Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/336 E. 2018/803 K. 10.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/336 Esas
KARAR NO : 2018/803
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 23/02/2012
BİRLEŞEN DAVA (… Asliye Ticaret Mahkemesi …/… E. – …/… K.)
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 13/02/2017
KARAR TARİHİ : 10/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın …’da galvanizli demir ve sac kullanarak modern sera sistemleri üretmekte, gerektiğinde tam teşekküllü modern sera tesisini bütün üniteleri ile birlikte kurmayı taahhüt üretime hazır halde teslim etmekte olduğunu, taraflar arasında davacı müvekkili firma ile müvekkili firmanın aldığı işlerin montaj işlerini yapan …Şti’nin yüklenici davalı …Şti’nin işveren olduğu …tarihli sözleşme düzenlediğini, sözleşme uyarınca işveren firma adına 19.104 M2 sera tesisi kurulacağını, sözleşmede işin teknik detaylarının açıklandığını, yüklenici asıl firmanın davacı müvekkili firma olup, kendi imal ettiği çelik konstrüksiyon ürünler dışında piyasadan temin ettiği edeceği polikarbon yan örtü sinek tülü, ısı perdesi, havalandırma tertibatları, elektrik tesisatlarının yüklenicinin sorumluluğunda olduğunu, bu ürünleri satın alıp, işveren tarafa fatura eklendiğini, montaj dahil seranın çalışır vaziyette teslimine kadar tüm sorumluluğunun yüklenici firmada olduğunu, davacı müvekkili firmanın söz konusu iş nedeniyle davalı tarafa toplamda 877.685,82.-TL fatura kesildiğini, davalı tarafında 647.921,69.-TL ödeme yaptığını, 239.764,13.-TL alacaklarının kaldığını, gerek taraflar arasındaki sözleşmenin ödeme şartları başlıklı 5. Maddesi gerek faturaların üzerinde yazılı olan ödeme tarihine göre ödemelerin fatura tarihinden itibaren 3 gün içinde yapılması gerektiğini, davacı müvekkilinin edimini yerine getirdiğini ve serayı davalı tarafa teslim ettiğini, davalı tarafın …yılı …-… … tarihleri arasında seraya domates fidesi ekimini yaptığını, fide ekim tarihi itibariyle seranın faal duruma getirildiğini, o güne kadar ilişkileri gayet iyi olan işveren ile yüklenicinin bir anda davalı tarafın tutumu nedeniyle kötüleştiğini, davalı tarafın bir türlü geçici kabule yanaşmadığını, ayrıca … yılı … … tarihinde … ve çevresinde meydana gelen kuvvetli fırtına sonucu imal edilen seranın güney cephesinde polikarbon bağlantı kısımlarında 2-3 cm kadar açılmaların meydana geldiğini, müvekkili firmanın ekip göndererek firma sahibi de bizzat işin başında olduğu halde söz konusu sorunun giderildiğini bunun için müvekkili firmanın 15.000,00.-TL civarında masraf yaptığını, davalı tarafın çok daha büyük hasar gören diğer iki adet serasının da tamirinin sağlandığını, davlı tarafın geçici kabule yanaşmayacağı ve iyi niyetli olmadığı gerçeği karşısında …/…/… tarihinde … Sulh Hukuk Mahkemesine müracaat edilerek …/… D.iş sayılı dosyasından tespit yaptırıldığını belirterek açıklanan nedenlerle davalı tarafın haksız itirazının iptaline takibin devamına % 40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davacının tek başına icra takibi yapmaya ve dava açmaya ehliyeti olmadığını, davaya konu sözleşmenin müvekkili şirket ile davacı şirket ve …şti. Arasında imzalandığını, davacının tek başına taraf olmadığını, dolayısıyla davacının tek başına icra takibi yapma ve dava açma ehliyet olmadığını, bu nedenle davanın usulden reddi gerektiğini, ayrıca gayrimenkulün bulunduğu yer mahkemesinin Serik olduğunu, dolayısıyla yetki yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının yapmış olduğu ve tamamladığını iddia ettiği seranın 18.954m2 olduğunu yapılan işin sözleşmeye uygun olmadığını, davacı hem bütün işlerin kendi firmasından döndüğünü faturaları kendisinin kestiğini ima ettiğini hem de müvekkilin sözleşmenin tarafı olan …Şti’ye yapmış olduğu 33.000,00.