Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/833 E. 2019/154 K. 21.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/833 Esas
KARAR NO : 2019/154
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 28/11/2016
KARAR TARİHİ : 21/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıdan olan ticari alacağı sebebiyle faturalara istinaden davalı hakkında Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine başlanıldığını, davalı tarafça borca ve ferilerine itiraz edilmesi sonucu takibin durdurulduğunu, davalının itirazlarının haksız ve yersiz olduğunu, müvekkili şirket ile davalı arasındaki ticari alışverişe istinaden davalıya teslim edilen ürünlerin karşılığı olarak takip konusu edilen irsaliyeli faturaların ürünlerle birlikte davalıya tebliğ edildiğini, fatura muhteviyatının da herhangi bir itiraza uğramayarak kesinleştiğini belirterek, davalının icra dosyasındaki itirazının iptali ile takibin devamına ve alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı adına usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen, cevap vermediği gibi duruşmalara da katılmamıştır.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ: Dosya içerisine; Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası getirtilmiş, cari hesap ekstresi, … tarihli hesap mutabakat belgesi, sevk irsaliyesi ve e-faturalar dosyaya sunulmuş, davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak ayrıntılı rapor aldırılmıştır.
Dava; ticari satım akdinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır.
Davalı taraf cevap vermediği gibi duruşmalara da katılmadığından, taraflar arasında akdi ilişkinin varlığı, faturaların bu akdi ilişki nedeniyle düzenlenip düzenlenmediği, fatura içeriğindeki malların davalıya teslim edilip edilmediği, faturaların davalı tarafa tebliğ edilip edilmediği ve icra takip tarihindeki alacak borç durumu ihtilaflıdır.
Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine …-TL asıl alacak, …-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam …-TL alacaktan dolayı ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmesi üzerine süresinde borçlu vekili tarafından icra dairesine verilen itiraz dilekçesiyle borcun tamamına itiraz edilerek takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Davalı adına meşruhatlı davetiye tebliğ edilerek, ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmesi hususu istenmiş ancak davalı taraf defter ibraz etmekten kaçınmıştır.
Davacı şirkete ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde talimat yoluyla bilirkişi incelemesi yaptırılmış, Bilirkişi … tarafından düzenlenen … tarihli rapora göre; davacının … ve … yıllarına ait yevmiye, defteri kebir ve envanter defterlerinin incelendiği, defterlerin elektronik ortamda tutulduğu, elektronik defterlerin ilk ayı son ayı beratlarının alınmış olduğu, söz konusu beratların açılış ve kapanış onayları olarak kabul edilmesi gerektiğini, ilgili süreler içinde mali mühür ve onaylarının yapıldığı, mali mührü içeren beratların dosyaya sunulduğunu, yıl sonu ve yıl başı kapanış ve açılış kayıtları ile birbirini doğrular nitelikte olduğunu, dolayısıyla defterlerin usulüne uygun tutulup sahibi lehine delil vasfının bulunduğunu, takip ve davaya konu edilen faturaların davacı şirketin ticari defterlerine kayıtlı olduğunu, icra takip tarihi itibariyle davacının davalı taraftan …-TL tutarında alacağının kayıtlı olduğunun mütalaa edildiğinin bildirildiği görülmüştür.
Davacı tarafça icra takibinde 7 adet faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine girişmiş, söz konusu faturaların davalı tarafından … formunda bağlı olduğu vergi dairesine beyan edilip edilmediği hususu araştırılmış, gerek … dairesi Müdürlüğünden gelen … tarihli cevabi yazıda, gerekse Antalya … Müdürlüğünden gelen … tarihli yazıda davalı tarafça takip ve dava konusu edilen faturaların … formunda ilgili kurumlara bildirildiği anlaşılmıştır.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2018/2627 Esas – 2018/5349 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere söz konusu faturaların davalı tarafça bağlı bulunduğu vergi dairesine … formuyla bildirilmiş olması sebebiyle artık bu faturanın davalı tarafça kendi defterlerine kayıtıymış gibi kabul edilmesi ve malın davalı tarafça teslim alındığı karinesinin kabulü gereklidir.
Davalı taraf bundan başka ticari defter ve kayıtlarını da meşruhatlı davetiye tebliğine rağmen ibrazdan kaçınmıştır.
Faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. 6102 sayılı TTK’nın 21/2.maddesine göre; faturaya itiraz edilmemiş ise içeriği kesinleşir ise de, akdi ilişkinin yazılı delillerle ispatı gerekir. Fatura, ticari defterlere kayıt edilmiş ise artık faturanın delil olması ile ilgili bu maddeye değil, ticari defterlerin delil olması ile ilgili HMK’nın 222.maddesine bakmak gerekir. Bu nedenle ticari defterlere kaydedilmiş fatura akdi ilişkinin varlığını da kanıtlar. Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı ve kesin delillerle ispatlaması gerekir.
Buna göre ve dava dosyasındaki deliller bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı tarafça ticari satım akdinden kaynaklanan alacağın tahsili için Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında davalı aleyhinde icra takibine girişildiği, itiraz üzerine eldeki davanın açıldığı, davacının usulüne uygun tutulan ticari defter ve kayıtlarında davalıdan icra takip tarihi itibariyle …-TL alacağının kayıtlı olduğu, davalı tarafın meşruhatlı davetiye tebliğine rağmen ticari defter ve kayıtlarını ibrazdan kaaçındığı, ayrıca takip ve davaya konu edilen faturaların davalı tarafça … formunda bağlı bulunduğu vergi dairesine bildirilmiş olduğu, dolayısıyla artık davalının söz konusu faturaları kendi defterlerine kaydetmiş gibi kabul edilerek malın davalıca teslim alındığının kabulünün gerektiği, bu hususun aksinin davalı tarafça ispat edilemediği, sonuç olarak davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan …-TL alacaklı olduğunun sübuta erdiği, her ne kadar davacı taraf icra takibinde işlemiş faiz de talep etmiş ise de, takipten önce davalı tarafı usulüne uygun temerrüte düşürdüğüne dair dosyada herhangi bir delil bulunmadığından temerrütün takip tarihinde gerçekleşmiş sayılacağı değerlendirilerek, işlemiş faiz talep edemeyeceği değerlendirilmiş, işlemiş faiz talebinin reddine karar vermek gerekmiş, alacağın likit nitelikte oluşu gözetilerek davacı lehine icra inkar tazminatına hükmolunarak, davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
Davalı borçlunun Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasındaki borca yönelik itirazının KISMEN İPTALİNE,
Takibin …-TL asıl alacak üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9 yasal faiz uygulanmak suretiyle DEVAMINA,
Davacının fazlaya dair isteminin REDDİNE,
Haksız itiraz edilen …-TL asıl alacağın takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
2-Alınması gerekli 106.070,68.-TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 19.494,98.-TL harcın mahsubu ile bakiye 86.575,70.-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine adına gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafça yatırılan 19.494,98.-TL peşin harç, 29,20.-TL başvuru harcının toplamı 19.524,18.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE, (Dava kısmen kabul edilmekle harcın tamamından davalı sorumlu tutularak)
4-Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, bilirkişi gideri olmak üzere) toplam 769,80.-TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranı gözetilerek hesaplanan 740,40.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
Fazla kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 70.533,50.-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
6-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 21/02/2019

Başkan …
¸(e-imzalı)
Üye …
¸(e-imzalı)
Üye …
¸(e-imzalı)
Katip …
¸(e-imzalı)