale ile toplam …-TL, … tarihinde …-TL, … tarihinde …-TL olmak üzere toplam …-TL havale ettiğini, halen Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı davasında davacı olan iş bu davanın davalısı bu bedellerin gönderildiğini ve hesaplarında olduğunu kabul ettiğini, ancak davalı şirketin o günden bu yana üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmediği gibi özü itibaiyle satışa ilişkin olan ve halen davalı nezdinde bulunan paraları müvekkiline iade etmediğini beyan etmekle, davalıya gönderilen toplam …-TL ‘sinden havale ile gönderilen …-TL’sinin davalıya havale edildiği tarihlerinden itibaren ve çekle ödenen …-TL ‘sinin çekin ödendiği … tarihinden itibaren avans iskonto faizi ile birlikte davalıdan alınmasına, iş bu davanın Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın sebepsiz zenginleşme nedeniyle açıldığını, bu davaların açılma süresinin 2 yıl olduğunu, zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, açılan davanın kötü niyetle açıldığını, davacı tarafça birleştirilmesi talep edilen Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile müvekkili şirket adına talep edilmiş olan menfi tespit istemlerinin yerinde olduğunu ve huzurda görülen davanın davacısı …’ın bilerek ve isteyerek kanun ile yasaklanmış kuralı alenen ihlal ettiğini, iş bu davanın sürüncemede bırakılmasına yönelik açılmış bir dava olduğunu, bu nedenlerle öncelikle davanın zamanaşımından reddine, mahkeme aksi kanaatte ise esas bakımından reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; Hisse satışının gerçekleşmemesi nedeniyle ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; zamanaşamı definin süresi içinde ileri sürülüp sürülmediği, davacının hisse satışı için ödediği paraların iadesini davalı şirketten talep edip edemeyeceği hususlarındadır.
Davalı vekili zamanaşımı itirazlarında bulunmuş ise de zamanaşımı definin ilk itirazlardan olup davalıya dava dilekçesinin … tarihinde tebliğ edildiği, … tarihinde süre uzatım talebinde bulunduğu, ilk itirazlar hariç cevap süresinin 1 ay uzatıldığı, uzamış hali ile son cevap süresinin … olduğu, buna rağmen … tarihinde cevap dilekçesi ile zamanaşımı itirazının yapıldığı ve davacının zaman aşımı itirazının süresi içerisinde yapılmadığına dair açıkça çekince koyduğu anlaşılmakla süresi içerisinde ileri sürülmeyen zamanaşımı itirazının reddine karar verilmiştir.
Dosya içerisine, Antalya … Asliye ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası celp edilmiş, … Müdürlüğünden davalı şirketin kuruluşundan itibaren hisse devirlerini gösterir belgeler ile Antalya … Noterliğinden … tarihli, … yevmiye numaralı hisse devir sözleşmesi sureti getirtilmiştir.
Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosyasının inc elenmesinde; Davacının … ŞTi, davalının … olduğu, davanın; dava dışı şirket müdürü … ile davalı arasında imzalanan adi yazılı protokol garanti sözleşmesi başlıklı belgede davcı şirketin garanti eden olarak gösterilmesinden dolayı borçlu olmadığının tespiti ve bu belgeye dayalı başlatılan icra takibi nedeniyle davacı tarafından ödenen paranın istirdatı ve takibin iptali davası olduğu, davanın kabulü ile Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasından dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine , takip nedeniyle davacı adına yapılan …-TL ödemenin ve …-TL ödemenin yasal faizleri ile birlikte davalıdan istirdaten alınarak davacıya ödenmesine dair karar verildiği, kararın taraflarca temyiz edildiği, kararın onandığı, davalı tarafça karar düzeltme yoluna başvurulduğu, davalı tarafın karar düzeltme talebinin reddine dair karar verildiği anlaşılmıştır.
Yargılama esnasında davacının ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talep ettiği ancak mahkememizce, Antalya … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası dava konusu olmadığından ihtiyati tedbir isteminin reddine, ayrıca muaccel alacağın varlığı hususunun yargılamayı gerektirir nitelikte olması sebebiyle şartları oluşmadığından ihtiyati haciz isteminin de reddine karar verildiği, davacı tarafça kararın istinaf edilmesi üzerine BAM … Hukuk Dairesince davacının tedbir talebi uyuşmazlık konusu hakkında olmadığından mahkemenin tedbir talebinin reddetmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön görülmediği ancak davacının dava dilekçesine eklediği çekte davalı şirketin lehdar görünmesi, banka dekontları davacının alacağının varlığı, muaccel olduğu hususunda İİK 258/1 maddesine göre kanaat uyandıracak nitelikte olduğundan bahisle %15 teminatla ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının davalı şirketin hisselerini almak için davalı şirketin hesabına dava dilekçesinde belirtilen ödemeleri yapmasına rağmen şirketin edimini yerine getirmediği gibi paralarını da iade etmediğinden bahisle davalı şirketin sebepsiz zenginleştiği iddiasıyla eldeki davayı ikame ettiği,
Her ne kadar davacı ödediği meblağ karşılığında edimin yerine getirilmediğini iddia etmişse de dosyaya kazandırılan ve varlığı ihtilafsız Antalya … Noterliği’nin … tarih, … yev. Numaralı limited şirket hisse devir senedine göre davacıya şirketin …hissesinden … adet hissesinin …-TL bedelle devredildiği, ancak davacının daha sonra şirketin kredi kullanacak olmasından bahisle dava dışı (o zamanki şirket müdürü) … ile arasında devir sözleşmesi ve ayrıca bir garanti protokolü yapıldığı;
Antalya … Noterliği’nin … tarih … yevmiye numaralı “Limited Şirket Hisse Devir Senedi” ile davalı şirketin … hissesinin tamamının …-TL bedel ile davacı … tarafından dava dışı …’a devredildiği, hisse devrine ilişkin sözleşmede hisse devir bedelinin alıcı tarafından satıcıya ödendiğinin yazılı olduğu;
Yine davacı … ile dava dışı … arasında düzenlenen … tarihli “… Sözleşmesi” başlıklı belgede Antalya … Noterliğinin … tarih … yevmiye numaralı …’ın … Şti. hisselerinin devri ile ilgili olarak yapılan hisse devrinin gerçek amacını yansıtmadığı devir bedeli ödenmediği ve yalnız banka kredisi alınması aşamasında pürüzleri ortadan kaldırmak için yapıldığından …bank’tan talep edilen …-Euro kredi işlemleri tamamlandıktan son iş bu hisseyi devir alan … hisseyi aynen …’a devredecektir, şart gerçekleşmesine rağmen devir yapılmaz ise devralan ve … Şti devredilen hisse bedelinin müştereken ve müteselsilen … tarihinden itibaren banka ticari faizi ile birlikte …’a ödeyeceklerini kabul ve beyan etikleri yazılmak sureti ile hisseleri devreden ve devralan ile birlikte garanti eden yazılmak sureti ile … Şti ‘nin unvanı ve kaşesi üzerinde şirket temcilcisi olarak …’ın imzaladığı,
Daha sonra şirket yönetiminin değiştiği ve dava dışı …’ın davacının kendisine devrettiği hisseleri … tarihli protokole rağmen davacıya iade etmediği, bunun üzerine davacının garanti protokolü uyarınca davalı şirket ile dava dışı … aleyhine Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile …-TL’nin işlemiş faizi ile birlikte tahsili için … tarihinde icra takibi başlattığı, takip borçlusu şirket yetkilisi olarak ve kendi adına asaleten borçlu … tarafından ayrı ayrı borcun kabul edildiği dosyaya yatırılan …-TL’nin … tarihinde alacaklı …’a ödendiği icra müdürlüğünce yapılan hesaplama sonucundan … tarihli itibari ile dosya borcunun bakiye …-TL olarak hesaplandığı bu miktara ilişkin davalı şirketin …’dan alacağına haciz konulduğu, haciz üzerine davalı şirketin davacıya ödenen borçtan dolayı sorumlu olmadıklarına ilişkin yukarıda açıklanan Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinde … tarihinde … esas sayılı menfi tespit ve istirdat davasını açtığı, yargılama sırasında ilkin mahkemece davanın reddine karar verildiği ancak Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … tarih, … esas sayılı ilamı ile bozulduğu ve bozma gerekçesinde belirtilen “hisse devir işlemi davacı şirketi devir tarihinde yetkili temsilcisi olan dava dışı … ile davalı arasında yapılmış olup, dava dışı şirket müdürü davacı şirketin yönetim kurulu üyesi olmakla TTK’nın 320 m. gereğince şirkete karşı özenli hareket etme yükümlülüğü bulunup, TTK’nın 334. m. gereğince de şirket ile kendisi veya başkası adına işlem yapmasının yasak olduğu, işlemde taraf olan ve hisse devir alan dava dışı şirket müdürünün imzalamış olduğu protokol garanti sözleşmesinin hem kendisi hem de şirket adına imzalanmış ise de, kendisi ve davalı lehine ve şirket aleyhine sözleşmeyi imzalamasının özen yükümlülüğüne aykırı davranış olduğu gibi, şirket ile başkası adına işlem yapma yasağına da aykırı olup, şirkete zarar verecek nitelikte olduğunu bilmemesi mümkün olmadığı gibi, işlemde taraf olan davalının da iyi niyetli olduğunu ileri süremeyeceği, davalı tarafça inançlı işlem olduğu ileri sürülen hisse devri davalı ile dava dışı şirket müdürü … arasında imzalanmış olup, davacı şirketi bağlamayacağı, şirketin işleme açık bir onay ve muvafakati de bulunmadığından davalının şirkete karşı hüküm ifade etmeyecek olan protokol garanti sözleşmesine dayanarak davacıdan hisse devir bedelini talep etme hakkı bulunmadığı, davalının takipte kötüniyetli olduğunun da ispatlanamadığı” gerekçesiyle, davanın kabulü ile, davacının Antalya … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasından dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, takip nedeniyle davacı adına yapılan … TL ödemenin …, … TL ödemeninde … tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davalının takipte kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından davacının tazminat talebinin reddine karar verildiği ve verilen kararın onanarak kesinleştiği,
Kararın kesinleşmesinden önce bu defa davacı …’ın davalı şirkete yatırdığı paranın iadesini eldeki dosya ile talep ettiği, ancak yukarıda anlatıldığı şekilde gelişen olay silsilesinde davacının şirkete ödediği meblağ karşılığında dava dışı … isimli ortaktan şirket hisselerini noter sözleşmesi ile devraldığı, ödediği bedelin de bu şirket hisseleri için verildiğinin sabit olduğu, bunun dışında davacının dava dışı … ile yaptığı sözleşmenin şirketi bağlamayacağı yönünde kesinleşmiş mahkeme kararının da olması göz önüne alındığında davacının …’a yönelteceği taleplerini davalı şirkete izafe edemeyeceği gibi davacıya ödediği meblağ karşılığında şirket hisselerinin de devredilmiş olması nedeniyle davalının sebepsiz zenginleştiğinin kabul edilmeyeceği anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli …-TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan …-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırılan …-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan …-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı asil ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.23/11/2021

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)