Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/725 E. 2018/287 K. 09.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/725 Esas
KARAR NO : 2018/287
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 16/08/2016
KARAR TARİHİ : 09/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine … İcra müdürlüğünün …/… ve …/… esas sayılı dosyalarında icra takibine girişildiğini, takibe konulan çekler arkasındaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin şikayeti üzerine … Ağır Ceza mahkemesinin …/… esas sayılı dosyasında davalı aleyhine dolandırıcılık suçundan dava açıldığını ve yürümekte olduğunu, ancak bu arada davalının icra dosyalarından müvekkilinin …ilçesi … mahallesi … ada … parsel üzerine haciz koydurup … tarihinde alacağına mahsuben sattırdığını ve bu şekilde haksız zenginleştiğini, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 10.000,00.-TL’nin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, … Asliye Hukuk Mahkemesinin …/…/… tarih ve …/…-… E-K sayılı görevsizlik kararı üzerine dosya mahkememize intikal etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, davacı tarafın her ne kadar davaya konu çeklerle ilgili olarak vekil eden hakkında dolandırıcılık suçundan dava açıldığını iddia etmekte ise de; … Ağır Ceza Mahkemesi’ nin …/… E. Sayılı dosyasında müvekkilinin taraf olmadığını, müvekkili hakkında bu olay ile ilgili herhangi bir dava açılmış olmadığını, ayrıca dava dilekçesinde bahsedilen … Cumhuriyet Başsavcılığı’ nın …/… E. Sayılı soruşturma dosyasında vekil eden hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini ve bu kararın kesinleştiğini, belirtilen dosyanın faili meçhul olarak devam etmekte olduğunu, davacının borçlu olmadığını iddia ettiği çekte müvekkilinin 5. ve son ciranta olduğunu, bu çeklerin … … isimli şahıs tarafından ciro edilerek müvekkiline verildiğini, müvekkilinin yapmış olduğu ticareti neticesinde bu çeki alan iyi niyetli üçüncü kişi olduğunu, müvekkilinin davacının borcunun varlığını ve sebebini bilme imkanı olmadığı gibi bilmesi de gerekmediğini, nitekim Kambiyo senetlerinde mücerretlik ilkesi gereğince; senetle, söz konusu hukuki münasebet arasında bir bağ kurulmadığını, senede bakarak, alttaki münasebetin ne olduğunun tespitinin mümkün olmadığını, ayrıca davacı borçlunun, icra takibinden haberdar olmasına rağmen, borçlu olmadığının tespiti için herhangi bir itiraz ya da menfi tespit davası açmadığını, satışa engel olmadığını, ancak icra dosyasında taşınmaz satışını yapılmasından yaklaşık 1 sene sonra mesnetsiz iddialarla işbu davayı açtığını, davacının davasının haksız ve mesnetsiz bir dava olup, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ: Dosya içerisine; … İcra Müdürlüğünün …/… Esas, … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takip dosyaları celp edilmiş, davacının huzurda imza örnekleri aldırılarak imzalı belge asıllarının bulunduğu yerden getirtilerek imza incelemesi yönünden bilirkişiden ayrıntılı rapor aldırılmıştır.
Dava; İİK’nın 72/7 maddesi uyarınca açılan istirdat davası niteliğindedir.
Davacı taraf iddiasında; davalı tarafından … İcra Müdürlüğünün …/… Esas ve … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı icra dosyaları ile takip yapıldığını, söz konusu icra takibinin dayanağı çeklerdeki adına atfen atılı bulunan ciranta imzalarının kendisine ait olmadığını, icra dosyalarına karşı takibe itiraz etmeyip takibin kesinleştiğini ve kendisine ait taşınmaz üzerine haciz konulup taşınmazının alacağa mahsuben satıldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00.-TL’nin davalıdan istirdaten tahsili istemiyle eldeki davayı açmıştır.
Uyuşmazlık; icra takip dosyalarının dayanağını teşkil eden çeklerdeki ciro imzasının davacının eli ürünü olup olmadığı, davacının bu çeklerden dolayı davalıya karşı sorumlu olup olmadığı, ödediği ileri sürülen paranın istirdatını talep etmekte haklı olup olmadığı hususuna ilişkindir.
İİK’nın 72/7 maddesinde takibe itiraz etmemiş veya itirazın kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren 1 sene içerisinde umumi hükümleri dairesinden mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını isteyebilir şeklinde düzenleme yapılmıştır.
… İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı tarafça, davacı borçlu ve diğer dava dışı 3.kişiler aleyhinde …/…/… tarihli ve 21.500,00.-TL bedelli 1 adet çek nedeniyle kambiyo senetlerine ilişkin icra takibine girişildiği, takibin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Yine … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde de; davalı alacaklı tarafça aynı şekilde davacı borçlu ve 3.kişiler aleyhinde …/…/… tarihli 18.600,00.-TL bedelli 1 adet çekten dolayı kambiyo senetlerine ilişkin icra takibi yapıldığı, söz konusu icra dosyasının da kesinleştiği anlaşılmıştır.
