Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/353 E. 2018/831 K. 21.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/353 Esas
KARAR NO : 2018/831
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 06/05/2016
KARAR TARİHİ : 21/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalılara ait olan inşaatların işlerini üstlenen yüklenici firma olduğunu, davalılara ait olan, …mahallesi … Ada … Parselde bulunan mesken ve iş yeri inşaatı ile yine … mahallesi … Sokak No…adresinde bulunan otel inşaatı işlerini vekil eden davacının firmanın eksiksiz olarak yaptığını ve davalıların çalışanı olan Şantiye şefi …’e teslim ettiğini, davalı tarafa teslim edilen işler için taraflar arasında imzalanan hak ediş raporlarının da mevcut olduğunu, taraf, hak ediş raporları ile toplam alacak miktarını belirlemiş olmalarına rağmen davalılarca ödeme yapılamamış ve akabinde icra takibine açıkça ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, alacak hususu ekli hak ediş raporları ile de sabit olduğunu müvekkilince yapılan işlerin toplam değerinin 616.667,88 TL olmasına rağmen, davalılarca vekil edene inşaatı yapılan yerden 225.000,00 TL değerinde bir daire verildiğini, bu sebeple toplam hak ediş miktarından bu değer düşülerek icra takibine başlandığını ancak, her ne kadar daire verilmişse de, işbu daire üzerindeki ipotek şerhi henüz daha davacılarca kaldırılmadığından, müvekkili tarafından daire üzerinde tasarrufta bulunulamadığını, bu nedenle daire devri geçersiz olacağından, 616.667.83 TL alacaklarının baki olduğunu, davalıların … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasındaki itirazının iptali ile takibin devamına ve dava değerinin %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili süresinden sonra vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının işbu davayı açmaya yetkisi bulunmadığını, davaya konu sözleşme ve ek protokol incelendiğinde görüleceği üzere; bu sözleşmelerin taraflarının …Şti ile …Şti olduğunu, nitekim sözleşmenin 1. maddesinde; …’in sözleşmeyi, …Şti adına imzaladığının da açıkça belirtildiğini, yine ek protokolde, imzaların şirketler adına atıldığının ortada olduğunu, dolayısıyla …’in işbu davayı açmak için dava ehliyetinin olmadığının açık olduğunu ve bu nedenle davacının, davasının reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili …’ın da, dava konusu sözleşmeyi ve ek protokolü, …Şti adına imzaladığını, gerek sözleşmede, gerekse de ek protokolde …’ın şahsı adına imza attığını, kefil veya müteselsil sorumlu olduğunu gösteren hiçbir ifade bulunmadığını, …şirketinin, sözleşme ve ek protokol ile yüklenmiş olduğu edimlerini yerine getirmediğini, kendileri tarafından yapılan işlerin ayıplı, eksik ve kabulü kabul edilemez nitelikte bulunduğunu, bu nedenle kendilerinin, davaya konu sözleşme ve ek protokolden kaynaklanan her hangi bir hak edişinin bulunmadığını, davacı tarafın hak edişlerine dayanak olarak sunmuş olduğu yüklenici hak ediş raporlarının da hiçbir geçerliliği olmadığını belirterek, davanın reddi gerektiğini bildirmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ: Dosya içerisine; … İcra müdürlüğünün …/… esas sayılı takip dosyası getirtilmiş, sözleşme ve ekleriyle ek protokol, hak ediş belgeleri, teknik ve mimari projeler dosyaya sunulmuş, tapu kaydı celp edilmiş, mahallinde keşif yapılmak suretiyle ayrıntılı bilirkişi raporları aldırılmıştır.
Dava; Eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili amacıyla girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili dava dilekçesinde müvekkili tarafından yapılan işin toplam değerinin 616.667,88.-TL olduğunu davalılarca müvekkiline inşaatı yapılan yerde 225.000,00TL değerinde bir daire verildiğini, bu miktarı düşürerek icra takibine girişildiğini belirtmiştir.
Davalılar vekili savunmalarında; akdi ilişkiyi kabul etmekte, müvekkillerinden …’a husumet yöneltilemeyeceğini, sözleşmeyi şirket adına temsilci sıfatıyla imzaladığını, yapılan işlerin ayıplı eksik ve kabul edilemez nitelikte olduğundan bahisle davanın reddi gerektiğini belirtmektedir.
