Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/363 E. 2019/343 K. 29.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/363 Esas
KARAR NO : 2019/343
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 09/05/2016
KARAR TARİHİ : 29/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; … tarihinde … İlçesinde …, …, …, … ve … plakalı araçların karıştığı yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davalılardan …’ın … plakalı aracın maliki olduğunu, diğer davalı … şirketinin de aynı aracın trafik sigortacısı olduğunu, müvekkili şirketin ise … plakalı aracın kasko sigortacısı olduğunu, kaza tespit tutanağına göre müvekkili sigorta şirketine sigortalı olan … plakalı araca, davalının maliki olduğu sürücüsü dava dışı … olan … plakalı aracın çarpması nedeniyle maddi hasara uğradığını, her ne kadar davalının maliki olduğu araç sürücüsünün kazadan sonra kaza mahallinden kaçtığı için kaza tespit tutanağında kusur değerlendirmesi yapılamadıysa da, dosya içerisinde mevcut ekspertiz raporlarında da belirtildiği üzere davalının maliki olduğu aracın sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğunu, müvekkili şirketin … plakalı aracın maliki olan sigortalısı …’a …-TL hasar tazminatını ödediğini, TTK 142 maddesi uyarınca müvekkilinin davalıdan ve davalının trafik sigortacısından ödediği hasar tazminatını rücuen isteme hakkına sahip olduğunu, Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile davalı … ve dava dışı sürücü … aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlulardan …’a tebligat yapılamadığını, diğer borçlu davalı …’ın ise ödeme emrine itiraz ettiğini, ayrıca kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olan aracın trafik sigortacısı olan sigorta şirketi aleyhine de Beykoz İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile (tahsilde tekerrür olmamak üzere) ilamsız icra takibi başlatıldığını, takip borçlusu sigorta şirketinin itirazı üzerine takibin durdurulduğunu belirterek, borçluların itirazlarının iptali ile Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden ve tahsilde tekerrür olmamak üzere Beykoz İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden devamına, borçlular aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediğini, kendisine ait olan … plakalı aracın söz konusu trafik kazasından hiçbir araca çarpmadığı gibi yaşanan kazayla en ufak bir ilişkisinin de söz konusu olmadığını, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirterek, davanın reddi ile %20’den az olmamak üzere davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmolunmasını istemiştir.
Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından … – … tarihleri arasında geçerli olmak üzere … nolu zorunlu karayolu mali mesuliyet (trafik) sigorta poliçesi ile sigortalandığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigorta poliçesindeki limitler ve sigortalının kusuru ile sınırlı olduğunu ve müvekkili şirketin eğer mevcutsa sigortalının kusuruna düşen paydan daha fazlası ile sorumlu tutulayacağını, yapılacak yargılamada kusur durumlarının tespit edilmesi gerektiğini, … tarihinde meydana gelen kazada kusur durumlarının tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu’na sevk edilmesi gerektiğini, dava konusu olayda kusur dağılımı tespit edildikten sonra, maddi hasar taleplerinin netleştirilebilmesi için makine mühendisi bilirkişiden rapor alınmasını istediklerini, davayı kabul etmemekle birlikte temerrüt süresinin, kaza tarihinden itibaren değil; delillerin (tamamlanmış olması halinde) tümünün müvekkili şirkete tebliği tarihinden itibaren 8 iş günü geçmesi ile başlayacağını, ayrıca dava konusu olayın haksız fiilden kaynaklanmakta olup, taraflar arasında da ticari bir ilişki durumunun da söz konusu olmadığını, bu nedenle ticari faize yönelik taleplerinin de reddi gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; itirazın iptali davası olup, davacı kasko sigortacısı meydana gelen trafik kazası sonucunda sigortalısının aracında oluşan zarar tutarı …-TL’yi sigortalısına ödemiş, halefiyet ilkesi uyarınca zarar sorumlusu olduğu iddiasıyla araç maliki ve ZMSS sigortacısı olan davalılara karşı eldeki davayı açmıştır.