-TL’den hiç bahsetmediğini, davacının tüm uyarılara rağmen işi zamanında bitirmediği gibi yapılan işin bazı bölümlerin sözleşme hükümlerine ve teknik şartnameye uygun olarak tamamlamadığını, davacının eksik inşaat yaptığını, ve yapılan montajların bir bölümünü sözleşmeye uygun yapılmadığını, davacı tarafın müvekkilinin tecrübesizliğinden faydalanarak teknik konular ve muhasebe konularında müvekkilinin iyi niyetini suiistimal ederek fazla fatura kestiğini, hatalı imalatlar yaptığını, ve sera teslimatını geciktirdiğini, davacının …/… tarihinde bitirmesi gereken serayı bitirmediğini serayı ancak 2 ay sonra …/…/… tarihinde teslim edebildiğini ve müvekkilinin 1 aylık ürün gelirinin kaybına yol açtığını belirtmiş olup, açıklanan nedenlerle haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine karar verilmesini, reddedilen miktar üzerinden % 40’tan aşağı olmamak üzere davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA: Mahkememizin eldeki dava dosyası ile birleşen … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… Esas sayılı dava dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı …Şti.’nin yüklenici, davacı dışı …Şti’nin işveren olduğu …/…/… tarihli sözleşme düzenlendiğini, sözleşme uyarınca işveren firma adına 19.104 M2 sera tesis kurulacağını, Sözleşmede işin teknik detaylarının açıklandığını, Yüklenici asıl firmanın davacı müvekkil firma olup, kendi imal ettiği çelik konstrüksiyon ürünler dışında piyasadan temin ettiği edeceği polikarbon yan örtü, sinektülü, ısı perdesi, havalandırma tertibatları, elektrik tesisatları vs yüklenicinin sorumluluğunda olduğunu, bu ürünleri satın alıp, işveren tarafa fatura etmekte olduğunu, Montaj dahil seranın çalışır vaziyette teslimine kadar tüm sorumluluğun yüklenici firmada olduğunu, Montaj işlerinin de davalı … firması tarafından yapılacağını, davacı ve davalı şirketin yükümlülüğünde olan işin yapıldığını, bitirildiğini ana yüklenici davacı (… A.Ş firması) davalı (…) şirketin montaj işlerinden kaynaklanan alacağını ödemediğini, ancak işveren olan dava dışı …Şti. Firması, iş bedelinin 239.764,13TL’lik kısmını ödemediği için işveren firma hakkında icra takibi başlattığını, itiraz üzerine itirazın iptali davası açtığını, … ATM …/… Esas dosyasında görülen davada davalı tarafın o davada taraf olmayan Yurtser firması ile davacı firma arasında Mecburi Dava arkadaşlığı olduğu bu nedenle tek başına dava açamayacağını, mahkemenin bu davayı husumet nedeniyle reddettiğini, kararın temyiz edildiğini beyan etmekle dava dışı …Şti. aleyhine … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… esas sayılı dosyasında görülen dava ile birleştirilmesini, 239.464,13TL alacaklarının fatura tarihinden itibaren işlemiş faizi ile birlikte davalı taraftan tahsilini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ: Dosya içerisine; sözleşme, fatura ve sevk irsaliyeleri sunulmuş, … Sulh Hukuk Mahkemesinin …/… d.İş sayılı tespit dosyası ve …İcra Müdürlüğünün …esas sayılı takip dosyası celp edilmiştir.
Dava; eser sözleşmesi uyarınca davacı yüklenici tarafından iş sahibi davalı aleyhine bakiye iş bedelinin tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır.
… İcra Müdürlüğünün …esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı davacı tarafça borçlu davalı aleyhinde sözleşme ve fatura alacağı nedeniyle 239.764,13.-TL asıl alacak, 50.356,18.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 292.120,31.-TL alacaktan dolayı ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin tebliğ edilmesi üzerine süresinde borçlu vekili tarafından icra dairesine verilen itiraz dilekçesiyle borcun tamamına itiraz edildiği, takibin durdurulduğu ve yasal süre içerisinde de eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında …tarihli sera projesi sözleşmesi yapıldığı hususu ihtilafsızdır.
