Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/510 E. 2023/393 K. 05.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/510
KARAR NO : 2023/393
DAVA : Trafik Kazasından Kaynaklı Tazminat
DAVA TARİHİ : 02/10/2015
KARAR TARİHİ : 05/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Trafik Kazasından Kaynaklı Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili … tarihli dava dilekçesi ile, müvekkili … … tarihinde davalılardan …’nın sahibi bulunduğu ve diğer davalı …’in sevk ve idaresindeki … plakalı halk otobüsnde yolcu olarak bulunduğu sırada halk otobüsünün seyir halinde iken sürücü …’in otobüsün ön kapısı açık halde yaklaştığı esnada müvekkilinin otobüsten inmek istediği sırada otobüsten düşmesi sonucunda trafik kazası meydana geldiğini, kazada müvekkili … hayatı tehlike geçirecek ve vücudundaki kemik kırıkları hayat fonksiyonlarını ağır derecede etkileyecek nitelikte yaralandığını, Antalya …Sulh Ceza Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı dosyada yapılan yargılama sonucunda sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı otobüs ile sorumlu olduğu yolcunun emniyetli iniş yapmasını sağlamak için aracının kapısının tam olarak durduktan sonra açması gerekirken buna riayet etmeksizin otobosün kapısını açık vaziyette durağa yanaşması nedeniyle asli kusurlu olduğunun tespit edilerek cezalandırılmasına karar verildiğini, anılan ceza mahkemesi kararının kesinleştiğini, müvekkili …’in dava konusu kazadan sonra … gün boyunca yoğun bakımda kaldığını, beyninde meydana gelen hasar nedeniyle yaşadığı travma sonucunda kazayı ve hastenede yatmış oludğu süreci dahi hatırlayamadığını, müvekkilinin kaza nedeni ile uğradığı zararı bir anlamda da olsa gidermek, müvekkilinin maddi zararlarını karşılayarak manevi yönden acılarını azaltmak için dava açma zorunluluğu doğduğunu ileri sürerek, müvekkillerinin tazminat alacağına dair fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili … lehine maddi tazminat olarak … TL.geçici iş göremezlik tazminatı, … TL.sürekli iş göremezlik tazminatı, … TL.tedavi gördüğü sürede ve evde bakıcı gideri(sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderlerive özürlü sağlık kurulu raporu ile sürekli sakatlık oranının belirlenmesinden sonra ortaya çıkan bakıcı giderleri), … TL.tedavi gideri olmak üzere toplam … TL.maddi tazminat bedelinin davalılar … ve … yönünden dava konusu kaza tarihi olan … tarihinden itibaren, davalılardan … A.Ş.yönünden dava tarihinden itibaren işlemiş banka reeskont faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, müvekkili … lehine … TL, müvekkili … lehine … TL.manevi tazminata hükmedilmesine, manevi tazminatın davalılar … A.Ş.dışındaki diğer davalılar … ve …’dan dava tarihi olan … tarihinden itibaren işlemiş yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı … A.Ş.vekili cevap dilekçesinde, motorlu araç kazalarından doğan maddi tazminat taleplerine ilişkin olarak zamanaşımı konusu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 109.maddesinde düzenlenmiş olup, anılan maddede “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsüne öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanışına uğrar.” denilmek suretiyle bu durumun açıklığa kavuşturulduğunu, müvekkili şirketin Karayolları Trafik Kanunun 91.maddesi ve zorunlu mali mesuliyet sigortası (ZMSS) uyarınca sigortalısının kusuru ile 3.şahıslara verdiği zararı, poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak üzere tazmin etmekle mükellef olduğunu, ancak kusur oranlarının tespitinin dosyada mübrez evraklar üzerinden objektif bir şekilde yapılmasının mümkün bulunmadığından hem adli tıp trafik ihtisas dairesinden hem de … fen heyetinden seçilecek kusur konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınmasının zorunlu olduğunu belirterek öncelikle zamanaşımı def’inin dikkate alınarak haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, kusur duumunun tespiti için … fen heyetinden ve Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesinden rapor alınmasına, davacının maluliyet oranının tespiti için Adli Tıp Kurumu …İhtisas Dairesinden rapor alınmasına, tazminat oranı ve miktarının tespiti için … Siciline kayıtlı aktüer bilirkişisinden rapor alınarak gerçek zararın tespit ettirilmesine, müvekkilince görülen davanın ikame edilmesine sebep olunmadığından harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde, davacı tarafından ikame olunan dava, trafik kazası neticesinde kaza zede …’in ve eşinin uğradığı maddi ve manevi zararın tazminine ilişkin olduğu, dava, istihdam eden … tarafından aracın sigorta ettirildiği, zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesine dayalı olarak poliçenin diğer tarafı olan … A.Ş.ye’de yöneltildiğini,trafik kazalarında davalı … şirketinin düzenlendiği poliçe zorunlu mali mesuliyet poliçesinden kaynaklı ise ve sigorta şirketi davada taraf ise düzenleme TTK.’da yapılmış olmakla Asliye Ticaret Mahkemesi görevlidir.Bu nedenle öncelikle görev itirazlarının incelenerek davanın görevsizlik nedeni ile reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı …’ya usulüne uygun tebligat yapılmış; ancak herhangi bir cevap sunulmamıştır.
