Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/455 E. 2018/263 K. 29.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/455 Esas
KARAR NO : 2018/263
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/06/2016
KARAR TARİHİ : 29/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; borçlu aleyhine temlik veren … Şti. Tarafından … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, ilamsız takibe …Şti. Tarafından vekil edene temlik edildiğini, ancak bu arada borçlu kendisine gönderilen ilamsız takipte ödeme emrine karşı yetkiye ve borca haksız olarak itiraz ettiğini, borçlunun bu itirazlarının yersiz olduğunu, borçlunun icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiğini, bu itirazın yersiz olduğunu, çünkü alacağın para borcundan kaynaklandığını, borcun ifa edileceği yerin alacaklının ticaret merkezi olduğunu, davalının haksız ve kötü niyetli olarak zaman kazanmak, borcun tahsil sürecini uzatmak kastı olduğunu beyan etmekle öncelikle davalı tarafından icra dairesinin yetkisine yönelik yetki itirazının kaldırılmasına, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazın iptaline, takibin devamına, davalının takip bedelinin %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin adresinin … olduğunu, borçlunun takip tarihindeki ikametgahının bulunduğu yer icra dairesinin yetkili olduğunu, takip dosyasına ve iş bu davaya konu faturalara ilişkin davalı ile davacı arasında yapılmış bir sözleşmesinin olmadığını, takip dayanağı olarak gösterilen faturalara konu malların davalıya teslim edilmediğini veya satılmadığını, müvekkilinin bu nedenle bedel ödemek zorunda olmadığını beyan etmekle itirazın iptali davasının reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan davacı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya içerisine; … İcra müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyası celp edilmiş, BA formları getirtilmiş , tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişiden rapor ve ek rapor aldırılmıştır.
Dava; faturaya dayalı icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; takibe konu fatura muhteviyatındaki malların davalı tarafa teslim edilip edilmediği, takip tarihi itibariyle borcun olup olmadığı, varsa miktarı, icra dairesinin ve mahkememizin yetkili olup olmadığı hususları ihtilaflıdır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde müvekkilinin ikametgah adresinin Manavgat olmasından bahisle yetki itirazında bulunmuş ise de; …/…/… tarihli celsede davaya ilişkin istemin faturaya dayalı para borcu alacağına ilişkin olduğu bu durumda alacaklının ikametgah adresinde bulunan mahkeme ve icra dairesinin yetkili olduğu dikkate alınarak davalı tarafın yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili …/…/… havale tarihli ıslah ve yetkiye itirazlarını içerir dilekçesi ile ; …/…/… tarihi itibariyle temlik verenin müvekkile satışı olmadığından faturaya konu malların müvekkile satılmadığı iddiası ile takibe itiraz ettiklerini, …/…/… faiz başlangıç tarihli diye vasıflandırılan faturaların …/…/… ve daha sonraki tarihli olduğunu bilirkişi raporunda fark ettiklerinden izahatlarını HMK 183 md. Kapsamında değerlendirilmesini talep eden ıslah dilekçesi sunmuş, yine aynı tarihli dilekçesinde yetki itirazında bulundukları da anlaşılmıştır.
… İcra müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; 156.240,00.-TL alacağın tahsilde tekerrür olmamak şartıyla takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %10,5 oranında ve değişen oranlarda işleyecek ticari temerrü faizi ile birlikte icra takibine girişildiği, ödeme emrinin borçluya …/…/… tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından …/…/… tarihinde itirazı üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, mali müşavir bilirkişi …’ in …/…/… havale tarihli raporunda özetle; taraflar arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğu, dava konusu alacağın dayanağı olan faturalara istinaden takip tarihi itibariyle şirketin 156.300,00.-TL tutarında davalı şirketten alacağının olduğu, dava konusu alacağın dayanağı olan faturalar ve muhteviyatındaki malların davalı şirket yetkilisi veya davalı şirket adına hareket eden sigortalı bir personeline teslim edildiği, davacı tarafından somut belgelerle ispatlanması gerektiğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
… Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak davalı şirketin defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor tanzim edilmesi istenilmiş, bilirkişi SMMM …’ nın …/…/… havale tarihli raporunda özetle; … yıl sonu itibariyle davalı şirketin temlik veren şirketten 130.533,79.-TL verilen iş avanslarından kaynaklı cari hesap alacağının bulunduğu, dava konusunu oluşturan faturalardan sadece …/…/… tarih ve … faturayı davalı şirketin kayıtlarına aldığı, diğer faturalara ilişkin bir kayda rastlanılmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Tarafların itirazı neticesinde bilirkişiden dosyada ikmal edilen çek fotokopileri, müzekkere cevapları ve davalı tarafın talimat yoluyla incelenen davalı defter ve kayıtları da dikkate alınmak suretiyle ek rapor düzenlenmesi istenilmiş; bilirkişi …’ in …/…/… havale tarihli ek raporunda özetle; temlik veren … Şti’ nin … yılı kapanış tasdiklerinin yapılmadığı, davalı şirket ile temlik veren şirket arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğu ve dava konusu alacağın dayanağı olan faturaların davalı şirkete teslim edildiği, temlik veren … Şti’ nin ticari defterlerine ve dava dosyası kapsamına göre dava konusu alacağın dayanağı olan faturalara istinaden takip tarihi itibariyle temlik veren şirketin 156.300,00.-TL tutarında davalı şirketten alacağının olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Dava, dava dışı … Şti.’den alacağı temlik alan davacının açtığı icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Her ne kadar davalı ıslah dilekçesi ile yetki itirazında bulunmuş ise de Mahkememizce taraflar arasındaki akdi ilişkinin ihtilafsız olup, dava konusunun para alacağına ilişkin olup, TBK 89 ve HMK 10 maddesi uyarınca alacaklının yerleşim yerinin … oluşu sebebiyle hem icra dairesinin hem de mahkememizin yetkisine yönelik yetki itirazı yerinde görülmemiştir.
6100 sayılı HMK hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Somut olayda davacı temlik alan sıfatıyla dava dışı şirketin davalıdan icra takibine konu olan faturalar nedeni ile alacaklı olduğu iddiasına, davalı ise fatura muhteviyatı malın teslim edilmediği iddiasına dayanmışlardır.
Dava dışı temlik veren şirketin … yılı ticari defterlerinin kapanış tasdikleri yapılmadığından (ek rapor tarihi itibari ile kapanış tasdiki süresinin dolmasına rağmen yaptırılmadığının tespit edilmesi ile) usulüne uygun tutulmadıkları bu nedenle yukarıda açıklanan HMK’nın 222/4. Maddesi uyarınca ancak aleyhine delil teşkil edebileceği anlaşılmıştır. Temlik eden şirketin aleyhine delil niteliği taşıyan ticari defterlerinde davaya konu 7 adet faturanın kayıtlı olduğu ve bu faturalar nedeni ile takip tarihi itibari ile 156.300-TL alacaklı göründüğü anlaşılmıştır.
Davalı defterlerinin ise usulüne uygun tutulduğu görülmüş olup … tarihli faturanın kayıtlı olduğu, diğer … yılına ilişkin altı adet faturanın kayıtlı olmadığı, … yılı sonu itibari ile temlik veren şirketten iş avansından kaynaklı 130.553,79-TL alacaklı göründüğü, davacıdan 374.822,30-TL’lik mal ve para aldığının kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. Davalının defterlerine kayıt etmediği 6 adet faturayı Vergi dairesine verdiği BA formlarında beyan ettiği, KDV indiriminden faydalandığı görülmekle faturalar muhteviyatının davalıya teslim edildiği kanaatine varılmıştır. Bu şekilde davalı şirketin, kendi defterlerinde kayıtlı olan 374.822,30-TL’lik mal ve para yanında vergi dairesine bildirdiği 6 adet fatura toplamı 126.240-TL’nin eklenmesi ile temlik eden şirketten toplam 501.062,30-TL’lik mal ve para alımı olduğu hesaplanmıştır. Yine dosya içerisindeki bilirkişi raporu dökümünden yapılan hesaba göre davalı şirketin temlik eden şirkete 505.062,30-TL. Tutarında ödeme yaptığı (bu ödemelerin ibraz edilen banka çekleri, banka kayıtları ve senetlere göre 327.500-TL’sinin çekle, 60.000TL’sinin senetle olmak üzere toplam 387.000-TL ödemenin belgeli olduğu, bu ödemelerin dahi usulüne uygun tutulmayan temlik eden şirket defterlerinde kayıtlı olmadığı), bu durumda davalının ticari defterleri ile birlikte BA formları birlikte değerlendirildiğinde 501.062,30-TL’lik mal ve para alımı karşılığı 505.062,30-TL. Tutarında ödeme yapıldığı tespit edilmiş olup ispat yükü davacı tarafta olan iş bu itirazın iptali davasında mevcut delil durumuna göre davacının davasını ispat edemediği, açıkça yemin deliline de dayanmadığı görülmekle davasının reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davacının ispat edemediği davasında, takipte kötü niyetli olduğunu gösterir bir husus tespit edilmediğinden bu yöndeki talebin de reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
Kötüniyet tazminatı talebinin şartları oluşmadığından reddine,
2-Alınması gerekli 35,90.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 2.579,24.-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.543,34.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunana AAÜT uyarınca hesaplanan 15.249,20.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 29/03/2018

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı