Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/558 E. 2018/506 K. 03.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/558 Esas
KARAR NO : 2018/506
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 20/07/2016
KARAR TARİHİ : 03/07/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin abisi …’in …/…/… tarihinde davalı …’ın kullandığı davalı …Şti.’ye ait araçla asli kusurlu olarak yaptığı trafik kazası sonucu ölümüne sebep olması sonucu, fazlaya ilişkin her türlü talep dava ıslah hakkı saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin uğradığı acı, keder, elem, ızdıraba karşılık olmak üzere müvekkil … için 30.000,00-TL, müvekkil … için 30.000,00-TL manevi tazminatın davalılar … ve …Şti.’den kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, müvekkili … için şimdilik 1.000,00-TL destekten yoksun kalma (maddi tazminatın) davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle, (… açısından maddi tazminat ve poliçe limitiyle sınırlı olarak) tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı … şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Kazaya karışan aracın … numaralı ZMSS poliçesi ile müvekkili nezdinde sigortalı olduğunu, müvekkilinin sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında poliçe teminatları dahilinde ve poliçe teminat limitiyle sınırlı olmak üzere sorumlu olduğunu, bedeni zararda kişi başına sakatlık azami kaza tarihi itibariyle 290.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, bu bedelin tamamen ödenmesinin söz konusu olmadığını beyan etmekle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya içerisine; davacı vekili tarafından kaza tespit tutanağı, ölüm belgesi, nüfus kaydı ibraz edilmiş, … Asliye Ceza Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyası celp edilmiş, … Müdürlüğüne müzekkere yazılmış, davacılara rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığı araştırılmış, davalı … şirketinden ZMSS poliçesi ve hasar dosyası celp edilmiş, … Müdürlüğünden …plakalı aracın kaza tarihi itibariyle kayıt maliki araştırılmış, tarafların ekonomik ve sosyal durumları araştırılmış, … Adli Tıp … Dairesinden kusur raporu aldırılmıştır.
Dava; trafik kazası sonucu davacıların murisinin vefatı nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; kazadaki kusur durumu, davacıların muris …’in vefatı nedeniyle varsa talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının ve manevi tazminatın miktarı ve davalıların zarardan sorumlu olup olmadıkları itilaflıdır.
… tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı … aracı ile … … … plakalı aracın çarpışması sonucu ölümlü trafik kazası meydana geldiği anlaşılmıştır.
Dava dilekçesi ekinde sunulan murisin aile nüfus kaydı ve mirasçılık belgesinden; davacıların ölenin kardeşleri olduğu anlaşılmıştır.
Dosya içesindeki sigorta poliçesinden kazaya neden olan … … … plakalı aracın davalı … Şti adına trafikte kayıtlı olduğu ve davalı … şirketine ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğu anlaşılmakta olup, sigorta poliçesinde sorumluluk limitinin 290.000,00-TL olduğu anlaşılmıştır.
… Adli Tıp … Dairesinden aldırılan …/…/… tarihli raporda; sürücü …’ ın %75, sürücü …’ in %25 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği anlaşılmıştır
Destekten yoksun kalma tazminatı TBK’nın 53. Maddesinde düzenlenmiş olup, teker teker belirtilmiştir.
Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir.
Haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse TBK’nın 53. Maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Ancak destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi için öncelikle ölen ile destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı gerekir. TBK 53. Maddesinde sözü geçen destek kavramı hukuksal bir ilişkiyi değil, eylemli bir durumu hedef tutar ve ne hısımlığa ne de yasanın nafaka hakkındaki hükümlerine dayanır. Sadece eylemli ve düzenli olarak geçimini kısmen veya tamamen sağlayacak şekilde yardım eden ve olayların olağan akışına göre eğer ölüm vuku bulmasaydı, az çok yakın bir gelcekte de bu yardımı sağlayacak olan kimse destek sayılır. Bununla birlikte destekten yoksun kalan kimsenin devamlı ve gerçek bir ihtiyaç içerisinde bulunması gerekir. Genel olarak bakım ihtiyacı, sosyal düzeye uygun olan yaşamın devamını sağlamak için gerekli olan olanaklardan yoksun kalmayı anlatır. Eğer ölenin eylemli olarak baktığı davacı ölüm yüzünden bu bakımın sağladığı yaşama düzeyinin altına düşmüş olursa, ihtiyaç bulunma koşulu gerçekleşmiş sayılır.
Somut olayda, davacı … müteveffanın erkek kardeşi olup, ağabeyinin ölümü nedeniyle O’nun desteğinden mahrum kaldığını belirterek destekten yoksun kalma tazminatı talep etmiştir.
Kardeşlerin birbirine karşı kural olarak bakım görevi yoktur. Ancak, bir kardeşin diğer kardeşe eylemli ve düzenli olarak yardım etmesi halinde, bu kardeş diğerinin desteği sayılır.
TMK’nın 364. maddesi hükmüne göre, herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan kardeşlerine nafaka vermekle yükümlü olup, desteğin refah içinde olması ve destek tazminatı talep eden kardeşin de yardım edilmediğinde yoksulluğa düşeceğinin ispat edilmesi durumunda kardeş destek tazminatı talep edebilir.
