Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/408 E. 2018/516 K. 04.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/408
KARAR NO : 2018/516
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 23/05/2016
KARAR TARİHİ : 04/07/2018
KARAR TÜRÜ : KISMEN KABUL

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalı şirketin, işletmesi ile ilgili olarak işletme adına kayıtlı taşınmazlarla birlikte, işletmeye kayıtlı büyükbaş hayvanları işletme envanterine kayıtlı makine ve araç gerekleri de kapsayan toplam işletme değerinin Türk Lirası cinsinden belirlenmesi amacı ile bir rapor hazırlanması amacı ile müvekkili şirket ile anlaşma sağladığını ve buna istinaden müvekkili şirketin işletme deger tespit raporu hazırladığını, müvekkilinin, söz konusu işletme değer tespit raporunu hazırladıktan sonra davalı şirket ile defalarca görüşme sağladığını, anlaşma sağlanan bedelin ödenmesi için davalı şirkete başvurduğunu, davalı şirketin müvekkili şirketin emeğinin karşılığı olan hedeli ödeyeceklerini ancak ödeme yapacak şirket yetkilisinin yurt dışında olduğunu, daha sonra ise ödeme durumlarının olmadığını, son olarak da müvekkili tarafından aylarca emek verilen raporu istemediklerini dile getirdiklerini, müvekkilini aylarca oyaladıklarını, müvekkili şirketin bunun üzerine anlaşılan bedel üzerinden kesmiş olduğu faturayı ve değer tespit raporunu davalı şirkete iadeli taahhütlü olarak gönderdiğini, söz konusu fatura ve raporun davalı şirkete… tarihinde şirkette görevli … … tarafından teslim alındığını, davalı şirketin …tarihli itiraz yazılarında fatura aslı ve belgeleri itirazen iade ettiklerini, faturanın düzenlenme amacının anlaşılmadığını, taraflar arasında anlaşma sağlanmadığını, istek dışı teklif sunulup tek taraflı fatura tanzim edildiğini iddia ettiklerini, davalıya müvekkili şirket adına … tarihli … Noterliğinin … yevmiye numarası ile fatura bedelinin ödenmesine ilişkin ihtarname gönderildiğini, davalı yanın da işbu ihtarnameye yönelik itirazlarını sunduğunu, yine faturanın tek taraflı olarak düzenlendiğini, aralarında herhangi bir sözlü ya da yazılı bir anlaşma olduğunu iddia ettiklerini, bunun üzerine davalı şirket aleyhine … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından fatura alacağına ilişkin ilamsız takip başlatıldığını davalı tarafça takibe itiraz edilerek takibin durdurulduğunu beliterek sonuç olarak haksız itirazın iptaline takibin devamına, davalı şirketin icra dosyalarına yaptığı mevcut alacak miktarı üzerine % 20 oranında icra inkar tazminatı hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacı tarafça … İcra Müdürlüğü’nde …/… Esas sayılı dosya ile müvekkili hakkında icra takibine başlandığını, süresi içerisindeki itirazlar neticesinde takibin durduğunu, ilgili dosyada alacak nedeni olarak, ‘İşletme Değer Tespit Raporu hizmeti karşılığı fatura bedeli’ 30.000TL gösterildiğini, takip dayanağı olarak gösterilen fatura ile ekinde bulunan İşletme Değer Tespit Raporu adlı … tarihli belge, müvekkili şirkete tebliğ edilmişse de, taraflarınca, aradaki hukuki, ticari ve akdi nedenlerin tamamı inkâr edilerek, iadeli taahhütlü posta ile ilgili evrakların … tarihinde süresi içerisinde itirazen iade edildiüini, ancak karşı tarafın … Noterliği ile … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile iade edilen faturaların tekrar gönderildiğini, akabinde, karşı tarafa, bir anlaşmaya dayanmadan düzenlenen fatura içeriğini kabul etmediklerini belirterek … tarihinde gelen evrakların tekrar iade edildiğini, işbu davaya konu fatura içeriğinde, ‘Gayrimenkul Değerleme Hizmet Bedeli’ olarak 24.600+5.600KDV =30.000TL meblağ yazan faturanın düzenlenme gerekçesinin tarafınızca anlaşılamadığını, müvekkili şirket ile karşı taraf arasında rapor düzenlenmesi konusunda görüşme yapılmışsa da teklif sunulmadığı için taraflar arasında anlaşma sağlanamadığını, taraflar arasında, bir anlaşma sağlanabilmesi için; sözleşmenin içeriği ve bedeli hakkında tarafların hemfikir olması gerektiğini, ancak ilgili görüşmeler yapılmış olsa da bir sonuca varılamadığını, müvekkili şirket ile karşı taraf arasında yazılı ya da sözlü bir anlaşma olmadan, istek dışı teklif sunulup, teklif kabul ve onay görmeden, tek taraflı olarak fatura tanzimi ile ekinde rapor gönderilmesi ticari kurallara aykırı olduğunu belirterek sonuç olarak itirazın iptali davasının reddi ile icra takibinin iptaline, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazninatına mahkûm edilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
Dava: … İcra Müdürlüğünüün …/… esas sayılı icra takip dosyasına yapılan itirazın iptali davasıdır.