…tarihli sera projesi sözleşmesi incelendiğinde sözleşmenin taraflarının davalının işveren sıfatıyla, davacının da diğer dava dışı …ŞTİ ile birlikte yüklenici sıfatıyla sözleşmeyi imza ettikleri anlaşılmaktadır.
Görüldüğü üzere, dava dışı şirket ile davacı, davalıya karşı sözleşme konusu işi birlikte yapmayı üstlenmişlerdir. Son celse duruşmada dinlenen dava dışı … temsilcisi … beyanında; diğer davacı firma ile kendi firmaları arasında bir ortaklık olmayıp, sadece bu sözleşme konusu iş ile ilgili aralarında bir işbirliği olduğunu, bu sözleşmeyi yüklenici firma olarak müştereken imzaladıkları için davacı firmanın bu davayı açmasına muvafakatinin olmadığını belirtmiştir.
Her ne kadar sözleşme açıkça belirtilmemiş ise de, işi yapmayı birlikte yükümlendiklerinden, dava konusu işe ile ilgili olarak davacı ile dava dışı şirket arasındaki ilişki adi ortaklık ilişkisidir. Adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından, taraf ehliyetleri de bulunmamaktadır. Adi ortaklık şekilde eser yapımı üstlenilen sözleşmeler ile ilgili davanın görülebilmesi için ortaklığı oluşturan tüm gerçek ve tüzel kişiler tarafından birlikte açılması veya dava açmayan diğer ortağın sözleşmeden doğan haklarını dava açan ortağa temlik etmesi ya da davaya muvafakatinin sağlanması gerekir.
Somut olayda; dava itirazın iptali davası olup, itirazın iptali davasının görülebilmesi için ön koşullardan birisi de yetkili icra dairesinde yapılan geçerli bir icra takibinin bulunmasıdır. İcra dosyasında davacı alacaklı tarafça adi ortaklığı oluşturan borçlu şirketlerden yalnızca davalı şirkete karşı icra takibine girişilmiş, diğer dava dışı yükleniciye karşı takip yapılmamıştır. Dolayısıyla ortada geçerli bir icra takibinin varlığından söz etmek mümkün değildir.
Açıklanan nedenlerle; taraflar arasındaki sözleşmenin yüklenici tarafında bulunan ve sırf bu sözleşme ye mahsus aralarında adi ortaklık ilişkisi bulunan iki şirketten sadece birisi hakkında icra takibine girişildiği ve itiraz üzerine eldeki davanın açıldığı anlaşılmakla ve yüklenici konumundaki diğer adi ortağın da davaya muvafakatinin olmayışı göz önüne alındığında, ortada geçerli bir icra takibinin olmayışı nedeniyle davanın HMK 114,115 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair verilen kararın davacı tarafça temyiz edilmesi üzerine davaya bakan Yargıtay … Hukuk Dairesinin …/…/… tarih ve …/… Esas – …/… Karar sayılı ilamı ile; “…davacının dayandığı sözleşmede yüklenici olarak davacı yanında …Şti.’de yer almış olup, nitelikçe adi ortaklık hükümleri uygulanmalıdır. … tarihli oturumda dinlenen tanık … davada yer almayan şirketin hissedarı olduğunu, sözleşmeyle ilgili tüm alacaklarını davacı şirketten aldığını, açılan davaya muvafakat etmediğini beyan etmiş ise de, şirketi temsile yetkili olup olmadığı belirlenmeksizin, bu tanık beyanı ile sonuca gidilemez. Tanık beyanında şirketin ortağı olduğunu belirtmiş ise de o tarihte şirketin temsilcisi olduğu belirlenmiş değildir. Şirketi temsile yetkili olduğu belirlenmeksizin bu beyanın hükme alınarak davanın reddedilmesi doğru olmamıştır. Bu durumda mahkemece bu kişinin beyan tarihi itibarıyla diğer adi ortak olan dava dışı şirketin yetkilisi yani temsile yetkili kişi olup olmadığı araştırılıp, gerekirse diğer adi ortak olan dava dışı şirketin muvafakatinin sağlanması, beyanda bulunan şahıs yetkili ise muvafakat vermediğinden davacıya diğer adi ortak şirket hakkında bu dava ile birleştirilmek üzere dava açmak üzere süre verilip bu şekilde taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına girilerek sonucuna uygun karar verilmesi, muvafakat verilmemesi ve dava da açılmaması halinde şimdiki gibi davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken belirtilen hususlar yerine getirilmeden davanın usulden reddine karar verilmesi doğru olmadığından kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle mahkememizce verilen kararın bozulması üzerine dosya mahkememizin yukarıdaki esas sırasına kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Taraf vekillerinden bozma ilamına diyecekleri sorulmuş, mahkememizce bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay bozma ilamında belirtildiği üzere sözleşme yüklenici olarak davacı yanında yer alan …Şti’ne karşı mahkememizin …/… Esas sayılı birleştirme istemli dava açılmış ve taraf teşkilinin sağlanması açısından açılan bu dava eldeki dava dosyası ile birleştirilmek suretiyle yargılamaya devam olunmuştur.
