Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/279 E. 2018/170 K. 01.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/279 Esas
KARAR NO : 2018/170
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 12/04/2016
KARAR TARİHİ : 01/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …/…/… tarihinde davalı sürücü … idaresindeki … plakalı motosiklet ile müvekkili … idaresindeki … … … plakalı motosikletin kazası sonucu yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, … ASCM ‘ nin …/… esas sayılı dosyasında yargılamanın sürdüğünü, soruşturma aşamasında sunulan bilirkişi raporunda davalı …’ ın tam kusurlu olduğunun tespit edildiğini, kaza sebebiyle müvekkili …’in iş gücünü büyük ölçüde kaybettiğini ve ileriye dönük iş gücü kaybının meydana geldiğini, çalışamadığını, fazlaya ilişkin haklar saklı üzere kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın 3. Kişilere devrinin tedbiren önlenmesine, 1.000,000 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına , müvekkili için 20.000,00TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte, davalı …’ dan alınmasına yargılama giderleri ve vekalet ücretinin maddi tazminata tekabül eden kısmının müştereken ve müteselsilen davalılara, manevi tazminata tekabül eden kısının davalı …’ a yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; dava konusu …/…/… tarihli kazaya davacı …’ un dikkatsiz davranışlarının sebep olduğunu, kaza raporlarında verilen kusur oranlarını kabul etmediğini, manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, kaza yapan aracın … … A.ş tarafından sigortalı olduğunu sigorta şirketinden davacıya bir ödeme yapılıp yapılmadığının sorulmasını talep ettiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; …/…/… tarihinde meydana gelen kazaya karışan … plakalı aracın müvekkil şirket nezdinde ZMSS ile sigortalı olduğunu müvekkil şirketin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu,sigortalı araç sürücüsüne atfedilen kusuru kabul etmediklerini kusur oranının tespiti için adli tıp kurumu trafik ihtisas dairesinden rapor aldırılmasını, maluliyet için adli tıptan ve hesap yapılması için aktüerya bilirkişisinden rapor aldırılmasını talep ettiklerini bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dosya içerisine; Davacı vekili tarafından kaza tespit tutanağı, ZMMS sigorta poliçesi örneği, tedavi evrakı sureti, bilirkişi raporu sureti, gelire ilişkin belgeler ile ATK maluliyet raporu ibraz edilmiş, davalı sigorta şirketinden … plakalı aracın sigorta poliçesi sureti getirtilmiş, kusur ve aktüerya raporları aldırılmıştır.
Dava; trafik kazası sonucu olaşın cismani zarar nedenine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; kazadaki kusur durumu, kaza nedeniyle davacının geçici ve sürekli iş göremezlik durumu olup olmadığı, varsa süresi ve oranı, uğradığı maddi ve manevi zarar miktarı ve davalıların zarardan sorumlu olup olmadıkları itilaflıdır.
… Asliye Ceza Mahkemesinin …/… Esas …/… Kararsayılı ilamı Uyap sisteminden celp edilmiş , dosyada kusur yönünden rapor aldırıldığı anlaşılmakla bilirkişinin raporunda; kazanın meydana gelmesinde …’ ın geçme yasağı olan yerde geçme kuralını ihlal ettiğinden asli kusurlu olduğunun, …’ u her hangi bir kusurunun bulunmadığının belirtildiği anlaşılmıştır. Rapor dosya kapsamına ve somut olayın özelliklerine göre makul ve denetlenebilir olduğundan mahkememizce de dikkate alınmıştır.