Somut olayda, tanık beyanları ile dosyada mevcut sosyal ve ekonomik durum araştırmasından anlaşıldığı üzere, davacı kardeş İsmail 49 yaşında, üniversite mezunu, evli ve üç çocuk babası, aylık 6.000-TL geliri olan emlakçı olup, üzerine kayıtlı birçok taşınmaz malvarlığı olan, fiziksel bir engeli olmayan ve ailesinin geçimini sağlayan bir kişidir. Ölen abisinin desteği olmadan da hayatını aynı şartlarla devam ettirebilecek düzeydedir. Davacı tarafın murisin evli olmaması, kendi çocuklarının olmaması nedeni ile davacı …’in çocukları ile ilgilenmesi, aralarında bağ olması ancak manevi tazminat açısından değerlendirilmeye alınabilecek hususlardan olduğu değerlendirilmiştir. Diğer yandan murisin davacının emlakçı dükkanında çalışması, işlerine yardım etmesi davacının muhtaçlığından kaynaklanmadığı gibi murisin ölümünden sonra da davacının bu işleri görebilmek için yanında adam çalıştırma gücüne sahip olduğu da açıktır. Ayrıca murisin evli ve çocuklu olmadığından, mirasının kardeşlerine kaldığı da belirtilmiştir. Bu nedenlerle davacı kardeşin, ölenin destekliğine ihtiyaç halinde olduğu ispatlanamadığından bu davacı yönünden destekten yoksun kalma tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/1539 esas, 2018/393 karar)
Davacıların manevi tazminat talepleri de bulunmaktadır.
Manevi tazminat ise, TBK 56. Maddesinde düzenleşmiş olup, “Ağır bedensel zarar veya ölüm halinde zarar görenin veya ölenin yakınlarında da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” hükmüne amirdir.
Manevi tazminatın miktarını tayin etme hakimin takdirine bırakılmış bir konu olmakla beraber hükmedilecek miktarın uğranılan zararla orantılı, duyulan acıyı hafifletecek nitelikte olması gerekir. Takdir edilecek manevi tazminat hakkaniyete uygun olmalıdır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararı karşılaması da amaç edinilmemiştir. Kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmalıdır. Tazminatın sınırı onun amacına uygun olarak belirlenmelidir. Manevi tazminatın takdiri yapılırken tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilmeli, manevi tazminatın miktarı bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmamalıdır. Manevi tazminatın miktarının belirlenmesinde her olaya göre değişen özel hal ve şartlar gözetilmelidir.
Bu esaslar uyarınca davacıların sosyal ve ekonomik durumları, davalıların sosyal ve ekonomik durumları, kaza olayının gerçekleşme şekli, müteveffanın %25, davalı sürücünün %75 kusurlu oluşu, davacıların ölen kardeşleri ile olan bağları, yakınlıkları, müteveffanın davacı …’in çocuklarıyla yakından ilgilenmesi, kaza tarihi itibari ile paranın satın alma gücü dikkate alınarak davacıların yakınlarını kaybetmeleri nedeni ile duydukları üzüntü, elem ve kederi bir nebze olsun hafifletebilmek amacı ile davacı … için 10.000,00.-TL, davacı … için 8.000,00.-TL olmak üzere toplam 18.000,00.-TL manevi tazminatın, haksız fiil sorumlusu araç sürücü ve araç işleteni davalılar … ve …Şti’ den alınmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı …’ in destekten yoksun kalmaya ilişkin maddi tazminat talebinin REDDİNE,
a-Alınması gerekli 35,90.-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 208,33.-TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına,
b-Davacı tarafından maddi tazminat talebine ilişkin yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
c-Maddi tazminat davası yönünden, davalılar vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak davalılara verilmesine,
2-Davacıların manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile;
Davacı … için 10.000,00.-TL, davacı … için 8.000,00.-TL olmak üzere toplam 18.000,00.-TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek faizi ile birlikte davalılar … ve …Şti’ den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE,
Fazlaya ilişkin manevi tazminat istemlerinin REDDİNE,
a-Manevi tazminat yönünden alınması gerekli 1.229,58.-TL nispi karar ve ilam harcının, peşin alınıp, yukarıda maddi tazminat davası yönünden mahsup edilmesi ile kalan 172,45.-TL harçtan mahsubu ile eksik 1.057,13- TL harcın davalılar … ve …Şti’ den TAHSİLİ ile hazineye gelir KAYDINA,
b-Manevi tazminat yönünden davacılardan alınan 172,45-TL harcın davalılar … ve … Şti’ den alınarak davacılara verilmesine,
c-Manevi tazminat yönünden davacılar vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunana AAÜT uyarınca hesaplanan 2.180,00.-TL nispi vekalet ücretinin davalı …’ dan alınarak davacılara ÖDENMESİNE,
d-Manevi tazminat yönünden davalılar … ve …Şti vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunana AAÜT uyarınca hesaplanan 2.180,00.-TL nispi vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı … ‘a ÖDENMESİNE,
3-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 03/07/2018

Katip …

Hakim …