Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/339 E. 2018/432 K. 05.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/339 Esas
KARAR NO : 2018/432
BİRLEŞEN DAVA:(… ATM’ nin …/… Esas …/… Karar sayılı dosyası)
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/05/2016
KARAR TARİHİ : 05/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili arasında aralarındaki ticari ilişki nedeniyle sözleşme ve mutabakatlar olduğunu, davalının adresi olarak bildirilen …’nin tüm dizayn işlerini, mimarlık işlerini müvekkili şirket tarafından yapıldığını, ancak davalının anlaşmaya uymayarak ödemesi gereken tutarı ödemediğini, bunun üzerine davalı hakkında … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyasıyla taraflar arasındaki anlaşmaya binaen genel haciz yoluyla takip yapıldığını, davalı …/…/… tarihinde borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, bu nedenlerle itirazın iptaline ve açılmış takibin devamına, davalının takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen faiziyle ödemeye, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında … ili … ilçesi …’nın imalatına ilişkin sözleşme imzalandığını, dava dışı …Şti. Ve müvekkilinin kurucu ve yetkilisi dava dışı … … olduğunu, sözleşme şartlarına göre işin yapım bedelinin KDV hariç toplam 100.650,00-TL olarak belirlendiğini, buna karşılık olarak müvekkilinin 20.000,00-TL bedelli 5 adet çek düzenleyip davacıya teslim ettiğini, bu çeklerin tamamının ödendiğini, bunun dışında müvekkilinin davacıya 25.000,00-TL ve 1.000,00 EURO ödeme yaptığını, para makbuzlarının dilekçe ekinde ibraz edildiğini, müvekkili şirketin davacıya olan KDV dahil toplam 128.080,00-TL bedelli borcunu ifa ettiğini, ancak davacı şirketin kötü niyetli olarak 157.000,00-TL bedelli bir fatura düzenlediğini, davacının müvekkiline mesaj atarak kendisinin faturaya ihtiyacı olduğundan bu faturayı düzenlediğini söylediğini, müvekkilinin aradaki güven ilişkisine dayalı olarak faturayı kabul ettiğini ancak davacının kötü niyetli olarak faturayı icra takibine koyduğunu, davacının aynı mahiyette … ATM’nin …/… Esas sayılı dosyasıyla dava açtığını, bu nedenlerle iş bu dava dile mahkememiz dosyasının birleştirilmesine, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dosyada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında kafe dizaynı ve mimarlığı hususunda anlaşmaya varıldığını, davalının …isimli iş yerine tüm dizayn işlemleri ve mimarlık işlemlerinin yerine getirilmesine rağmen davalı tarafça sözleşme uyarınca ödeme yapılmaması üzerine … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, davalı tarafça başlatılan takibe haksız itiraz nedeniyle takibin durduğunu belirterek haksız itirazın iptali ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dosyada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; sözleşmenin yapıldığı, sözleşme uyarınca yapılması gereken mimarlık işlemlerinin yerine getirildiğini ancak müvekkili tarafından davacıya 5 adet 20.000,00.-TL bedelli çek ile ödeme yapılmış olmasına rağmen davacı şirket tarafından fazladan 157.000,00.-TL bedelli fatura gönderildiğini, ancak yapılan işin bu miktar olmadığını, davacıya borçlu bulunmadıklarını belirterek haksız açılan davanın reddine, ayrıca aynı dava konusuna ilişkin olarak yine … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… esasında dava açıldığını belirterek hukuki ve fiili irtibat bulunan dava dosyası ile bu davanın birleştirilmesini talep ve dava etmiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… esas sayılı dava dosyasının incelenmesinde; her iki davanın davalıları ve takip dosyaları farklı ise de; davacının iç mimarlık hizmeti bedelini talep ettiği iş yerinde yapılacak mobilya doğrama ince işler, katlanır kepenk ve aydınlatma imalatı konulu …sözleşmesinde işverenin …Şirketi yüklenicinin her dosyada davacı … olduğu, davalı tarafça ödemelerin her iki şirkete ait çeklerle yapıldığı ve aralarında organik bağ bulunduğu savunulmakla, dava dosyaları arasında hukuki ve fiili bağlantının bulunduğu, birleştirilerek görülmesi gerektiği anlaşılmakla, HMK’ nın 166 maddesi uyarınca mahkememizin …/… esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Dava, eser sözleşmesi kapsamında, davalı şirketlerin iş yerine yapılan, sözleşme kapsamı ve ek mimarlık işleri nedeniyle ödenmeyen bedele ilişkin başlatılan takiplerine yapılan itirazın iptali ve icra tazminatı istemlerine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; imalat yapım sözleşmesinden doğan alacaklar ile sözleşme dışı yapılan ek işler nedeniyle kesilen fatura bedellerinin ödenip ödenmediği, bakiye alacak olup olmadığı, davalı şirketler arasında organik bağ bulunup bulunmadığı, yapılan işin ayrı ayrı işler mi yoksa bağlantılı işler mi olduğu, faturaların güven ilişkisine dayalı olarak kayıt edilip edilemeyeceği hususlarındadır.
Dosya içerisine; davacı vekili tarafından sözleşme ve fatura suretleri, ödeme makbuzu suretleri ibraz edilmiş, … İcra müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyası celp edilmiş, tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, mahallinde keşif yapılarak bilirkişilerden rapor aldırılmıştır.
… İcra müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı … tarafından borçlu … … aleyhine 77.000 ve 80.000 TL’lik iki faturadan kaynaklı bakiye 97.000,00.-TL asıl alacak, 1.502,50.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 98.502,50.-TL alacağın asıl alacağa işleyecek değişen oranlarda yasal faizi ile birlikte icra takibine girişildiği, borçlu vekilinin … tarihli itiraz dilekçesi ile dayanak faturanın kabul edilmediği yönünde itiraz ettiği takibin durduğu, eldeki davanın asıl alacak miktarından açıldığı anlaşılmıştır.
… İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı … tarafından borçlu … aleyhine 80.000 TL’lik faturadan kaynaklı bakiye 40.000,00.-TL asıl alacak, 1.060,00.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 41.060.-TL alacağın asıl alacağa işleyecek değişen oranlarda yasal faizi ile birlikte icra takibine girişildiği, borçlu vekilinin … tarihli itiraz dilekçesi ile dayanak faturanın kabul edilmediği yönünde itiraz ettiği takibin durduğu, birleşen davanın asıl alacak miktarından açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar tacir olup, delil olarak ticari defterlere dayanıldığından, davacının ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış mali müşavir bilirkişi … … tarafından ibraz edilen … havale tarihli raporunda sonuç olarak; taraflar arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğu, dava konusu alacağın dayanağı olan faturaların davalı şirketlere teslim edildiği, tarafların ticari defterleri ve dava dosyası kapsamına göre dava konusu edilen faturalara istinaden takip tarihi itibariyle davacı şirketin davalı …Şti’ den 77.000,00.-TL alacağının olduğu, birleşen davanın davalısı olan …Şti den bakiye 40.000,00.-TL tutarında alacağının olduğu sonucuna varıldığı bildirilmiştir.
Mahallinde … tarihinde keşif yapılmış, davalı tanığı keşif mahallinde dinlenmiştir.