Taraflar arasında …/…/… tarihli sözleşme ve …/…/… tarihli ek protokolün varlığı ihtilafsız olup, davacı tarafa yapılan iş karşılığında 225.000,00TL değerinde bir adet dairesinin verildiği hususu ihtilafsızdır. uyuşmazlık ; Davacı tarafça sözleşme kapsamında yapılan imalatın toplam tutarı, icra takip tarihi itibariyle davacının davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkindir. Ayrıca davalılardan …’a husumet düşüp düşmeyeceği, bu sözleşmeden dolayı davalı …’ın davacıya karşı sorumluluğunun bulunup bulunmadığı hususu da ihtilaflıdır.
… İcra Müdürlüğü’nün …/… esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafça borçlu davalılar aleyhinde toplam 391.667,88TL hak edişlerden kaynaklı alacak nedeniyle 225.000,00 TL değerinde alınan daire borçtan mahsup edilerek ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmesi üzerine süresinde borçlular vekili tarafından icra dairesine verilen itiraz dilekçesiyle borcun tamamına itiraz edilerek takibin durdurulduğu ve yasal bir yıllık sürede davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Dosyada mevcut …tarihli sözleşme başlıklı belgenin incelenmesinde; İş veren tarafta davalı şirket adına diğer davalı …, yüklenici tarafta ise davacının yer aldığı, sözleşmenin konusunun iş verenin yapımını taahhüt ettiği, … ada … parsel … Mahallesinde yer alan şantiye bünyesinde yapılacak makineli alçı sıva üzeri, saten alçı, iç cephe boya, dış cephe boya ve dış cephe malzemeli söve uygulaması olduğu, sözleşmenin 5. Maddesinde yapılacak işi tanımlandığı, sözleşmenin 7. Maddesine göre işin tutarın ve ödemelerin kararlaştırıldığı buna göre işin tutarının sözleşmede yazılan fiyatlar üzerinde iş bitiminde çıkarılacak net hak edişle belirleneceği, birim fiyatlarına KDV’nın dahil olmadığı, ödemenin sözleşmeye müteakip 30-60-90 ve 120 günlük vadelerde toplam 120.000,00 TL çek ile yapılacağı, işin başlama süresinin sözleşmenin imzalandığı tarih ile başlayıp, bitiş tarihinin sözleşme tarihinden sonra 120 iş günü olarak kararlaştırıldığı, yine bu sözleşmenin eki niteliğindeki ek 1 ve ek 2 başlıklı belgelerde de yapılacak işin birim fiyatlarının ayrıntılı olarak belirlendiği anlaşılmakta olup, hem sözleşme hem de bu ek 1 ve ek 2 başlıklı sözleşmelerin davalı … tarafından şirket kaşesi ve unvanı kullanılmaksızın imzalandığı anlaşılmıştır.
Dosya içerisinde bulunan …/…/… tarihli ek protokol başlıklı belgenin incelenmesinde; Davalı şirket ile davacı arasında imzalandığı, ikinci maddeye göre; ” Taraflar ana sözleşmede yüklenici tarafından yapılacak işlerin, tam ve eksiksiz olarak teslim edilmesinden sonra iş sahibi tarafından … ili … Mahallesi … Mevkii … Ada … Parsel de bulunan …nolu bağımsız bölümün mülkiyetinin yükleniciye devredilmesi kararlaştırılmıştır. Ancak iş bu protokolün imzalanmasıyla birlikte taraflar henüz yüklenici üzerine düşen edimlerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirmemiş olmasına rağmen söz konusu bağımsız bölümün tapusunun yüklenici üzerine devredilmesi hususunda anlaşmışlardır. Ek protokol 3. Maddeye göre; “İş sahibi iş bu ek protokolün imzalanmasında sonra mümkün olan en kısa sürede anılı bağımsız bölümün tapu devrini yapacaktır. Ancak yüklenici ana sözleşmede üstlenmiş olduğu işleri henüz tamamlamadığını kabul eder. Söz konusu eksiklikler şunlardır:………”
Ek protokol 4. Maddeye göre; “Yüklenici yukarıda zikredilen eksikliklerin sözleşmenin imzalanmasından sonra 15 iş günü içerisinde tamamlamayı kabul ve taahhüt eder. Yüklenici iş bu 15 gün içinde işi eksiksiz bir şekilde teslim etmediği takdirde yüklenici devralmış olduğu taşınmazı iş sahibine iade etmeyi ve 75.000,00.-TL tutarında cezai şartı hiçbir ihtar veya sair bildirime gerek olmaksızın iş sahibine ödemeyi kayıtsız ve şartsız kabul ve taahhüt eder. “
Dosyaya celp edilen … Ada … parsel …nolu bağımsız bölüme ait tapu kayıtlarının incelenmesinde; Bu taşınmazın …/…/… tarihinde satış yoluyla … adına devri yapıldıktan sonra onun tarafından da üçüncü kişiye satışının yapıldığı anlaşılmıştır.
