Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/75 E. 2018/346 K. 04.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/75
KARAR NO : 2018/346
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 01/02/2016
KARAR TARİHİ : 04/05/2018
KARAR TÜRÜ : KISMEN KABUL

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirketin, stand kiralama işi ile uğraşmakta olup davalı tarafla da … tarihinde …salonunda gerçekleşecek olan organizayon için … tarihinde stand kiralama sözleşmesi imzalandığını, bu stand kiralama sözleşmesi dolayısıyla davalının ödemesi gereken bedelin KDV dahil 14.573,00.-TL olarak belirlenmişse de davalı tarafça bu bedele istinaden herhangi bir ödeme yapılmadığını, takip konusu edilmiş olan faturanın, … Noterliği’ nin … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalıya gönderilmesine karşın bu faturaya istinaden herhangi bir şekilde ödeme olmadığını, bunun üzerine … İcra Müdürlüğü’ nün …/… esas sayılı dosyasında takip yapılarak, yapılan takibe davalı yanca itiraz edilmiş ve takibin durdurulduğunu, işbu itiraz sebebiyle alacağın tahsili amacıyla dava açma zorunlululuklarının doğduğunu, davalı yanın itirazında standın söz konusu anlaşmada belirlendiği gibi zamanında yerine getirilmediği hususunda itirazda bulunmuş ise de anılan bu itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalı yanın, sözleşme konusu işin teslimi gerçekleşmesine rağmen herhangi bir ödeme yapmadığını, müvekkili tarafından alacak tahsil edilemediğin, işbu davanın açılmasına sebebiyet veren davalı yanın haksız ve kötü niyetli olarak işbu itirazı yapmış olup takibin durdurulmasını sağlayarak zaman kazanmaya çalıştğını belirterk, davalının asıl alacağa ve ihtar giderine ferilerine yönelik itirazının iptaline, takibin takip talebinde belirtilen faiz oranıyla devamına, davalının haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle aleyhine % 20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Öncelikli olarak davanın suresinde açılmadığını, zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, davacının önce … İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyasında takip başlattığını, bu dosyanın halen derdest iken … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasında ikinci bir takip daha yaptığını, bu takibe de itirazımız ettiklerini ve takibin durdurulduğunu, alacak davasının 1 yıllık süresi içerisinde açılmadığını ve zamanaşımı itirazlarının olduğunu, alacaklı tarafından takibe konu olan borcun olmadığını, alacaklının sözleşme gereklerini yerine getirmediğini, sözleşmedeki yükümlülüğünü süresinde yerine getirmediği gibi gereği gibi de ifa etmediğini, müvekkilinin zor durumda bırakıldığını, ayrıca müvekkilinin ödemede bulunduğunu, davacı tarafından yapılan ödemeler düşülmeden hiç ödeme yapılmamış gibi alacağın tamamı üzerinden talepte bulunulduğunu, faiz istemi ve inkar tazminatı talebinin de yersiz olduğunu belirterek sonuç olarak haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava: İtirazın iptali davasıdır.
… İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafça, borçlu davalı aleyhinde 14.573,00.-TL fatura, 373,71.-TL işlemiş faiz, 177,30.-TL’de ihtar protestosu olmak üzere toplam 15.124,01.-TL alacak üzerinden ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmesi üzerine süresinde borçlu vekili tarafından icra dairesine verilen itiraz dilekçesi ile borca itiraz edilerek takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
İİK’nın 67.maddesi uyarınca itirazın iptali davası açmak için, borçlunun itirazının alacaklıya ya da vekiline tebliğinden itibaren 1 yıl içerisinde açılması için hak düşürücü süre öngörülmüştür. Somut davada davalıların itirazı davacı vekiline tebliğ edilmemiş olduğundan hak düşürücü sürenin işleyemeye başlamadığı dolayısıyla dava süresinde açıldığı kabul edilerek davanın esastan incelenmesine geçilmiştir.