Antaya … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. ve … K. sayılı kararı ile “Mahkememizin görevsiz olmasından dolayı dava şartlarının bulunmaması nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın yetkili ANTALYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE gönderilmesine,” karar verilmekle, dosya mahkememizin … E. Sayılı esasına kaydı yapılarak yargılama devam olunmuştur.
Mahkememizin … celse tarihli … nolu ara karar uyarınca, dosyanın … sevkinin sağlanarak Sosyal Sigorta Sağlık İşleri Tüzük hükümleri uyarınca davacının geçici veya sürekli iş gücü kaybına uğrayıp uğramadığı ve varsa oranına ilişkin rapor tanzim edilmesinin istenilmesine karar verilmiş olup, ATK tarafından ibraz edilen raporda özetle; “Bu yaralanma neticesinde şahsın gerek hastane, gerekse hastane dışında yaralarının iyileşmesi ve mevcut haliyle olağan yaşamına dönebilmesi için ihtiyaç duyduğu sürenin 50 (elli) gün olduğu, sürekli işgöremezlik oranının %49(yüzdedokuz) olduğu” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizin … celse tarihli … nolu ara karar uyarınca, davacı tanığı …’in beyanlarının alınması için Muğla Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmasına karar verilmiş olup, tanık …’in beyanında; “Ben davacıların kızıyım, ben … ikamet etmekteyim. Annemler … ikamet etmektedirler. … ilinde … tarihinde davacılardan annem … otobüsünden durakta otobüsten inmek üzere iken düştüğünü olay anında tesadüfen annemi telefon ile aradığımda duydum.Kaza anında annemin telefonunu başka biri açtı, annemin araçtan düştüğünü bana söyledi. Daha sonra … iline gittim, Annem … hastanesinde yoğun bakım ünitesinde idi. Annem … yoğun bakımda 5 gün kaldı. Daha sonra kolundan ameliyat oldu. Annemin kolunda parçalı kırık olduğu için demir destekli bildiğim kadarıyla ameliyat geçirdi. Hafıza kaybı yaşadı. Söylediklerini sürekli tekrar ediyordu, hiç bir şey hatırlamıyordu. Kendi kendine bakabilecek bir durumu yoktu. Hastaneden ameliyattan sonra 2 hafta kadar daha kaldı. Kendi ihtiyaçlarını karşılayamacak durumda idi, bu sebeple annemi alarak ben … iline getirdim. Beş ay kadar bir süre içinde sürekli anneme ben baktım, zorunlu ihtiyaçlarını kendisini karşılayamıyordu, Manevi olarak ta çok büyük çöküntü içerisinrde idi, psikolojisi yıprandı, bu süreç içerisinde mecburen bakacak kimsesi olmayıdığı için yanrımda olması, evinden de ayrı kalması annemi çok üzdü . Bu süreç içerisinde annemin doktor kontrolleri için babamın refakatinde belli bir aralıklar ile … iline doktor kontrollerine gidip gelmek zorunda kaldı, bu durum annemi, babamı , bütün aieyi maddi ve manevi olarak yıprattı.Annem bu kaza olayından önce her işini kendisi yapardı. Zaten annem kazadan önce aile bütçemize katkı sağlamak amacıyla evlere temizlik işine giderdi, ama kaza olayından sonra kendi tuvalet , yemek ihtiyaçını bile gideremez duruma düştü, bu durum annem … ve babam … ‘i maddi ve manevi olarak yıprattı. Benim olay hakkında bilgim ve görgüm bunlardan ibarettir” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizin … celse tarihli … nolu ara karar uyarınca, dosyanın İstanbul ATK … İhtisas Dairesine gönderilerek, dava konusu kaza nedeniyle Sosyal Sigorta Sağlık İşleri Tüzük hükümleri uyarınca davacının geçici veya sürekli iş gücü kaybına uğrayıp uğramadığı ve varsa oranına ilişkin rapor tanzim edilmesinin istenilmesine karar verilmiş olup, İstanbul ATK … İhtisas Dairesi tarafından ibraz edilen raporda özetle; “Mevcut belgelere göre; … kızı, … doğumlu …’in … tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak: Gr1 VII(2Aa……….30)A %34×1/2×0.8=%13.6, E cetveline göre %16.0(yüzdeonaltınoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 18 (onsekiz) aya kadar uzayabileceği” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizin … tarihli celsesinde davacı tanıkları … ile …’nin hazır bulunduğu ve davacı tanığı …’ın beyanında; “Davacılardan … benim halamın torunu olur. Ancak kendisi ile çocukluğumuz birlikte geçtiği için iyi tanıyorum. Davacı … kazadan önce evlere temizliğe gündelikçi olarak gidiyordu. Ancak kazadan sonra psikolojisi bozulduğu için bu işi bırakmak zorunda kaldı. Ben davacılar ile her hafta sonu mutlaka görüşürüm. Çünkü benim …’da onlardan başka akrabam yok davacı …’in kazadan sonra gözlemlediğim kadarıyla mesela bize çay getirirken şekeri unuttuğunu, tabakları düşürdüğünü ve kazayı bize sorduğunu biliyorum. Kendisi kaza anını hatırlamadığını beyan etmektedir. Ayrıca kazdan dolayı sol kolundan yaralanma meydana geldiği için uzun süre sol kolundan fizik tedavi gördü. Davacı … bey ise şuanda evin bütün işlerini kendis yapmaktadır. Eşini ise yalnız kalmasından dolayı korktuğu için …’da bulunan kızının yanına bırakıyor. Sadece tedavi zamanları gelip …’ya getirmektedir. Evde bekar olan kızı ile birlikte davacı … yaşamaya devam etmektedir. Ancak kızı da işten geç geldiğinden dolayı tüm işler ile … bey ilgilenmektedir. Tarafların … çocuğu vardır. Çocuklarının …’ü evlidir. Davacı … kazadan dolayı … ila … gün arasında yoğun bakım tedavisi gördü. Bu süre boyunca çocukları gelinceye kadar davacı … bey eşinin yanında muvafakat etti hatta ilk gece ben ve birkaç arkadaşımla birlikte yoğun bakım kapısında sabaha kadar bekledik. İlk seferde kolundaki kırık fark edilmemişti. Sonradan ağzından kan gelince kendisine yoğun bakıma aldılar. Söyleyeceklerim bundan ibarettir” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Aynı tarihli celsede davacı tanığı … beyanında; “Ben davacıları …-… senedir memleketten aile dostumuz olmaları nedeniyle tanırım. Kaza meydana geldikten sonra davacı … yoğun bakımda … gün kadar hastane de de … gün kadar kaldı. Kazadan önce davacı … evlere temizliğe gidiyordu. Kazada yine temizliğe gittiği gün eve dönerken meydana gelmiştir. Kazadan sonra davacı kendisine bakamayacak olduğundan dolayı …’da bulunan kızının yanına gitti. Sadece kontrol zamanı gelmektedir. Kontrolleri …’da olduğundan dolayı eşi … kendisini getirmektedir. Şuan belki evde tek başına kalabilmesi mümkün olabilir ama kazadan sonra evde tek başına kalması mümkün olmadığından dolayı eşinin bu şekilde …’daki kızının yanına bırakmak zorunda kaldı. Davacı … hanım kaza ile ilgili hiçbir şey hatırlamıyor. Şuan da dahi kaza ile ilgili hatırladığı bir şey yoktur. Davacı … bey de emekli olmuştur. … bey şuanda tek başına yaşamaktadır. Çocuklarının …’ü evlidir. Kendisinin … kızı … oğlu vardır. Bekar olan kızı çalışmaktadır. Ancak daha çok …’da oturan ablasının evinde kalmaktadır. Ara sıra haftasonları babasının yanında da kalmaktadır. Ancak iş yerine babasının evi uzak olduğu