Mahallinde …tarihinde keşif yapılmış, İnşaat Mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen …/…/… tarihli bilirkişi raporuna göre; sözleşme kapsamında davacı tarafça yapılan imalat işlerinin toplam 312.990,00.-TL tutarında olup, %18 kdv ilavesi ile birlikte toplam imalat tutarının 369.328,20.-TL olduğunun mütalaa edildiği anlaşılmıştır.
Taraf vekillerinde bilirkişi raporlarına itiraz edilmesi üzerine ikinci kez …/…/… tarihinde bilirkişi heyeti ile birlikte keşif yapılarak bilirkişi heyetinden rapor aldırılmış, bilirkişiler …, …ve …tarafından düzenlenen …/…/… tarihli bilirkişi heyeti raporuna göre; Sözleşme kapsamında yapılan iş kalemlerine ilişkin imalat tutarının KDV hariç 301.757,76.-TL olduğu, davaya konu olan olayda açık ayıp olduğu, taraflarca imzalanan …/…/… tarihli ek protokolle davacı yüklenicinin ana sözleşmede üstlenmiş olduğu işleri henüz tamamlamadığını kabul ettiğini ve mevcut eksiklikleri 15 gün içerisinde tamamlamayı kabul ve taahhüt ederek işe ancak söz konusu tarihten sonra yapılan imalatlarla ilgili olarak ayıbın davalı tarafça tespit edilmesi ile birlikte davacıya bildirimde bulunulması gerekirken herhangi bir ihbarda bulunulmadığı, açık ayıp olarak görülen imalatlara ilişkin olarak toplam 16.512,81.-TL nefaset bedeli kesilmesi gerektiği yönünde mütala da bulundukları anlaşılmıştır.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi heyeti raporunun ayrıntılı gerekçeli ve denetime elverişli oluşu gözetilerek rapora itibar edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; Sözleşme tarihine göre uygulanması gerekli 6098 sayılı TBK’nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.
Eser sözleşmesi yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi iş sahibinin de buna karşılık bir bedel ödemeyi üstlendiği taraflara karşılıklı haklar ve borçlar yükleyen bir iş görme akdi olup, yazılı şekle tabi değildir. Eser sözleşmeleri ani edimli sözleşmedir. Eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda işin yapılıp teslim edildiğini, yüklenici, iş bedelinin ödendiğini de iş sahibi ispatlamakla yükümlüdür. İş bedelinin ödendiği iddiasının hukuki işlem niteliğinde olması nedeniyle, kural olarak senetle ispatı gerekir. Teslim ise maddi olgu niteliğinde olduğundan tanık dahil her türlü delille ispatlanabilir.
Eser sözleşmesinde taraflar sözleşmede iş bedelinin kararlaştırabilecekleri gibi bu yönde bir belirleme yapmamış da olabilirler. Davaya konu olayda taraflar arasında yazılı sözleşme mevcut olup, işin bedeli de birim fiyat esasına göre belirlenmiştir. Birim fiyatlı işlerde KDV bedele dahil olmayıp, sözleşmede de birim fiyatlara da kdvnin dahil olmadığı açıkça belirtilmiştir.
Kural olarak sözleşmenin ayakta kaldığı süre içerisinde gerçekleşen imalatın yüklenici tarafından yapıldığı kabul edilir. Bu kabul fiili karine niteliğinde olup, aksi iş sahibi tarafından ispatlanabilir.
6100 sayılı HMK’nın 187/2 maddesi uyarınca; İkrar edilmiş hususlar çekişmeli olmayıp, ispatın konusunu oluşturmayacağından ve aynı kanunun 188/2 maddesi uyarınca; maddi hataya dayanmadıkça ikrardan dönülemeyeceğinden ikrar edilen vakalar çekişmeli olmaktan çıkar ve aksinin ispatı gerekmez.
