Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/736 E. 2018/723 K. 20.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/736 Esas
KARAR NO : 2018/723
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/10/2016
KARAR TARİHİ : 20/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin …/…/… tarihinde davalı … adına kayıtlı olan davalı … idaresindeki … … … plakalı halk otobüsünün seyir halindeyken ani fren yapması sonucunda araç içerisinde yere düşerek yaralandığını, konuyla ilgili davacının şikayeti üzerine soruşturma başlatılığını …’ hakkında taksirle yaralamaya sebep olma suçunda … Asliye Ceza Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyası ile kamu davası açıldığını, müvekkilinin kaza sebebiyle ailesinin geçimini sağlamakta zorlandığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla manevi tazminat yönünden 20.000TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılar … ve …tan müştereken ve müteselsilen tahsilini, maddi tazminat yönünden daha sonra arttırmak kaydı ile şimdilik 15.000TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, … adına kayıtlı … … … plakalı taşıta 3. kişilere devrinin engellenmesi için teminatsız ihtiyati tedbir konulmasını yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; kaza tarihini kapsayan poliçenin müvekkili şirketi nezdinde olmadığını, …şirketi nezdinde olduğunu, …’ ya davanın ihbar edilmesi gerektiğini beyan etmekle işbu davaya ilişkin sorumlulukları bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan ceza dosyasında davacı katılanın meydana gelen kazada yaralanmasına asli kusurlu olduğuna karar verildiğini, aracı kullandığını kabul etmeyen ancak dosya kapsamında sadece yaralanan davacının beyanına dayanılarak aracı sürdüğü kabul edilen diğer davalı …’ a kusur durumu gözetilerek alt sınırdan ceza tertip edildiğini, davacının tam kusurlu olduğunun belirlenmesi için keşif yapılması gerektiğini, müvekkilinin aracının …A.Ş tarafından ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacının maddi ve manevi zararlarının, …A.Ş ‘ den istenilebileceğinden müvekkiline husumet yöneltilmesinde hukuki yarar bulunmadığını, manevi tazminatın zenginleşme aracı olmadığını, davacı tarafından talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş ve zenginleşme amacı bulunduğundan davanın reddini talep etmiştir.
Dosya içerisine; davacıya ait tedavi evrakları, film ve grafiler getirtilerek geçici ve sürekli iş göremezlik durumuna ilişkin raporlar aldırılmış, … Asliye Ceza Mahkemesinin …Esas …Karar sayılı dosyası celp edilmiş, kusur durumuna ilişkin raporlar aldırılmış, tarafların sosyal ekonomik durum araştırmaları yaptırılmış, kaza tespit tutanağı, sigorta poliçesi, trafik kayıtları dosyaya sunulmuş, aktüer bilirkişiden hesap raporu aldırılmıştır. Ayrıca duruşmada davacı tanığı dinlenmiştir.
Dava; trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalı … şirketi nezdinde kaza tarihini kapsar şekilde poliçe bulunup bulunmadığı, sigorta şirketine usulüne uygun şekilde başvuru yapılıp yapılmadığı, davalıların kazadan sorumlulukları, kusur oranları, maluliyet durumu, maddi ve manevi tazminat miktarı hususları ihtilafladır.
Davaya konu kaza olayının …tarihinde meydana geldiği, davacının içerisinde yolcu olarak bulunduğu …’ ın kullandığı … … … plakalı otobüsün ani fren yapması sonucunda davacının yaralandığı, dosya içerisindeki kayıt ve belgelerden anlaşılmaktadır.
Davalı sürücü …’ ın kullandığı …plakalı aracın kayıt maliki davalı … olup, aracın davalı … şirketine ZMSS sigortası ile sigortalı olduğu dosyada mevcut poliçe ve trafik kayıtlarından anlaşılmıştır.
…Asliye Ceza Mahkemesinin …/… Esas …/… Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; katılanın …, Sanığın … olduğu, suçun taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma olduğu, sanığın hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezanın 5237 Sayılı TCK 51 mad. Uyarınca ertelenmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Kaza olayındaki kusur durumuna ilişkin bilirkişi tarafından düzenlenen …havale tarihli raporda, davalı sürücü …’ ın %75, Yolcu … ‘ ün %25 oranında kusurlu oldukları değerlendirilmiştir.
…Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından aldırılan …/…/… havale tarihli maluliyet raporuna göre de, davacının yaralanma nedeniyle sürekli iş göremezlik oranının %44 olduğu, geçici iş göremezlik süresinin de 3 ay olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Aktüer bilirkişi tarafından düzenlen …/…/… tarihli rapora göre; meydana gelen trafik kazası sonucu %44 oranında sürekli ve 3 ay geçici iş gücü kaybına uğrayan davacı …’ ün geçici iş gücü kaybından kaynaklanan talep edebileceği maddi zararının 2.266,59.-TL, sürekli iş gücü kaybından kaynaklanan ve ölüm tarihine kadar hesaplanan maddi zararının 25.055,97.-TL olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Yargılama devam ederken davacı vekili …tarihli celsede, davacı …’ ün …tarihinde vefat ettiğini, mirasçılarının davayı takip ettiğini, davaya murisin mirasçıları adına aynen devam ettiklerini beyan etmiş, mirasçılık belgesini ibraz etmiştir. Mirasçılık belgesinin incelenmesinde, …’ ün …/…/… tarihinde vefatı sebebiyle geriye mirasçıları …, … ve …’ ün kaldıkları anlaşılmış, düzenlenmiş vekaletname ile mirasçıların taraf teşkillerinin sağlandığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili …havale tarihli dilekçesi ile, dava dilekçesindeki 15.000,00.-TL maddi tazminat talebini artırmış ve geçici ve sürekli iş göremezlik zararı olarak 27.322,56 olarak maddi tazminat talebini açıklamış, tamamlama harcını yatırmış, artırım dilekçesi davalılara usulünce tebliğ edilmiştir.
Haksız fillerden kaynaklanan borç ilişkilerinin düzenlendiği 6098 sayılı TBK.nun 49. Maddesinde, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar verenin, bu zararı gidermekle yükümlü olduğu;
6098 sayılı TBK.nun 51/1 maddesinde “Hakimin tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyeceği”,
2918 sayılı KTK 85/1 maddesinde “Bir motorlu aracın işletilmesinin bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olması durumunda motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşübbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibinin doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulacağı”, aynı Kanun’un 3. maddesinde ise işleten tanımı yönünden “araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” düzenlemesine yer verildiği,
2918 sayılı KTK 85/son maddesinde ” işleten ve araç işleticisi teşebbüs sahibinin, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu”, olduğu,
2918 sayılı KTK 86/2 maddesinde ” sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin, kazanın oluşumunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse hakimin durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebileceği”,
2918 sayılı KTK 91/1 maddesinde “İşletenlerin, bu Kanununun 85. maddesinin 1 fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu” bulunduğu,
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’nın sigortanın kapsamı başlıklı maddesinde “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır. ” hükmü öngörülmüştür.
Öncelikle davacının … tarihinde, …’ ın kullandığı … plakalı özel halk otobüsünün içinde yolcu olarak taşınırken, davacının ineceği durağa yaklaştığında yerinden kalkıp kapıya yöneldiği esnada sürücünün ani fren yapması neticesinde 3 ay sürekli, %44 oranında da sürekli iş göremeyecek şekilde yaralandığı olayda işleten, sürücü ve kaza tarihini kapsayan ZMMS sigortacısı, yukarıda açıklanan hükümler uyarınca sorumlu ise de davalı … Sigorta’nın kaza tarihi itibari ile kazaya karışan aracın sigortacısı olmadığı, başka bir şirkette aracın sigortalandığı bu nedenle husumetin davalı … sigortaya yöneltilemeyeceği anlaşılmakla …sigorta yönünden açılan davanın pasif husumete ilişkin dava şartı noksanlığından reddine karar verilmiştir.
Her ne kadar davalı sürücü olay günü otobüsü kullananın kendisi olmadığını iddia etmiş ise de ceza dosyasından aldığı kesinleşmiş mahkumiyet kararı nedeni ile bu savunmasına itibar edilmemiştir.
Davalılar sürücü ve işleten yönünden ise yine yukarıda açıklanan TBK’nın 51. Maddesi çerçevesinde tazminatı hakimin belirlemesinin gerektiği, TBK’nın “tazminatın belirlenmesi” başlıklı 51. Maddesi yanında “Tazminatın indirilmesi” başlıklı 52. maddesinde ise; zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hakimin, tazminatı indirebileceği ya da tamamen kaldırabileceği hususunun düzenlendiği, bu düzenlemeler doğrultusunda, her ne kadar asliye ceza mahkemesi tarafından adli tıp kurumundan alınan raporda davalı sürücünün tali, yolcunun asli kusurlu olduğu, mahkememizce alınan bilirkişi raporunda sürücünün %75, yolcunun%25 oranında kusurlu olduğu belirtilmiş ise de yolcunun düşmesi ayakta olmasından değil sürücünün ani fren uygulamasından kaynaklanmakta olup asli kusur sürücüye ait olup, ineceği istasyona gelmesi nedeni ile yolcunun yerinden kalkarak kapıya yönelmesinin, ülkemizin şehir içi yolcu taşıma standartları içerisinde olağan kabul edildiği gibi ayakta da yolcu taşındığının herkes tarafından bilindiği ve sürücünün de bunu bilmesi gerektiği hususu göz önüne alındığında yolcunun ayağa kalkıp kapıya yönelme eyleminin ancak müterafik kusur kapsamında değerlendirilebileceği, bu nedenle mahkememizce alınan rapordaki oranlara itibar edilmesi gerektiği, ayrıca kusur raporunun taraflara tebliğ edilmesine rağmen yasal süre içerisinde rapora itiraz edilmediği gibi yaralanmanın niteliği dikkate alındığında olağan bir yaralanma olmadığı, kemik kırığına neden olacak şekilde gerçekleştiği, bu durumda sürücünün olması gereken dikkat ve özeni göstermediğinin, hızlı gittiğinin ve sert fren yapmak durumunda kaldığının göstergesi olduğu, sürücünün daha ağır kusurlu olduğu kanaatine varılmış ve buna göre tazminat miktarı belirlenmiştir.
