Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/205 E. 2018/701 K. 13.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/205 Esas
KARAR NO : 2018/701
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 17/03/2016
KARAR TARİHİ : 13/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı firmada ofis elemanı olarak çalışırken gümrük müdürlüğü evrak işlerinin takibinde yetkili olma şartı getirildiğini, davalı yetkililerine bu hususun bildirildiğini, sonradan da bu belgenin istenilmesinden vazgeçildiğini, davalı firmanın ödenmeyen SGK primleri nedeniyle davacı hakkında SGK’nın icra takibi yapmasıyla …/…/…-…/…/… arasında şube müdürü olduğunun öğrenildiğini, bunların müvekkilinin bilgisi ve haberi olmadan gerçekleştiğini, hiçbir yerde davacının bu görevi üstlenmek istediğine dair beyanı veya imzasının bulunmadığını, şube müdürlüğünü de ifa etmediğini, iptali istenen karara sonradan şube müdürü kelimesinin eklendiğini, eklemenin ortakların bilgisi dahilinde yapıldığına dair bir paraf ve imza bulunmadığını, bu şekliyle yapılan tescilin yolsuz olduğunu gösterdiğini, davacıya ortaklar kurulu kararıyla sadece gümrük takip işleri yapma yetkisinin verildiğini, davacının şirket adına borçlandırıcı bir işlem yapma yetkisinin bulunmadığını, idari ve hukuki karar almaya yetkili olmadığını, zira karar almaya yetkili olmayan bir kişinin hukuken şube müdürü olmasının mümkün olmadığını belirterek özel hukuka dair hakları saklı kalmak kaydıyla davacının şube müdürü atanmasına dair davalı şirketin …/…/… gün ve …/… sayılı ortaklar kararının usul ve yasada belirlenen esaslara uygun olmadığının tespiti ile iptaline(tüm sonuçları ile) karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı adına usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen, davalı cevap vermediği gibi duruşmalara da katılmamıştır.
Dava, davacının, davalı limited şirketin …şube müdürü olarak atanmasına ilişkin ortaklar kurulu kararının iptali ve bu kararın tesciline ilişkin Ticaret Sicil Memurluğu tescillerinin iptali istemine ilişkindir.
Benzer bir davaya ilişkin olarak Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2014/8878 esas, 2014/14141 karar sayılı ilamında belirtildiği şekilde, mahkememizce davacının, şirket ortaklar kurulu kararlarıyla atandığı şube müdürlüğüne ilişkin olarak her hangi bir iş veya işlemde yer alıp almadığı hususunda şubenin bulunduğu Antalya …, …, … ve … Vergi Dairelerine, …Müdürlüğüne, tüm noterliklere, …’a (serbest bölge), …Müdürlüğü’ne, …Müdürlüğü’ne müzekkereler yazılmış, davacı tanıkları dinlenilmiştir.
Noterlerden , Vergi Dairelerinden, SGK’dan gelen müzekkere cevaplarında; davacının şube müdürü sıfatıyla herhangi bir işlem yaptığına rastlanılamadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
…Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabına göre de; davacının …/…/… tarihli imza sirküleriyle yetki ve temsil yetkisi verildiğinin görüldüğü, ancak adı geçenin şirket müdürü sıfatıyla herhangi bir işlem ve imzasına rastlanılamadığı bildirilmiştir.
…Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabına göre; Bölge Müdürlüğü nezdinde davalı firma adına herhangi bir defter ve kaydın bulunmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Davalı şirketin sicil dosyasının incelenmesinde; … tarih … sayılı ortaklar kurulu kararı ile davacının katılmadığı ve imzasının da bulunmadığı toplantıda davacının Antalya Serbest Bölgesindeki gümrük işleri için karar tarihinden …tarihine kadar şube müdürü olarak atanmasına karar verildiği, bu karara ilişkin ilanın Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlandığı, noterden tasdik edildiği, daha sonra şirketin …tarih …karar numaralı ortaklar kurulu kararıyla bu defa davacının serbest bölge şube müdürlüğünden istifasının kabulüne dair karar verildiği, kararın noterce onaylanarak yine Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlandığı anlaşılmıştır.
