Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/802 E. 2018/167 K. 28.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/802
KARAR NO : 2018/167
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 14/11/2016
DAVA DEĞERİ : 2.247,95.-TL
KABUL EDİLEN DD : 2.199,68.-TL
KARAR TÜRÜ : KISMEN KABUL
KARAR TARİHİ : 28/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Borçlu aleyhinde müvekkili şirkete olan borcu nedeniyle … İcra Müdürlüğünün …/… E sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı şirketin ise hiçbir borcu olmadığı gerekçesiyle takibe borca faiz ve ferilerine itiraz ederek takibin durdurulduğunu, kötü niyetli olarak yapıları bu itirazın iptaline karar verilmesi gerektiğini, ayrıca davalı tarafın yetkili icra dairesinin … İcra Dairleri olduğunu iddia ederek yetki itirazında bulunduğunu, ancak taraflar arasında sözleşmeden doğan bir para borcu olduğunu, taraflar arasında bir alım satım ilişkisi doğduğunu ve bunun da bir para borcu doğurduğunu, bu nedenle alacaklı şirketin … olduğunu, bu nedenle … icra dairelerinin yetkili olduğunu, müvekkili şirket ile davalı taraf arasında …/…/… tarihinde mal alım satım nedeniyle ticari bir ilişki doğduğunu, bu ticari ilişkinin şirketin cari hesap ekstrelerinde açıkça belirtildiğini, davalı ile müvekkili arasında ilk mal alım satımının …/…/… tarihinde başladığını, ancak davalı tarafın …/…/… tarihli … nolu 1.227,68 TL değerinde ve … nolu 972,00 TL değerindeki faturaları ödemediğini, davalının ödeme yapmadığının … nolu cari hesap ekstresinde de açıkça görüldüğünü, borçlunun davacı şirkete borcunu ödemediğini ve haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini belirterek, tüm bu açıklanan nedenlerle borçlu tarafın itirazının iptaline karar verilmesini, haksız ve kötü niyetli olarak itirazdas bulunan borçlu aleyhinde alacağın % 20’sinden az olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkilinin davacı şirkete takipte geçen miktarda borcu bulunmadığını, takibe konu dayanak belgenin … tarihli cari hesap bakiyesi olarak gösterilmekle, söz konusu cari hesapta taraflar arasında bir mutabakat bulunmadığını, ayrıca müvekkilinin alacaklıya yaptığı ödemelerin de hesaptan düşülmediğini, müvekkilinin borcuna karşılık alacaklıya bir kısım ödemelerde bulunduğu halde bu ödemelerin müvekkilinin hesabından düşülmeden takip açıldığını, ayrıca davaya konu icra takibinin yetkisiz icra müdürlüğünde açıldığını, müvekkili şirketin adresinin “… Mah. … Sk. No:… D:… … … “olduğundan, müvekkili aleyhine yapılacak takiplerde yetkili İcra Müdürlüğünün … İcra Müdürlüğü olduğunu, borcu kabul anlamına gelmemek kaydıyla, icra takibinin de Karşıyaka İcra Müdürlüğünde açılması gerektiğini belirterek, öncelikle davanın usulden reddine karar verilmesini, esasa girilmesi halinde de müvekkilinin yaptığı ödemelerin dikkate alınmasını talep etmiştir.
Dava: İtirazın İptali davasıdır.
İİK’nın 67.maddesi uyarınca itirazın iptali davası açmak için, borçlunun itirazının alacaklıya ya da vekiline tebliğinden itibaren 1 yıl içerisinde açılması için hak düşürücü süre öngörülmüştür. Somut davada davalıların itirazı davacı vekiline tebliğ edilmemiş olduğundan hak düşürücü sürenin işleyemeye başlamadığı dolayısıyla dava süresinde açıldığı kabul edilerek davanın esastan incelenmesine geçilmiştir.
… İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasının incelenmesinde: davacı alacaklı tarafça, borçlu davalı aleyhinde 2.199,68.-TL asıl alacak, 47,19.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.246,87-TL alacak üzerinden ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmesi üzerine süresinde borçlu vekili tarafından icra dairesine verilen itiraz dilekçesi ile borca itiraz edilerek takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce davacının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi bakımından dosyamız mali müşavir bilirkişi …’e tevdi edilerek rapor aldırılmış bilirkişi …/…/… havale tarihli raporunda: taraflar arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğu ve dava konusu alacağın dayanağı olan faturalar muhteviyatındaki malların davalı şirkete teslim edildiği, davacı şirketin ticari defterlerine göre, dava konusu alacağın dayanağı olan faturalara istinaden takip tarihi itibariyle davacı şirketin bakiye 2.199,68.-TL. Tutarında davalı şirketten asıl alacağının olduğu, davalı tarafın ödeme iddiasını somut belgelerle ispatlamakla mükellef olduğu hususunda rapor tanzim etmiştir.
Davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi bakımından … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış, mali müşavir … … tarafından sunulan …/…/… havale tarihli rapora göre: davalı yanın … dönemine ait ticari defterlerinin, açılış – kapanış tasdiklerinin, kanuni süreler dahilinde yapılmış olduğu, sahibi lehine kesin delil olma özelliğine haiz olduğu, davacı ile davalı yan arasında … döneminde ticari bir ilişkinin var olduğu, cari hesap ilişkisine haiz; davacı yandan, … tarihinde, 4 adet fatura İle 8.302,41.-TL tutannda emtia alındığı, karşılığında 31.05.2016 tarihinde 2 adet irsaliyeli fatura ile alınan emtialardan 6.564,45.-TL tutannda iade edildiği, davalı yanın hiç ödeme yapmadığı ve (-) 1.737,96.-TL Alacak bakiyesi verdiği, yani davacının davalıdan (-) 1.737,96.-TL alacaklı olduğu, ancak; 31.05.2016 tarih, 011264 nolu, 461,70.-TL tutarındaki iade içerikli irsaliyen faturanın, davalının BS bildirim formunda bildirilmiş ise de; iade edilen malların teslimine ilişkin teslim eden ve teslim alan hanelerinin boş olması ve irsaliyeli fatura içeriği malların fiilen teslimine delil teşkil etmemesi sebebiyle mahkeme tarafından kabul edilmez ise; davacının davalıdan (-) ….-… alacaklı olduğu, davalı tarafından; …/… dönemi BA bildirimi ile; …’den 4 Ad Belge, 7.687,00.-TL tutarlı Form Ba – Bilanço Esasına Göre Defter Tutan Mükelleflerin Mal ve Hizmet Alışlarına İlişkin Bildirimin kanuni süresi içinde bağlı bulunduğu Vergi Dairesine bildirildiği, davalı tarafından; …/… dönemi BS Bildirimi ite; …’ye 2 Ad. Belge. 6.078,00.-TL tutarlı, Form Bs – Bilanço Esasına Göre Defter Tutan Mükelleflerin Mal Ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirimin kanuni süresi içinde bağlı bulunduğu Vergi Dairesine bildirildiği, … tarihinde SMMM Bağımsız Denetçi Bilirkişi … … tarafından düzenlenen bilirkişi raporunun sonuç bölümünde; davacı şirketin ticari defterlerine göre dava konusu alacağın dayanağı olan faturalara istinaden takip tarihi itibariyle davacı şirketin bakiye 2.199,68.-TL tutarında davalı şirketten asıl alacağının olduğu, davalı taraf ödeme iddiasını somut belgelerle ispatlamakla mükellef olduğu, kanaat ve sonucuna varıldığını” tespit ettiği görülmüştür. davacı tarafından. davalı şirkete gönderilen, borçlu olduğunu bildiren ihtarname olmaması sebebiyle davalı tarafın temerrüte düşürülmediğinden, işlemiş faiz hesaplaması yapılmadığına ilişkin görüş ve kanaat bildirmiştir. Mahkememize yapılan yargılamada taraflar arasında ticari ilişkinin varlığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, her iki tarafın incelenen ticari defterlerinde davalının da ticari defterlerinde 2.199,68.-TL tutarında davacı şirkete borçlu bulunduğunun tespit edildiği, söz konusu bakiye borcun ödenmiş olduğu davalı tarafça kesin delillerle ispat edilemediğinden davanın asıl alacak yönünden kabulüne, takipten önce davacı tarafından davalının TTK’nın 18/3. Maddesi uyarınca usulüne uygun temerrüte düşürülmemiş olması nedeniyle takip öncesi faize ilişkin talebinin reddine karar verilmiş, alacak faturadan kaynaklanmış olmakla likit olduğundan icra inkar tazminatına da hükmedilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalının … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın KISMEN İPTALİ ile;
Takibin asıl alacak 2.199,68.-TL üzerinden devamına,
Alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Alacak likit olduğundan asıl alacağın %20’sine tekabül eden 439,94.-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması lazım gelen 150,26.-TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 38,39.-TL harcın mahsubu ile bakiye 111,87.-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
*Davacının yatırmış olduğu 38,39.-TL harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
*Davanın kısmen reddi nedeniyle alınması gerekli 35,90.-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacının bu dava nedeni ile yapmış olduğu posta, tebligat, bilirkişi ücreti ile dava açılış harç toplamından ibaret toplam 1.376,80.-TL yargılama giderinin kısmen kabul oranı olan % 97’sine tekabül eden 1.335,49.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
*Bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.180,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davanın reddolunan kısmı üzerinden hesaplanan 48,27.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda miktar yönünden kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 28/02/2018

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)