Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/26 E. 2018/132 K. 15.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/26 Esas
KARAR NO : 2018/132
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 15/01/2016
KARAR TARİHİ : 15/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın turizm sektöründe faaliyet gösterdiğini, davalı şirketin müşterilerinin müvekkili firma otellerinde konakladıklarını, davalının müvekkiline toplam 381.335,27.-Euro borcu bulunduğunu, bu hususun taraflar arasında yapılan hesap mutabakatı ile de sabit olduğunu, hesap mutabakatından sonra karşı yanın kısmi ödemede bulunduğunu, davalı şirketin tüm şifahi taleplere rağmen borcunu ödememesi nedeniyle … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalı tarafça haksız bir biçimde icra takibine itiraz edilmesi sonucu takibin durdurulduğunu belirterek; itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın %20′ si oranında icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı adına usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen cevap vermediği gibi duruşmalara da katılmamıştır.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ: Dosya içerisine; hesap mutabakat belgesi, ihtarname ve tebliğ belgesi sureti sunulmuş, … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş, mali müşavir bilirkişiden ayrıntılı rapor aldırılmıştır.
Dava; İtirazın iptali davasıdır.
… İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Alacaklının davacı …, borçlunun …, alacağın cari hesap ektresinden kaynaklanan 381.335,27 Euro asıl alacak ve 313,43 Euro işlemiş faiz olmak üzere toplam 381.648,70 Euro olmak üzere genel haciz yolu ile yapılan takibe, borçlu şirketin …/…/… tarihinde alacak ve ferilerine itiraz etmesi üzerine takibin durduğu, borçlunun itirazının alacaklı vekiline tebliğ edilmediği görülmüştür.
İİK’nın 67.maddesi uyarınca itirazın iptali davası açmak için, borçlunun itirazının alacaklıya ya da vekiline tebliğinden itibaren 1 yıl içerisinde açılması için hak düşürücü süre öngörülmüştür. Somut davada davalının itirazı davacı vekiline tebliğ edilmemiş olmakla hak düşürücü sürenin işlemeye başlamadığı anlaşıldığından davanın süresinde açıldığı kabul edilerek esastan incelenmesine geçilmiştir.
Davacı şirket defterleri üzeride yapılan inceleme sonucu düzenlenen …/…/… tarihli bilirkişi raporunda davacının ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, taraflar arasında ticari bir ilişkinin varlığı ile dava konusu alacağın dayanağı olan fatura ve muhteviyatının davalı şirkete teslim edildiği ve davalıdan 381.335,27 Euro alacaklı olduğu mütalaa edilmiştir.
Takibe dayanak teşkil eden …/…/… tarihli hesap mutabakatında davalı şirket tarafından kaşe vurulup “mutabıkız” şerhi düşülerek 443.024,63 Euro borcun varlığı kabul edilmiştir. Mahkememizce yargılama sırasında … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak davalı şirket temsilcisi isticvap edilerek mutabakat altındaki imzanın şirket yetkilisine ait olup olmadığı hususunda beyanlarının alması ve ticari defterlerin ibrazı ve bilirkişi incelemesi için talimat yazılmış ancak ihtarlı davetiyeye rağmen davalı temsilcisi mazeretsiz olarak duruşmaya katılmadığından mutabakat altındaki imzanın davalı şirket yetkilisine ait olduğu kabul edilmiş, ve davacının usulüne uygun olarak tutmuş olduğu ticari defterler ile mutabakat formu dikkate alındığında davalı tarafça takibe konu edilen 381.648,70 Euro alacağın ödendiğini HMK 200.maddesi gereğince kesin delillerle ispat edilemediğinden ana alacak yönünden dava kabul edilmiştir.
Davacı şirket tarafından …Noterliği’nin …/…/… tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile mutabakatta belirtilen borcun ödenmesi için ihtar edildiği ihtarnamenin …/…/… tarihinde şirket çalışanına tebliğ edilmiş olup takipten önce temerrüde düşürüldüğü anlaşılmakla takip öncesi faiz yönünden talebi de yerinde görülmüştür.
İcra İnkar tazminatı açısından ise; 2004 Sayılı İcrave İflas Kanunun 67/2 maddesi uyarınca İcra inkar tazminatına hükmedilmesi için öncelikle usulüne uygun olarak geçerli bir icra takibinin yapılması, borçlunun süresi içerinde ödeme emrine itiraz etmesi, itirazın iptali davasının 1 yıllık süre içerisinde açılması ve borçlunun haksızlığına karar verilmesi gerekir. Dosya kapsamında geçerli bir icra takibinin bulunduğu, 7 günlük itiraz süresi içerisinde davalının ödeme emrine itiraz etmiş olduğu ve yine itirazın iptali davasının 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır. Borçlunun haksızlığından kasıt ise alacak miktarının likit yani belirlenebilir olmasıdır. Borçlu şayet alacak miktarını belirlemek için bütün unsurları biliyor ise alacak likit sayılır. Ayrıca borçlunun icra takibine kötü niyetle itiraz etmesi şartı kanunda aranmamıştır. Somut davada alacağın cari hesap alacağından kaynaklanması dikkate alınarak alacağın likit olmadığı kanaatine varılmakla icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
Davalı borçlunun … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takip dosyasındaki borca yönelik itirazının iptali ile takibin aynen DEVAMINA,
Davacının icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
2-Alınması gerekli 85.281,56-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 15.224,71.-TL harcın mahsubu ile bakiye 70.056,85-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine adına gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, bilirkişi gideri ve harç olmak üzere) toplam 16.175,61-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
4-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 61.403,48-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 15/02/2018

Başkan …
¸(e-imzalı)
Üye …
¸(e-imzalı)
Üye …
¸(e-imzalı)
Katip …
¸(e-imzalı)