Davalı tanığı … beyanında;”ben … ‘ de salon sorumlusu olarak görev yapıyorum, karşı tarafın yaptığı bütün işler şuan bulunduğumuz …’ki işlerdir. Faturalar da buraya aittir. Diğer … parkında bulunan işletme ile ilgili bir faaliyetleri olmamıştır. Davacı firma burada sadece birkaç tane elektrik aydınlatma işleri yaptı. Kaba inşaatını ve dış cephe kaplamalarını belediye yaptı tenteleri doğal gaz işlerini ve diğer işleri hep farklı firmalar yaptı” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı … … beyanında; “… Parkında bulunan işletmede çalışıyorum. Yaklaşık dokuz yıldır aynı yerdeyim. Buraya ara sıra geliyorum. Mimarın yaptığı işleri biliyorum. Hepsi şu an bulunduğumuz meltem balık pazarındaki dükkana ait işlerdir. Benim çalıştığım Atatürk parkındaki yapılan her hangi bir iş yoktur. “şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı … … beyanında” faturalara konu olan işler burada balık pazarında bulunan iş yerine aittir. Davacı tarafın burası haricinde … parkında yaptığı bir iş yoktur. Yapılan işler faturalara konu olan işlerdir. Onun haricinde bir iş yapılmamıştır. Diğer dükkanlarda da bir iş yapılmamıştır. Ödemeler … parkındaki şirketin hesabından kesilmiştir. Yapılan iş sadece buradaki iştir”şeklinde beyanda bulunmuştur.
Somut olayda, asıl davalı ile birleşen dosya davalısı şirketlerin aynı kişiye ait olduğu, davaya ve birleşen davaya konu faturaların davalı tarafın …’de yapılan imalatlara ilişkin olduğu, taraflar arasında eser sözleşmesinin varlığı ile bu sözleşme kapsamındaki işler ile bir takım ek işlerin yapıldığı, yapılan işlere ilişkin ödemelerin bir kısımının … adlı şirketin çekleri ile bir kısmının …adlı şirketin çekleri ile ödendiği hususları sabittir. Davalı taraf yapılan işin bedelinin, davalı şirketlere fatura edilen toplam bedel kadar olmadığını, davacının faturaya ihtiyacı olduğunu söylemesi nedeni ile aradaki güven ilişkisinden dolayı yüksek meblağlı faturaları defterlerine kayıt ettiklerini savunmaktadır. Bu durumda basiretli davranmakla yükümlü olan davalı tacirin kendi ticari defterlerine kayıt ettiği faturaların hukuki durumunun irdelenmesi gerekir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 27.06.2003 tarih ve 2001/1 E., 2003/1 K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere; Bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içerdiği bilgilere itiraz etme hakkına sahiptir. Aksi taktirde faturanın içeriğini kabul etmiş sayılır. (Fatura ve dava tarihinde yürürlükte olan 6102 sayılı TTK’nın m. 21/2.) Bu hüküm, fatura içeriğinden kabul edilen hususlara ilişkin olarak, faturayı düzenleyenin lehine; adına fatura düzenlenenin aleyhine bir karine getirmektedir. Bu karine, faturanın ispat gücüne yönelik bir düzenlemeyi ortaya koymaktadır. Diğer anlatımla, fatura, düzenleyen aleyhine delil olduğu gibi, kendisi faturayı düzenlemediği halde tebliğinden itibaren sekiz gün içinde itiraz etmeyen aleyhine de delil olabilecektir. Faturanın adına tanzim edilen aleyhine ispat vasıtası olması, yani faturayı alan kişinin fatura kendinden sadır olmamakla birlikte aleyhine delil teşkil etmesi TTK’nın 21. maddesinin 2. fıkrasında düzenlenen ve yukarıda ayrıntısı açıklanan bu karineden kaynaklanmaktadır. İşin bedeli sözleşme kurulurken kararlaştırılmış olup, fatura ise bu aşama ile ilgili değil, ifa safhası ile ilgili bir belgedir. Fatura öncesinde taraflar arasında borç doğurucu hukuki ilişkinin bulunması, faturanın da bu ilişki nedeniyle düzenlenmiş olması gerekir. Faturayı alan (faturayı defterlerine kaydetmemesi koşulu ile) akdi ilişkiyi inkâr ettiğinde, faturayı gönderenin önce akdi ilişkiyi kanıtlaması gerekir. Fatura, sözleşmenin kurulması safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir. 6102 sayılı TTK’nın 21. maddesinin 2 ve 3. fıkrasındaki karine aksi ispat edilebilen adi bir karinedir. 