Mahkememizce davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi bakımından dosyamız mali müşavir bilirkişi …’e tevdi edilerek rapor aldırılmış bilirkişi …/…/… havale tarihli raporunda: dava dosyası ile davacı tarafın ticari defterleri üzerinde yapılan incelemelerde, taraflar arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğu ve dava konusu alacağın dayanağı olan faturanın muhteviyatı işlerin davacı tarafından davalı tarafa teslim edildiği, davacı şirketin ticari defterlerine göre, dava konusu alacağın dayanağı olan fatura bedeline istinaden takip tarihi itibariyle davacı şirketin bakiye 8.573,00.-TL tutarında davalı şirketten alacağının olduğu hususunda görüş ve kanaat bildirmiştir.
Davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi bakımından … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış, davalı şirkete ticari defter ve kayıtlarını sunması için davetiye çıkarıldığı ancak çıkarılan davetiyeye rağmen davalı tarafın herhangi bir ticari defter ve kayıtlarını sunmadığından bilirkişi incelemesi yaptırılamamıştır.
Mahkememizce davalı tanıklarının beyanlarının tespiti bakımından … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış, davalı tanığı … …/…/… tarihli celsede alınan beyanına; Ben Tarım Bakanlığında görev yapmaktaydım, biz … şirketinden stand kiraladık, onlarda başkasından kiralamışlar, … tarihinde … Salonunda organizasyon gerçekleşecekti, ben stantın organizasyon ve grafik işleri ile ilgileniyordum, stand grafik işlemini biz yaptık, yapılan organizasyon aslında Tarım Bakanlığı tarafından yapılmıştı, stand grafiği onaylandı, ancak bu aşamada … ile değil davacı … ile görsel grafik çalışmasını kendisine verdik, ancak onaylananın dışında bir çalışma hazırlanmıştı, ayrıca teslim tarihinden bir gün sonra teslimat yapılmıştır. Bunun … … tarafından teslimin …’ne 1 gün gecikmesinden kaynaklandığını düşünüyoruz. Her ne kadar bizim muhatabımız … ise de Stand kurulumu işini … A.Ş. yaptığından dolayı stand kurulum işlemlerinde kendisi ile muhatap olduk, işin geç teslim edilmesi sebebi ile …Şti.’nin Bakanlıktan alacağını alamama durumu söz konusu olabilir. Bu konuda tam bir bilgim yoktur. Talimat evrakına ekli … tarihli tutanak gösterilerek sorludu: Teslim tarihinden bir gün sonra stand kurulmuştur, ayrıca bu konu ile ilgili vediolar çekilmiştir. Videoları ben çektim, seslerde bana aittir.” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
Aynı celse beyanı alınan … … ise beyanında: “Her ne kadar talimat ta adım Aynur olarak yazılmış ise de adım …’dur. Tebliğ adresinde benden başka … … isimli şahıs yoktur. Adımın yanlış yazıldığını düşünüyorum. Olayın üzerinden uzun bir zaman geçmiştir. Ancak hatırladığım kadari ile o dönem ben Tarım Bakanlığında hizmet alımında çalışmaktaydım, stand kiralaması yapılmıştır. Bizim organizasyonda muhatabımız … Idi ancak benim hatırladığımız bizim tarafımızdan yapılan ve onaylanan görsellerle aynı olmadığı ve teslimin 1 gün gecikmesine ilişkindir. Ödemelerle ilgili herhangi bir bilgim yoktur. Teslim tarihinden sonra gecikmeli olarak stant’ın kurulduğunu biliyorum. Ancak süresini tam olarak hatırlamıyorum. Ödemeler ile ilgili de bilgim yoktur.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Diğer tanık … ise beyanında: ” Ben …Şti.’nde o dönem çalışmaktaydım, görevimiz müşterileri karşılama, transfer, organizasyon işlemlerini yürütmek şeklinde idi, Tarım Bakanlığı adına organizasyon gerçekleştiriliyordu, …A.Ş. ile görüşülmüştü, standın dizaynını Tarım Bakanlığı yapmıştı, ancak organizasyon …Komutanlığı tarafından yapılmış ve diğer bakanlıklar stand açmışlardı, anlaşmaya göre birgün öncesinden teslim yapılacaktı, yarım günlük işi vardı, ancak bir gün öncesinden stand teslimi yapılmamıştır. Sabah itibari ile teslim otel personeline yapılmıştı, ayrıca … isimli Tarım Bakanlığında görevli şahıs tarafından da birgün önceden teslimin yapılmadığına ilişkin videolar çekilmişti, işe başlamadan önce firmaya 6.000 TL para gönderildiğini duymuştum, 6.000 TL’ye ilişkin fatura verilmediğini ve tartışmaların olduğunu biliyorum, ancak tüm bedelin ödenip ödenmediği konusunda bilgim yoktur. Biz Tarım Bakanlığı ile sürekli iş yapan bir firmaydık, Tarım Bakanlığındaki müdür de bu konuda çok titizde akşamdan stand ile ilgili hazır olup olmadığını görmek için geldiğinde teslim edilmediğini görünce bu konuda tartışmalar yaşanmıştır.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Taraflar arasında … tarihinde düzenlenen sözleşme ile … tarihinde … kongre salonunda gerçekleşecek organizasyon için stand kiralama sözleşmesi imzaladıkları ve söz konusu standın … tarihinde teslim edildiğine tutanak davacı tarafından dosyaya sunulmuştur. Davalı ise söz konusu standın bir gün geç teslim edildiğini ve sözleşmede kararlaştırılan nitelikte teslim edilmediğini iddia etmiştir. Ancak davacı tarafından sunulan tutanakta imzası bulunan tanık … beyanında da teslimin bir gün geç yapıldığını belirtmiş ise de davalı tarafından ihtirazi kayıt ileri sürülmeksizin kabul edilmesi nedeni ile ifayı kabul etmiş sayılacağı bu nedenle davacı şirketin sözleşme gereğince kararlaştırılan bedeli talep etmesinin yerinde olduğu ancak davacının incelenen ticari defterlerine göre takip tarihi ile 8.573,00 TL alacaklı olduğu belirtildiğinden bu miktar dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne ayrıca davalının takipten önce temerrüde düşürülmemiş olması nedeni ile takip tarihinden itibaren faiz uygulanmasına karar verilmiştir.
İcra İnkar tazminatı açısından ise; 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunun 67/2 maddesi uyarınca İcra inkar tazminatına hükmedilmesi için öncelikle usulüne uygun olarak geçerli bir icra takibinin yapılması, borçlunun süresi içerinde ödeme emrine itiraz etmesi, itirazın iptali davasının 1 yıllık süre içerisinde açılması ve borçlunun haksızlığına karar verilmesi gerekir. Dosya kapsamında geçerli bir icra takibinin bulunduğu, 7 günlük itiraz süresi içerisinde davalının ödeme emrine itiraz etmiş olduğu ve yine itirazın iptali davasının 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır. Borçlunun haksızlığından kasıt ise alacak miktarının likit yani belirlenebilir olmasıdır. Borçlu şayet alacak miktarını belirlemek için bütün unsurları biliyor ise alacak likit sayılır. Ayrıca borçlunun icra takibine kötü niyetle itiraz etmesi şartı kanunda aranmamıştır. Somut davada alacağın sözleşme ve faturadan kaynaklanmış olması nedeni ile alacak likit olmakal icra inkar tazminatına da hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalının … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının KISMEN İPTALİ ile,
Takibin asıl alacak 8.573,00.-TL üzerinden devamına,
Alacağa takip tarihinden itibaren tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla yıllık % 9 ve değişen oranlarda yasal faiz uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin alacak ve takip öncesi faize yönelik talebin reddine,
Alacak likit olduğundan kabul edilen 8.573,00.-TL’nin % 20’sine tekabül eden icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması lazım gelen 585,62 TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 248,88 TL harcın mahsubu ile bakiye 336,74 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına
Davanın kısmen reddi nedeni ile alınması lazım gelen 35,90 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacının yatırdığı 248,88 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının bu dava nedeni ile yapmış olduğu posta, tebligat, bilirkişi ücreti ile dava açılış harç toplamından ibaret toplam 809,90 TL yargılama giderinin kısmen kabul oranı olan %59 üzerinden hesaplanan 477,84 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalının bu dava nedeni ile yapmış olduğu 143,00 TL yargılama giderinin kısmen red oranı olan %41 üzerinden hesaplanan 58,63TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 04/05/2018

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)