Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/173 E. 2018/356 K. 09.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/173
KARAR NO : 2018/356
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 03/03/2016
KARAR TARİHİ : 09/05/2018
KARAR TÜRÜ : Kısmen Kabul

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili banka ile davalı-borçlu … … arasında genel kredi söyleşmesi imzalandığını ve adı geçen davalıya …ürünü kullandırıldığını, belirtilen kredi kullanımı nedeniyle ödenmesi gereken borç tutarının sözleşmeye aykırı olarak ödenmediğini, borçluya … Noterliğinin …/…/… tarih ve … yevmiye ile hesap kat ihtarı ile ekinde hesap ekstresi gönderildiğini ve …/…/… tarihinde tebliğ edildiğini, müvekkili bankanın tüm çabalarına rağmen davalı-borçlunun borcunu ödemek için hiçbir girişimde bulunmayınca ve alacak rehinle de teminat altına alınmadığı için borçlu hakkında … İcra Müdürlüğünin …/… esas sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini ve tebligatın borçluya ulaşması üzerine de borçlunun haksız ve kötüniyetli bir şekilde faize ve ferilerine itiraz ettiğini, davalı-borçlunun faize ve ferilerine itirazını kabul etmediklerini, davalının itirazının gerçeğe aykırı olup sadece borcun ödenmesini engellemeye ve ötelemeye yönelik olduğunu, müvekkili bankanın alacağının haklı bir alacak olduğunu, hazırlanacak bilirkişi raporu ile de söz konusu hususun ortaya çıkacağını, müvekkili bankanın yasal kayıtlarına göre alacağının ödenmediğini, davalının zaman kazanmak amacıyla faize ve ferilerine haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiğini belirterek, faize ve ferilerine haksız itirazın iptaline, takibin devamına ve davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ancak davalının davaya cevap vermediği anlaşılmıştır.
Dava: genel kredi sözleşmesi borçlusu davalı borçlu aleyhine, davacı banka tarafından girişilen ilamsız takibe karşı davalı borçlu tarafından akdi ve temerrüt faizi oranı ile işlemiş faiz miktarına yönelik yapılan kısmi itirazın iptali davasıdır.
Davalı tarafından icra takip dosyasına yapılan itirazda asıl alacağa karşı itiraz söz konusu olmayıp faize ve faiz oranına yönelik olarak itiraz edilmiştir.
Mahkememiz dosyası bankacı bilirkişi …’ye tevdi edilerek rapor aldırılmış, bilirkişi …/…/… havale tarihli raporunda: Bankalar, Bankalar Yasası uyarınca Bakanlar Kurulu kararı ile T.C. Merkez Bankasına bildirilmek kaydıyla kredilere uygulayacakları azami faiz oranları ve faiz dışında sağlayacakları menfaatleri serbestçe belirleyebildikleri, davaya konu kredi işlemi çerçeve niteliğindeki genel kredi sözleşmesinin 10.2 maddesinde temerrütün doğduğu tarihte bankaca mevzuat gereği tespit edilmiş olan en yüksek kredi faiz oranına bu oranın %50’sinin ilavesiyle bulunacak oran üzerinden temerrüt faizi ve gider vergisi ödeneceği yazılı bulunduğunu, ancak davacı bankaca davalının işlemiş faiz ve faiz oranına açık itirazı ve Borçlar Kanunun 88 ve 120 maddeleri uyarınca faiz yürütülmesi gerektiği talebine karşın davalıya kullandırılan ve davalının itirazına uğramayan 12.848,40 TL asıl alacak tutarına ilişkin krediye ilişkin uygulanan akdi faiz ve sözleşme uyarınca temerrüt faizi hesaplamasına esas teşkil edecek bankanın kat tarihi itibariyle kredilerine uyguladığı faiz oranlarını tevsik etme gereği duyulmadığını, kredi hesabı ekstresi ve uygulanan faiz oranlarının kredinin kullandırıldığı, davacı bankanın Serik şubesinden yerinde incelemeyle temin edilmesinin mümkün olmadığı, davacı bankanın cari yıl öncesine ilişkin işlemleri genel müdürlük tarafından takip edildiğinin bilindiği, aynca sözü edilen bankanın kat tarihi itibariyle kredilerine uyguladığı faiz oranlarını gösterir belgenin incelemeye tabi bir kayıt olmayıp, banka arşivinden çıkarılıp dosyaya ibraz edilecek nitelikte olduğunu, bu durumda TC Merkez Bankasının kısa vadeli kredilere uyguladığı avans faiz oranının 27/12/2013-14/12/2014 dönemi iyin 11,75 olduğu dikkate alınarak dava konusu icra takibine dayanan asıl alacak tutarının %11.75 oranının %50 fazlasıyla Borçlar Kanunun 88. Maddesine göre %17.625 akdi ve temerrüt faiz oranının ise avans faiz oranının iki kati olarak %23.5 temerrüt faizine tabi olduğunu, davacı bankanın davalıya kullandırdığı üretici kredisinden doğan alacağının 05.11.2014 takip tarihi itibariyle: 14.892,03.-TL asıl alacak, 401,00.-TL işlemiş akdi ve temerrüt faizi 20,05 gider vergisi olmak üzere toplam 15.313,08.-TL bulunmaktadır asıl alacak tutarı takip tarihinden itibaren %23,5 temerrüt faizi ve sözleşme nedeniyle yansıtılan faiz üzerinden %5 gider vergisine tabi olduğu hususunda görüş ve kanaat bildirmiştir.
