Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/567 E. 2018/320 K. 17.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/567
KARAR NO : 2018/320
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 25/07/2016
KARAR TARİHİ : 17/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalı … şirketine başvuru dilekçesi ile … tarihinde başvuruda bulunulduğunu ancak 15 günlük yasal süresi içerisinde davalı … şirketi tarafından taraflarına yazılı bir cevap verilmediğinden iş bu davanın açıldığını, … tarihinde sürücü …’ın sevk ve idaresindeki, … … … plaka sayılı araçla Konya ili istikametinden … ili İstikametinde seyir halinde iken yol kesim …-…/…+…’e geldiğinde direksiyon hâkimiyetini kaybederek yoldan çıkarak aracın ön kısmıyla şarampolde bulunan toprak zemine vurması ve sürüklenmesi neticesinde tek taraflı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, bu kaza sonucu müvekkilleri …ve …’ın malul kaldığını, kaza tespit tutanağında görüleceği üzere kazanın oluşumunda … … … plakalı aracın sürücüsü …’ın, “2918 sayılı K.T.K’mn sürücülere ait asli kusurlanndan 56/1 Amaddesinde yer alan kuralı ihlal ettiğinden kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğunu, müvekkillerinin kazada kusursuz olduklarını, adli tıp kurumundan alınacak rapor ile müvekkilinin maluliyet durumunun tespit edilmesini belirterek davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davaya konu kazaya karışan … … … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde Karayolları Trafik Kanunun Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin Karayolları Trafik Kanunun Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi gereğince dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olup sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, poliçeye müstenit müşterek müteselsil sorumluluğun poliçe limitiyle sınırlı olmakla beraber; masraf, vekâlet ücreti sorumluluğunun da bu miktara isabet eden oranlarda olacağını, poliçe limitinin maktuen ödenecek rakam olmadığını, poliçe limiti üzerindeki zararlardan müvekkil şirketin sorumluluğu bulunmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte zorunlu trafik sigortası sorumluluk sigortası olup, bu nedenle bu sigorta ile sigorta ettiren kişinin işleteni olduğu motorlu araçların üçüncü kişilere verdikleri zararların karşılanmasının amaçlandığını, sigortacının ise, KTK ve Genel Şartlar Mucibince poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralamasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işleten düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitine kadar temin edeceğini, böyle bir halde zorunlu trafik sigortasında, sigortacının karşılamakla yükümlü olduğu zararların, işletme halinde motorlu aracın neden olduğu kazalarda üçüncü kişilerin zararına neden olacak bir kazanın meydana gelmesi ve bu kazada araç işleteninin sorumlu bulunması gerektiğini, dolayısıyla KTK. 86. Madde gereğince araç işleteninin ve sürücünün kusursuz olduğu hallerde sigortacının da tazminat ödeme yükümlülüğü olmayacağını, Yargıtay … Hukuk Dairesi … tarih ve …/… E. ve …/… K. sayılı kararının da bu yönde olduğunu, kaldı ki KTK Madde 86 hükmünce işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın kazanın meydana geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili …/…/… tarihli beyan dilekçesinde; açılan davadan feragat ettiklerini, davalıdan hiçbir yargılama gideri, mahkeme masrafı, vekalet ücreti ve sair bedel talep etmeksizin iddia ve savunmalardan, davadan ve temyizden, ayrıca bakıcı ve bakım gideri saklı kalmakla feragat ettiklerini belirtmiştir.
Mahkememizce dosyanın incelenmesinde davacı vekinin feragat dilekçesinde bahsi geçen bakıcı ve bakım gideri talebine ilişkin dosyaya evvelce beyan dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
Davadan feragat 6100 sayılı HMK’nun 307. maddesinde davacının talep sonucundan kısmen ya da tamamen vazgeçmesi şeklinde tanımlanmış olup, HMK.’nun 311. maddesinde, feragatin kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı; 310. maddesinde ise, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman davadan feragat edilebileceği hükümleri düzenlenmiştir. Davacı vekince davadan feragat edilmekle, feragatın yargılamaya tek yönlü olarak son veren ve kesin bir hükmün sonuçlarını doğuran taraf işlemi olması gözetilerek davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
3-Feragatın gerçekleştiği aşama gözetilerek, 2/3 oranında belirlenen 23,93.-TL harcın peşin alınan 29,20.-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırılan 5,27.-TL harcın istem halinde davacıya iadesine,
4-Davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.180,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 17/04/2018

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)