… İcra Müdürlüğünüün …/… esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde: davacı alacaklı tarafça, borçlu davalı aleyhinde 30.000,00.-TL asıl alacak, 66,58.-TL faiz olmak üzere toplam 30.066,58.-TL alacak üzerinden ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmesi üzerine süresinde borçlu vekili tarafından icra dairesine verilen itiraz dilekçesi ile borca itiraz edilerek takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
İİK’nın 67.maddesi uyarınca itirazın iptali davası açmak için, borçlunun itirazının alacaklıya ya da vekiline tebliğinden itibaren 1 yıl içerisinde açılması için hak düşürücü süre öngörülmüştür. Somut davada davalıların itirazı davacı vekiline tebliğ edilmemiş olduğundan hak düşürücü sürenin işleyemeye başlamadığı dolayısıyla dava süresinde açıldığı kabul edilerek davanın esastan incelenmesine geçilmiştir.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi bakımından dosyamız mali müşavir bilirkişi …’e tevdi edilerek rapor aldırılmış bilirkişi … havale tarihli raporunda: dava dosyası ile tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemelerde, tarafların ticari defterlerine göre, dava konusu alacağın dayanağı olan faturaya istinaden davacı şirketin davalı taraftan bir alacağının olmadığı, dava konusu alacağın dayanağı olan faturanın davacı şirket tarafından iptal edildiği, dava konusu alacağın dayanağı olan gayrimenkul değerleme hizmeti ile ilgili olarak dava dosyasına sunulan davacı şirket tarafından davalı şirket adına düzenlenmiş işletme değer tespit raporu ve bu rapor düzenlenmesi sırasında davalı şirket üretim grubu şefi … tarafından … ve … aracılığı …’a gönderilen davalı şirket ile ilgili bilgi ve belgeler karşısında, davacı şirketin dava konusu ettiği alacağın dayanağı olan işletme değer tespit hizmetinin davacı şirketin davalı şirkete verilip verilmediği hususnun mahkemenin takdirinde olduğuna ilişkin rapor tanzim etmiştir.
Rapora itiraz edilmesi üzerine yine ek rapor aldırılmak üzere dosyamız mali müşavir bilirkişiye tevdi edilerek ek rapor aldırılmış, aldırılan … havale tarihli ek raporda: davalı şirket vekilinin … havale tarihli itiraz dilekçesinde dava konusu alacağın dayanağı fatura muhteviyatındaki hizmetlerin dyaanğı olarak sunulan … görüşmelerinin karara esas alınamayacağının iddia edildiğini, bu hususun kök raporda mahkemenin takdirine bırakıldığını, yapılan incelemeler sonucunda dava dosyasına sunulan kök rapordaki kanaatin devam ettiğine ilişkin görüş ve kanaat bildirmiştir.
Mahkememizce … tarihli duruşmada davalı şirket temsilcisi …’nın beyanı alınmış, şirket temsilcisi beyanında; “… bizim eski çalışanımızdır. Kendisi …’taki şirketlerimizden sorumlu muhasebe şefidir. Yapılan … görüşmeleri de kendisi tarafından davacı tarafa yapılmış olup, bir kısmından benim haberim vardır. Raporun düzenlenme aşaması bitmeden kısa bir süre önce …’da meydana gelen uçak kazası nedeniyle düşen uçak da bize ait olduğundan ekonomik krize girdiğimizden dolayı, aynı zamanda… sınırında düşürülen … uçağından dolayı … ile operatör ile yaptığımız görüşme ile maddi sıkıntıya düştüğümüzden dolayı raporun düzenlenmesi aşamasının ertelenmesini istedik. Dolayısıyla davacı şirketten rapor hazırlanması konusunda talebimiz oldu. Yaşamış olduğumuz bu ekonomik sıkıntı nedeniyle davacı tarafın emek harcamış olduğu dikkate alınarak kendilerine 2.000,00 – 3.000,00.-TL karşılığında bizim ödeme yapacağımızı belirttik ancak bize herhangi bir fatura kesmediler. Ayrıca … görüşmelerinde yer alan … numaralı telefon bana aittir. Daha doğrusu şirketin bana tahsis etmiş olduğu telefon numarasıdır…” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Yine aynı celse beyanı alınan davacı şirket temsilcisi … beyanında: “… ben davalı şirket temsilcisinin beyanlarına bir diyeceğimiz yoktur. Bahsettiği gibi bizden rapor hazırlanmasını talep ettiler. Yaşamış oldukları maddi sıkıntı nedeniyle ödeme yapmadılar. Dolayısıyla biz de yapmış olduğumuz iş karşılığı fatura düzenleyerek davalı tarafa gönderdik….” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesi ve yargılama sırasında beyanlarında davacı şirket ile akti ilişki kabul edilmemiş ancak davalı şirket temsilcisi isticvaben alınan beyanında akti ilişiyi kabul etmiş olup, taraflar arasında akti ilişki ihtilaflı olmaktan çıkmıştır. Taraflar arasındaki ihtilaf yapılacak işin bedeli konusunda uyuşmalık bulunduğundan dava dosyamız değerleme uzmanı bir bilirkişiye tevdii edilerek davacı şirket tarafından yapılan işletme değeri tespitinden ibaret hizmetin rayiç bedelinin hesaplanması istenmiştir.