Dava konusu olayda yapılan iş karşılığında davacıya 225.000,00.-TL değerinde daire verildiği hususu ihtilafsız olup, davalı tarafça buna baştan itibaren karşı konulmamıştır. Ayrıca davaya konu olayda davalılardan …’a husumet düşüp düşmeyeceği, sözleşme nedeniyle sorumlu tutulup tutulmayacağı da ihtilaflı olup, …’ın davalı şirketin yetkilisi olup, …tarihli sözleşmeyi de davalı şirket adına işveren sıfatıyla imzaladığı, gerek söz konusu sözleşme gerekse ek1 ve ek 2 sözleşme başlıklı belgelerde bu kişinin şirket unvanı ve kaşesini kullanmaksızın sözleşmenin altında kendi imzasının olduğu, aynı zamanda davacıya devri yapılan 225.000,00.-TL bedelli dairenin davalı … adına kayıtlı oluşu gibi hususlar birlikte değerlendirildiğinde Her iki davalının da davacıya karşı bu sözleşme ve ek protokol uyarınca müşterek ve müteselsilen sorumluluklarının bulunduğu mahkememizce değerlendirilmiştir.
Her ne kadar davalılar vekili savunmasında eksik ve ayıplı işlerin varlığından söz etmiş ise de; davalı tarafça süresinden sonra cevap dilekçesi verilmesi, bu konuda davacının bu hususa açıkça karşı koyması ve davalı tarafça yapılan bir ıslahın da olmayışı göz önüne alındığında davalı tarafın ayıp savunmasının dinlenebilir nitelikte olmayışı gözetilerek bu yöndeki savunmaya itibar edilmemiştir. Dolayısıyla en son aldırılan ve mahkememizce de itibar edilen …/…/… tarihli bilirkişi kurulu raporunda; Ayıplı imalattan dolayı 16.512,81.-TL nefaset bedeli kesilmesi gerektiği yönündeki bilirkişi raporunun bu kısmına itibar edilmemiş, söz konusu bilirkişi raporunda imalat tutarı olarak belirlenen KDV hariç 301.757,76 TL tutar imalat bedeli olarak hükme esas alınmıştır. Bu bedel KDV siz imalat bedeli olup %18 KDV ilavesiyle resen yapılan hesaplamaya göre davacı yüklenici tarafından sözleşme kapsamında yapılan toplam imalat bedeli 356.074,15.-TL olarak bulunmuştur.
Belirlenen bu imalat bedelinden davacıya verilen daire bedeli olan 225.000,00.-TL düşüldüğünde davacının icra takip tarihi itibariyle talep edebileceği asıl alacak tutarı 131.074,15.-TL olarak bulunmuştur. İcra takip dosyasında toplam 391.667,88.-TL asıl alacak talep edildiğinden, işlemiş faiz talep edilmediğinden temerrüt yönüyle ilgili bir değerlendirme yapılmasına gerek görülmemiştir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki uyuşmazlığın eser sözleşmesinden kaynaklandığı, davacı yüklenici tarafından iş sahibi davalılar aleyhine bakiye iş bedelinin tahsili amacıyla ilamsız icra takibine girişildiği, davalılar tarafından takip dosyasındaki borcun tamamına itiraz edilmesi üzerine eldeki davanın açıldığı, icra takip tarihi itibariyle davacı yüklenicinin iş sahibi olan davalılardan bakiye alacak tutarının 131.074,15.-TL olduğu, bu tutardan davalıların davacıya karşı müşterek ve müteselsilen sorumluluklarının bulunduğu değerlendirilmekle davanın kısmen kabulüne ile davalı borçluların icra dosyasındaki borca yönelik itirazlarının kısmın iptaline karar vermek gerekmiş, alacağın likit nitelikte olmayışı gözetilerek davacının icra inkar tazminat talebi reddedilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalı borçlunun … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takip dosyasındaki borca yönelik itirazının KISMEN İPTALİNE,
Takibin 131.074,15.-TL asıl alacak üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle DEVAMINA,
Davacının fazlaya dair isteminin REDDİNE,
Davacının icra inkar tazminatı talebinin alacak likit olmadığından REDDİNE,
2-Alınması gerekli 8.953,67.-TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 4.730,37.-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.223,30.-TL harcın davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile Hazine adına gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafça yatırılan 4.730,37 TL peşin harç 29,20 başvuru harcının toplamı 4.759,57.-TL’nin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, bilirkişi, keşif gideri olmak üzere) toplam 2.398,50.-TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranı gözetilerek hesaplanan 802,50.-TL’nin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
Fazla kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yapılan 586,00.-TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranı gözetilerek hesaplanan 390,00.-TL’nin davacıdan alınarak davalılara ÖDENMESİNE,
Fazla kısmın davalılar üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 13.235,90 .-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
7-Davalılar vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 3/2 maddesi uyarınca hesaplanan 21.585,60TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ÖDENMESİNE,
8-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 21/12/2018

Başkan …
¸(e-imzalı)
Üye …
¸(e-imzalı)
Üye …
¸(e-imzalı)
Katip …
¸(e-imzalı)