Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/452 E. 2021/770 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/452
KARAR NO : 2021/770
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 07/06/2016
KARAR TARİHİ : 13/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 19/09/2013 tarihinde Tur Şirketine ait … plaka sayılı otobüsün sürücüsü …’ın İzmit merkezinden Antalya istikametine seyir halindeyken Sandıklı Dinar Mevkiinde …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı kamyona arkadan çarpması sonucu ölümlü, yaralamalı ve maddi hasarlı kaza meydana geldiğini, kazaya sebebiyet veren … plaka sayılı aracın davalı … AŞ tarafından Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesi ve İhtiyari Mali Mesuliyet Sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, bunun dışında diğer davalı …. nezdinde poliçe numarası ile Zorunlu Karayolu Tasımacılık Mali Sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, davalı … şirketlerinin limitleri ile iş bu davadan sorumlu olduğunu, bu kazanın oluşumunda … plaka sayılı otobüs sürücüsü … 2918 Sayılı K.T.K. nun 84/d. maddesin de yer alan Sürücülere ait Asli kusurlardan Arkadan Çarpma Kuralını ihlal ettiğinden kazada 1. Derece asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, davalı …’in suç teşkil eden söz konusu haksız fiili neticesinde Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcılığınca kamu davası açıldığını ve Afyonkarahisar … Ağır Ceza Mahkemesinin …/… esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama sırasında yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporu ve Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesince düzenlenen bilirkişi raporuyla tevsik olunduğu üzere davalının tam kusurlu bulunduğunu ve davalının 14 yıl hapis cezasına mahkum edildiğini, müvekkili … eşi müteveffa …’in İzmit’ de yaşayan oğulları …’i ve ailesini görmek üzere İzmit’e gittiklerini belli bir süre İzmit’te kaldıktan sonra evlerine yaşadıkları yere Antalya’ya dönmek üzere … Şirketine ait otobüs ile yola çıktıklarını, eve dönmek isterlerken davalı sürücü …’ın tam kusurlu haksız fiiliyle sebebiyet verdiği kaza neticesinde müvekkili … ile birlikte yan yana seyahat ettiği eşi …’in ölümüne, …’in de hayati tehlike geçirecek derecede ağır şekilde yaralanmasına ve yine müvekkilin vücudunda kemik kırıklarının meydana gelmesine, beyninde su toplanmasına sebep olduğunu, müvekkilinin hayati risk taşıması nedeniyle ameliyat bile olamadığını, bu şekilde hayatını sürdürdüğünü belirterek, …’e 100.000,00.-TL, çocuklar için ayrı ayrı 25.000,00.-TL olmak üzere 50.000,00.-TL toplamda 150.000,00.-TL manevi tazminatın davalı … şirketi dışındaki davalılardan, diğer sigota şirketinden poliçe limiti dahiline ve temerrüt tarihinden diğer davalılardan olay tarihi olan 19/09/2013 tarihinden faiziyle birlikte alınmasını, şimdilik …için 8.000,00.-TL destekten yoksun kalma tazminatı ve sağlık giderleri için 2.000,00.-TL olmak üzere toplam 10.000,00.-TL sigorta şirketleri yönünden temerrüt tarihinden, diğer davalılardan ise olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen alınmasını yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …. vekili cevap dilekçesinde özetle: yetkili mahkemenin Antalya mahkemeleri olmadığını İstanbul Anadolu Ticaret mahkemelerinin yetkili olduğunu, bu nedenle yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, tedavi giderlerinde öncelikli sigortanın zorunlu koltuk ferdi kaza sigorta poliçesinin kaza tarihi itibariyle … Sigorta Aş.’de olduğunu, bu nedenle tedavi giderleri bakımından davanın … Sigorta Aş.’ye yöneltilmesi gerektiğini, 6111 Sayılı Yasa Uyarınca tedavi gideri taleplerinin reddi gerektiğini, davacı tarafın sigortalının kusuru, zararını usulen tespit etmesi gerektiğini, ceza dosyasının celp edilmesi gerektiğini, müvekkili şirket sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, sigorta poliçesinde yazılı teminat tutarının, maluliyet halinde doğrudan doğruya hak sahiplerin ödenmediğini, davacı tarafın sürekli maluliyet halinde zararını ispat etmesi gerektiğini, davanın kabulü anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirketin faizden dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçede yazılı limitle sınırlı olduğunu, kaza tarihinde geçerli teminatın 250.000,00.