2. fıkra gereği sekiz gün içinde faturaya itiraz edilmesi durumunda fatura içeriğinin doğru olduğunu faturayı düzenleyen tacirin ispat etmesi gerekir. Taraflar arasında bu tür bir sözleşme ilişkisi yoksa, düzenlenen belge fatura değildir. Bu belge belki icap olarak kabul edilebilir ki, buna itiraz edilmemesi, anılan 21/2. madde hükmü anlamında sonuç doğurmaz. Öte yandan, sadece faturanın tebliğ edilmiş olması akdi ilişkinin varlığını ispatlamaz. Karşı tarafın akdi ilişkiyi inkâr etmesi halinde tacir, öncelikle akdi ilişkiyi başkaca delillerle ispatlamalıdır. Akdi ilişkinin ispatlanamaması halinde faturanın anılan fonksiyonundan yararlanma imkanı yoktur. Faturanın ispat aracı olması, ancak niteliği gereği faturaya geçirilmesi gereken bilgiler (olağan içerik) hakkında geçerlidir. Sözleşmenin ifa safhasıyla ilgili olarak düzenlenen faturanın şekli ve kapsamının ne olması gerektiği konusunda, Türk Ticaret Kanunu’nda özel bir hüküm bulunmamakta, anılan Yasa’nın 21. maddesinde neyi ifade ettiği açıklanmaksızın faturanın içeriğinden söz edilmektedir. Faturanın zorunlu içeriği ve şekil şartlarına ilişkin ayrıntılı düzenleme Vergi Usul Kanunu’nda yer almaktadır. Faturanın olağan içeriği, akdin ifası ile ilgili hususlarla sınırlıdır (VUK’nın m. 230). Dolayısıyla, faturanın içeriği, faturanın bu temel niteliğine uygun olmadığı takdirde, sekiz günlük itiraz süresinin geçirilmesi bu hususları yazılı delil haline getirmez. Faturaya itiraz, faturanın teslim alındığı tarihten itibaren sekiz gün içinde yapılmalıdır. İtirazın sekiz gün içinde karşı tarafa varması şart değildir. Sekiz günlük süre, hak düşürücü süre veya zaman aşımı süresi değildir. Sadece ispat yükünün yer değiştirmesi açısından önem taşır. Sekiz günlük süre içinde itiraz edildiği taktirde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunu ispat külfeti faturayı veren tarafa ait iken, sekiz günlük sürenin geçmesinden sonra itiraz edilmesi halinde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığını ispat külfeti faturayı alan tarafa ait olur. Faturayı alan her türlü delille bu külfeti yerine getirebilir. (Geniş bilgi için Bkz: Prof. Dr. Sami Karahan, Ticari İşletme Hukuku, 23. Baskı, Eylül 2012, Konya; Sh 111 vd.)
Somut olayda davacı tarafça düzenlenip ticari defterlerinde kayıtlı olan .. ve … no.lu 80.000-TL ve 77.000-TL. bedelli faturaların davalı Tekgüç’ün ticari defterlerinde kayıtlı oldukları, yine davacı tarafından düzenlenen … no.lu 80.000-TL. Bedelli faturanın davalı MT Restoran’ın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, faturalara süresinde itiraz ve iade ettiğine ilişkin savunma ve delil ileri sürmediği gibi faturaların güven ilişkisi nedeni ile kayıt edildiği yönünde yemin deliline de dayanmadığı dikkate alındığında, davacının alacağının varlığının HMK’nın 222. maddesi uyarınca ispatlanmış olduğunun kabulü gerekmektedir (Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/1354 esas, 2015/7562 karar).
