Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/685 E. 2018/620 K. 01.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/685 Esas
KARAR NO : 2018/620
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 27/05/2013
KARAR TARİHİ : 01/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Antalya Toptancı Halinde sebze meyve komisyoncusu olduğunu ve karşı tarafla …/…/… ve …/…/… tarihleri arasında sebze meyve alımının gerçekleştirildiğini, davalı tarafa değişik tarihlerde avans olarak bir takım ödemelerin yapılarak karşılığında davalı tarafça yetiştirilen mahsullerin teslim edildiğini, müvekkili ile davalının …/…/… ve …/…/… tarihleri arasında yapılan ticari ilişki neticesinde davalıya toplam 66.231,24.-TL avans verildiğini ve davalı tarafça avansların 39.781,75.-TL’lik kısmını karşılayacak kadar mahsul teslim edildiğini, teslim edilmeyen teslim edilmeyen mahsuller ve alınan avans bedellerinin de ödenmemesi üzerine … İcra Müdürlüğünün …/… esas dosyası ile icra takibi yapıldığını ve yapılan takibe yasal süresinde itiraz edilmemesi nedeniyle takibin kesinleştiğini, borçlunun icra takibine yönelik … İcra Hukuk Mahkemesinin …/… esas …/… karar sayılı dosyası ile gecikmiş itirazda bulunularak borcun tamamına ve tüm ferilerine itiraz etmiş olup, mahkemece itirazın kabul edilerek takibin durdurulmasına karar verildiğini belirterek, kötü niyetli olarak borca itiraz eden borçlunun % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir. Davacı vekili …/…/… tarihli celsede işlemiş faiz talebinden vazgeçtiklerini belirtmiştir.
CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin maddi zorluklar yaşayan borca batık bir şirket olduğunu, içinde bulunduğu maddi zorlukları aşmak için bu şekilde bir çözüm ürettiğini, bir araştırma yapılması halinde bu şekilde birçok icra takibin başlattığının görüleceğini, … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasında takibe konu müstahsil borç avans makbuzu başlıklı belgelerdeki birçok imzanın kendisine ait olmadığını, ayrıca davacının bu makbuzlardan dolayı 26.449,44.-TL talep etmekte ise de makbuzların toplam bedelinin 15.000,00.-TL civarında olduğunu, davacı tarafa 6.000,00.-TL’ye yakın bir mal vermişliğinin olduğunu, bunların dışında henüz tespit edemediği makbuzlu ve makbuzsuz ürün teslimlerinin de bulunduğunu belirterek, karşı dava ve tazminat hakları saklı kalmak kaydıyla haksız davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ: Dosya içerisine; … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyası celp edilmiş, avans makbuzları, cari hesap ekstresi sunulmuş, davacının ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak ayrıntılı rapor aldırılmıştır.
Dava; Satım akdinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır.
… İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklı tarafça, borçlu davalı aleyhinde cari hesap alacağından dolayı …/…/… tarihinde 26.449,44.-TL asıl alacak, 117,30.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 26.566,81.-TL alacak üzerinden ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin borçluya tebliği üzerine süresinde borçlu tarafından icra dairesine verilen, itiraz dilekçesiyle, borcun tamamına itiraz edildiği, icra takibinin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen …tarihli bilirkişi raporuna göre; davacının incelenen ticari defterlerinin kapanış tasdiklerinin yapılmadığı, usulsüz tutulan davacı defterlerine göre, davacı şirketin davalıdan bir alacağı olmayıp aksine davalıya 16,036,75.-TL tutarında borcunun olduğunun belirlendiğinin bildirildiği anlaşılmıştır. Davalı taraf ise; Defter ibrazından kaçınmıştır.
Davada olayların ileri sürülüş biçimine göre, ispat yükünün davacı üzerinde olduğu açıktır. Davacı taraf davalıyla aralarındaki ticari ilişki nedeniyle davalıya 66.231,24.-TL avans verdiğini, davalının bunun karşılığında 39.780,75.-TL tutarında malzeme teslim edip, bakiye malzemenin teslim edilmediğini ve fazla ödemesi bulunduğunu iddia etmekte olup, aradaki ilişkinin satım akdi oluşu da göz önüne alındığından, davacı iddiasını usulüne uygun delillerle ispat etmelidir.
Davacı tarafça dosyaya delil olarak sunulan avans makbuzları ve cari hesap ekstresi davacının eksik mal teslimi iddiasını ispata yeterli elverişlilikte görülmemiş, davacı vekiline …tarihli celsede yemin deliline dayanıp dayanmayacağı hususunda kesin süre verilmiş, davacının yemin deliline dayanması üzerine, son celse davalının yeminli beyanı alınmış, davalı kendisine teklif edilen yemini eda ederek, davacının iddia ettiği şekilde kendisinin eksik mal teslim ettiği iddiasını ve fazla ödemesi bulunduğunun doğru olmadığını beyan etmiştir.
Açıklanan nedenlerle davacının sübuta ermeyen davasının reddine dair verilen kararın davacı tarafça temyiz edilmesi üzerine davaya bakan Yargıtay … Hukuk Dairesinin …/…/… tarih ve …/… Esas – …/… Karar sayılı ilamı ile “Davacı, davalı ile yapılan meyve alım satımı nedeniyle kendisine teslimi yapılmayan mahsüller için fazladan ödenen bedelin tahsilini talep etmiştir. Mahkemece davalı tarafından imzası inkar edilen ödeme makbuzları üzerinde imza incelemesi yapılmadan dosyada mevcut belgeler ve davacının defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve … tarihli S.M.Mali Müşavir bilirkişiden alınan raporda bir kısım ödeme makbuzlarındaki imzaların davalının imzasına benzemediği tespit edilmiş, buna dayalı olarak hesaplama yapılmış olup, konusunda uzman olmayan bilirkişinin yetersiz raporu esas alınarak davanın reddine karar verilmiştir. Oysa ki; öncelikle davalının imzaya itirazı da gözetilerek imza incelemesi yaptırılması, davalının belirttiği ödeme makbuzları üzerindeki imzanın davalı eli ürünü olup olmadığının tereddütsüz anlaşılmasından sonra davalıya ödenen miktar veya miktarlar yönünden hesap bilirkişisinden taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.” gerekçesiyle mahkememizce verilen kararın bozulması üzerine dosya mahkememizin yukarıdaki esas sırasına kaydedilerek, taraf vekillerinden bozma ilamına karşı diyecekleri sorulmuş ve mahkememizce bozma ilamına uyulmasına karar verilerek, yargılamaya devam olunmuştur.
Hükmüne uyulan Yargıtay bozma ilamında belirtildiği üzere davalı tarafça imzası inkar edilen toplam 29 adet ödeme makbuzundaki imzaların davalının eli ürünü olup olmadığı hususunda fizik grafoloji uzmanı …’ndan rapor aldırılmış, bilirkişinin düzenlemiş olduğu …/…/… tarihli rapora göre; 23 adet ödeme makbuzundaki imza hanelerinde atılı bulunan imzaların davalının elinden çıktığı, bunun haricinde …/…/… tarihli 100,00.-TL bedelli, …/…/… tarihli 100,00.-TL bedelli, …/…/… tarihli 150,00.-TL bedelli, …/…/… tarihli 155,00.-TL bedelli ve …tarihli 100,00.-TL bedelli 5 adet makbuzdaki imzaların davalının elinden çıkmadığı, ayrıca …/…/… tarihli ve 500,00.-TL meblağlı makbuza ilişkin olarak da söz konusu belgenin karbonlu nüsha olması nedeniyle kesin bir netice beyanında bulunulabilmesinin mümkün olmadığının mütalaa edildiği anlaşılmıştır.
Dava dosyası evvelce rapor sunan mali müşavir bilirkişi …’e tevdi edilerek, ihtilaflı olan 29 adet ödeme makbuzundan davalının eli ürünü olduğu tespit edilen 23 adet ödeme makbuzu değerlendirilmek suretiyle ek rapor aldırılmış, bilirkişi tarafından düzenlenen …/…/… tarihli ek rapora göre; toplam 3.460,00.-TL tutarındaki 23 adet ödeme belgesi altındaki imzaların davalının eli ürünü olduğu (raporda sehven davacının eli ürünü olduğu yazılmıştır) ayrıca diğer makbuzlardaki imzaların davalının eli ürünü olmadığı, bu durumda davalının imzası olduğu tespit edilen ödeme belgeleri toplamının 22.945,00.-TL olarak hesaplandığı, bu tutarında davalıdan teslim alınan mahsul toplamı 39.781,75.-TL’den mahsup edildiğinde davacının alacaklı olmayıp davalıya 16.836,75.-TL tutarında borcu olduğunun anlaşıldığının bildirildiği görülmüştür.
Her ne kadar bilirkişi ek raporunda davalının eli ürünü olmayan ödeme makbuzlarının 4 adet ve 800,00.-TL olarak hesaplamışsa da bu hesap biçimi doğru olmayıp, evvelce alınan fizik grafoloji uzmanı bilirkişinin raporunda davalının eli ürünü olmadığı tespit edilen 5 adet makbuzların tutarı 605,00.-TL olup, bir adet de kesin netice beyanında bulunulmayan 500,00.-TL bedelli makbuz bulunduğundan bunlar toplam 1.105,00.-TL’ye tekabül etmekte olup, Yargıtay bozmasından önce aldırılan bilirkişinin …tarihli raporunda toplam 114 adet tutarı 23.745,00.-TL olan ödeme makbuzlarından davalıya ait olmadığı imza incelemesi ile belirlenen 1.105,00.-TL düşüldüğünde (23.745,00.-TL – 1.105,00.-TL = 22.640,00.-TL) davacı tarafça davalıya yapıldığı ispatlanan ödemenin tutarı 22.640,00.-TL olarak hesaplanmaktadır. Bunun karşılığında davacı tarafın davalıdan 39.781,75.-TL tutarında mahsul teslim aldığını aşamalarda kabul etmesi karşısında davacının davalıdan talep edebileceği bakiye fazla ödemesinin olmadığı anlaşılmıştır.
Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre; davacı tarafça davalı hakkında meyve alım satımı nedeniyle kendisine teslimi yapılmayan mahsuller için fazladan ödenen bedelin tahsili için icra takibine girişildiği, itiraz üzerine eldeki davanın açıldığı, davacının davalıya yapmış olduğu ödeme tutarının 22.640,00.-TL olduğu, bunun karşılığında davalıdan 39.781,75.-TL tutarında mahsul teslim aldığı, dolayısıyla davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan talep edebileceği bir alacak bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmakla, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 35,90.-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 318,89.-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırıldığı anlaşılan 282,99.-TL harcın istem olması halinde hükmün kesinleşmesine müteakip davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı tarafından yapılan bilirkişi giderinden ibaret 400,00.-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
5-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 3.173,90.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
6-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük süre içinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 01/10/2018

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)