Mahkememizce dosyamız Gayrimenkul Değerleme Uzmanı bilirkişi …’e tevdi edilerek rapor aldırılmış, bilirkişi …/…/… havale tarihli raporunda: özel nitelikte olan raporların belli bir formatın dışında, rapor standardı yüksek olması nedeniyle pazarlığa tabii olduğu, ancak mahkemenin işteği doğrultusunda, rapor içeriğinde anlatılan nedenlerle, dava konusu ekspertiz hizmetine ilişkin hizmet bedelinin rapor tarihi itibariyle 30.888,00 TL olabileceği (KDV Hariç) hususunda görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Davalı vekilince rapora itiraz edilmesi üzerine ek rapor aldırılmak üzere dosya yeniden Gayrimenkul Değerleme Uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek rapor aldırılmış, bilirkişi … havale tarihli ek raporunda: Bu tür raporlar için tek tip fiyat tarifesi olmayıp, raporun içeriğinde bulunan taşınmaz sayısına, rapor standardına, rapor formatına ve iş yüküne göre değişebileceği, dava konusu ekspertiz raporunun özel amaçlı rapor olması, ekspertiz firmasının merkezi dışında başka bir ilde olması, raporun tip rapor olmayıp standardının yüksek olması rapor içeriğinde çoklu taşınmaz içermesi gibi nedenlerle, konu rapor hizmet bedelinin rapor tarihi itibariyle (10.296,00*3) 30.888,00 TL olabileceğinin (KDV Hariç) hesap ve takdir edildiğini, kök rapordaki bu görüş ve kanaatinin devam ettiği hususunda rapor tanzim etmiştir. Mahkememizce rapora itibar edilerek taleple bağlılık ilkesi de dikkate alınarak 30.000,00 TL asıl alacak yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, davalının takipten önce temerrüde düşürülmemiş olması nedeni ile takip öncesi faiz talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
İcra İnkar tazminatı açısından ise; 2004 Sayılı İcrave İflas Kanunun 67/2 maddesi uyarınca İcra inkar tazminatına hükmedilmesi için öncelikle usulüne uygun olarak geçerli bir icra takibinin yapılması, borçlunun süresi içerinde ödeme emrine itiraz etmesi, itirazın iptali davasının 1 yıllık süre içerisinde açılması ve borçlunun haksızlığına karar verilmesi gerekir. Dosya kapsamında geçerli bir icra takibinin bulunduğu, 7 günlük itiraz süresi içerisinde davalının ödeme emrine itiraz etmiş olduğu ve yine itirazın iptali davasının 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır. Borçlunun haksızlığından kasıt ise alacak miktarının likit yani belirlenebilir olmasıdır. Borçlu şayet alacak miktarını belirlemek için bütün unsurları biliyor ise alacak likit sayılır. Ayrıca borçlunun icra takibine kötü niyetle itiraz etmesi şartı kanunda aranmamıştır. Somut davada alacağın bilirkişi raporu ile belirlendiği dikkate alınarak alacağın likit olmadığı kanaatine varılmakla icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalının … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı takibe yapmış olduğu itirazın asıl alacak 30.000,00.-TL yönünden iptali ile, takibin asıl alacak yönünden devamına,
Alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9 yasal faiz uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Alacak likit olmadığından icra inkar tazminat talebinin reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması lazım gelen 2.049,30 TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 363,14 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.686,16 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
*Davanın kısmen reddi nedeni ile alınması lazım gelen 35,90 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
*Davacının yatırmış olduğu 363,14 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının bu dava nedeni ile yapmış olduğu posta, tebligat, bilirkişi ücreti ile dava açılış harç toplamından ibaret toplam 995,30 TL yargılama giderinin kısmen kabul oranı olan %99’una tekabül eden 985,35 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
*Bakiye 9,95 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 3.600,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 66,58 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 04/07/2018

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)