Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/7 E. 2018/153 K. 22.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/7 Esas
KARAR NO : 2018/153
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/01/2016
KARAR TARİHİ : 22/02/2018

… Sulh Hukuk Mahkemesinin …/… esas …/… karar sayılı görevsizlik ilamı ile mahkememize tevzi edilen mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapılan dosyanın açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesindeki beyanında özetle; müvekkili tarafından karşı tarafa verilen sipariş üzerine müvekkiline teslim edilecek ürünler nedeniyle dava dilekçesinde belirtilen vasıf ve miktarlı toplam 24.000,00-TL senedin müvekkilince davalıya teslim edildiğini, ancak söz konusu müvekkilince sipariş edilen ürünlerin müvekkiline teslim edilmediğini ve söz konusu ürünlere mahsuben düzenlenen bir faturanın da müvekkiline gönderilmediği, karşı tarafa teslim edilen senetlerden biri takip dayanağı yapılarak müvekkili aleyhine … İcra Müdürlüğünün …/… Esas nolu dosyası üzerinden icra takibine geçildiğini, oysa söz konusu sipariş edilen ürünlerin taraflarına teslim edilmemesi nedeniyle davalı tarafa verilen senetlerin bedelsiz kaldığını, buna göre bu senetler nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine ve söz konusu senetlerin iptali ile tedbir kararı verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın dava dilekçesinde menfi tespit talebine konu senetleri … ayrı senet olarak toplam dava değerinin 24.000,00 TL olduğunu belirttiğini, ancak taraflarınca … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takibine konu edilen bononun ise …/…/… vadeli … TL bedelli senet olduğunu, bu durumda dava değerinin … TL olması gerektiğini, kendilerinin alacaklı olduğu …/…/… vadeli takibe konulan senedin bu davanın konusu olmadığını dava konusu … ayrı senette kendilerinin alacaklı olarak görünmediklerini, dava dışı …’nın adına düzenlendiklerini müvekkiline karşı menfi tespit davası açmasında hukuki yarar bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya içerisine; … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyası getirtilmiş, ilgili banka şubesinden çek suretleri getirtilmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılıp rapor aldırılmıştır.
Dava; icra takibinden önce açılan, senetlerden dolayı davalıya borçlu olunmadığının tespitine yönelik menfi tespit davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davaya konu edilen …/…/… tarihli … TL’lik, …/…/… vade tarihli … TL’lik, …/…/… vade tarihli … TL’lik, …/…/… vade tarihli … TL’lik, …/…/… vade tarihli … TL’lik toplam 24.000,00 TL’lik senetler yönünden davacının davalıya borçlu olup olmadığı hususundadır.
Davacının ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, Mali Müşavir … … tarafından düzenlenen …/…/… havale tarihli raporunda; Dava konusu edilen davacının açılış tasdikleri yapılmış ve kapanış tasdikine tabi olmayan işletme defterinde davaya konu senetlerin kime verildiğine dair tespit yapılamadığı, davacı tarafın davalı …’ ya mal siparişleri karşılığında verdiği iddia edilen davaya konu toplam 24.000,00.-TL tutarında … adet senedin dava dışı … … emrine düzenlediği ve dava dışı …’ ya teslim ettiği, davacının davalı …’ dan mal veya hizmet teslim alındığı ile ilgili her hangi bir kaydın olmadığı ve yine davacının ticari defterlerinde davacının dava konusu edilen senetlerin lehtarı olan ve senetleri teslim alan Abdullah Kalaycı’ dan mal veya hizmet teslim alındığı ile ilgili her hangi bir kaydın olmadığının belirtildiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafa …/…/… tarihli celsede ticari defter ve belgelerini ibraz etmesi için gerekli ihtaratın tefhimle yapıldığı ancak mahkememizce belirlenen inceleme gününde davalı tarafça ticari defter ve belgelerin ibraz edilmediği ve buna dair tutanak tutulduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafın vekilinin davadan çekildiği, çekilme dilekçesinin davacı asile tebliğ edildiği ancak davacı asilin duruşmaları takip etmediği gibi yeni bir vekaletname de ibraz edilmediği, davalı tarafın ise davayı takip ettiğini beyan edip davaya konu edilen senetlerde alacaklı olarak görünmediğinden husumet yokluğu nedeni ile davanın reddini talep ettiği, davaya konu edilen …/…/… tarihli … TL’lik, …/…/… vade tarihli … TL’lik, …/…/… vade tarihli … TL’lik, …/…/… vade tarihli … TL’lik, …/…/… vade tarihli … TL’lik senetlerin incelenmesinde keşidecisinin davacı …, lehtarının … … olduğu, davalının adının senet metninde geçmediği, ciranta olarak da görünmediği, davacının defterlerinde de davaya konu senetlerin kime, hangi ticari ilişki kapsamında verildiğine dair bir bilgi yer almadığı, davalı ile arasındaki ticari ilişkiyi gösterecek bir delil ibraz edilmediği, bu şekilde davaya konu senetler yönünden davacı tarafça, davalıya yöneltilebilecek bir husumet bulunduğuna dair ispat yükünün yerine getirilmemesi nedeni ile pasif husumet dava şartı noksanlığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Pasif husumete ilişkin dava şartı ispat edilemediğinden davanın USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 35,90.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 409,86.-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırılan 373,96.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.180,00.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacının yokluğunda HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 22/02/2018

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı