Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/161 E. 2019/249 K. 26.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/161 Esas
KARAR NO : 2019/249
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29/02/2016
KARAR TARİHİ : 26/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … tarihinde davacının sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile davalılardan … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpışması sonucu davaya konu kazanın meydana geldiğini, müvekkilinin önemli ölçüde yaralandığını, kaza sonucunda adli kolluk tarafından tanzim edilen kaza tespit tutanağında araç sürücüsünün asli kusurlu ve davacının kusurlu olduğunun tespit edildiğini, olayla ilgili olarak … aleyhine Antalya … Asliye Ceza Mahkemesinde ceza davası açıldığını, davanın halen devam ettiğini, iş bu trafik kazasının davacının büyük acı çekmesine neden olduğunu ve halen ağır sonuçları devam eden ve gelecekte de sonuçlarının devam edeceği anlaşılan haksız fiil nedeniyle manevi tazminat ve uğradığı zarar karşılığı ise maddi tazminat talepli dava olduğunu, bu nedenlerle öncelikle … plakalı aracın üzerine ihtiyati haciz konulmasını, sigorta eden yönünden dava tarihinden ve diğer davalılar yününden ise olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte 5.100,00-TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen, …-TL manevi tazminatın ise sigorta eden dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili nezdinde trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin ZMSS gereğince dava konusu zararlara ilişkin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olarak sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, tarafların kusur oranlarının tespit edilmesi gerektiğini, dava konusu kazanın … tarihinde meydana geldiğini ancak kaza tarihinin üstünden henüz 12 ay geçmediğinden davacı vekilinin kalıcı sakatlık iddialarının reddinin gerektiğini, kaza nedeniyle davacının yapmış olduğu tedavi giderlerinin müvekkili şirketin sorumluluğunun olmadığını, sorumluluğun SGK’ya ait olduğunu, müvekkili şirkete dava tarihi öncesinde herhangi bir başvurunun bulunmadığını, müvekkilinin temerrüde düşmediğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket ve gerçek kişi vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı ile gerek kaza anında gerekse kazadan sonra bizzat ilgilendiğini, davacıya … Üniversitesinden 10 günlük istirahat verildiğini, basit tıbbi müdahale ile tedavi edildiğinin açık olduğunu, davacıya çalışmadığı günler için geçici iş göremezlik ödeneğinin bağlandığını, bu sebeple davacının maddi işgöremezlik tazminatı talebinin haksız ve yersiz olduğunu, sosyal yaşamında davacının kalıcı bir zarar meydana gelmediğini, davacının manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu, manevi tazminatın zenginleşme aracı olmaması gerektiğini, bu nedenlerle haksız ve fahiş istemlere dayalı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; trafik kazası sonucu olaşın cismani zarar nedenine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; kazadaki kusur durumu, kaza nedeniyle davacının geçici ve sürekli iş göremezlik durumu olup olmadığı, varsa süresi ve oranı, hasar bedeli, uğradığı maddi ve manevi zarar miktarı ve davalıların zarardan sorumlu olup olmadıkları itilaflıdır.
Kazanın davalı sürücü …’in kusuruyla meydana geldiği hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Dosya içerisine davacı vekili tarafından kaza tespit tutanağı sureti, ifade tutanakları sureti, ZMSS poliçe fotokopisi, ruhsat fotokopisi, ibraz edilmiş, Antalya … Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının uyap sureti getirtilmiş, sigorta şirketinden hasar dosyası, SGK’dan rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığı sorulmuştur.
Antalya … Müdürlüğünden gelen müzekkere cevabında; davaya konu kaza olayı ile ilgili davacıya rücuya tabi geçici işgöremezlik bedelinin ödendiği, kaza ile ilgili gelir bağlanmadığı dolayısıyla peşin sermaye değerinin bağlanmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
… Rektörlüğünden gelen müzekkere cevabında; … bölüm ve programlarında …’a isminde herhangi bir öğrenci kaydına rastlanmadığı bildirilmiştir.
… Jandarma Komutanlığından gelen … tarihli müzekkere cevabında; …’ın üniversite mezunu olduğu, şahsın bekar olduğu bakmakla mükellef olduğu kimsenini olmadığı, … isimli iş yerinde çalıştığı, aylık gelirinin 1.500,00TL civarında olduğu, babası ve annesi ile birlikte babasına ait evde yaşadığı, kira ödemediği, Aylık 600 TL civarında yeme içme ve giyim masraflarının olduğu, adına kayıtlı konyaaltı ilçesi … yaylasında … metre arsa içinde iki katlı inşaat halinde betonarme yayla evinin olduğu, adına kayıtlı … plakalı doğan marka otomobil, … plakalı … marka otomobil, … plakalı motosikletinin olduğu tespit edildiğinin bildirildiği, … isimli şahsın komutanlık sorumluluk sahasında ikamet etmediğinden,araştırmanın yapılamadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
… Bankası … Şubesinden gelen müzekkere cevabında Davacı … ait … nolu hesaba … tarihi takiben ilk olarak … tarihinde 957,30.-TL …- Maaş ödemesi olarak yatırıldığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Antalya … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı Müştekinin … sanığın … olduğu, suçun taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma olduğu, ceza davası esnasında … Hastanesinden alınan … tarihli Adli Tıp raporunda, yaralanmanın Şahsın yaşamını tehlikeye sokmadığı, basıt bir tıbbi müdahale ile giderilebilicek ölçüde hafif nitelikte olmadığı, vücudunda kemik kırığına neden olduğu, duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflaması ya da yitirilmesi açısından değerlendirme için henüz erken olduğu, olay tarihinden itibaren en erken 12 ay sonra şahsın muayenesi sonrasında bir yorumda bulunulabileceğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
… Hastanesinden gelen müzekkere cevabında; … tarihli sağlık kurulu raporunda … yılında araç dışı trafik kazası sonrası sol humerus frk+sağ omuz çıkığı sağ humerus fıssürü+sol ayak 1. Parmak frk nedeniyle hastanemizde konservatif tedavi edilen hasta adli kurulu raporu için değerlendirilmiş olup, bilateral omuzlarda ve göğüs ön yüzde ağrı, bilateral üste ekstemteitede atrofi kısalığın izlenmediği, üst eks rom tam. Bilaterasl omuz rom ağrılı ve açık. Alt eks rom tam kas güçlerinin olağan, bilateral alt eks. Kısalık atrofi izlenmedğini, alt eks. Romlarıa tam. Ayrıntılı eklem hareket açıklığının ölçüldüğü bildirilmiştir.
… tarihli … Başkanlığından gelen müzekkere cevabında; yaralanma neticesinde Davacı …’ın gerek hastane, gerekse hastane dışında yaralarının iyileşmesi ve mevcut haliyle olağan yaşamına dönebilmesi için ihtiyaç duyduğu sürenin 50 gün olduğu, şahısta sürekli iş göremezlik halinin bulunmadığı sonucuna varıldığı bildirilmiştir.
… ATK …. İhtisas dairesinden gelen müzekkere cevabında; Davacı …’ın … tarihinde maruz kalmış olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri Yönetmeliği kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme(iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren dört aya kadar uzayabileceği oybirliği ile mütalaa edildiği bildirilmiştir.
Bilirkişi …’nün … havale tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; Kazanın meydana gelmesinde … plakalı otomobil sürücüsü …’in %100 oranında tamamen kusurlu olduğu, … plakalı motosiklet sürücüsü …’ın kusursuz olduğu, davacıya ait … plakalı motosikletin onarımının ekonomik olmadığı, pert total yapılması gerektiği, … plakalı motosiklette meydana gelen reel zararın 2.450,00TL olduğu, bu zararın tamamının … plakalı otomobil sürücüsü …’in kusur oranına karşılık geldiği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
… A.Ş’den gelen müzekkere cevabında; Davacı …’a … tarihinde, 2.450,00.-TL ödeme yapıldığı bildirilmiştir.
… tarihli Bilirkişi …’ın bilirkişi raporunda sonuç olarak; … tarihinde trafik kazası sonucu %0 sürekli iş göremezlik durumu ve 3 ay geçici iş gücü kaybına uğrayan davacı …’ın;
-Geçici iş gücü kaybı ve SGK ödemelerini aşan maddi zararı 3.141,88.-TL olarak hesaplandığı,
-Sürekli iş gücü kaybından kaynaklanan maddi zararının olmadığı, sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Haksız fillerden kaynaklanan borç ilişkilerinin düzenlendiği 6098 sayılı TBK.nun 49. Maddesinde, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar verenin, bu zararı gidermekle yükümlü olduğu;
6098 sayılı TBK.nun 51/1 maddesinde “Hakimin tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyeceği”,
2918 sayılı KTK 85/1 maddesinde “Bir motorlu aracın işletilmesinin bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olması durumunda motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibinin doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulacağı”,
2918 sayılı KTK 91/1 maddesinde “İşletenlerin, bu Kanununun 85. maddesinin 1 fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu” bulunduğu,
14/05/2015 günlü resmi gazetede yayınlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’nın sigortanın kapsamı başlıklı maddesinde “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır. ” hükmü öngörülmüştür.
Genel Şartların A.5. Maddesinde bu genel şart kapsamındaki teminat türleri belirlenmiş olup , bunların :
a) Maddi Zararlar Teminatı,
b) Sağlık Giderleri Teminatı,
c) Sürekli Sakatlık Teminatı,
ç) Destekten Yoksun Kalma (Ölüm) Teminatı, olduğu belirtilmiştir.
