Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/655 E. 2018/51 K. 23.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/655 Esas
KARAR NO : 2018/51
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 08/09/2016
KARAR TARİHİ : 23/01/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin aralarında ticari ilişki bulunan davalıdan alacağının tahsili amacıyla Antalya…Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında ilamsız takip başlatıldığını, davalı borçlunun … tarihinde haksız bir biçimde takip dayanağı faturalardaki imzaların kendisine ait olmadığı ve borcu kabul etmediği iddiasıyla takibe itiraz ettiğini, her ne kadar yasal sürede takibe itiraz edilmiş olsa da yapılan itirazın kötüniyetli olduğunu, itirazın iptaline, söz konusu icra dosyasında asıl alacak üzerinden takibin devamına, itirazın haksız ve kötüniyetli olması sebebiyle borçlu aleyhine %20’ den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya dava dilekçesinin tebliğ edilmiş, davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
Dosya içerisine; davacı vekili tarafından taraflar arasında düzenlenen cari hesap mutabakatı ve cari hesap dökümleri, borçlunun itiraz evrakı ibraz edilmiş, davalı tarafından 6 adet senet aslı, 2015 yılına ait işletme defteri, irsaliye fatura fotokopileri ibraz edilmiş, Antalya…Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş, … Vergi Dairesine müzekkere yazılmış, davaya konu faturaların davalının BA-BS formlarında beyan edip etmediği araştırılmış, davalının isticvap beyan alınmış, tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, rapor ve ek rapor aldırılmıştır.
Dava; itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; takibe konu faturalardaki imzanın davalı taraf yetkilisine ait olup olmadığı, takibe konu miktarda borcun bulunup bulunmadığı, malın teslim edilip edilmediği hususları ihtilaflıdır.
Antalya…Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafça borçlu aleyhinde fatura alacağına dayalı 3.596,52.-TL asıl alacak, 140,25-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.736,77-TL alacaktan dolayı ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmesi üzerine borçlu tarafından süresinde icra dairesine verilen itiraz dilekçesi ile borcun tamamına itiraz edilerek takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde talimat mahkemesi aracılığıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmış, Mali Müşavir bilirkişi …, … tarihli bilirkişi raporunda; davacının ticari defterlerine göre davacının davalı adına toplam 29.944,30-TL tutarındaki faturanın borç kaydedildiği karşılığında toplam 26.347,77-TL tutarında tahsilat yapıldığı, dolayısıyla da davacının bakiye 3.596,53-TL tutarında davalı taraftan alacağının kayıtlı olduğunun belirtildiği anlaşılmıştır.
Davalının ticari defter ve belgeleri üzerinde mahkememizde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, Mali müşavir bilirkişi … tarafından düzenlenen … tarihli rapora göre; taraflar arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğu ve dava konusu alacağın dayanağı olan faturaların ve muhteviyatı malların davalı tarafa teslim edildiği, davalı tarafın ticari faaliyetlerini işletme defterlerine kayıt etmesi nedeniyle, davacı adına kayıtlı dava konusu alacağın dayanağı olan faturalar ile birlikte toplam 19.664,94-TL tutarındaki faturaya istinaden bir ödeme yapılıp yapılmadığı ve ne kadarlık bir borcun kaldığı ile ilgili bir bilginin tespiti yapılamadığı, dava dosyası kapsamına göre davalının davacı şirketten teslim aldığı malların tamamının ödendiği davalı tarafından ispatlanmadığı, bu durumda davacı şirketin 2014 ve 2015 yılı ticari defterlerinin incelenmesi ile tespit edilen bilgilere göre davacı şirketin alacağının kalıp kalmadığının tespiti yapılabileceğinin belirtildiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin …tarihli bilirkişi raporuna itirazı üzerine bilirkişi … tarafından düzenlenen … tarihli ek raporda; davacı taraf davalı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olmayan faturaların ve muhteviyatı malları davalı tarafa teslim ettiği ile ilgili olarak dava dosyasına tevsik edici bir belge ibraz edemediği, bu durumda dava dosyası kapsamına göre davacı taraf davalının ticari defterlerinde kayıtlı olan toplam 19.664,94-TL tutarındaki faturaların davalı tarafa teslim edildiği davacı tarafından ispatlanabildiği, davalı tarafa teslim edildiği ispatlanan fatura bedellerinden davalının davacı tarafa yaptığı ödemeler toplamının mahsup edilmesi ile davalı tarafın davacı tarafa borcunun olmadığı, aksine davalı tarafın 10.682,83-TL tutarında davacı tarafa fazla ödeme yaptığının hesaplandığı, yine davacının ticari defterlerinde davalı adına borç kaydedilen toplam 29.944,30-TL tutarındaki faturaların tamamının davalı tarafa teslim edildiğinin kabul edilmesi durumunda bile davalının davacı tarafa bir borcunun olmadığı, aksine davalı tarafın 403,47-TL tutarında davacı tarafa fazla ödeme yaptığının hesaplandığı, bu durumda tarafların ticari defterleri ve dava dosyasına sunulan ödeme belgelerine göre takip tarihi itibariyle davacı tarafın davalıdan bir alacağının olmadığının belirtildiği anlaşılmıştır.
