Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/747 E. 2018/76 K. 30.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/747 Esas
KARAR NO : 2018/76
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/10/2016
KARAR TARİHİ: 30/01/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; kendisinin hırdavat malzemeleri toptan satışı yaptığını, davalı ile 2014 yılı sonunda ticaret yapmaya başladıklarını, davalının kendisine bir takım borçları nedeniyle icralık olduğunu, yakında bitecek bir bina inşaatı olduğunu söyleyerek 120.000-TL’lin çek istediğini, kendisinin ise davalının çekin bedelini 9. Ayda ödeyeceği, ödeyemezse de bitecek inşaatten daire vereceği vaadine binaen 27/03/2016 tarihinde … şubesine ait … seri numaralı 40.000,00-TL bedelli … tarihli çeki verdiğini ancak 9. ayda kendisinden çeki geri istediğinde vermediğini bina da vermediğini, söz konusu çekin karşı tarafça takibe konması konusunda endişelendiğini, söz konusu çek bedelinin %15’ i oranında teminat karşılığında çeklerin bankaya ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, çekin bedelsiz kaldığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı ile 2014 yılında para konusunda birbirleri ile alışveriş yaptıklarını, davacının kendisinden 40.000-TL’lik çek karşılığı mal aldığını, söz konusu çeki … adındaki şahsa cirolayıp verdiğini, davacının çeki ödememek için böyle bir yola başvurduğunu, çekin faizleriyle davacından tahsil edilmesini, yargılama masraflarının davacıya yükletilmesini, kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Dosya içerisine; davalının yemin beyanı alınmış, davacının ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Dava;İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davaya konu çekin ticari ilişki nedeniyle verilip verilmediği, karşılıksız kalıp kalmadığı hususları ihtilaflıdır.
Davacının ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, Mali Müşavir … tarafından düzenlenen 15/07/2017 tarihli raporunda; Dava konusu edilen davacının açılış tasdikleri yapılmış ve kapanış tasdikine tabi olmayan işletme defterinde … Kepez Şubesindeki hesabına ait 30/11/2016 keşide tarihli … seri nolu, 40.000,00-TL bedelli çek ile ilgili bir kayıt bulunmadığı, taraflar arasındaki ticari ilişki ile ilgili bir kayıt olmadığının belirtildiği anlaşılmıştır.
Davalı taraf ticari defter ve belge ibraz etmemiştir.
Davalı asil 30/01/2018 tarihli celsede yemin beyanında “Ben konuya ilişkin olarak Savcılıkta ifade vermiştim. İfademi aynen tekrar ediyorum. Davacı hırdavat işiyle uğraşmaktadır. Oğlum …’nun işlettiği dükkandan hırdavat malzemesi aldı. Bedelini de bu çekle ödedi. Bende bu çeki oğlumun asansör işlerinde kullandım. Kesinlikle bu çeki hatır çeki olarak yada teminat çeki olarak vermemiştir. ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının davalı tarafa keşide ederek verdiği … Kepez Şubesindeki hesabına ait 30/11/2016 keşide tarihli … seri nolu, 40.000,00-TL bedelli çekin hatır için, sonradan iade edilmek yahut karşılığında daire verilmek üzere karşılığı olmaksızın verildiği iddiası ile eldeki menfi tespit davasını ikame ettiği, kural olarak kambiyo senetlerinden olan çekin ödeme vasıtası olup, mevcut bir borcun ifası amacıyla verildiğiin kabul edildiği, bunun aksini iddia eden tarafın yazılı delil ile iddiasını ispat etmesi gerektiği, somut olayda ise davacının delilleri arasında olan ticari defterlerinde davaya konu çekle ilgili bir kayıt bulunmadığı, ne için verildiğini gösterir bir delil ibraz edilmediği gibi dava dilekçesinde açıkça belirtmiş olduğu yemin deliline dayanması karşısında davalı asilin dava konusu çekin hırdavat malzemesi alımına ilişkin olarak verildiği, hatır ya da teminat çeki olarak verilmediği hususlarında yemin ettiği, yeminin başvurulması gereken son delil olup kesin delil niteliğinde olduğu, taraflar üzerinde bağlayıcı etki doğurduğu anlaşılmakla davacının kanıtlanmayan davasının reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 35,90.-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 683,10.-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırıldığı anlaşılan 647,20.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem olması halinde davacı tarafa İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.750,00.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı asil, davalı asil ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 30/01/2018
Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim … ¸(e-imzalı)