Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/67 E. 2018/220 K. 19.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/67 Esas
KARAR NO : 2018/220
DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/01/2016
KARAR TARİHİ : 19/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; …/…/… tarihinde müvekkilinin sevk ve idaresindeki … … … plakalı motosiklet ile seyir halinde iken markasını ve plakasını göremediği beyaz renkli bir aracın çarpması suretiyle meydana gelen trafik kazası sonucunda ağır şekilde yaralandığını, geçici ve kalıcı iş göremezliğe maruz kaldığını, bahse konu trafik kazasının oluşumunda müvekkilinin bir kusurunun bulunmadığını, 5964 sayılı sigortacılık kanununun 14/2-b ve Güvence Hesabı Yönetmeliğinin 9/1-a maddeleri uyarınca Güvence Hesabının sorumlu olduğunun düzenlendiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 2.000,00.-TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 16/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek değişik oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kaza sebebiyle müvekkili kurumun sorumluluğunun 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu madde 14 ve yönetmelik kapsamında olup, kuruma karşı açılan davalarda genel yetki kuralları geçerli olduğunu, müvekkili kurumun adresinin “Şişli/İstanbul” olup davalının ikametgâhı mahkemesi kuralı gereği davanın yetkili İstanbul Asliye Hukuk Mahkemelerinde açılması gerektiğini, öncelikle yetki itirazlarının kabulüne karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafça dava öncesi başvuru şartının yerine getirilmediğini, davacı yanca gerçekleştiği iddia edilen kazaya ilişkin trafik sonrası kaza tespit tutanağı dahi tutulmamış olup iş bu tarz şaibeli, nasıl ve ne zaman meydana geldiği belirsiz olaylar sonucu yapılacak haksız ödemelerin tüm vatandaşa yansıyacağını, İş bu haksız taleplere mahal vermemek adına maddi vakıanın kesin olarak ortaya konulması, aksi halde davanın reddi gerektiğini, Türk Medeni Kanununun 6. Maddesi uyarınca kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü bulunduğunu, bu bağlamda ispat külfetinin davacıda olup hem olayın oluşumu hem de oluşumunda dava dışı sürücünün kusuru bulunduğunu kanıtlamak durumunda olduğunu, kazaya sebebiyet verdiği ileri sürülen aracın olay tarihinde ZMSS poliçesinin bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiğini, yine kaza olayında davacının müterafik kusuru varsa tespit edilmesi gerektiğini, davacının bu olay nedeniyle maluliyet durumunun ATK’dan alınacak rapor ile tespit edilmesi gerektiğini, yine davacıya bu olay nedeniyle SGK tarafından bir ödeme bulunup bulunmadığının da tespit edilmesi gerektiğini, ayrıca müvekkilinin dava açılmasına sebebiyet vermediğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ: Dosya içerisine; … C. Başsavcılığının …/… soruşturma sayılı dosyası getirtilmiş, tarafların sosyal – ekonomik durumları araştırılmış, kaza tutanağı dosyaya sunulmuş, davacının tedavi evrakları getirtilerek iş göremezlik raporu, kusur raporu, ayrıca aktüer raporlar aldırılmıştır.
Davalı vekili süresinde verdiği cevap dilekçesiyle mahkememizin yetkisine itiraz etmiş olup, kazanın Antalya İlinde meydana gelişi gözetilerek HMK 16.maddesi uyarınca yerinde görülmeyen yetki itirazı reddedilmiştir.
Dava; trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle açılan maddi tazminat davasıdır.
Davacı taraf iddiasında, …/…/… tarihinde kaza olayının meydana geldiğini, motosiklet ile seyir halinde iken plakası belirlenemeyen bir aracın kendisine çarparak kaza olayının meydana geldiğini ileri sürerek Güvence Hesabı aleyhine eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.
… Cumhuriyet Başsavcılığının …/… soruşturma nolu dosyasının incelenmesinde; meydana gelen yaralamalı trafik kazası olayı nedeniyle daimi arama kararı verildiği, plakası belirlenemeyen şüpheli ile ilgili daimi arama kararı gereği zaman aşımı soruşturma bürosuna evrakın gönderildiği anlaşılmıştır.
… Müdürlüğünden gelen …/…/… tarihli cevabi yazıya göre davacıya bu kaza olayı nedeniyle rücuya tabi peşin sermaye değerli gelir bağlanmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
…Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen …/…/… tarihli rapora göre; davacının kaza olayı nedeniyle sürekli iş göremezlik oranının %27.2 olduğu ve 1 ay süre ile geçici iş göremez şekilde yaralandığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Kusur konusunda aldırılan …/…/… tarihli Bilirkişi … tarafından düzenlenen rapora göre; kaza olayında plakası ve sürücüsü belirlenemeyen otomobil sürücüsünün %75, davacının ise %25 oranında kusurlu olduklarının mütalaa edildiği anlaşılmıştır.
Aktüer Bilirkişi … tarafından düzenlenen …/…/… tarihli rapora göre; davacının geçici iş göremezlik zararının 682,83.-TL, sürekli iş gücü kaybından doğan zararının da 54.908,39.-TL olarak hesaplandığı anlaşılmış, mahkememizce bilirkişi raporunun denetime elverişli ve ayrıntılı oluşu gözetilerek rapora itibar edilmiştir.
Davacı vekili …/…/… tarihli dilekçesi ile dava değerini arttırmış, 2.000,00.-TL olarak talep edilen geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminat talebini toplam 55.591,22.-TL’ye yükseltmiş, ıslah harcını yatırmış, dilekçe davalı tarafa da usulünce tebliğ edilmiştir.
Davalı taraf savunmasında davadan önce yazılı başvuru şartının yerine getirilmediğini ileri sürmüşse de, konu ile ilgili olarak 2918 Sayılı KTK’da değişiklik yapan yasa hükmünün 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe girdiğinden, kazanın da yasal düzenlemeden önce meydana geldiği gözetilerek eldeki dava konusu olayda uygulanması mümkün bulunmadığından, bu yöndeki davalı savunmasına itibar edilmemiştir.
5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14/1.maddesinde bu kanunun 13.maddesi, 13/10/1983 tarihli ve 2918 Sayılı KTK ve 10/07/2003 tarihli 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile ihtas edilen zorunlu sorumluluk sigortaları ile bu kanunla mügah 21/12/1959 tarihli ve 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu Çerçevesinde ihtas edilmiş olan zorunlu sigortalara ilişkin olarak belli koşulların oluşması halinde ortaya çıkan zararların, bu sigortalarla saptanan geçerli teminat miktarlarına kadar karşılanması amacıyla Türkiye Sigorta Reasürans Ve Emeklilik Şirketleri Birliği nezdinde Güvence Hesabının oluşturulacağı hükmüne yer vermiş, aynı maddenin 2-a bendinde ise sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için Güvence Hesabına başvurulabileceği belirtilmiştir.
Trafik kazası neticesinde yaralanan ilgililerin diğer şartları da bulunması halinde teminat miktarı ile sınırlı olarak zararlarının karşılanmasının Güvence Hesabından isteyebileceği, 5684 sayılı yasanın 14/1.maddesi uyarınca da yasadaki emredici düzenleme doğrultusunda Güvence Hesabının zorunlu mali mesuliyet sigortasının yerine geçtiği, diğer bir deyişle sigortanın sorumluluğunu üstlendiği anlaşılmaktadır.
Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre; …/…/… tarihinde davacının kullanmakta olduğu motosiklet ile seyri sırasında Savcılık soruşturma dosyasından da anlaşılacağı üzere plakası belirlenemeyen beyaz renkli bir aracın çarpması sonucunda yaralamalı trafik kazasının meydana geldiği, bu olay nedeniyle davacının doktor raporunda belirtildiği üzere yaralandığı, kaza olayının meydana gelmesinde davacının %25, plakası belirlenemeyen araç sürücüsünün %75 oranında kusurlu oldukları, davacıya gerek davalı tarafça gerekse SGK tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı, gelir bağlanmadığı anlaşılmış, aktüer bilirkişi raporunda belirlendiği üzere davacının olay nedeniyle geçici iş göremezlik zararının 682,83.-TL, sürekli iş göremezlik zararının da 54.908,39.-TL olarak hesaplandığı ve davanın ıslah edilişi de göz önünde bulundurularak, söz konusu zarar tutarından 5684 sayılı yasanın 14/1 maddesi uyarınca Güvence Hesabı’nın sorumlu oluşu değerlendirilerek, davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın arttırılan değer üzerinden KABULÜ ile;
682,83.-TL geçici iş göremezlik, 54.908,39.-TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 55.591,22.-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya ÖDENMESİNE,
2-Alınması gerekli 3.797,43.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 29,20.-TL ve ıslah ile alınan 183,04.-TL olmak üzere toplam 212,24.-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.585,19.-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine adına gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, bilirkişi gideri ve harç olmak üzere) toplam 1.207,94.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
4-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 6.465,00.-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 19/03/2018

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)