Davalı … tarihli celsede alınan isticvap beyanında ” Bana göstermiş olduğunuz…. tarihli mutabakat mektubu altındaki imza bana ait değildir. Ayrıca irsaliyeli faturalardaki imzalardan … seri nolu , …tarihli fatura altındaki imza dışındaki imzalar bana ait değildir. İmzayı kabul ettiğim fatura içeriğindeki malları teslim almışımdır. Ancak bu şirketle aramızda bazı karışıklıklar oldu. Şirketten kaynaklı bazı hatalar olduğunu söylediler. Benim çalıştığım mahallede satılacak fiyatta olmayan ürünlerin bana teslim edildiğini iddia ettiler. Biz pahalı ürün satamayız müşterisi olmaz. Ben her ürün aldığımda bir önceki borcumdan dolayı ödeme yaptım. Tam olarak miktarını bilmemekle birlikte 250-300,00-TL civarında bir borcum kalmış olabilir. Bundan başka borcum yoktur ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (HMK 222/1) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir (HMK 219/1). Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir (HMK 219/2).
İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir (HMK 220/1). Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir (HMK 220/3).
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu hususunda ihtilaf olmamakla birlikte takip tarihi itibari ile davacının alacaklı olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunduğu, tacir olan tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde ve dosyaya sunulan ödeme belgeri üzerinde inceleme yapıldığı, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler çerçevesinde tarafların usulüne uygun tutulan defterlerinin kesin delil teşkil edeceği, davacının incelenen defter kayıtlarına göre 2014 ve 2015 yıllarında davalıya toplam 29.944,30-TL’lik mal satışı yapıldığının ve karşılığında toplam 26.347,77-TL. Tahsilat yapıldığının, bakiye 3.596,53-TL’nin kayıtlı olduğu, davalının işletme defterinde ise defterin niteliği itibariyle sadece 19.664,94-TL’lik mal alışlarının kayıtlı olduğu, ödemelere ilişkin bir kaydın bulunmadığı ancak dosyaya sunulan … ve … tarihli 2’şer binliralık senet ödemelerinin davacının defterinde kayıtlı olmadığı, bu senet bedelleri olan toplam 4.000-TL’nin garanti bankası dekontu ile davacı tarafa ödendiğinin sabit olduğu, bu ödemenin davacının defter kayıtlarındaki bakiye alacaktan mahsup edilmesi halinde eksik bir ödemenin kalmadığı, davacının ticari defterlerinde kayıtlı olup davalının işletme defterinde kayıtlı olmayan ve vergi dairesi cevabında da yer almayan faturaların bedellerinin dahi davacı tarafından tahsil edildiği defterlerde kayıtlı olan meblağ ile banka dekontları uyarınca tahsil edildiği anlaşılan meblağın toplamından da düşüldüğü durumda bile davalının eksik ödemesinin bulunmadığının tespit edilmesi ve davacının iddiasını ispat için açıkça yemin deliline de dayanmaması nedeni ile davacının davasını ispat edemediği sonuç ve kanaatine varılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 35,90.-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 42,74-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırıldığı anlaşılan 6,84.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem olması halinde davacı tarafa İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.180,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,

Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 23/01/2018

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)