Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/795 E. 2018/81 K. 30.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/795
KARAR NO : 2018/81
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 09/11/2016
KARAR TARİHİ : 30/01/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirketinin bazı işlerini halletmesi için tanışık olduğu ve ismini … olarak bildiği şahsa Antalya … Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numarasıyla kambiyo evrakı cirolamak haricinde şirketin bazı işlerini temsil için vekalet verdiğini, şirketin bazı işleri için vekalet vermiş olduğu ismini … olarak bildiği kişi şirkette bulunan senet, çek ve benzeri kambiyo evraklarım şirket ismini yazarak yetkisiz olarak cirolayarak 3. kişilere karşı kullandığını, ancak … ismiyle tanıdığı şahsın isminin aslında … olduğu ve hakkındaki davalardan daha eski cezalardan kurtulmak için kardeşine ait sahte kimlik ile çevresinde birçok usulsüz işlem yaptığını, müvekkili şirketin davalı şirkete böyle bir borcu olmadığını, borcu olmadığı gibi hamili halindeyken, alacaklısı durumunda iken bir anda borçlu duruma geldiğini, müvekkili şirket yetkilisine borcun kaynağını başka olarak ifade eden … ‘le birlikte iş çeviren kendi şirket çalışanları müvekkili taahhüt baskısından ancak böyle kurtulacaklarnıı beyan ederek kandırdıklarını, başkaca çalışanları olduğunu, piyasada müvekkili şirket hakkında birden fazla bu şekilde takibe konmuş dosyalar bulunduğunu, bunlarla ilgili olarak müvekkili şirket davalarını tek tek açacağını, sahte kimlikle kendisini tanıtan şahıs hakkında müştekisi bulunduğu ceza dosyaları bulunduğunu, adı geçen şahıs nedeniyle müvekkilinin ticari hayatının tehlikeye girdiğini, müvekkilinin bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunduğunu, yetkisiz temsil olarak onaya çıkan durum karşısında temsil olunan ve üçüncü kişilerin durumu TBK ve TTK/da düzenlendiğini belirterek sonuç olarak müvekkilinin davalıya borcu olmadığının yargı kararıyla tespit edilmesini davann da kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacının iddialarının haksız ve yersiz olduğunu, müvekkilinin yufka üretim ve satış işi ile iştigal eden tüm bölgede tanınan bilinen ve itibar sahibi bir esnaf olduğunu, senede binlerce yufka üretimi ve satışı yapılan bir işyeri sahibi olduğunu, bilindiği üzere bu alışverişlerin de peşin olabileceği gibi daha çok para yerine geçen çek ya da bono ile de yapılabildiğini, davaya konu icra takibine konu mezkur çeke karşılık olarak yine müvekkili tarafından davacının sahibi olduğu yemek firmasına yufka satışı yaptığını ve bu ticarete ilişkin fatura ve cari hesap ekstresi düzenlendiğini, davaya konu çekin müvekkiline işbu ticaretin karşılığı olarak davacı ve firması tarafından verildiği, karşılıklı güven ilişkisi kapsamında müvekkili tarafından da kabul edildiğini, müvekkili tarafından yine bu çekin bir alışveriş sebebiyle cirolandığını ve sonraki cirantaya teslim edildiğini, keşide gününde de ödenmeyen bu çekten dolayı bu çekten dolayı müvekkilinin çek bedelini çek hamiline ödemek zorunda kaldığını, ödeme yapmak zorunda kalan müvekkili şirketin işbu çekin taraflarına ödenmesi için tarafına çeki teslim eden kendilerinden önceki ciranta olan davacı ve şirketine ulaştığını ve bu süreçte de davacı tarafın süre kazanma çabalarını farkederek bu ödeme vaatlerine bir ay dayanabildiğini, sonrasında da davaya konu icra takibine girişilmek zorunda kaldıklarını belirterek sonuç olarak müvekkili hakkında açılmış işbu mesnetsiz davanın reddini, davacının % 20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesini talep etmiştir.
Dava: Menfi Tespit davasıdır.
Antalya … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasının incelenmesinde: davalı alacaklı tarafça, borçlu davacı aleyhinde 17.830,00.-TL çek, 138,49.-TL (% 10,5) işlemiş faiz (değişen oranlarda reeskont avans faizi), 1.783,00.-TL % 10 çek tazminatı, 53,49.-TL % 0,3 komisyon olmak üzere toplam 19.804,98.-TL alacaktan dolayı kambiyo senetlerine mahsus icra takibine girişildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce davalının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi bakımından dosyamız mali müşavir bilirkişi …’e tevdi edilerek rapor aldırılmış bilirkişi… havale tarihli raporunda: dava dosyası ile davalı şirketin ticari defterleri üzerinde yapılan incelemelerde, davalı tarafın ticari defterlerine göre, davalı şirketin davacı şirkete mal satılması şeklinde taraflar arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğu ve bu ticari ilişkiye istinaden davalı şirketin davacı adına borç kaydettiği toplam 25.261,82.-TL tutarındaki faturalara istinaden davalı şirketin bakiye 25.261,82.-TL tutarında davacı şirketten alacağının olduğu, davalı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olan 25.261,82.-TL. tutarındaki davalı alacağı karşılığında yukarıda görüldüğü gibi davalı şirketin takip konusu edilen 17.830,00.-TL tutarındaki çek de dahil olmak üzere toplam 24.997,00.-TL tutarında davacı şirketten çek teslim aldığı, daha sonra bu çeklerin karşılığının ödenmediği gerekçesi ile tekrar iade kaydının yapıldığı, bu bilgilere göre, Antalya … İcra müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasında icra takibine konu edilen dava konusu edilen 17.830,00.-TL tutarındaki çekin, davacı şirke adına borç kaydedilen faturalar bedelleri karşılığında davalı şirketin davacı şirketten teslim aldığı çek olduğu ve bu nedenle de takip konusu edilen bu çekin karşılığının olduğu hususunda görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre: davaya ve icra takibine konu olan çekin Antalya … Noterliğinin… tarih ve … yevmiye numaralı vekaletnamesine istinaden dava dışı … tarafından imzalanarak keşide edildiği, davacı tarafça söz konusu vekilin kambiyo senedi düzenleme yetkisi olmadığından dolayı borçtan sorumlu olmadığı iddia edilmektedir. Söz konusu vekaletname incelendiğinde, dava dışı …’ün ticari vekil sıfatıyla yetki verildiği görülmekte olup, ticari vekilin işletmeyi tam olarak temsil yetkisi bulunmakta olup, ticari vekilin aynı zamanda kambiyo senedi düzenleme yetkisi olduğu da yerleşik yargıtay içtihatlarıyla kabul edilmektedir. Bunun yanında söz konusu çek icraya konulduğunda davacı şirket temsilcisi … tarafından Antalya … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasında yapılan takip sırasında söz konusu borcu kayıtsız şartsız olarak kabul edip herhangi bir ihtirazi kayıt öne sürmeksizin taahhütte bulunduğu, bunun yanında yapılan bilirkişi incelemesinde de söz konusu çekin davacı şirkete davalı tarafça teslim edilen malların karşılığı olduğu tespit edilmiş olup, taraflar arasında ticari ilişkinin de varlığı dikkate alındığında davacının davasını ispat edilemediği açıkça yemin deliline de dayanmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş, her ne kadar davalı vekili icra tazminatı da talep etmiş ise de İİK’nın 72/4 maddesi uyarınca alacaklı lehine icra tazminatına hükmedilebilmesi için takip konusu alacak hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiği, dosya kapsamında icra takibi ile ilgili olarak mahkememizce herhangi bir tedbir kararı verilmediği dikkate alınarak, şartları oluşmayan tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
Şartları oluşmadığından davalı lehine icra tazminatı takdirine yer olmadığına,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması lazım gelen 35,90.-TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 304,50.-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırıldığı anlaşılan 268,60.-TL harcın istem olması halinde karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacının bu dava nedeni ile yapmış olduğu yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.180,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 30/01/2018

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)