Birleşen davanın davalısı adına geçerli usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen yazılı cevap sunmadığı, duruşmalara da katılmadığı görülmüştür.
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu …/…/… tarihli ıslah dilekçesiyle itirazın iptali davası olarak açmış oldukları davasını alacak davası olarak ıslah etmiş, aynı hukuksal nedenlere dayalı olarak 239.764,13.-TL alacağın fatura tarihinden itibaren işlemiş faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslah harcını yatırmış, ıslah dilekçesi usulüne uygun olarak karşı tarafa tebliğ edilmiştir.
… Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmak suretiyle mahallinde keşif yapılarak bilirkişi heyetinden rapor aldırılmış, Bilirkişiler … …, … … ve … … tarafından düzenlenen …tarihli rapora göre; tarafların arasında yapılan …/…/… tarihli sözleşmeye göre metrekaresi 18,93 Euro’dan işin yapımı için anlaşıldığı, sözleşme hükümlerine göre anlaşılmış olan işin toplam değerinin 519.715,00.-TL tutarında olduğu, ayrıca yüklenici firmanın sözleşmede yer alan işin konuları dışında bir kısım faturalar da düzenlediği, buna göre bu düzenlenen faturalardaki toplam tutarın 887.150,00.-TL olduğu, aradaki farkın oluşmasının nedeninin yüklenici firmanın sözleşmede yer almayan bir kısım işleri de fatura etmesinden kaynaklandığını, davacının kesmiş olduğu faturaların zeminde yapılan iş ile karşılaştırılması yapılarak faturada belirtilen işlerin tam olarak yapılıp yapılmadığının tablo3’te ayrıntılarının belirtildiğini, buna göre zeminde yapılan iş miktarının 842.399,22.-TL olduğunun, keşif tarihi itibariyle işin yapıldığı tarihten itibaren 8 yıl bir zaman geçmiş olması nedeniyle hatalı imalat olup olmadığı hususunda rapor vermelerinin mümkün bulunmadığının mütalaa edildiği anlaşılmıştır.
Bozma öncesinde tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak aldırılan …/…/… tarihli Mali Müşavir Bilirkişi raporuna göre; davalı tarafın … ve … yıllarına ait yevmiye ve defteri kebir defterlerinin incelendiği, kapanış tasdiklerinin yapılmadığı, davalı defterlerinde davacı şirketten 887.685,82.-TL tutarında mal teslim alınarak davacı adına alacak kaydedildiği, karşılığında toplam 680.571,69.-TL tutarında ödeme yapıldığı ve davalı şirketin sonuç olarak davacıya 207.114,13.-TL tutarında borcunun kayıtlı olduğu tespitinin yapıldığı anlaşılmakta olup, davacının incelenen ve usulsüz tutulduğu anlaşılan 2010 yılı ticari defter ve kayıtlarında da toplam 887.685,82.-TL tutarında mal teslim ettiğinin 649.921,69.-TL tutarında tahsilat yaptığının, bakiye davalı şirketten 239.764,13.-TL tutarında alacağını kayıtlı olduğunun tespitinin yapıldığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Görüldüğü üzere davacı tarafından davalı aleyhine girişilen … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takip dosyasının dayanağını teşkil eden bütün faturaların davalı tarafın incelenen … ve … yılı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı taraf savunmasında … Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… D.İş sayılı dosyası ile yaptırılan tespit sonucunda fatura edilen kadar malzeme kullanılmadığı, miktar ve bedel olarak sözleşmeye uyulmadığından rapor ile fazladan kesildiği tespit edilen 297.777,40.-TL’lik faturaların davacı tarafa ihtarname ile iade edildiğini ve bu konuda Gelir Dairesi Başkanlığı … Vergi Dairesine başvuruda bulunularak gerekli düzeltme işlemlerinin yapıldığını savunmaktadır.