Davacı … Hastanesine sevk edilerek maluliyet raporu aldırılmış, …/…/… tarihli raporda davacı …’ un mevcut haliyle olağan yaşamına dönebilmesi için ihtiyaç olunan sürenin 4 ay olduğu, sürekli iş göremezlik oranının %4.3 olduğu kanaatinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Dosya aktüer bilirkişine tevdi edilmiş, bilirkişi raporunda özetle; …/…/… tarihinde meydana gelen davaya konu kaza olayı sonucu davacının 4.086,24.-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 26.997,74.-TL sürekli iş göremezlik tazminatı talep edebileceğinin belirttiği anlaşılmıştır. Ayrıca uzman dr. olup aktüer hesabı da yapabilen bilirkişi … tarafından düzenlenen raporda davacının 1.776,42-TL. SGK kapsaı dışında kalan tedavi, yol ve bakım gideri olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili …/…/… havale tarihli dilekçesi ile davayı ıslah ettiğini, müvekkilinin 4.086,24.-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 26.997,74.-TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 1.776,42.-TL tedavi, yol ve bakım gideri olmak üzere toplam 32.860,40.-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan (davalı sigorta bakımından, poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) müştereken ve müteselsilen alınmasını, müvekkili için 20.000,00.-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı …’ dan alınmasını talep ettiği ve ıslah harcını yatırıdğı anlaşılmış, ıslah dilekçesi davalılara tebliğ edilmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili …/…/… havale tarihli dilekçesi ile; davacının teminata giden maddi tazminata ilişkin talebi ile ilgili olarak davacı taraf ile sulh olunduğunu, davacı vekiline …/…/… tarihinde asıl alacak ve ferileri ile birlikte toplam 46.306,30.-TL ibraname mukabilinde ödendiğini, işbu ödeme ile maddi tazminat yönünden müvekkili şirket ve sigortalı ile sigortalı araç sürücüsü yönünden davacı tarafın davadan feragat ettiğini bildirmiş, dilekçesi ekinde sulh protokolü-ibraname ibraz ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin …/…/… tarihli duruşmasında davacı vekili maddi tazminat talepleri ve buna ilişkin yargılama gideri ile vekalet ücreti yönünden davalı sigorta şirketiyle anlaştıklarını, bu husus hakkında davanın konusuz kaldığını, diğer davalı … yönünden manevi tazminata ilişkin taleplerinin devam ettiğini beyan etmiştir.
Manevi tazminat, TBK 56. Maddesinde düzenleşmiş olup, “Ağır bedensel zarar veya ölüm halinde zarar görenin veya ölenin yakınlarında da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” hükmüne amirdir.
Manevi tazminatın miktarını tayin etme hakimin takdirine bırakılmış bir konu olmakla beraber hükmedilecek miktarın uğranılan zararla orantılı, duyulan acıyı hafifletecek nitelikte olması gerekir. Takdir edilecek manevi tazminat hakkaniyete uygun olmalıdır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararı karşılaması da amaç edinilmemiştir. Kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmalıdır. Tazminatın sınırı onun amacına uygun olarak belirlenmelidir. Manevi tazminatın takdiri yapılırken tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilmeli, manevi tazminatın miktarı bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmamalıdır. Manevi tazminatın miktarının belirlenmesinde her olaya göre değişen özel hal ve şartlar gözetilmelidir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre; …/…/… tarihinde davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklet ile geçmenin yasak olduğu tramvay için ayrılan kısımda hareket halinde iken ana caddeden gelerek sağa dönüşe açık olan yerde sağa dönüş yapmakta olan davacının kullandığı motosiklete çarpması ile davacının yaralandığı, kazanın oluşumunda davalı sürücüsün tam kusurlu olduğu, açılan maddi tazminat davasında yargılama esnasında sigorta ile yapılan mutabakat neticesinde maddi tazminata ilişkin davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla karar verilmesine yer olmadığına;
manevi tazminat talepleri yönünden yapılan inceleme ve değerlendirmeye göre de; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olayın oluş şekli, davalının kusurunun ağırlığı, davacının 4 ay iş göremeyecek şekilde yaralanması, iş gücü kaybının oranı, davacının ayak bileğinden olan yaralanmasına kask takmamasının etkisinin olmaması, manevi tazminatın talep eden yönünden zenginleşme aracı olmaması, tazminat yükümlüsü bakımından da fakirleşme nedeni olmaması gibi hususlar göz önünde bulundurulmak suretiyle olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun olarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde davacının duyduğu acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla manevi tazminat davasının kısmen kabul edilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Maddi tazminat davasının sulh ve ödeme nedeniyle konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
a-Maddi tazminat davası yönünden Talep olmadığından yargılama giderleri ve vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
b-Maddi tazminat davası yönünden Alınması gerekli 35,90.-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 71,73.-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırıldığı anlaşılan 35,83.-TL harcın istem olması halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
2-Manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile;
2.500,00.-TL manevi tazminatın 03/09/2015 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’ tan alınarak davacıya verilmesine,
a-Fazlaya ilişkin manevi tazminat taleplerinin REDDİNE,
b-Manevi tazminat yönünden ayrıca bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
c-Manevi tazminat yönünden alınması gerekli 170,77.-TL harcın davalı …’ tan alınarak hazineye gelir kaydına,
d-Davacı kendisini avukat olan bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.180,00.-TL vekalet ücretinin davalı …’ tan alınarak davacıya verilmesine,
3-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 01/03/2018

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı