Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/495 E. 2018/704 K. 13.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/495 Esas
KARAR NO : 2018/704
DAVA : İflasın Ertelenmesi
DAVA TARİHİ : 22/06/2016
KARAR TARİHİ : 13/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan İflasın Ertelenmesi davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketlerin aile şirketi olup yöneticilerinin de ailenin ferdi olan kardeşler olduğunu, müvekkili şirketlerden …Şti’nin reklamcılık sektöründe faaliyet göstermekte olup Antalya ve bölgede sektörün öncülerinden olduğunu, diğer müvekkili …Şti’nin de yine ayni sektörde yıllardır hizmet vermekte olduğunu, Rusya ile meydana gelen uçak krizi sonrası turizmin zarar görmesi nedeniyle müvekkillerinin de ekonomik anlamda zor duruma düştüklerini, müvekkilleri şirketlere ait kayıtlar bilirkişi heyetince incelendiğinde anlaşılacağı üzere müvekkili şirketlerin borca batık durumda olduklarını, müvekkillerinin mevcut borçlarını ödeyip şirketleri tekrardan borçsuz bir şekilde işler hale getirmek için çaba gösterdiklerini, müvekkillerinin ticari faaliyetlerinin devam ettirmesi için gerekli her türlü imkanın mevcut olduğunu belirterek iyileştirme projesi de dikkate alınarak İİK’nın 179 ve devamı maddeleri gereğince müvekkili şirketlerin iflasının ertelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacılar vekili …tarihli vekillikten çekilme dilekçesi ile istifa etmiş çekilme dilekçesi davacılara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Müdahiller vekilleri mahkememize vermiş oldukları müdahale dilekçeleri ile davaya müdahil olma talebinde bulunmuşlar ve davacıların iflas erteleme talebinin reddine karar verilmesini beyan etmişlerdir.
Dosya içerisine celp edilen ticaret sicil dosyalarının incelenmesinde; davacı …Şti’nin Antalya Ticaret Sicilinin … sicil numarasında kayıtlı olduğu, kaydının halen devam ettiği, diğer davacı …Şti’nin de ticaret sicilinin … sicil numarasında kayıtlı olup kaydının halen devam ettiği anlaşılmaktadır.
Dava; davacı limited şirketlerin iflasın ertelenmesi istemiyle İİK’nın 179 ve TTK’nın 377 maddelerine dayalı olarak açılan iflas erteleme davasıdır.
Gerek öğretide, gerekse Yargıtay uygulamasında aynı gruba dayalı şirketlerin birlikte iflasın ertelenmesini talep edebilecekleri kabul edilmektedir. Davacı anonim şirketler de aynı gruba dayalı şirketler olmaları nedeniyle aralarında organik bağ bulunduğunu ileri sürerek birlikte dava açmışlar, mahkememizce de birlikte açılan dava ile iflasın ertelenmesine ilişkin talebin usule aykırı bulunmadığı gerekçesiyle davalar birlikte sonuçlandırılmıştır.
İflasın ertelenmesi, belirli şartların gerçekleşmesi halinde borca batık durumda olan bir sermaye şirketi veya kooperatif hakkında iflas kararı verilmesini önleyen bir kurumdur. İflasın ertelenmesinin amacı; sermaye şirketi ve kooperatifin faaliyetine devamını sağlamaktır.
İİK madde 179 ve TTK’nın 377 hükümleri uyarınca sermaye şirketlerinin iflasının ertelenmesine karar verilebilmesi için belirli şekli ve maddi şartların varlığı gereklidir. Borca batıklık bildirimi, ifşasın ertelenmesi talebi, bilançonun mahkemeye verilmesi, iyileştirme projesinin sunulması, fevkalade mühletten yararlanılmamış olması ve masrafların peşin olarak ödenmesi şekli yasal şartları, borca batık olma, mali durumun iyileştirme ümidinin bulunması ve alacaklıların haklarının korunması koşulu ise maddi yasal şartları oluşturmaktadır.