Her 2 icra takibinin dayanağını teşkil eden çeklerde davacının lehtar olduğu ve çekin arka yüzlerinin incelenmesinde onun cirosu ile ciro edildiği, en son ciranta … tarafından bankaya ibrazında karşılığının çıkmadığı ve davalı tarafından icra takibine girişildiği anlaşılmaktadır.
Yine … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı icra dosyasında davacı borçlu hakkındaki icra takibi kesinleşmiş, davacıya ait … İli … İlçesinde bulunan … ada … parsel sayılı taşınmaz 66.7000,00.-TL bedelle satıldığı, satışa ilişkin ihalenin kesinleştiği (…/…/… tarihinde) anlaşılmıştır. Eldeki davanın açılma tarihi ise …/…/… olup, davanın yasal 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Söz konusu çeklerdeki imzaların davacıya ait olup olmadığının belirlenmesi bakımından Fizik Grafoloji Uzmanı Bilirkişi … … tarafından düzenlenen …/…/… tarihli rapora göre; her 2 takip konusu çekteki davacıya atfen atılı bulunan ciranta imzalarının davacının elinden çıkmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili tarafından cevap dilekçesinde ileri sürülmemesine rağmen yargılama sırasında dosyaya sunduğu …/…/… ve …/…/… tarihli dilekçelerinde, davacıya ait taşınmazın alacağa mahsuben müvekkili tarafından alındığını, ancak ihale kesinleşmeden dosya alacağının 3.şahsa temlik edildiğini ve ihalenin kesinleşmesi ile birlikte temlik alan 3.şahıs tarafından bu taşınmazın alacağa mahsuben adına tescil ettirildiğinin, bu nedenle müvekkiline husumet düşmeyeceğinin bildirildiği savunulmaktadır. Davalı vekili dilekçesi ekinde …/…/… tarihli … Noterliğince düzenlenen alacağın devri başlıklı belge örneği sunmuştur. Ancak taşınmazın satışına ilişkin … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasının incelendiğinde, dosya alacaklısı davalı tarafça alacağın temlikine dair icra dosyasına herhangi bir belge ve bilgi sunulmadığı gibi, davacıya ait taşınmazın satışına kadarki tüm aşamaların davalı alacaklı tarafça gerçekleştirildiği, icra dosyasına alacaklı vekili tarafından sunulan …tarihli dilekçede de taşınmazın ihale sonucunda alacağa mahsuben taraflarınca 66.700,00.-TL’ye alındığının, ihalenin kesinleştiğinin, bu nedenle yatırılması gerekli harç ve ödemelerin hesaplanmasının talep edildiği görülmektedir. İcra dosyasına yansıtılan herhangi bir temlik işlemi söz konusu değildir. Ayrıca davalı vekili dilekçeler aşamasında da bu hususta bir beyanda bulunmamıştır. İcra dosyasında da satışa ilişkin tüm işlemlerin davalı alacaklı tarafından gerçekleştirilmesi ve taşınmazın alacağa mahsuben davalı alacaklı tarafından alınması göz önüne alındığında, davalı vekilinin alacağın temlik edildiği ve kendilerine husumet yöneltilemeyeceği yönündeki savunmasına mahkememizce itibar edilmemiştir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre; davacının davalı tarafından aleyhine başlatılan … İcra Müdürlüğünün …/… ve … İcra Müdürlüğünün …/… Esas ayılı icra takip dosyalarında takip konusu edilen çeklerdeki ciranta imzasının davacıya ait olmadığı, aldırılan bilirkişi raporu ile tespit edilmekle ve … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında kesinleşen icra takibi sonucunda davacının taşınmazının …/…/… tarihinde 66.700,00.-TL bedelle davalıya satıldığı göz önüne alındığında davanın yasal 1 yıllık süresi içerisinde açıldığı ve kısmi dava şeklinde açıldığı da göz önünde bulundurularak İİK’nın 72/7 maddesi uyarınca icra dosyasında borçlu olmadığı bir parayı ödemek zorunda kalması nedeniyle taleple bağlı kalınarak fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak üzere 10.000,00.-TL’nin satış tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan istirdaten tahsiline karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
10.000,00.-TL’nin satış tarihi olan 13/10/2015 tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınıp davacıya ÖDENMESİNE,
Davacının fazlaya dair hakkının SAKLI TUTULMASINA,
2-Alınması gerekli 683,10.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 170,78.-TL harcın mahsubu ile bakiye 512,32.-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine adına gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, bilirkişi gideri ve harç olmak üzere) toplam 724,28.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
4-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.180,00.-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 09/04/2018

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)