Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/824 Esas
KARAR NO : 2018/510
DAVA TARİHİ : 23/11/2016
DAVA : İcra takibinden sonra açılan Menfi tespit Davası
BİRLEŞEN DAVA (… ATM’ nin …/… Esas …/… Karar sayılı dosyası)
DAVA TARİHİ : 15/02/2017
DAVA : İcra Takibinden Önce Açılan Menfi Tespit Davası
BİRLEŞEN DAVA (… ATM’ nin …/… Esas …/… Karar sayılı dosyası)
DAVA TARİHİ : 16/08/2017
DAVA : İcra Takibinden Önce Açılan Menfi Tespit Davası
BİRLEŞEN DAVA(… ATM’ nin …/… Esas …/… Karar sayılı dosyası )
DAVA TARİHİ : 19/02/2018
DAVA : İcra Takibinden Önce Açılan Menfi Tespit Davası
KARAR TARİHİ : 03/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan), Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Ana davada; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: … İcra Müdürlüğünün …/… Esas nolu takip dosyası borçlularından …’nın …/…/… tarihinde davalıya kredi sözleşmesi tanzim ettiğini, davalı müvekkiline söz konusu krediyle …’nın ev alacağını, kredi kullanabilmesi için ipotek tesis edilmesi gerektiğini belirterek müvekkilinin aile konutu üzerinde kredi kullanan …’nın krediyle alacağı eve ipotek tesis ediltikten sonra müvekkilinin aile konusu üzerindeki ipoteğin kaldırılacağını beyan ettiğini ve ipotek tesis işleminin yapıldığını, (…/…/… tarihli) 12.025,00-TL bedelli senet ve ödeme emrinin müvekkiline …/…/… tarihinde tebliğ edildiğini, müvekkilinin davalının … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasından haberdar olduğunu, müvekkilinin davalıdan veya …Şubesinden herhangi bir para almasının mümkün olmadığını, müvekkilinin yalnızca …’nın kullanacağı krediye ipotek tesis ettiğini, takibe konu senedin müvekkiline ipotek belgesi adı altında imzalatıldığını beyan etmekle, icra takibinin tedbiren durdurulmasını, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitiyle kötü niyetli olan alacaklı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesiyle nihayetinde takibin müvekkili bakımında iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketten kredi başvurusunda bulunan …’nın kullanmak istediği kredi için …Kooperatifi olan davalı müvekkili şirkete başvurduğunu, müvekkili şirket ve bankadan çekilecek olan kredi için kefil şartı arandığını ve kefil olarak davalı … ve diğer kefiller … …, … …, … birlikte müteselsil kefil sıfatında ve ilgili taahhütnameyi imzaladıklarını, davacıların ve diğer kefillerin krediyle birlikte taahhütname, kefalet sözleşmesi ve müşterek ve müteselsil kefil olduklarına dair takibe konu senedi imzaladıklarını, takibe konu senette müşterek ve müteselsil borçlu olarak imzası bulunan davacının kefillikten imtina etmeye çalışarak ve krediye konu parayı kendisinin aldığını iddia etmesi icra takibini kötü niyetle ve sürüncemede bırakma amacıyla dava açıldığını beyan etmekle, müvekkili şirket aleyhine doğabilecek zarara karşı davalı aleyhine kötü niyet tazminatı hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA: Mahkememiz dosyası ile birleşen … ATM’ nin …/… Esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı … … tarafından davalı kooperatif ile kredi sözleşmesi düzenlendiğini, kredi kullanılabilmesi için ipotek tesisi verildiğinden müvekkilinin aile konutu üzerinde kredi kullanan …’nın borcuna ipotek verilmesini, kredi kullandıktan sonra da ipoteğin kaldırılmasına karar verildiğini, davalının … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı takip dosyası ile 12.025,00.-TL bedelli senede istinaden takip yaptığını, takibe yönelik … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… esas sayılı dosyasında menfi tespit davası açıldığını, bu durumda takip yapılan ve vadesi gelmemiş senetler olmak üzere davalıda toplam 9 adet senedin bulunduğunu, bu dosyada davalı kooperatifin borç ilişkisinin kefalet sözleşmesinden kaynaklandığını belirttiğini, kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğunu, senet borçlusunun müvekkili olmadığını, davalının elinde bulunan senetler ile ilgili icra takibi başlatmasının muhtemel olacağını belirterek …/…/… tarihli taksit dolayısıyla müvekkili aleyhine başlatılacak icra takibinin teminatsız olarak tedbiren durdurulmasını, senetten dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile % 20 tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA: Mahkememiz dosyası ile birleşen Mahkememizin …/… Esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … İcra Müdürlüğünün …/… Esas numaralı takip dosyası borçlularından …’ nın …/…/… tarihinde davalıya kredi sözleşmesi tanzim ettiğini, davalı müvekkilinin aile konutu üzerinde …’ nın davalıdan kullandığı krediye teminat olarak davalı lehine ipotek tesis ettiğini, …’ nın ödemesi şartıyla davalı kooperatifçe …şubesinden kredi kullanılarak …’ ya kredi borcunu ödememesinden dolayı İcra takibi ikame ettiğini, takibe konu senedin müvekkile ipotek belgesi adı altında imzalatıldığını düşündüklerini, icra takibine yönelik menfi tespit davasının Mahkememizin … Esas sayılı dosyasında devam ettiğini, davalının icra takibi başlatmasının muhtemel olan …/…/… tarihli senetten dolayı borçlu olmadığının tespiti ile tedbiren durdurulmasını,işbu dosyanın yine Mahkememizin …/… Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini, davalı lehine %20′ den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA: Mahkememiz dosyası ile birleşen Mahkememizin … esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … İcra müdürlüğünün …/… Esas sayılı takip dosyası borçlularından … davalıya kredi sözleşmesi tanzim ettiğini, 12.025,00.-TL bedelli senet ve ödeme emrinin müvekkiline …/…/… tarihinde tebliğ edildiğini ve müvekkilinin … İcra müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyası ile takibe konduğunu, mahkememizin …/… esas sayılı dosyasına ilişkin cevap dilekçesinde davalının borç ilişkisinin kefalet sözleşmesinden kaynaklandığını savunduğunu, ancak kefalet sözleşmesinde kredi sözleşmesi adı altında sunulan bir kısım belgelerde müvekkilinin yalnızca imzasının bulunduğunu, müvekkilinin …/…/… tarihli, …/…/… tarihli, …/…/… tarihli, …/…/… tarihli ve …/…/… tarihli senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespitini, işbu dosya ile mahkememizin …/… Esas sayılı dosyasının birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili …/…/… havale tarihli cevaba cevap dilekçesi ile birleşen dosyalara ilişkin verdiği cevap dilekçesinde; takibe konu senedin mücerret olup, illetten ari olduğunu, mevcut senedin kefalet sözleşmesine konu senet olmayıp, senet bedelinin nakden alınmış olduğunu, aksini ispat yükünün davacıya ait olduğunu, davacının kefalet sözleşmesinin unsurlarına ve miktarın bilinmediği yönündeki beyanlarına itibar edilemeyeceğini, şayet davacının kooperatif ortağı … … lehine kendi taşınmazını ipotek ettirdiğini, orada da kullanılan kredi miktarını açıkça belirttiğini, bunun ikrara niteliğinde olduğunu belirterek davanın ve birleşen dosyaların reddini talep etmiştir.
Dosya içerisine; davacı vekili tarafından ipotek belgesi, kredi ödeme planı, senet sureti ibraz edilmiş, davalı vekili tarafından kredi sözleşmesi ve taahhütname sunulmuş, … İcra müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyası celp edilmiş, bilirkişiden rapor ve ek rapor aldırılmıştır.
… İcra Müdürlüğü’nün …/… esas sayılı dosyasının incelenmesinde; …/…/… tanzim, …/…/… vade tarihli, 12.025,00.-TL bedelli bono alacağı, 307,87.-TL %10,5 işlemiş faiz, 36,07.-TL %0,3 komisyon olmak üzere toplam 12.368,94.-TL alacağın takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %10,5 oranında işleyecek reeskont faizi ile birlikte icra takibine girişildiği , borçlu tarafından …/…/… tarihinde 14.509,15.-TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
… Aile Mahkemesi’nin …/… esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının … …, davalının … ve …koopreratifi olduğu, davanın aile konutu üzerine koyulan ipoteğin kaldırılmasına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Asıl Dava; İİK’nın 72. Maddesi uyarınca, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Birleşen davalar ise icra takibinden önce açılan menfi tespit davalarıdır. Asıl ve birleşen tüm davaların konusu tarafları aynı olan ve aynı borç ilişkisi içerisinde düzenlenmiş, vade tarihleri farklı bonolardır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; bonoların geçerli bir borç ilişki nedeni ile verilip verilmediği, kefaletin şekil şartlarına uygun olup olmadığı, kefaletin geçerli olmamasının senetlerin geçerliliğini etkileyip etkilemeyeceği hususlarındadır.
Senetlerden sadece bir tanesinin icraya konulduğu, o senet bedelinin de yargılama esnasında dava dışı takip borçlularından … … tarafından ödendiği hususlarında ihtilaf yoktur.
Davacı tarafın dava dilekçesinde öncelikle davacının, dava dışı …’nın kullandığı krediye teminat olsun diye aile konutu olarak kullandığı evini ipotek ettirdiğini, … İcra Müdürlüğünce gönderilen tebligat ile takipten haberdar olduğunu, davacının …şubesinden her hangi bir para almadığını, takibe konu senedin ipotek belgesi adı altında imzalattırılmış olabileceğini, bu senet dışında vadesi gelmeyen senetler de olabileceğini (ki birleşen dosyalara konu edilen) davacının borçlu ya da kefillik sıfatı ile sorumlu olmadığını, cevaba cevap dilekçesinde de kefalet sözleşmesinin şekil şartlarına uygun olmadığından, kefalete konu 100.000-TL’lik bono da “soyut borç ikrarı içermediğinden” geçersiz olduğu ileri sürülmüştür.
Davacı taraf her ne kadar kefaletin geçersizliğini ileri sürmüş ise de …/…/… tarihli kredi sözleşmesinin incelenmesinde, tarafların … İle … … olduğu, kredi limitinin 100.000,00-TL olduğu, sözleşmenin ekinde bulunan “kefalet sözleşmesi” başlıklı sözleşmenin incelenmesinde belge altında …/…/… tarihleri ile … …, … …ve (davacı) …’in el yazıları ile imzalarının bulunduğu, kefalet miktarı ile müteselsil kefalet anlamında el yazılı ibarelerinin olmadığı, bu durumun TBK’nın 58371. Maddesindeki şekil şartına uygun olmadığı anlaşılmıştır. ANCAK görüldüğü üzere bu sözleşmenin tarafı davalı kooperatif değildir. Davalının icra takibine konu ettiği alacak …/…/… tanzim, …/…/… vade tarihli, 12.025,00-TL bedelli bonodan kaynaklanmaktadır. Takip dayanağı bonoda keşideciler … …, … …, … … ve …, lehtar … Şubesi olup … ise aval veren konumundadır.
Dosya içerisinde mübrez, … tarihli “… Kooperatif kredileri Sözleşmesine Ek Muvafakatname ve Taahhütname” başlıklı belgeyi, müşterek borçlu müteselsil kefil olarak davacı ile diğer borçluların kendi el yazıları ile isim soy isim yazarak imzaladıkları ayrıca …/…/… tarihli “taahhütname” başlıklı belgeyi de kefiller olarak davacı ile diğer kefillerin kendi el yazıları ile isim soy isim yazarak imzaladıkları, bu taahhütnamelerin TBK 603. maddesi kapsamında yazılı olma koşulunu taşıdığı, davacının ayrıca dava dışı …’nın kredisine teminat olarak adına kayıtlı taşınmaz üzerine davalı Kooperatif lehine 200.000-TL’lik ipotek tesisine ilişkin belgeleri de imzalayarak ipotek tesis ettirdiği bu şekilde aynı borç için ayni teminat da verdiği, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davacının …’na karşı verilen kefaletin yazılı şekil şartlarına uygun olmadığı iddiasını, lehine ayni ve şahsi teminat verdiği davalı Kooperatife karşı ileri süremeyeceği anlaşılmıştır. Bu kapsamda davacının davalara konu olan bonolara da borçlu sıfatıyla imza attığı, imzanın hile ile alındığı (yani ipotek belgeleri arasında imzalattırıldığı) iddiasını ispat edemediği, bankadan parayı kendisi değil de diğer borçlu … … almış ise de TTK’nın 7. Maddesindeki teselsül karinesi gereği müteselsilen sorumlu olacağı, davacı tarafça bankaya ya da kooperatife yapılan bir ödemenin de olmadığı, ipoteğin fekki için de dava açıldığı, TMK’nın 2. Maddesi gereği herkesin, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorunda oldukları, bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeninin korumayacağı ilkesi de gözetilerek davanın ve birleşen davaların reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin …/… esas sayılı dosyasının ,
Birleşen … ATM’ nin …/… esas sayılı dosyasının ,
Birleşen … ATM’ nin …/… Esas sayılı dosyasının ,
Birleşen … ATM’ nin …/… Esas sayılı dosyasının,
Ayrı ayrı REDDİNE,
2-Mahkememizde görülen ana dava yönünden; alınması gerekli 35,90.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 211,24.-TL harcın mahsubu ile fazladan yatırılan 175,34.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
a-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
b-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunana AAÜT uyarınca hesaplanan 2.180,00.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
c-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
3-Birleşen … ATM’ nin …/… esas sayılı dosyası yönünden; alınması gerekli 35,90.-TL nispi karar ve ilam harcının, peşin alınan 205,36.-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırılan 169,46.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
a-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
b-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunana AAÜT uyarınca hesaplanan 2.180,00.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
c-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
4-Birleşen … ATM’ nin …/… esas sayılı dosyası yönünden; alınması gerekli 35,90.-TL nispi karar ve ilam harcının, peşin alınan 1.026,79.-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırılan 990,89.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
a-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
b-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunana AAÜT uyarınca hesaplanan 6.963,75.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
c-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
5-Birleşen … ATM’ nin …/… esas sayılı dosyası yönünden; alınması gerekli 35,90.-TL nispi karar ve ilam harcının, peşin alınan 205,36.-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırılan 169,46.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
a-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
b-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunana AAÜT uyarınca hesaplanan 2.180,00.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
c-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 03/07/2018
Katip …
e-imzalı
Hakim …
e-imzalı