Davacı vekilinin rapora itirazı üzerine yine aynı bilirkişiden ek rapor aldırılmış, …/…/… havale tarihli ek rapora göre: davalıya ayni kredi kullandıırımının üretici kart adı altında tahsis edilen kurumsal nitelikli kredi kartıyla sağlandığı 01/03/2006 tarihinde yürürlüğe giren 5464 sayılı Bankacılık ve Kredi Kartları Kanunun “‘Kurumsal Kredi Kartları” başlıklı 43.maddesinde tacirlere verilen kurumsal kredi kartları hakkında yasanın 8/2. 9.12.24,25.26 ve 44. Maddelerinin uygulanmayacağı hükmüne yer verildiğini, davalının kullanımına üretici kart adıyla tevdi olunan kredi kartı ticari nitelikli ve 5464 sayılı yasanın 43.maddesi kapsamında yer aldığını, 12.07.2013 tarihli 6495 sayılı yasada yapılan düzenlemeyle ticari kredi kartlarına 5464 yasanın 26-maddesi uyarınca TC Merkez Bankasınca kredi kartları için belirlenen akdi ve temerrüt faizi oranlarının uygulanması getirildiğini, buna göre dava konusu kredinin geçerli akdi faiz oranının 30.09.2013 tarihine kadar %25,44 akdi ve %31,44 temerrüt, 01.10.2013 tarihinden itibaren ve halen geçerli olan %24,24 akdi ve %30,24 temerrüt faiz oranı olduğunu, davacı bankanın davalıya kullandırdığı üretici kart kredisinden doğan alacağı 05.11.2014 takip tarihi itibariyle, 14.892,03.-TL Asıl alacak, 523,11.-TL işlemiş akdi ve temerrüt faizi 26,16 Gider vergisi olmak üzere toplam 15.441,30.-TL bulunduğunu, asıl alacak tutan takip tarihinden itibaren %30,24 temerrüt faizi ve sözleşme nedeniyle yansıtılan faiz üzerinden %5 gider vergisine tabi olduğununa dair rapor tanzim etmiştir.
Davacı vekilinin yeniden rapora itiraz etmesi üzerine bu kez dosyamız yeniden bilirkişiye tevdi edilerek 2. Ek rapor aldırılmış aldırılan …/…/… havale tarihli 2. Ek rapora göre: davacı bankaca bilinmesi gerektiği üzere tüketici sıfatıyla verilmeyen kurumsal veya ticari kredi kartı işlemleri 12.07.2013 tarihli 6495 sayılı yasada yapılan düzenlemeyle, kredili mevduat kredisi işlemlerin ise 27.05.2013 tarihinden itibaren TC Merkez Bankası duyurusuyla her iki kredi için TC Merkez Bankasınca kredi kartları için belirlenen akdi ve temerrüt faizi oranlarının uygulanması getirilerek, bankaların Bankalar Kanunun 144. Maddesi ve TC Merkez. Bankasının 2006/1 sayılı tebliğiyle serbestçe faiz belirleme yetkileri sözü edilen iki kredi yönüyle sınırlandırıldığını, bu durumda dava ve icra takibine konu banka alacağının üretici kart akaryakıt ayni kullanımlı ticari kredi kartı işlemi olması nedeniyle, davacı bankanın serbestçe faiz belirleme yetkisinin sınırlandırılan kredi işlemi olması ve davacı bankanın kredi hesabına kat öncesi işlettiği ve tahsil ettiği faiz tutarına ilişkin kayıt ibraz etmemesi, bir başka deyişle ibraz edilen kredi hesabının akdi dönemsel tahakkuk eden ve tahsil edilen faizleri içermemesi, sadece anapara kredi hesabından yapılan kullandırım ve anapara tahsilatını göstermesi nedeniyle, kat öncesi işleyen ve tahsil edilemeyen faiz tutarının hesaplanmasına olanak sağlanmadığı hususları dikkate alındığında, … tarihinde dosyaya sunulan ek rapora göre yeniden alınan hesaplama ve varılan sonucun geçerli olduğuna dair görüş ve kanaat bildirmiştir.
Mahkememizce dosyamız yeniden son kez bilirkişiye tevdi edilerek rapor aldırılmış bilirkişi …/…/… havale tarihli raporunda sonuç olarak: huzurdaki davaya konu icra takibinde davalının üretici kartı kullanımıyla bankanın ATM cihazlarından çektiği nakit kredi işlemlerinden oluşan … tarihinde 12.761.76 TL olan anapara borç bakiyesi … tarihinde bankanın takip hesabına intikal ettirilmiş olup, davacı bankanın … tarihi itibariyle bu krediden talep ettiği 14.892,03 TL olan asıl alacak tutarının davalı tarafından kabul edildiği dikkate alınarak 14.892,03 TL asıl alacak üzerinden doğal olarak temerrüt tarihi dikkate alınmak suretiyle takip tarihine kadar faiz hesaplaması yapıldığını, kabul edilen asıl alacak tutarı anapara alacağının üzerinde olmakla faizli bakiye teşkil etmekte olup, önceki rapora itiraz nedeniyle müzekkere üzerine davacı banka genel müdürlüğünce dosyaya gönderilen … tarihli yazı ekindeki küçük puntolu ve çıplak gözle zor okunur durumda olan hesap ekstresi daha önce dosyaya ibraz edilen hesap hareketlerinden farkı bulunmadığını, davalının kullandığı üretici kartıyla anlaşma işyerlerinde akaryakıt harcamasından doğan banka alacağı ise ayrı bir icra takibiyle talep edilerek mahkemenin …/… esas sayılı dosyasında dava konusu edildiğini, bu durumda, davaya konu icra takibinin davalının üretici karlı üzerinden kullanılan nakit para çekme işlemlerinden doğan kurumsal kredi kartı işlemi olduğunun dava dilekçesi ve dava dilekçesi ekinde sunulan kat ihtarnamesini takiben sunulan hesap hareketlerinden anlaşılabildiği ve sözü edilen mevcut kayıtlar esas alınarak, yukarıda yeniden gösterilen önceki raporda yapılan hesaplama ve varılan sonucun geçerli olduğuna dair görüş ve kanaat bildirmiştir. Mahkememizce gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın itiraza uğrayan faiz alacağı yönünden 523,11.-TL işlemiş akdi ve temerrrüt faizi ile 26,16.-TL gider vergisi üzerinden devamı ile fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
İcra İnkar tazminatı açısından ise; 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunun 67/2 maddesi uyarınca İcra inkar tazminatına hükmedilmesi için öncelikle usulüne uygun olarak geçerli bir icra takibinin yapılması, borçlunun süresi içerinde ödeme emrine itiraz etmesi, itirazın iptali davasının 1 yıllık süre içerisinde açılması ve borçlunun haksızlığına karar verilmesi gerekir. Dosya kapsamında geçerli bir icra takibinin bulunduğu, 7 günlük itiraz süresi içerisinde davalının ödeme emrine itiraz etmiş olduğu ve yine itirazın iptali davasının 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır. Borçlunun haksızlığından kasıt ise alacak miktarının likit yani belirlenebilir olmasıdır. Borçlu şayet alacak miktarını belirlemek için bütün unsurları biliyor ise alacak likit sayılır. Ayrıca borçlunun icra takibine kötü niyetle itiraz etmesi şartı kanunda aranmamıştır. Somut davada alacağın bilirkişi raporu ile belirlendiği dikkate alınarak alacağın likit olmadığı kanaatine varılmakla icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalının … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu faize yönelik itirazın KISMEN İPTALİ ile;
Takibin itiraza uğrayan faiz alacağı yönünden 523,11.-TL işlemiş akdi ve temerrrüt faizi ile 26,16.-TL gider vergisi üzerinden devamına,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Alacak likit olmadığından icra inkar tazminat talebinin reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması lazım gelen 37,52 TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,32 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davanın kısmen reddi nedeni ile alınması lazım gelen 35,90 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacının peşin yatırmış olduğu 29,20 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Davacının bu dava nedeni ile yapmış olduğu posta, tebligat, bilirkişi ücreti ile dava açılış harç toplamından ibaret toplam 588,40 TL yargılama giderinin kısmen kabul oranı olan %0.1 oranı üzerinden hesaplanan 5,88 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 549,27 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda reddedilen miktar yönünden HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 09/05/2018

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)