-TL ile sınırlı olduğunu, davacıların kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatın mahsup edilmesi gerektiğini belirterek sonuç olarak, davacının davasını ispat etmesi halinde müvekkili şirketin öcnelikle ferilerden sorumlu tutulmaması olmaz ise asıl alacak, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin ayrı poliçe limiti ile sorumlu tutulmasını faizin en erken dava tarihinden başlamasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …. Ltd. Şti vekili cevap dilekçesinde özetle: dosyada yetkili mahkemenin Afyon Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle yetkisizlik kararı verilmesini, davacının dava dilekçesinde belirttiği taleplerini kabul etmediklerini, her ne kadar davacılar işbu kazanın meydana gelmesinde müvekkili şirketin araç ve sürücünün kusurunu ileri sürmüşlerse de müvekkili şirkete atfedilebilecek herhangi bir kusur ya da sorumluluk bulunmadığını, davacılardan …’in destekten yoksun kalma, maddi ve manevi tazminat talebinin haksız olduğunu, sebepsiz zenginleşmeye sebebiyet verecek derecede fahiş olduğunu, davacı …yönünden destekten yoksun kalma ve maddi tazminat şartları oluşmadığını, talep edilen manevi tazminat miktarının da fahiş olduğunu belirterek, davacının tüm taleplerinin haksız ve mesnetsiz olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vasisi cevap dilekçesinde özetle: vasi kısıtlı babası …’ın 14 yıllık hüküm gereği ceza evinde olduğunu, dava konusu maddi ve manevi tazminatı karşılamasının mümkün olmadığını, kısıtlının SGK’dan almış olduğu emekli aylığından başka bir geliri olmadığını, bu aylık ile de eşi ve çocuklarının geçimini sağladığını, ayrıca zihinsel engelli bir çocuğunun da olduğunu, kısıtlının sevk ve idaresinde meydana gelen kaza dolayısıyla aracın seyahat sigortası tarafından mağdurlara taahhüt edilen ödemelerin yapıldığını, davacıların yapılan ödemeler dışında yeniden maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmalarının kötü niyetli olduğunu belirterek, kısıtlının içinde bulunduğu kısıtlılık hali ve maddi yetersizlikleri ile davacıların meydana gelen kaza dolayısıyla davalı … şirketlerinin taahhüt ettikleri tazminatları almaları için açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Aş. Vekili cevap dilekçesin özetle: … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde 25/01/2013-2014 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, poliçeden dolayı ölüm halinde kişi başına azami sorumluluk limitinin 250.000,00.-TL olup, sigortalı araç sürücüsünün kusur oranında ve zarar nispetinde olduğunu, ayrıca aracın müvekkili şirket nezdinde sigortalı bulunduğunu, poliçeden dolayı sakatlanma ölüm halinde kaza başına azami sorumluluk limitinin manevi tazminat dahil 50.000,00.-TL olduğunu, müstenit, müşterek ve müteselsil sorumluluğun poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, keza masraf ve vekalet ücreti sorumluluğunun da bu miktara isabet eden oranda olacağını, meydana gelen zararlar ile ilgili dava dilekçesinde yer alan taleplerin öncelikle Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Poliçesi tarafından karşılanması gerektiğini, bu poliçenin … Sigorta Aş. Tarafından düzenlendiğini, bu durumda davanın öncelikle … Sigorta Aş.’ye yöneltilmesi gerektiğini, davadan önce müvekkili şirkete müracaat edildiğini, işbu başvuru neticesinde de hasar dosyası açıldığını, şirket tarafından toplam 74.131,04.-TL ödeme yapıldığını, yapılan bu ödeme ile şirketin poliçesinden bakiye 175.868,96.-TL teminat kaldığını, davacının bu miktar üzerinde tazminat taleplerinin şirket poliçesinde karşılanmasının mümkün olmadığını belirterek sonuç olarak davanın reddine masraf ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava: … Tarihinde Meydana Gelen Trafik Kazası Nedeniyle Açılan Maddi Ve Manevi Tazminat Davası Niteliğindedir.
Deliller ve değerlendirilmesi: dosya içerisine davacıya ait tedavi evrakları, tarafların sosyal ve ekonomik durum tespitleri, SGK İl Müdürlüğünden ödemeye ilişkin belgeler hasar dosyaları getirtilmiş ve bilirkişiden ayrıntılı rapor aldırılmıştır.