Davalı tarafça … Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… D.İş sayılı tespit dosyasında müracaat tarihinin …/…/… olduğu ve …/…/… tarihinde keşif yapılarak …/…/… ve …/…/… tarihli bilirkişiden rapor aldırıldığı anlaşılmaktadır.
Yine davalının cevap dilekçesindeki açıklamalarından da sözleşme konusu işin …/…/… tarihinde bitirmesi gerekirken davacı yüklenicinin serayı ancak 2 ay sonra …/…/… tarihinde teslim ettiği ileri sürülmüştür.
Yine davalı iş sahibi tarafından gerek davaya cevap dilekçesinde, gerekse yargılama aşamasında işin feshedildiği de ileri sürülmemiş, bu konuda işin 3.kişiye tamamlatılması veyahut kendisi tarafından tamamlanmasından önce mahkemeden ifaya izin kararı alınmadığı gibi sözleşmeden dönüldüğüne dair karşı tarafa bir ihtaratta da bulunulmadığı anlaşılmaktadır. Davalı iş sahibi kendi beyanına göre işin teslim edildiği …/…/… tarihinden sonra yaklaşık 5 ay sonra … Asliye Hukuk Mahkemesinin …D.İş sayılı tespit dosyasında tespit yaptırmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Sözleşmenin imzalandığı tarihte yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanununun 355 ve devamı maddelerinde eser sözleşmesi düzenlenmiş olup, buna göre; eser sözleşmesi yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de buna karşılık bir bedel ödemeyi üstlendiği taraflara karşılıklı haklar ve borçlar yükleyen bir iş görme akdidir. Eser sözleşmeleri ani edimli sözleşmelerdir.
Yine Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatlarına göre; eser sözleşmesinde kural olarak sözleşmenin ayakta bulunduğu ve hukuken varlığını muhafaza ettiği sürece gerçekleştirilen imalatın yüklenici tarafından gerçekleştirildiğinin kabulü karine olarak kabul edilir. Bunun aksini ileri süren iş sahibi, yüklenicinin işi bırakıp kalan işi başkalarına tamamlattırıldığını ya da kendisinin tamamladığını yasal delillerle ispat etmek zorundadır. İş sahibi eksik bırakılan işleri 3.kişiye tamamlatmadan önce mahkemeden ifaya izin kararı almamış, sözleşmenin sona erdiğine dair ihtarda bulunmamış, delil tespiti de yaptırmamışsa bu hallerde eserin yüklenici tarafından yapıldığı karinedir.
Yargıtay … Hukuk Dairesinin …/… Esas – …/… Karar sayılı kararında da açıklandığı üzere; faturalar davalının defterlerinde kayıtlı ise davalının aleyhine delil teşkil eder. Dolayısıyla davacının bu faturalarla yazılı işleri yaptığı ve bedeline hak kazandığının kabulü gerekir. Ayrıca akdi ilişkinin varlığını da kanıtlar. Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz veya iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal ve hizmet almadığını, faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispat etmesi gerekir.
Dava konusu olayda sözleşme konusu işin davacı yüklenici tarafından davalıya teslim edildiği hususu ihtilafsız olup, eserin teslim edildiği … tarihinden itibaren yaklaşık 5 ay geçtikten sonra davalı iş sahibi tarafından … Asliye Hukuk Mahkemesinin …d.İş sayılı dosyasında tespit yaptırıldığı ve bu tespitten sonra davalı iş sahibi tarafından iade faturası düzenlendiği anlaşılmaktadır.
818 sayılı BK 359 maddesine göre; imal olunan şeyin tesliminden sonra iş sahibi işlerin mutat cereyanına göre imkanını bulur bulmaz o şeyi muayeneye ve kusurları varsa bunları müteahhide bildirmeye mecburdur.
BK 362 maddesine göre; Yapılan şeyin sarahaten veya zımnen kabulünü müteakıp mütaahhit, her türlü mesuliyetten beri olur. Eğer iş sahibi kanunen tayin olunan muayene ve ihbarı ihmal ederse zımnen kabul etmiş sayılır.