için ablasında kalmaktadır. Davacının diğer çocukları … ve …’da ikamet etmektedir. Evin işlerine haftasonları bekar olan kızı davacı …’e yardım etmektedir. Sadece kazayı değil davacı … hanım bazen 1 gün öncesindeki olayları da hatırlamadığı oluyor. Ancak tamamıyla her şeyi unuttuğunu da söyleyemem. Söyleyeceklerim bundan ibarettir” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizin … celse tarihli … nolu ara karar uyarınca, dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilerek tarafların kusur durumlarının tespitinin istenilmesine karar verilmiş olup, İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından ibraz edilen raporda; “
Yukarıdaki hususlar çerçevesinde gerçekleşen olayda; Davalı sürücü …’in %60 (yüzde altmış) oranında kusurlu olduğu, Davacı yolcu …’in %40 (yüzde kırk) oranında kusurlu olduğu” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizin … celse tarihli … nolu ara karar uyarınca, dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu Üst Kuruluna gönderilerek … … tarihli ve İstanbul ATK … İhtisas Dairesinin … tarihli raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi suretiyle rapor tanziminin istenilmesine karar verilmiş olup, İstanbul ATK Üst Kurulu tarafından ibraz edilen raporda; “… hakkında düzenlenmiş adli ve tıbbi belgelerde bildirilen veriler İkinci Üst Kurulca tekrar değerlendirildiğinde; Mevcut belgelere göre; … kızı, … doğumlu …’in … tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının; 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit işlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak: Gr1 VII(2Aa……….30)A %34×1/2×0.8=%13.6 E cetveline göre %16.0(yüzdeonaltınoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 18 (onsekiz) aya kadar uzayabileceği ” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizin … celse tarihli … nolu ara karar uyarınca, dosyanın aktüerya konusunda uzman bilirkişiye tevdi edilerek davacıların tazminat talepleri ile ilgili olarak ayrıntılı rapor tanzim edilmesinin istenilmesine karar verilmiş olup, bilirkişi tarafından ibraz edilen raporda; “Nihai Takdir ve Değerlendirme Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, Yapılan hesaplamalar neticesinde; Davacının Geçici İş Göremezlik Zararının …-TL olduğu tespit edilmiştir. Takdiri Sayın Mahkeme’ye ait olmak üzere, iyileşme süreci için hesaplanan geçici bakıcı gideri zararının …-TL olduğu tespit edilmiştir. Davacının Sürekli İş Göremezlik Zararının toplam …-TL olduğu tespit edilmiştir. Hastane masrafları, ilaç, yol, barınma gibi tedavi giderleri yönünden uzmanlık alanım kapsamında olmaması nedeni ile tarafımca bir değerlendirme yapılamamaktadır. Kaza tarihi olan … tarihinde ZMSS maddi tazminat teminat limitinin “Sakatlanma ve Ölüm” halinde kişi başına …-TL, “Tedavi Gideri” teminatının ise kişi başına …-TL olduğu tespit edilmiştir. Tazminattan sorumluluk hususunda takdirin mahkemeye ait olduğu” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Davacı vekili tarafından sunulan … tarihli ıslah dilekçesi ile …-TL geçici iş göremezlik tazminat taleplerini …-TL arttırarak …-TL’ye, …-TL sürekli iş göremezlik taleplerini …-TL arttırarak …-TL’ye, …-TL bakıcı gideri taleplerini …-TL arttırarak …-TL olarak ıslah edildiği ve ıslah harcının yatırıldığı anlaşılmıştır.
Dava; … tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacı … yönünden talep olunan maddi tazminat ile davacı … ve diğer davacı … yönünden manevi tazminat talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davacı yanın; … tarihinde gerçekleşen ve davacının araçta yolcu olarak bulunduğu sırada meydana gelen trafik kazasında maluliyetine neden olacak şekilde yaralandığından bahisle eldeki maddi ve manevi tazminat davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan İstanbul Adli Tıp Kurumu Üst Kurulu tarafından ibraz edilen … tarihli raporda; davacı …’in … tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının; 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit işlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre %16 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 18 aya kadar uzayabileceğinin belirlendiği, yine İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen … tarihli bilirkişi raporunda; davaya konu olayda davalı sürücü …’in %60 oranında kusurlu olduğu, davacı yolcu …’in %40 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan Adli Tıp Kurumu bilirkişi raporları ve aktüerya bilirkişisi … tarafından ibraz edilen bilirkişi raporlarında da belirlendiği üzere; davaya konu trafik kazası sebebiyle, davacının uğradığı; geçici iş göremezlik zararının …-TL olarak belirlendiği, iyileşme süreci için hesaplanan geçici bakıcı gideri zararının …-TLolarak belirlendiği, davacının sürekli iş göremezlik zararının toplam …-TL olarak belirlendiği, davacı yanca; hastane masrafları, ilaç, yol, barınma gibi tedavi giderleri yönünden talep edilen …-TL’nin iş görmezlik süresi de nazara alındığında oluşa uygun olduğu ve sigorta poliçe teminat limiti içerisinde kaldığı anlaşılmış olup; Mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporları ile belirlenen; …-TL sürekli maluliyet tazminatı, …-TL geçici maluliyet tazminatı, …-TL bakıcı gideri ile …-TL tedavi masrafı olmak üzere toplam …-TL maddi tazminatın, davalı … poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla ve davalı … yönünden dava tarihi olan … tarihinden itibaren diğer davalılar … ve … yönünden ise kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Davacı yanın manevi tazminat istemi yönünden ise; uygulanması gereken 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, Hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir.
Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakim manevi tazminat yönünde takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerekmektedir. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında, manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır.
Anılı düzenlemeler ve içtihatlar ışığında somut olaya bakıldığında; Davaya konu trafik kazası neticesinde davacının yaralandığı, yaralanmasına bağlı olarak %16 maluliyetinin oluştuğu, kaza sonrasında iyileşmesinin 18 ay sürdüğü ve bakıcı yardımına ihtiyaç duyduğu, dolayısı ile davacı yanın manevi zarara uğradığı ve davalı araç maliki/işleteninin yasal düzenlemeler gereğince davacı yanın manevi zararını gidermekle yükümlü olduğu sonucuna varılmıştır. Manevi tazminat miktarının belirlenmesi noktasında anılı düzenleme ve içtihatlar kapsamında değerlendirme yapılmış, olayın ağırlığı ve verdiği üzüntünün bir nebze olsun telafisi bakımından meydana gelen olayın oluş şekli, davacı yanın davaya konu kaza nedeniyle araçta yolcu konumunda olması, tarafların kusur durumları, kaza tarihi, dinlenen tanık anlatımları ve tarafların mali ve sosyal durumları dikkate alınarak davacı …’in manevi tazminat isteminin kısmen kabulü karar verilerek, aşağıda belirlenen miktar manevi tazminat takdir edilmiştir. Her ne kadar davacının eşi olan davacı … yönünden de manevi tazminat talep edilmişse de; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesinin; “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklinde düzenlendiği, davacı …’in davaya konu kaza nedeniyle bedensel bütünlüğünün zedelenmesi sebebiyle bir zararının oluşmadığı anlaşılmakla; ilgili davacının manevi tazminat isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle; davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi Yukarıda açıklanacağı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile KISMEN REDDİNE;
-…-TL sürekli maluliyet tazminatı, …-TL geçici maluliyet tazminatı, …-TL bakıcı gideri ile …-TL tedavi masrafı olmak üzere toplam …-TL maddi tazminatın, davalı … poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla ve davalı … yönünden dava tarihi olan … tarihinden itibaren diğer davalılar … ve … yönünden ise kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e verilmesine,
-…-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
-Davacı …’in manevi tazminat talebinin REDDİNE,
Maddi tazminat yönünden;
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan …-TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan …-TL peşin ve …-TL ıslah harcı olmak üzere toplam …-TL’nin mahsubu ile bakiye harç olan …-TL nispi karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına, (davalı … poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla)
-Davacı tarafından yatırılan …-TL (peşin+ıslah) ile …-TL başvurma harcı olmak üzere toplam …-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, (davalı … poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla)
-Davacı tarafından yapılan …-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, (davalı … poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla)
-Davalı tarafından belgelendirilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan …-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, (davalı … poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla)
Manevi tazminat yönünden;
-…-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
-Davacı …’in manevi tazminat talebinin REDDİNE,
-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken …-TL harcın davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
-Davalı … tarafından yapılan …-TL yargılama giderinin, davanın reddedilen kısmı üzerinden hesaplanan …-TL’nin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine, bakiye kısmın adı geçen davalı üzerine bırakılmasına,
-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan …-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne, davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile Antalya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/07/2023

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)