Mahkememizce davacı …’in sosyal ekonomik durum araştırması yapılmış, tutulan tutanakta; kendisinin Astsubay olduğu, 4.300,00.-TL geliri olduğu, işi dışında başka geliri olmadığı, evli ve çocuk sahibi olduğu, kirada oturduğu 500,00.-TL kira ücreti ödediği, arabası bulunduğu, yüksekokul mezunu olduğu, fiziksel bir engeli bulunmadığı … tarihli tutanaktan anlaşılmıştır.
Mahkememizce Antalya SGK İl Müdürlüğüne kaza neticesinde davacılara rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığı sorulmuş olup verilen cevabi yazıda; “…’in malüllük, vazife malüllüğü veya ölüm hali, kamu görevlilerinin veya er ve erbaşlar ile kamu idareleri tarafından görevlendirilen diğer kişilerin vazifelerinin gereği olarak yaptıkları fiiller sonucu meydana gelmiş ise, bu fiillerden dolayı haklarında kesinleşmiş mahkumiyet kararı bunlardan hariç olmak üzere, sigortalı veya hak sahiplerine yapılan ödemeler veya bağlanan aylıklar için kurumca, kurumuna veya ilgililere rücu edilmez” hükmüne amir olup, ilgilinin emekli olduğunu, rücuya tabi olmadığından peşin sermaye değeri bildirilmemiştir.
Mahkememizce dosyamız İstanbul Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kuruluna gönderilerek rapor aldırılmış, aldırılan … tarihli rapora göre: “olayla ilgili tıbbi belgelerinde olay tarihinde herhangi bir kafa içi yaralanma, alt ekstremitelerde kırık veya derin yumuşak doku yaralanması tanımlanmamış olup, alt ekstremitelerindeki bilateral hareket kısıtlılığı ve tespit edildiği bildirilen hidroefalinin dava konusu kaza ile illiyetinin kurulamadığı, cihetle; Mehmet kızı, 1956 doğumlu …’ın … tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 10 güne kadar uzayabileceği” şeklinde rapor tanzim edilmiştir.
Mahkememizce dosyamız İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığına gönderilerek rapor aldırılmış, aldırılan … tarihli rapora göre: davalı sürücü …’ın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, sürücü …’ın kusursuz olduğuna dair rapor tanzim edilmiştir.
Mahkememizce dosyamız aktüer bilirkişiye tevdi edilerek rapor aldırılmış, aldırılan … tarihli rapora göre: trafik kazası sonucu ölen …’in geride kalan davacı; Eşi …’in destekten yoksun kalma tazminatı 203.412,51.-TL olarak hesaplandığını, aynı kazada yaralanan davacı …’in; geçici iş göremezlik zararının 267,89.-TL olduğunu, sürekli iş göremezlik zararı oluşmadığını, tedavi giderleri yönünden, konu olan rahatsızlıkların kaza ile illiyet bağı kurulmadığından hesaplama yapılmadığını, davalı … Sig. A.Ş.’nin ferdi kaza sigortası olup, yaptığı ödemelerin hesaplanan zarardan mahsup edilemeyeceği hususunda görüş ve kanaat bildirmiştir.
Tarafların itirazları üzerine mahkememizce dosyamız yeniden aktüer bilirkişiye tevdi edilerek rapor aldırılmış aldırılan … tarihli rapora göre: trafik kazası sonucu ölen …’in geride kalan davacı eşi …’in destekten yoksun kalma tazminatı yönünden, davalı … ödemesi mahsup edildikten sonra bakiye zararı 172.314,48.-TL olarak hesaplandığını, aynı kazada yaralanan davacı …’in; geçici iş göremezlik zararının 267,89.-TL olduğunu, sürekli iş göremezlik zararı oluşmadığını, tedavi giderleri yönünden konu olan rahatsızlıkların kaza ile illiyet bağı kurulmadığından hesaplama yapılmadığı hususlarında görüş ve kanaat bildirmiştir.
Davacı vekiline mahkememizce davasını belirli hale getirmesi için … tarihli celsede süre verilmiş olup, davacı 06/07/2021 tarihli beyan dilekçesiyle dava esas değerinin bilirkişi raporunda hesaplanan miktara çıkarılmasını talep etmiştir.