Davacı her ne kadar … İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyasında borçlu …’den 77.000 ve 80.000 TL’lik iki faturadan kaynaklı bakiye 97.000,00.-TL alacaklı olduğu iddiası ile takip başlatmış ise de yukarıda açıklanan ticari defter içeriklerine göre davacının davalı …’ten bakiye 77.000-TL alacaklı göründüğü, davalı …’ün ticari defterlerine göre davacıya 57.000-TL borçlu göründüğü, aradaki farkın davalı …’ün defterlerinde kayıtlı olup, davacıda kayıtlı olmayan … vadeli çek teslimine ilişkin kayıttan kaynaklandığı, davalının bilirkişi raporuna karşı beyanlarında bu miktarda çek verildiğine yahut ödendiğine ilişkin bir iddia ya da açıklama yapılmadığı, ödemenin iddia ve ispat edilemediği, kabul edilebilir alacak miktarının likit olduğu anlaşılmakla asıl davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı her ne kadar … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasında borçlu …aleyhine 80.000 TL’lik faturadan kaynaklı bakiye 40.000,00.-TL asıl alacak isteminde bulunmuş ve incelenen ticari defter içeriklerinin bir biri ile uyumlu olduğu, davacının 40.000-TL alacaklı, davalının ise 40.000-TL borçlu olduğu kayıtlı olduğu tespit edilmiş ise de davalının kısmi ödeme savunmasında bulunduğu ve ödeme ile ilgili olarak davalı tarafça dosyaya ibraz edilen …/…/… ve …/…/… tarihli toplam 25.000-TL bedelli ödeme makbuzlarındaki imzanın davacı yetkilisince isticvab beyanında kabul edilmesi karşısında davalının bakiye 15.000-TL borcu kaldığı ve bu alacak miktarının da likit yani belirlenebilir olduğu sonucuna ulaşılmakla birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin asıl dosyası yönünden davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalı …Şti’ nin … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 77.000,00.-TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemlerin reddine,
77.000,00.-TL asıl alacağın %20′ si oranındaki icra inkar tazminatının davalı …Şti’ den alınarak davacıya VERİLMESİNE,
a-Alınması gerekli 5.260,00.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 1.656,52.-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.603,35.-TL harcın davalı …Şti’dan TAHSİLİ ile hazineye gelir KAYDINA,
b-Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, bilirkişi gideri olmak üzere) toplam 1.224,30.-TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı gözetilerek hesaplanan 971,90.-TL’sinin davalı …Şti’ den alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
c-Davacı tarafından yapılan 29,20.-TL başvurma harcı ve 1.656,52.-TL peşin harcın toplamı 1.685,72.-TL’ nin davalı …Şti’dan alınarak davacıya verilmesine,
d-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunana AAÜT uyarınca hesaplanan 8.820,00.-TL nispi vekalet ücretinin davalı …Şti’dan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
e-Davalı …Şti vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunana AAÜT uyarınca hesaplanan 2.400,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya ÖDENMESİNE,
2-Mahkememiz dosyası ile birleşen … ATM’ nin …/… Esas sayılı dosyası yönünden açılan davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalı …Şti’ nin … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 15.000,00.-TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemlerin REDDİNE,
15.000,00.-TL asıl alacağın %20′ si oranındaki icra inkar tazminatının davalı …Şti’ den alınarak davacıya VERİLMESİNE,
a-Alınması gerekli 1.024,65.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 683,10.-TL harcın mahsubu ile bakiye 341,55.-TL harcın davalı …Şti’dan TAHSİLİ ile hazineye gelir KAYDINA,
b-Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, bilirkişi gideri olmak üzere) toplam 83,60.-TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı gözetilerek hesaplanan 31,40.-TL’ ni davalı …Şti” den alınarak davacıya verilmesine,
c-Davacı tarafından yapılan 29,20.-TL başvurma harcı ve 683,10.-TL peşin harcın toplamı 712,30.-TL’ nin davalı …Şti’dan alınarak davacıya verilmesine,
d-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunana AAÜT uyarınca hesaplanan 2.180,00.-TL nispi vekalet ücretinin davalı …Şti’dan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
e-Davalı … vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunana AAÜT uyarınca hesaplanan 3.000,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya ÖDENMESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 05/06/2018

Katip … e-imzalı

Hakim … e-imzalı