Manevi tazminat ise TBK 56. Maddesinde düzenleşmiş olup, “Ağır bedensel zarar veya ölüm halinde zarar görenin veya ölenin yakınlarında da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” hükmüne amirdir.
Manevi tazminatın miktarını tayin etme hakimin takdirine bırakılmış bir konu olmakla beraber hükmedilecek miktarın uğranılan zararla orantılı, duyulan acıyı hafifletecek nitelikte olması gerekir. Takdir edilecek manevi tazminat hakkaniyete uygun olmalıdır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararı karşılaması da amaç edinilmemiştir. Kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmalıdır. Tazminatın sınırı onun amacına uygun olarak belirlenmelidir. Manevi tazminatın takdiri yapılırken tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilmeli, manevi tazminatın miktarı bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmamalıdır. Manevi tazminatın miktarının belirlenmesinde her olaya göre değişen özel hal ve şartlar gözetilmelidir.
Somut olayın özellikleri, yukarıda açıklanan şekilde kazanın meydana geliş şekli ve sonrası, kazadan sonra yolcunun durakta bırakılması ve yolcu şikayetçi olana kadar akıbetinin hiç araştırılmamış olması tarafların sosyal ekonomik durumları ve açıklanan temel ilkeler, kaza tarihi, paranın alım gücü göz önüne alınarak kazazedenin kaza nedeniyle duyduğu elem, acı ve üzüntünün bir nebze de olsun giderilmesi amacı ile manevi tazminat davasının kabulü ile toplam 20.000,00.-TL manevi tazminatın, Borçlar Kanunu’nun haksız fiil hükümleri gereği haksız fiil sorumlusu davalı sürücüden ve Karayolları Trafik Kanunu’nun işletenin sorumluluğuna ilişkin hükümleri gereği araç işleteninden alınmasına karar verilmiştir.
Davacı kazazede dava tarihinden sonra vefat ettiğinden, mirasçıları tarafından dava takip edilmiş olduğundan hüküm altına alınan meblağların müteveffa davacı mirasçılarına verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı …yönünden pasif husumete ilişkin dava şartı noksanlığından davanın USULDEN REDDİNE,
2-Diğer davalılar yönünden açılan maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile;
20.492,00.-TL maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar … ve …’ tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile miras hisseleri oranında müteveffa davacı mirasçılarına VERİLMESİNE,
Fazlaya ilişkin istemlerin REDDİNE,
3-20.000,00.-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalılar … ve …’ tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile miras hisseleri oranında müteveffa davacı mirasçılarına VERİLMESİNE,
4-a)Maddi tazminat davası yönünden, alınması gerekli 1.399,80.-TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan 597,20.-TL ve ıslah ile alınan 210,43.-TL harçtan mahsubu ile bakiye 591,65.-TL harcın davalılar … ve …’ tan müştereken ve müteselsilen TAHSİLİ İLE hazineye gelir KAYDINA,
b)-Davacı tarafından yatırılan 597,72.-TL peşin harç, 29,20.-TL başvuru harcı, 210,43.-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 837,35.-TL ‘ nin davalılar … ve …’ tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile miras hisseleri oranında müteveffa davacı mirasçılarına VERİLMESİNE,
c)Davalı … şirketi yönünden yapılan 111,00.-TL tebligat masrafından ibaret yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
d)Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, bilirkişi gideri olmak üzere ve sigorta şirketi yönünden mahsup edilen miktar hesaplandığında) toplam 1.046,80.-TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranı gözetilerek hesaplanan 785,10.-TL’ nin davalılar … ve …’ tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile miras hisseleri oranında müteveffa davacı mirasçılarına VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
e)Davalı … şirketi vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunana AAÜT uyarınca hesaplanan 2.180,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … şirketine ÖDENMESİNE,
f)Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.459,04.-TL nispi vekalet ücretinin davalılar … ve …’ tan alınarak, müteveffa davacı mirasçılarına VERİLMESİNE,
g)Davalı … vekille temsil olunduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.180,00.-TL vekalet ücretinin davacı mirasçılarından alınarak, adı geçen davalıya VERİLMESİNE,
5- a)Manevi tazminat yönünden alınması gerekli 1.366,20.-TL’ nin davalılar … ve …’ tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
b)Manevi tazminat yönünden yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
c)Manevi tazminat yönünden davacılar vekille temsil olunduklarından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.400,00.-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’ tan alınarak, müteveffa davacı mirasçılarına VERİLMESİNE
6-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekili ve davalı …’ ın yüzüne karşı , davalı … şirketinin yokluğunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 20/11/2018

Katip … E-imzalı

Hakim … E-imzalı