Destekten yoksun kalma tazminatı TBK’nın 53. Maddesinde düzenlenmiş olup, hangi hallerde bu tazminata hükmolunacağı açıklanmıştır.
Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir.
Haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse TBK’nın 53. Maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Ancak destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi için öncelikle ölen ile destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı gerekir. TBK 53. Maddesinde sözü geçen destek kavramı hukuksal bir ilişkiyi değil, eylemli bir durumu hedef tutar ve ne hısımlığa ne de yasanın nafaka hakkındaki hükümlerine dayanır. Sadece eylemli ve düzenli olarak geçimini kısmen veya tamamen sağlayacak şekilde yardım eden ve olayların olağan akışına göre eğer ölüm vuku bulmasaydı, az çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak olan kimse destek sayılır. Bununla birlikte destekten yoksun kalan kimsenin devamlı ve gerçek bir ihtiyaç içerisinde bulunması gerekir. Genel olarak bakım ihtiyacı, sosyal düzeye uygun olan yaşamın devamını sağlamak için gerekli olan olanaklardan yoksun kalmayı anlatır. Eğer ölenin eylemli olarak baktığı davacı ölüm yüzünden bu bakımın sağladığı yaşama düzeyinin altına düşmüş olursa, ihtiyaç bulunma koşulu gerçekleşmiş sayılır.
6098 sayılı TBK.nun 61 maddesinde “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
2918 sayılı KTK 85/1 maddesinde “Bir motorlu aracın işletilmesinin bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olması durumunda motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşübbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibinin doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulacağı” düzenlenmiştir.
2918 sayılı KTK 85/son maddesinde ” işleten ve araç işleticisi teşebbüs sahibinin, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu”, olduğu belirtilmiştir.
Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası, 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’nun “Sorumluluk ve Sigorta” başlıklı bölümünde düzenlenmiş olup; Kanunun 17. maddesinde “Şehirlerarası ve Uluslararası yolcu taşımacıları, duraklamalar dahil olmak üzere kalkış noktasından, varış noktasına kadar geçecek süre içinde meydana gelecek bir kaza nedeniyle yolcunun ölümü, yaralanması ya da eşyanın zarara uğramasından dolayı sorumludurlar” düzenlemesi yapıldıktan sonra, 18. maddesinde “Taşımacılar, yolcuya gelebilecek bedeni zararlar için bu Kanun’un 17. maddesinden doğan sorumluluklarını sigorta ettirmek zorundadırlar” düzenlemesine yer verilmiştir.
Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın “Tazminat Ödemesinde Öncelikli Sigorta” başlığını taşıyan B.8. maddesinde ise; “Meydana gelen zarar, öncelikle bu sigortadan karşılanır. Sigorta sözleşmesinin hiç yapılmamış olması, yapılmış fakat geçersiz hale gelmiş olması, süresinin bitmiş olması veya meydana gelen zararın bu sigorta teminatlarının üzerinde bulunması halinde teminatların üzerinde kalan kısım için; sırasıyla 13/10/1983 tarih ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre yapılması zorunlu olan mali sorumluluk sigortasına ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortasına başvurulur” denilmektedir. Buna göre taşıma ilişkisinde, taşımacılık mali sorumluluk sigortası, mali sorumluluk sigortası ve ihtiyari mali sorumluluk sigortası arasında sıralı sorumluluk ilişkisi kabul edilmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … tarih ve …/… – …/… sayılı kararında; “Bahse konu düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, yasa koyucu, yolcuların uğradığı zararlar bakımından taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortacısı, trafik sigortacısı ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı bakımından müştereken ve müteselsilen bir sorumluluk öngörmemiş, sıralı bir sorumluluk düzenlemiştir. Başka bir anlatımla, yolcunun uğradığı bedeni zararlar, taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortası kapsamında ise, bu aracın trafik veya ihtiyari mali mesuliyet sigortacısının sorumluluğu doğmayacaktır. Ancak, bu sigortanın yapılmamış olması, kaza tarihinde süresinin dolması ya da sigorta yapılmış ancak limitin aşılmış olması durumunda ise sırasıyla zorunlu ve ihtiyari mali mesuliyet sigortacılarının sorumluluğu söz konusu olacaktır.” denilerek sıralı sorumluluğun ne şekilde düzenleneceğini belirtmiştir.
Bahse konu düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere yasa koyucu, yolcuların uğradığı bedeni zararlar bakımından taşımayı yapan aracın Zorunlu Karayolu Taşımacılık Sigortası, Trafik Sigortacısı ve varsa İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortacısı bakımından müteselsil bir sorumluluk öngörmemiş, sıralı bir sorumluluk düzenlemiştir. Yani yolcunun uğradığı bedeni zarar, taşıma yapan aracın Zorunlu Taşımacılık Sigortası kapsamında ise bu aracın trafik veya İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortacısının sorumluluğu doğmayacaktır. Ancak limit aşımında sırasıyla zorunlu ve ihtiyari Mali Mesuliyet Sigortacılarının sorumluluğu söz konusu olacaktır.
Manevi tazminat ise, TBK 56. Maddesinde , “Ağır bedensel zarar veya ölüm halinde zarar görenin veya ölenin yakınlarında da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklinde düzenleşmiştir.
Manevi tazminatın miktarını tayin etme hakimin takdirine bırakılmış bir konu olmakla beraber hükmedilecek miktarın uğranılan zararla orantılı, duyulan acıyı hafifletecek nitelikte olması gerekir. Takdir edilecek manevi tazminat hakkaniyete uygun olmalıdır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararı karşılaması da amaç edinilmemiştir. Kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmalıdır. Tazminatın sınırı onun amacına uygun olarak belirlenmelidir. Manevi tazminatın takdiri yapılırken tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilmeli, manevi tazminatın miktarı bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmamalıdır. Manevi tazminatın miktarının belirlenmesinde her olaya göre değişen özel hal ve şartlar gözetilmelidir.
Mülkiyeti davalı … Ltd Şti.’a ait olan, davalı …’ın sevk ve idaresinde olan … plaka sayılı aracın, … tarihinde,seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde otobüsün sağ ön kısımları ile aynı istikamette ön tarafında seyir halinde olan sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonun sol arka kısımlarına çarpması sonucu kaza meydana geldiği ve bu kaza neticesinde davacı …’in eşi ve diğer davacıların babası olan …’in vefat ettiği, davacıların iş bu kazadan kaynaklı maddi manevi tazminat talepleri için eldeki davanın ikame edildiği, davalı … şirketinin … plaka sayılı aracın kaza tarihi itibariyle ZKTMS Sigortacısı olduğu, davalı … şirketinin … plaka sayılı aracın kaza tarihi itibariyle hem trafik hem de kasko sigortacısı olduğu, kasko sigortası teminatına manevi zarar klozunun da dahil olduğu anlaşılmıştır.
Dosyada aldırılan Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesinin … tarihi kusur raporuna mahkememizce de itibar edilmiş, belirlenen maddi olgular karşısında aktüer bilirkişi …’dan aldırılan … tarihli rapora göre, meydana gelen trafik kazası sonucu vefat eden …’in geride kalan davacı Eşi …’in destekten yoksun kalma tazminatı yönünden, davalı … ödemesi mahsup edildikten sonra bakiye zararı 172.314,48 (TL) olarak hesaplandığı, Aynı kazada yaralanan davacı …’in; Geçici iş göremezlik zararı 267,89 (TL) olduğu, tedavi giderleri yönünden, konu olan rahatsızlıkların kaza ile illiyet bağı kurulmadığından hesaplama yapılmadığı belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Taşıma esnasında kazanın meydana geldiği sabit olup, aracın kaza tarihini kapsayan taşımacılık mali sorumluluk sigortasının davalı …. nezdinde 24/01/2013-24/01/2014 dönemli, ölüm ve sakatlanma kişi başına 250.000,00TL teminat limitli poliçeyle yapıldığı, talep edilen destekten yoksun kalma zararının poliçe limiti içerisinde kaldığı, sıralı sorumluluk ilkesi gereği bu kalem tazminatın öncelikle davalı …. tarafından karşılanması gerektiği anlaşılmakla, aracın kaza tarihindeki trafik ve kasko sigortacısı olan davalı …. Aleyhine açılan maddi tazminat davasının reddine; Anılı doktor bilirkişinin raporu ile davaya konu edilen rahatsızlıkların kaza ile illiyet bağı kurulmadığından tedavi giderleri yönündeki talebin reddine; Aktüerya raporuna göre davacı eş …’in karar tarihine en yakın verilere göre 172.314,48.-TL destekten yoksun kalma tazminatı talep edebileceğinden maddi tazminat davasının kısmen kabulüne;