Yargılama sırasında … tarihli celsede davacı vekilinin belgeye dayalı olmayan mazeretinin reddine karar verilerek dosyanın HMK 150 maddesi uyarınca işlemden kaldırılmasına karar verilmiş, dava yenilendikten sonra … tarihli celsede de davacı vekilinin belgeye dayalı olmayan mazereti reddedilerek 2.kez dosyanın müracaata bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nın 150.maddesine göre;
“1-Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir….
6-İşlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi halde dava açılmamış sayılır… ” şeklinde düzenlenmiştir.
Bunun yanı sıra HMK’nın 320/4.maddesinde basit yargılama usulüne tabi davalarda aşağıdaki düzenlemelere yer verilmiştir:
“Basit yargılama usulüne tabi davalarda işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa dava açılmamış sayılır.”
Öte yandan 6102 sayılı TTK’nın 4/2 maddesi; “Ticari davalarda da deliller ile bunun sunulması 18/06/1927 tarihli ve 1086 sayılı HUMK hükümlerine tabidir.” şeklinde düzenlenmiş iken, 28/02/2018 tarihli 7101 sayılı yasa ile yapılan değişiklik sonucu madde “Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı HMK hükümlerine tabidir. Miktar veya değeri 100.000,00.-TL’yi geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır.” şeklinde değiştirilmiş ve bu değişiklik 15/03/2018 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Kural olarak usul hükümlerinin derhal uygulanması gerekir. Öte yandan yeni ujsul hükümlerinin ne zaman yürürlüğe gireceği kanunda açıkça düzenlenmişse bu düzenleme dikkate alınacaktır. Buna ilişkin hüküm yoksa usul işleminin tamamlanıp tamamlanmadığına bakılması gerekir. Eğer bir usul işlemi tamamlandıktan sonra yeni kural yürürlüğe girerse o işlem geçerli olarak kalır. Buna karşılık bir usul işlemi henüz tamamlanmamış veya başlamamış ise yeni kanun kural olarak hemen yürürlüğe girecektir. Çünkü genel olarak kanunlar hemen etkili olur ve uygulanırlar.
Somut olayda, dava ticari dava niteliğinde olup, dava tarihi itibariyle yazılı yargılama usulüne tabi iken yukarıda belirtilen yasa değişikliği sonucu basit yargılama usulüne tabi bir davaya dönüşmüştür.
Davaya konu olayda ilk işlemden kaldırma tarihi yasanın yürürlüğe girdiği … tarihinden sonraki bir tarih olan … tarihidir. Dolayısıyla … tarihinden önce olayda ilk işlemden kaldırma kararı bulunmadığından tamamlanmış bir usul işleminden söz edilemeyeceği açıktır. Davacı lehine kazanılmış bir hak durumu da bulunmamaktadır. Davacı vekilince 2.kez … tarihli celsede mazereti reddedilerek 2.kez işlemden kaldırma kararı verilmiştir. Dolayısıyla HMK’nın 320/4.maddesinde belirtildiği üzere basit yargılama usulüne tabi davalarda işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa dava açılmamış sayılır. Her ne kadar mahkememizce 2.kez işlemden kaldırılmasına ilişkin sehven yanlış karar verilmiş ise de bu durum sonuca etkili görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre; HMK’nın 320/4 maddesi uyarınca ilk kez … tarihinde işlemden kaldırılmasına karar verildikten sonra, davacı tarafça dava yenilendikten sonra … tarihli celsede de davanın takipsiz bırakılması nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK 320/4 maddesi uyarınca AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Alınması gerekli 44,40.-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 483,50.-TL ve tamamlama ile alınan 47,00.-TL olmak üzere toplam 530,50.-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırıldığı anlaşılan 486,10.-TL harcın hükmün kesinleşmesine müteakip istem olması halinde davacı tarafa İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı … AŞ vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.725,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya ÖDENMESİNE,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 29/04/2019

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)