Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/752 E. 2019/94 K. 06.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/752
KARAR NO : 2019/94
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 25/10/2016
KARAR TARİHİ : 06/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin … tarihinde elektrikli bisikletle seyir halindeyken, davalı sigorta şirketinin … poliçe no ile sigortaladığı ve dava dışı …’un sürücü olduğu … plakalı aracın tamamen kusurlu olarak kendisine çarpması neticesinde yaralandığını, müvekkilinin kaza tarihi itibariyle öğrenci olup; işbu kaza nedeniyle de … Hastanesinde tedavi gördüğünü, kaza neticesinde sağ tibia ve fîbula kemiğinin kırıldığını ve bu nedenle de malul kaldığını, işbu davadaki taleplerinin kaza nedeniyle müvekkilinde oluşan geçici/kalıcı işgücü kaybı nedeniyle doğan maddi zararın tazmini istemine ilişkin olduğunu, işbu davayı açmadan önce yasa gereği davalıya başvuruda bulunulduğunu, ancak süresi içinde herhangi bir cevap verilmediğini, dolayısıyla da sonuçsuz kalan talep yönünden işbu davayı açtıklarını belirterek, 200,00.-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davaya konu kaza neticesinde zararın oluşmasında davacı yanın ağır kusuru bulunduğunu, davacının kask ve kolluk gibi diğer koruyucu teçhizatları kullanmadan bisiklet ile seyahat etmekte olup bu tutumu neticesinde maluliyeti ortaya çıktığını, bu hususun zarar ile kaza arasındaki illiyet bağını kopardığını, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, davacı yanın kazaya ilişkin maluliyet iddialarının değerlendirilebilmesi için Adli Tıp Kurumuna sevk edilerek maluliyet durumu ve maluliyetin kaza ile illiyeti hakkında rapor alınması gerektiğini, diğer yandan kabul anlamına gelmemekle birlikte sigortalı araç sürücüsünün kusurunun tespiti halinde ortaya çıkan zarardan kaynaklanan tazminatın hesaplanması için dosyanın aktüer siciline kayıtlı aktüerya uzmanına gönderilmesini ancak aktüer hesabı yapılırken kullanılan yaşam tablosuna göre bakiye ömür, bilinen dönem, aktif ve pasif dönemin ayrı ayrı ve denetime elverişli biçimde hesaplanması gerektiğini belirterek aleyhe açılmış olan haksız ve mesnetsiz davanın sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmadığından reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin … ve davalı vekilinin … havale tarihli tarafların sulh olduklarının bildirir dilekçeleri ile ekinde sulh ve ibraname başlıklı belge ibraz ettikleri; davacı beyanlarında, davalı ile yaptıkları sulh protokolü çerçevesinde tüm zararların karşılandığını, davaya ilişkin maddi tazminat ile tüm ferilerin taraflarına ödendiğini bu nedenle davanın konusuz kaldığını belirtmiş, davalı vekili ise beyanlarında sulh ve ibraname anlaşması gereği davacı taraf ile sulh olduklarını, davacının davadan ve fazlaya ilişkin haklarından feragat ettiğini, tarafların karşılıklı olarak avukatlık ve vekalet ücreti ile yargılama giderleri taleplerinin olmadığını belirmiştir.
Davacı ve davalı vekilinin sulh dilekçeleri ve dilekçe ekinde sunulan ibraname ve sulh başlıklı belgeyi sundukları, ibranameye istinaden; karşılıklı yaptıkları sulh protokolü çerçevesinde tüm zararlarının ferileriyle birlikte karşılandığını, bu nedenle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep ettikleri anlaşılmakla, belge üzerinde sigorta şirketinin yetkilisine ait imzanın bulunmadığı anlaşılmış ise de, davacı vekilince sigorta şirketinin yetkili kıldığı şahsa/şahıslara günümüz koşullarında ulaşıp imzasının alınmasının zor olması ve davalı sigorta şirketinin söz konusu evrakta belirtilen tazminat tutarını ödemesi nedeniyle bir uzlaşının söz konusu olduğu, işbu nedenle de belgenin sulh protokolü niteliğinde kabul edilebileceği göz önünde bulundurularak mahkememizce davacı vekilinin talebi gereği konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığında dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Sulh nedeniyle davanın konusu kalmadığından, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
Sair hususların gerekçeli karar ile birlikte açıklanmasına,
2-Davacı taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı taraf yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Sulhun gerçekleştiği aşama gözetilerek 2/3 oranında belirlenen 29,60.-TL harçtan peşin alınan 29,20.-TL harcın mahsubu ile bakiye 0,4.-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacılara iadesine,
Dair, davacının vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 06/02/2019

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)