Manevi tazminat talepleri yönünden ise, yukarıda kazanın oluşuna ve manevi tazminat müessesine ilişkin açıklamalar, somut olayın özellikleri, müteveffanın ölüm şekli ve davacı Eş …’in yaralanması, davacı …’in eşinin, diğer davacıların babalarının ölümünden duyduğu üzüntü ve keder, davacı …’in yaralanmasından dolayı duyduğu üzüntü, elem ve ızdırap, kusur oranları, yaralanmanın niteliği, tedavi süreci, tarafların ekonomik durumları, sosyal konumları ile hak ve nesafet kaideleri dikkate alınmak suretiyle, manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile davacı …yönünden 35.000,00.-TL, davacı … için 15.000,00-TL ve davacı … için 15.000,00-TL olmak üzere toplam 65.000,00-TL manevi tazminatın … ve … Ltd şti. yönünden kaza tarihi olan 19/09/2013 tarihinden itibaren diğer davalı … şirketi yönünden kaza ve poliçe limiti ile sorumlu tutulmak kaydı ile ödeme tarihi olan 17/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davacılara verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı …. Aleyhine açılan maddi tazminat davasının REDDİNE,
a- … vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2. Maddesi uyarınca hesaplanan 4.080,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ye ödenmesine,
2-Davalılar …, … Ltd şti. ve … Sigorta A. Ş. Aleyhine açılan maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ İLE;
172.314,48.-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan … ve … Ltd şti. yönünden kaza tarihi olan 19/09/2013 tarihinden itibaren diğer davalı … şirketi yönünden kaza ve poliçe limiti ile sorumlu tutulmak kaydı ile dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davacıya ödenmesine,
Davacının fazlaya dair maddi tazminat talebinin reddine,
a-Harçlar Kanunu uyarınca alınması lazım gelen 11.770,80.-TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 546,48.-TL harcın mahsubu ile bakiye ‭11.224,32.-TL harcın davalılar … ….Ltd. Şti. ve ….’den müşterek ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
b-Davacı tarafından yatırılan 29,20.-TL başvuru harcı, 546,48.-TL peşin harç ve tamamlama harcı 560,00.-TL olmak üzere toplam 1.135,68.-‬TL’nin davalılar …, ….Ltd. Şti ve … Sigorta Aş.’den alınarak davacıya verilmesine,
c-Davacının bu dava nedeni ile yapmış olduğu posta, tebligat, bilirkişi ücreti toplamından ibaret toplam 2.708,44 TL.-TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı gözetilerek hesaplanan 2.677,36‭-TL’nin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
*Bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
d-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 20.319,88.-TL vekalet ücretinin adı geçen davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
e-Davalılar …Turizm ve … Sigorta Aş. kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ve davanın reddolunan kısmı üzerinden hesaplanan 2.000,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile adı geçen davalılara verilmesine,
3-Davalılar … ve … Ltd şti. Ve …. Aleyhine açılan manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ İLE;
Davacı … için 35.000,00-TL, davacı … için 15.000,00-TL ve davacı … için 15.000,00-TL olmak üzere toplam 65.000,00-TL manevi tazminatın … ve … Ltd şti. yönünden kaza tarihi olan … tarihinden itibaren diğer davalı … şirketi yönünden kaza ve poliçe limiti ile sorumlu tutulmak kaydı ile ödeme tarihi olan 17/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davacıya ödenmesine,
Davacının fazlaya dair maddi tazminat talebinin reddine,
a-Harçlar Kanunu uyarınca alınması lazım gelen 4.440,15.-TL harcın davalılar … ve …. Ltd. Şti. ve ….’den müşterek ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
b-Manevi tazminat yönünde yapılan ayrıca bir gider olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
c-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 9.250,00.-TL vekalet ücretinin adı geçen davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
d-Davalılar …. Ltd. Şti ve … Sigorta Aş. kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ve davanın reddolunan kısmı üzerinden hesaplanan 9.250,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalılara verilmesine,
9-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin, davalı … Vekilinin ve İhbar olunan … vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 13/10/2021

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)