Dava konusu olayda da davalı iş sahibi tarafından basiretli bir tacir gibi davranılmayarak eserin teslim edildiği …tarihinden sonra muayene ve gözden geçirme yükümlülüğü ihmal edilmek suretiyle teslimden yaklaşık 5 ay geçtikten sonra tespit yaptırılıp iade faturalarının düzenlendiği anlaşılmakla ve ayrıca söz konusu faturaları da ticari defterlerine kaydettiğinden eseri bu haliyle kabul etmiş sayıldığı mahkememizce değerlendirilmiştir.
Davalı taraf savunmasında gecikme nedeniyle uğradığı zarardan ve sözleşmedeki ceza-i şart alacağına hak kazandığından bahsetmişse de, sözleşmenin 2.9.maddesinde düzenlenen “Yüklenici montaj işlerinin malzemelerin şantiyeye getirilmesinden itibaren eksiksiz olarak tamamlamak zorundadır. İşverenden ek süre, işçi ücret vs talep edilmeyecek, gecikmeye istinaden her iş günü için 1.500,00.-TL gecikme cezası peşinen kabul edilecektir.” ve yine sözleşmenin 2/10.maddesine göre; “Yüklenici sevkıyatın geciktiği her iş günü için 1.500,00.-TL ceza ödemeyi peşinen kabul eder. Sera üretimi ve montajı , sera çalışır vaziyette ve testleri yapılmış halde en geç … tarihinde bitirilecektir. Yüklenici projenin tamamlanmasında gecikilen her gün için 1.500,00.-TL ceza ödemeyi peşinen kabul eder.” şeklindeki düzenleme ceza-i şarta ilişkin olup, 818 sayılı BK 158/2.maddesinde düzenlenen borcun belirlenen zaman veya yerde ifa edilmemesi durumu için kararlaştırılan ifaya ekli ceza-i şart niteliğinde olup, ifaya ekli ceza-i şart talep edebilmesi için davalı iş sahibinin eseri teslim alırken ihtirazı kayıt ileri sürmesi gereklidir. Oysa dava konusu olayda davalı iş sahibi tarafından eser teslim alınırken itirazi kayıt ileri sürülmediği gibi bu husus davalı tarafça iddia da edilmemiştir. Bu nedenle davalı iş sahibinin sözleşmede kararlaştırılan ifaya ekli ceza-i şart talep edemeyeceğinden takas mahsup niteliğindeki bu savunmasına itibar edilmemiştir.
Sonuç olarak davalı iş sahibinin incelenen ticari defter ve kayıtlarına göre (kendisi aleyhinde delil sayılan) davacı şirketten 887.685,82.-TL tutarında mal teslim aldığı, bu hususun davacı tarafın ticari defterlerinde de aynı şekilde teyit edildiği, bunun karşılığında davalının aleyhe delil olan defter kayıtlarına göre yapılan 680.571,69.-TL’lik ödeme düşüldüğünde davacıya 207.114,13.-TL tutarında borcunun kayıtlı olmasına göre bu tutarda davacıya borçlu bulunduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Her ne kadar davacının ticari defter kayıtlarında tahsilat miktarı 647.921,69.-TL olarak gözükmekte ise de, davacı tarafın da ticari defterlerinin usulsüz tutulduğundan ödeme konusunda davacı defterlerine değil davalı tarafın defterlerine itibar edilmiştir.
Davacı taraf, davalıya hitaben gönderdiği …tarihli ihtarname ile alacağının 7 gün içerisinde ödenmesini ihtar etmiş, bu ihtarname …tarihinde davalı tarafa tebliğ edilmiş, ihtarda verilen 7 günlük sürenin de ilavesiyle …tarihinde davalının temerrüte düştüğü mahkememizce değerlendirilmiştir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosyadaki deliller bir bütün olarka değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki …tarihli sera projesi sözleşmesinin bulunduğu, söz konusu sözleşmeyi yüklenici sıfatıyla davacı yanında …Şti’nin de imzaladığı, bu şirket tarafından davaya muvafakat verilmediğinden taraf teşkilinin sağlanması bakımından mahkememizin …Esas sayılı dava dosyasında dava açıldığı ve eldeki dava dosyası ile birleştirildiği, davacı yüklenici tarafından işin gecikmeli de olsa …tarihinde davalıya teslim edildiği, iş teslim alınırken davalı iş sahibi tarafından bir itirazı kayıt ileri sürülmediği gibi hem sözleşme konusu, hem de sözleşme dışı yapılan işlerle ilgili davacı tarafından düzenlenen ve gönderilen faturaların davalı iş sahibi tarafından ticari defterlerine işlendiği, Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları gereğince faturanın teslim alındıktan sonra süresi içerisinde itiraz veya iade edilmeyerek ticari defterlere kaydedilmesi halinde bu faturanın mal veya hizmet alındığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğinin iş sahibi tarafından kabul edilmiş sayılacağı, bunun aksini davalı iş sahibinin ispat edemediği, süresinden sonra iade faturaları düzenlediği, davalı tarafın kendisi aleyhine delil teşkil eden ticari defter ve kayıtlarına göre davacıya bu sözleşme konusu ve ayrıca sözleşme dışı işler nedeniyle 207.114,13.-TL tutarında borçlu olduğu, faturaların defterlere kaydedilmesiyle hem akdi ilişkinin hem de faturalardaki miktarların kesinleştiği, davalı tarafın …tarihinde temerrüte düştüğü anlaşılmakla ve davanın ıslah edilişi de gözetilerek, davanın ve birleşen davanın kısmen kabulü ile 207.114,13.-TL’nin temerrüt tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …Şti’nden tahsiline ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur. (Birleşen dava taraf teşkilinin sağlanması için açıldığından, birleşen dava ile ilgili ayrıca bir masraf ve vekalet ücreti takdir edilmemiştir.)
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın ve birleşen davanın KISMEN KABULÜ ile;
207.114,13.-TL’nin temerrüt tarihi olan 15/09/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan …Şti’nden alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
Davacının fazlaya dair isteminin REDDİNE,
2-Alınması gerekli 14.147,96.-TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 2.857,70.-TL harcın mahsubu ile bakiye 11.290,26.-TL harcın davalı …Şti’den tahsili ile Hazine adına gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafından yatırılan 2.857,70.-TL peşin harç, 21,15.-TL başvuru harcı, 31,40.-TL ıslah harcının toplamı 2.910,25.-TL’nin davalı …Şti’nden alınarak davacıya ÖDENMESİNE, (Dava kısmen kabul edilmekle harcın tamamından davalı sorumlu tutularak)
4-Birleşen davada alınması gerekli 35,90.-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 4.295,58.-TL harçtan mahsubu ile fazlaya ilişkin 4.259,68.-TL harcın istem olması halinde hükmün kesinleşmesine müteakip davacıya İADESİNE, (Birleşen dava zorunlu dava arkadaşlığı nedeniyle taraf teşkilinin sağlanması için açılmakla, maktu harca hükmedilmiştir.)
5-Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, bilirkişi gideri olmak üzere) toplam 3.452,80.-TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranı gözetilerek hesaplanan 2.982,50.-TL’nin davalı …Şti’den alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
Fazla kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 18.376,80.-TL nispi vekalet ücretinin davalı …Şti’nden alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
7-Davalı …Şti vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddolunan kısım üzerinden hesaplanan 3.918,00.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
8-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE, (Hem asıl dava hem birleşen dava yönünden)
9-Birleşen dava zorunlu dava arkadaşlığı nedeniyle davaya muvafakat vermeyen yüklenici şirket aleyhine taraf teşkilinin sağlanması bakımından açıldığından, ayrı ve bağımsız bir dava gibi değerlendirilmeyip bu bakımdan masraf ve vekalet ücreti takdirine taraflar bakımından YER OLMADIĞINA,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzlerine karşı, birleşen davalının yokluğunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 10/12/2018

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)

TASHİH ŞERHİ

ESAS NO : 2016/336 Esas
KARAR NO : 2018/803

Her ne kadar mahkememiz dosyasının kısa kararda ve gerekçeli kararda “Dair, davacı vekili ile davalı …Şti vekilinin yüzlerine karşı, birleşen davalının yokluğunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.” şeklinde yazılmış ise de, dosyanın daha evvel Yargıtay … Hukuk Dairesinin …tarih ve …/… Esas – …/… Karar sayılı ilamı ile bozulması nedeniyle, yapılan maddi hatanın HMK’nın 304. Maddesi uyarınca “Dair, davacı vekili ile davalı …Şti vekilinin yüzlerine karşı, birleşen davalının yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük süre içinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.” şeklinde düzeltilmesine karar verilmiştir. 02/01/2019

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)