Aynı Genel Şartlarda; “Sürekli Sakatlık Teminatı: Üçüncü kişinin sürekli sakatlığı dolayısıyla ileride ekonomik olarak uğrayacağı maddi zararları karşılamak üzere, bu genel şart ekinde yer alan esaslara göre belirlenecek teminattır. Kaza nedeniyle mağdurun tedavisinin tamamlanması sonrasında yetkili bir hastaneden alınacak özürlü sağlık kurulu raporu ile sürekli sakatlık oranının belirlenmesinden sonra ortaya çıkan bakıcı giderleri bu teminat limitleri ile sınırlı olmak koşuluyla sürekli sakatlık teminatı kapsamındadır. Söz konusu tazminat miktarının tespitinde sakat kalan kişi esas alınır.
Tüm bu değerlendirmelere göre, davaya konu kaza olayının … tarihinde meydana geldiği, … plakalı motosiklet sürücüsü … yönetimindeki araç ile karşı yönden gelen … yönetimindeki … plakalı otomobilin çarpışması sonucu çift taraflı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, dosyada mevcut poliçe ve trafik kayıtlarına göre davalı sürücü …’ın kullandığı … plakalı aracın davalılardan … Şti. adına kayıtlı olduğu, davalı sigorta şirketinin düzenlediği trafik poliçesinin … tarihinde tanzim edildiği, Yeni Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’nın … tarihinde yürürlüğe girdiği, yeni genel şartlar C.11 maddesine göre genel şartlar yürürlük tarihi olan … tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacağı, davaya konu poliçe tarihi de bu tarihten sonra olduğundan somut olayda poliçe tanzim tarihinde yürürlükte bulunan yeni genel şartların uygulanması gerektiği, davacının sürekli iş göremezlik durumu olmadığı, yukarıda açıklanan genel şartların A.5/c maddesinde düzenlenen ve kapsam dahilinde bulunan teminat türleri arasında geçici iş göremezlik teminatına yer verilmediği sadece sürekli sakatlık halinin teminat kapsamında kaldığı, bu nedenle geçici iş göremezlik zararına ilişkin taleplerin reddine karar verilmesi gerektiği,
Davadan sonra davalı sigorta şirketinin hasara ilişkin yaptığı ödemenin, bilirkişi raporu ile tespit edilen zararı karşılar düzeyde olduğu, bu nedenle bu talep açısından da davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır.
Manevi tazminat ise TBK 56. Maddesinde düzenleşmiş olup, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda hakim olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ayrıca ağır bedensel zarar veya ölüm halinde zarar görenin veya ölenin yakınlarında da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.
Manevi tazminatın miktarını tayin etme hakimin takdirine bırakılmış bir konu olmakla beraber hükmedilecek miktarın uğranılan zararla orantılı, duyulan acıyı hafifletecek nitelikte olması gerekir. Takdir edilecek manevi tazminat hakkaniyete uygun olmalıdır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararı karşılaması da amaç edinilmemiştir. Kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmalıdır. Tazminatın sınırı onun amacına uygun olarak belirlenmelidir. Manevi tazminatın takdiri yapılırken tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilmeli, manevi tazminatın miktarı bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmamalıdır. Manevi tazminatın miktarının belirlenmesinde her olaya göre değişen özel hal ve şartlar gözetilmelidir.
Bu ilkeler ışığında somut olayın özellikleri, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, …’ın yaralanmasının niteliği, olayın oluş şekli, davalı sürücünün kusurunun ağırlığı gibi hususlar göz önünde bulundurulmak suretiyle olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun olarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hem davacının duyduğu acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi hem de zarara neden olanın vicdani duygularının tatmin edilmesi amacıyla manevi tazminat davasının kısmen kabul edilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Hasar bedeline ilişkin taleplerle ilgili olarak dava tarihinden sonra davalı … şirketi tarafından yapılan ödemeler nedeniyle konusuz kaldığı anlaşıldığından bu hususta karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
2-Davacının sürekli maluliyeti bulunmadığından iş görememezlik tazminatı taleplerinin REDDİNE,
a-Alınması gerekli 44,40.-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 358,97.-TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına,
b-Hasara ilişkin talepler bakımından dava tarihindeki haklılık durumu gözetilmek suretiyle, 372,00.-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
c-Davalılar vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 2.725,00.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ÖDENMESİNE,
d-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca haklılık durumu gözetilerek hesaplanan 100,00.- TL vekalet ücretinin davacılılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
3- Manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ İLE,
4.000,00TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ŞTi’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Fazlaya ilişkin istemlerin REDDİNE,
a-Manevi tazminat davası yönünden alınması gerekli 273,24.-TL nispi karar ve ilam harcının, peşin olarak alınıp maddi tazminat talepleri yönünden mahsup edildikten sonra kalan bakiye 314,57.-TL harçtan mahsubu ile bakiye 41,33.-TL’ nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
b-Davcıdan tahsil edilen 314,57.-TL harcın davalılar … Şti’ den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
c-Manevi tazminat davası yönünden ayrıca bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
d-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.725,00.-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
e-Davalılar … Şti vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 2.725,00.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalılara ÖDENMESİNE,
4-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve bir kısım davalılar vekilinin yüzüne karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 26/03/2019

Katip …
e- imzalıdır

Hakim …
e- imzalıdır