Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/719 E. 2018/621 K. 01.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/719 Esas
KARAR NO : 2018/621
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 10/10/2016
KARAR TARİHİ : 01/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin müvekkili şirketten mal siparişlerinde bulunduğunu, …/…/… tarihli tahsilat makbuzu ile müvekkili şirket hesaplarına giren 4.956,00.-TL tutarlı ödeme yaptığını, bu ödeme sonrası davacı şirketin davalı şirkete 4.772,00.-TL tutarlı mal gönderdiğini, bu nedenle davalının kdv farkından kaynaklanan 184,00.-TL fazla ödemesi oluştuğunu, davalı şirketin ilave mal siparişi üzerine kredi kartından yaptığı 593,60.-TL tutarlı ödemenin …tarihli tahsilat makbuzu ile davacı şirket kayıtlarına girdiğini, akabinde …/…/… tarihli satış faturası ile davalı şirkete 770,60.-TL tutarlı mal gönderildiğini, böylece davalı şirketin fazla ödemesi de mahsup edildiğinde gönderilen para ile satılıp teslim edilen mal tutarının denkleştiğini, … , … ve … ilçelerinde aldığı ihalelerle ilgili inşaat faaliyetleri bulunan davalı şirketin müvekkilinden en son 20.816,96.-TL tutarlı mal talebinde bulunduğunu, bu talebine istinaden kredi kartından 16.000,00.-TL tutarlı ödeme yapan kalan tutarı göndereceğini bildiren davalı şirkete …/…/… tarihli irsaliyeli fatura ile 20.816,96.-TL tutarlı mal gönderildiğini, davalı şirketin mal gönderilip teslim edilmesine rağmen kalan 4.816,96.-TL’nin ödenmediğini, bu nedenle davalı şirket aleyhine bakiye alacağın tahsili için … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, ancak davalı tarafça itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulduğunu, davalı borçlunun itirazlarının haksız ve yersiz olduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili süresinden sonra verdiği cevap dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın merkezinin Ankara olması nedeniyle yetkili mahkemenin … Ticaret Mahkemesi olduğunu belirterek yetki itirazında bulunmuş, esasa ilişkin olarak da müvekkili ile davacı arasında sözlü anlaşma sağlandığını ve davacı firmanın hesabına 16.000,00.-TL gönderildiğini, fakat davacı tarafın müvekkili firmaya sipariş edilen ürünleri teslim etmediğini,davacının malları …’a teslim ettiğini iddia etse de müvekkili firmanın böyle bir çalışanının bulunmadığını, davacı tarafından haksız ve kötü niyetli olarak açılan davanın reddi gerektiğini bildirmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ: Dosya içerisine; … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takip dosyası getirtilmiş, irsaliyeli faturalar dosyaya sunulmuş, davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak ayrıntılı rapor aldırılmıştır.
Dava; ticari satım akdinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali davası niteliğindedir.
… İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafça borçlu davalı aleyhine 4.816,96.-TL faturaya dayalı bakiye alacaktan dolayı ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmesi üzeri,ne süresinde borçlu vekili tarafından icra dairesine verilen itiraz dilekçesiyle borcun tamamına ve icra dairesinin yetkisine itiraz edilerek takibin durdurulduğu anlaşılmıştır
Davalı borçlunun icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı usulsüz yapılmış olup, bu nedenle, ayrıca mahkememizin yetkisine yönelik itirazı da süresinden sonra yetki itirazında bulunulması nedeniyle ayrı ayrı reddedilmiştir.
Davacı taraf iddiasında davaya konu edilen …/…/… tarihli irsaliyeli fatura ile davalıya 20.816,96.-TL tutarlı mal teslim ettiğini, bunun karşılığında davalının 16.000,00.-TL ödeme yapıp, bakiye 4.816,96.-TL’yi ödemediğinden bahisle icra takibine girişmiş ve eldeki davayı açmıştır.
Davalı taraf ise süresinden sonra verdiği cevap dilekçesinde davacı ile aralarında sözlü anlaşma olduğunu ikrar etmiş, davacının hesabına 16.000,00.-TL gönderdiğini, ancak davacının sipariş edilen ürünleri teslim etmediğini savunmaktadır.
Taraflar arasında ticari satım akdi ilişkisinin varlığı ihtilafsız olup, uyuşmazlık; bu sözlü anlaşma uyarınca davacının davalıya satıma konu edilen malları teslim edip etmediği, icra takip tarihi itibariyle davalıdan alacağı bulunup bulunmadığı hususuna ilişkindir.
Davacı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak mali müşavir bilirkişiden rapor aldırılmış, Bilirkişi … … tarafından düzenlenen …/…/… tarihli rapora göre; davacının … yılı yevmiye defterinin sunulduğu, defterin açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, ayrıca … yılında e-deftere geçtiği ve e-defter yüklemelerine ilişkin beratları ibraz ettiği, ticari defter kayıtlarında takip ve davaya konu 20.816,96.-TL’lik fatura da dahil olmak üzere toplam davacının davalıya 26.366,56.-TL tutarlı fatura düzenlediği, yapılan 21.549,60.-TL’lik ödeme düştüğünde davacının davalıdan bakiye 4.816,96.-TL alacağının kayıtlı bulunduğunun mütalaa edildiği anlaşılmıştır.
Davalının defterlerinin ibrazı ve aynı zamanda taraflar arasında ihtilaflı olan …/…/… tarihli ve … nolu irsaliyeli fatura ile ilgili isticvaben beyanlarının alınması için … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış, davalıya irsaliyeli faturalar ile ilgili ve ayrıca ticari defterlerinin ibrazı hususunda çıkartılan meşruhatlı davetiye davalı tarafa TK 35 maddesi uyarınca usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen, talimat gereği yerine getirilmediğinden, talimat bila ikmalen mahkememize iade edilmiştir.
Davalı tarafça ticari defterler sunulmayıp irsaliyeli fatura ile ilgili isticvap davetiyesine de uyulmadığından …/…/… tarihli ve … nolu irsaliyeli fatura içeriğinin davalı tarafça benimsenmiş sayıldığı sonucuna varılmıştır.
Fatura, akdin kuruluş safhasına ilişkin olmayıp ifa safhasına ilişkindir. Taraflar arasında akdi ilişkinin varlığı ihtilafsızdır. Davacı taraf irsaliyeli fatura ile faturadaki malları davalıya teslim ettiğini usulüce ispatlamıştır. Dolayısıyla TTK’nın 21/2 maddesinde fatura ile ilgili düzenlenen karine davacı lehine gerçekleşmiştir. Davalı taraf ise savunmasında 16.000,00.-TL davacıya ödediğini belirtmekte, bu ödeme davacının da kabulündedir. Davalının fazla ödeme iddiası bulunmamaktadır.
Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre; taraflar arasında ticari satım akdi ilişkisinin bulunduğu, davalı tarafından davacıya 16.000,00.-TL gönderilecek mal karşılığı ödeme yaptığı, bunun karşılığında davacı tarafından …/…/… tarihli irsaliyeli faturada belirtilen 20.816,96.-TL tutarlı malın davalıya teslim edildiği, davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan takipteki tutar olan 4.816,96.-TL alacaklı olduğu, davacı tarafça usulüne uygun ve yasal delillerle ispatlanmış olmakla, davanın kabulüne ve davalı borçlunun icra dosyasındaki itirazının iptaline karar vermek gerekmiş, alacağın likit nitelikte oluşu gözetilerek davacı lehine icra inkar tazminatına hükmolunmuş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
Davalı borçlunun … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takip dosyasındaki borca yönelik itirazının iptali ile takibin AYNEN DEVAMINA,
Haksız itiraz edilen 4.816,96.-TL asıl alacağın takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
2-Alınması gerekli 329,04.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 58,19.-TL harcın mahsubu ile bakiye 270,85.-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine adına gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, bilirkişi gideri ve harç olmak üzere) toplam 1.389,39.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
4-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.180,00.-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 01/10/2018

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)