İflasın ertelenmesinin istenebilmesi için şirketin aktiflerinin, şirket alacaklarının alacağını karşılamaya yetmemesi ancak, şirketin ıslahının mümkün olması gerekir. Şirket aktiflerinin şirket alacaklılarının alacağını karşılamaya yetmemesi halinde durum yönetim kurulunca derhal mahkemeye bildirilmelidir. İflasın ertelenmesi talebi ile birlikte borca batıklık durumu da mahkemeye bildirilmiş olacağından ayrıca iflasın istenmiş olması gerekmez. Mahkemece bu durumda öncelikle borca batıklık durumu tespit edilmeli, bu halin varlığı sabitse şirketin önerilen tedbirlerle ıslahının mümkün olup olmadığı saptanmalıdır.
28/02/2018 tarihinde kabul edilip 15/03/2018 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren İcra Ve İflas Kanunu ve bazı kanunlarda değişiklik yapılması hakkında kanunla iflas erteleme müessesi yürürlükten kaldırılmıştır. Ancak 7101 sayılı kanunun 46.maddesiyle 2004 sayılı İİK’na eklenen geçici 14.madde hükmüne göre “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte görülmekte olan iflasın ertelenmesi ve konkordato talepleri hakkında talep tarihinde yürürlükte bulunan hükümlerin uygulanmasına devam olunur.” hükmü uyarınca davanın açılış tarihi de göz önüne alındığında dava tarihinde yürürlükte olan İİK 179 maddesi uyarınca inceleme ve değerlendirme yapılması gerekli görülmüştür.
HMK’nın 325. Maddesine göre; tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyeceği dava ve işlerde Hakim tarafından resen başvurulan deliller için gereken giderlerin bir haftalık süre içinde taraflardan birisi veya belirtilecek oranda her ikisi tarafından ödenmesine karar verilir. Belirlenen süre içinde bu işlemlere ait giderleri karşılayacak miktarda avans yatırılmazsa ileride bu gideri ödemesi gereken taraftan alınmak üzere Hazinden ödenmesine hükmedilir.
Davacı şirketlere ait demirbaşlar, makine ve teçhizatlar, menkul ve gayrimenkuller yerinde incelenmek suretiyle Teknik Bilirkişiler …, …ve …’tan oluşturulan heyet marifetiyle söz konusu mal varlığının rayiç değerleri belirlenmiş, buna ilişkin aldırılan …/…/… tarihli rapor dosya içerisine alınmıştır.
Mali Müşavir Bilirkişi …tarafından düzenlenen …tarihli rapora göre de; davacı şirketlerden …Şti’nin …/…/… tarihi itibariyle finansal durum tablosunun tabloda gösterildiği şekilde olduğu ve buna göre rayiç değerlere göre mevcutlar ile alacaklar toplamının borçları karşıladığı ve şirketin 1.953.820,77.-TL tutarında fazladan varlığının olduğunun tespit edildiğini, mali açıdan borca batık durumda olmadığının belirlendiğini, diğer davacı …Şti’nin ise taahhüt edilen sermaye tutarının tamamının ortaklar tarafından ödendiğini, …tarihi itibariyle davacı şirketin mevcutları ile alacakları toplamının borçlarını karşılamadığı ve davacı şirketin 168.725,77.-TL tutarında fazladan borcunun olduğunun tespit edildiğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dava dosyasındaki deliller bir bütün olarak değerlendirildiğinde; dava tarihi itibariyle yürürlükte olan İİK’nın 179 maddesi uyarınca sermaye şirketleri ile kooperatiflerin iflası başlığı altında düzenlenen iflasın ertelenmesi koşullarının davacı şirketler açısından gerçekleşmediği, şirketlerin borca batıklık durumlarının bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmakla, her iki davacı şirket yönünden iflasın ertelenmesi taleplerinin reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacıların iflasın ertelenmesi taleplerinin REDDİNE,
2-Alınması gerekli 35,90.-TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 29,20.-TL harcın mahsubu ile bakiye 6,70.-TL harcın davacılardan müşterek ve müteselsilen TAHSİLİNE, hazineye gelir KAYDINA,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendileri üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Müdahiller vekille temsil olunduklarından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.180,00.-TL maktu vekalet ücretinin davacılardan müşterek ve müteselsilen alınarak müdahillere ÖDENMESİNE,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yokluğunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 13/11/2018

Başkan …
¸(e-imzalı)
Üye …
¸(e-imzalı)
Üye …
¸(e-imzalı)
Katip …
¸(e-imzalı)