… İş Mahkemesinin …/… esas, …/… karar sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının …, davalının … Başkanlığı’na izafeten …Müdürlüğü olduğu, davanın kurumun gönderdiği idari para cezalarına ilişkin ödeme emirlerin iptalinin talep ediliği, davada davacının ofis elemanı olarak çalışmakta iken … Müdürlüğü ve …Müdürlüğü ile ilgili evrak işlerinin takibi işleri için şirket yetkilisi olma şartının aranması nedeniyle davacıya şirket yetkilisi olarak yetki verildiği, daha sonra … Müdürlüğünün ve …Müdürlüğünün bu şartı kaldırdığından bahisle işleri takip edebildiğinin, bu sürede imza yetkisi verilmesi için de bilgisi dışında … … yılları arasında şube müdürü olarak atandığının kayıtlı olduğunu kendisinin şube müdürlüğü yapmadığını, bu nedenle işlemlerin iptalini talep ettiği daha sonra davacının 6736 sayılı yasadan faydalanma gerekçesiyle davadan feragat ettiği anlaşılmıştır.
DAVACI TANIĞI … “Ben davalı şirkette … ve … yılları arasında muhasebe bölümünde çalıştım. Bu çalıştığım dönem içerisinde davacı da bu iş yerinde benimle birlikte ofis elemanı olarak çalışıyordu. Kendisi ofis elemanı olarak evrak işlemlerini, getir götür işlerini gümrük takip işlerini yapıyordu, çalıştığı dönem içerisinde hiçbir zaman şube müdürü sıfatıyla çalışmamıştır. Maaşımız da aynıydı. Tam olarak hatırlamıyorum fakat asgari ücretin biraz üzerinde maaş alıyorduk.”
DAVACI TANIĞI … “Ben davacı …’yi aynı firmada çalışmamız sebebiyle tanırım. Ben davalı şirketin …Bölge’de bulunan şubesinde … yılından … yılına kadar aralıksız olarak gümrük işlemlerini takiple yetkili elman olarak çalıştım. Davacı … de çalıştığı sürece benim yardımcılığımı yaptı. Bir dönem …Müdürlüğünde Bilgisayar Uygulama Programı işleri yürürlüğe konuldu ve …’e de bu işlerle ilgili olmak üzere şirket yöneticileri tarafından yetki verildiğini biliyorum fakat bu yetkisini hiç kullanmadığını da biliyorum. Resmi olarak şirket müdürü sıfatını taşımamıştır. Ayrıca şirket tarafından kendisine bu konuda yapılan bir bilgilendirmenin de olmadığını biliyorum. Ayrıca davacının maaşı da normal bir ofis elemanına ödenen maaştı. O dönem için benden daha düşük maaş aldığını biliyorum,” şeklinde beyanda bulundukları anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ile birlikte gelen müzekkere cevapları, İş Mahkemesine sunulan dilekçe içeriği, dava dilekçesi içeriği ve tanık beyanları dikkate alındığında; davacının davalı şirkette, Gümrük işleri ve serbest bölge gümrük işlerini yapmak üzere ofis elemanı olarak çalıştığı, ancak bir dönem gümrük işlemlerinin yapılabilmesi için şirket yetkilisi olma şartının arandığı, bu dönemde de davacının davalı şirketin …Müdürü olarak yukarıda adı geçen ortaklar kurulu kararı ile atandığı, atama kararında da yapacağı işlerin sınırlamasının gümrük işleri ile ilgili olduğu hususunun belirtildiği, davacının şirket müdürü olarak atandığı dönemde de diğer ofis elemanlarıyla aynı maaşı aldığı, ilgili Gümrük müdürlüklerinin evrak takiplerinde şirket yetkilisi olma şartını hafifletince davacının şirket müdürlüğü görevinin sona erdirildiği, tüm ticaret sicil kayıtlarında davacının şirket müdürü sıfatıyla atama ve istifaya dair herhangi bir yazılı belgesinin bulunmadığı, bu şekilde davacının davasının sübut bulduğu sonuç ve kanaatine varılmakla, davalı şirketin davacının şube müdürü olarak atanmasına ilişkin …/…/… tarih …sayılı ortaklar kurulu kararının iptaline karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
Davacının şirket müdürü olarak atanmasına dair …gün ve …sayılı ortaklar kurulu kararı ile bu kararın tesciline ilişkin Ticaret Sicil Memurluğu kararının İPTALİNE ve davacının davalı şirkette şirket müdürü olarak çalışmadığının TESPİTİNE,
2-Alınması gerekli 35,90.-TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 29,20.-TL harcın mahsubu ile bakiye 6,70.-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine adına gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, bilirkişi gideri ve harç olmak üzere) toplam 629,30.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
4-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.180,00.-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 13/11/2018

Başkan …
¸(e-imzalı)
Üye …
¸(e-imzalı)
Üye …
¸(e-imzalı)
Katip …
¸(e-imzalı)