Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/113 E. 2018/712 K. 15.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/113 Esas
KARAR NO : 2018/712
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 12/02/2016
KARAR TARİHİ : 15/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin …Şti ile yapmış olduğu …/…/… tarihli sözleşmeler ile …Şti’ne ait … İli … İlçesinde yer alan …isimli otel kompleksinin tamir tadil tamirat işlerinin yapımını üstlendiğini, müvekkilinin iş bu sözleşmeler uyarınca tadilat işlemlerine başladığını ve iş sahibinin denetiminde üzerine aldığı işi eksiksiz olarak yapıp teslim ettiğini, bu iş nedeniyle müvekkilinin yaklaşık 800.000,00.-TL’ye yakın bir hak edişi bulunmasına rağmen …Şti’nin müvekkilinin bu alacağını ödemediğini, bunun üzerine müvekkili tarafından … Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyası ile yapılan inceleme sonucu müvekkili şirketin …Şti’den 631.575,00.-TL alacaklı olduğunun tespit edildiğini, borçlu şirketin bu borca mahsuben senet verdiğini, senet bedeli ödenmediğinden …Şti aleyhine icra takibi başlatıldığını ve … Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyası ile sözleşmeden doğan alacak davası açıldığını, bu dava derdest iken borçlu …Şti’nin … Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyası ile iflasın ertelenmesi davasını ikame ettiğini, bu davalar devam ederken … yılında davalı şirketin borçlu …Şti’ye ait otel işletmesini devraldığını ve bu iş yerini …adında 5 yıldızlı tatil kompleksi olarak işletmekte olduğunu, bu devir üzerine müvekkili tarafından muhataba ihtarname gönderildiğini ancak davalı tarafça bu ihtarnameye cevap verilmediğini belirterek 312.694,44.-TL’nin …/…/… tarihinden itibaren işlemiş ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dayanak gösterdiği satın alma işlemi tarihlerinde arsa vasıflı taşınmaz üzerinde ruhsatsız, belediyece yıkımına karar verilmiş ve bir kısmı yıkılmış bir bina bulunmakta olup herhangi bir otel işletmesinin söz konusu olmadığını, yarım bırakılan ve belediyece yıkımı yapılan binaların bulunduğu arsanın müvekkili tarafından satın alındığını, işletme devrinin söz konusu olmadığını, davacı ile davalı arasında herhangi bir hukuki ilişki bulunmadığını, müvekkilinin olayda üçüncü şahıs durumunda bulunduğunu, alacak iddiasının dayanağının bulunmadığını, davacı ile …Şti’nin haksız para tahsili amacı ile muvazaalı işlem yaptıklarını, ayrıca davanın zaman alımına uğradığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ: Dosya içerisine; … Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… esas sayılı dosyası, … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı takip dosyası, … Asliye Hukuk Mahkemesinin …esas sayılı dava dosyası getirtilmiş, tapu kaydı, ihtarnameler, dosyaya sunulmuş … Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmak suretiyle keşif yapılarak rapor aldırılmış, … Belediye Başkanlığından gelen …/…/… tarihli cevabi yazı dosyaya katılmıştır. Ayrıca davalı …şirketi ve dava dışı …Şti’ne ait sicil dosyaları da dosya içerisine getirtilmiştir.
Dava; Davacı şirketin devreden dava dışı şirketten olan ilama bağlı alacağının, ticari işletmenin devri hükümleri uyarınca davalıdan tahsili istemiyle açılan alacak davası niteliğindedir.
Davalı taraf süresinde verdiği cevap dilekçesinde zaman aşımı itirazında bulunmuş, olayda uygulanması gerekli zaman aşımı hükümlerinin 6098 sayılı TBK’nın 202. Maddesi uyarınca iki yıllık hak düşürücü süreye tabi oluşu, ve bu sürenin başlangıcının da devralan kimsenin bunu alacaklılara ihbar veya gazetelerde ilan ettiği tarihten itibaren başlaması, göz önüne alındığında davalı tarafça bu hususun alacaklılara ihbar ve gazetede ilan edildiği de davalı tarafça ileri sürülmediğinden dolayısıyla davanın süresinde açıldığı kanaatine varılmakla zaman aşımı itirazı reddedilmiştir.
Uyuşmazlık; Davacının dava dışı şirketten olan ilama bağlı alacağının, davalıdan talep edip edemeyeceği olayda, ticari işletmenin devri niteliğinde bir devir işleminin bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkindir.
… Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… esas sayılı dava dosyasının incelenmesinde; Davacı şirket tarafından …Şti. Aleyhine açılan alacak davası olduğu, yapılan yargılama sonunda mahkemece …/…/… tarih …/… esas ve …/… karar sayılı ilamı ile neticeten 312.697,44.-TL alacağın, dava tarihinden işleyecek faiziyle davalıdan tahsiline karar verildiği, kararın …/…/… tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
…Tapu Müdürlüğünden gelen cevabi yazıya göre; … Ada … Parsel sayılı taşınmazın, tapuda davalı şirket adına kayıtlı olduğu, satış yoluyla söz konusu taşınmazı … tarihinde edinmiş olduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekili her ne kadar cevap dilekçesinde satın alınan taşınmaz üzerinde yıkılmış bir bina bulunduğunu, her hangi bir otel işletmesi söz konusu olmadığını ileri sürmekte ise de; Dosyaya davacı tarafça delil olarak sunulan bir kısım basın haberlerine ilişkin gazete fotokopilerinin incelenmesinde; davalı şirketin …de bulunan …i satın aldığının haberleştirildiği anlaşılmaktadır. Ayrıca davalı vekili tarafından sunulan …/…/… tarihli dilekçesi içeriğinde de; davalı tarafından işletilen otelden evvelce söz konusu yerde dava dışı …Şti tarafından …in işletildiği beyan edilmekle, davalı vekilinin çelişkili davranış yasağına aykırı beyanda bulunduğu değerlendirilmiştir.
… Belediye Başkanlığı tarafından yazılan …/…/… tarihli cevabi yazıda; … Ada … ve … nolu parseller üzerinde …İşletmesinin bulunduğunu, hali hazırda işletmeye ait geçerli bir iş yeri açma ve çalışma ruhsatı bulunmadığının bildirildiği görülmüştür.
…Asliye Hukuk Mahkemesi aracılığıyla …/…/… tarihinde mahallinde keşif yapılmış Keşifte dinlenen davalı tanığı … … beyanında; Daha önceden bu otelde … yılından … yılına kadar …te çalıştığını, … yılından … yılının 1 martına kadar …de çalıştığını, keşif yapılan otelin … AŞ oteli olduğunu, oteli kimin kimden satın aldığının bilgisi olmadığını, … yılına kadar otelin şuanda gezilip görüldüğü gibi olduğunu, sonrasında …’in Genel Müdür olarak otele gelmesiyle projeye göre otelin yeniden yıkılıp yeniden yapılacağının söylendiğini, 22 odayı yıktıklarını, sadece oda ara bölme duvarlarını ve banyolarını yıktıklarını, elektrik tesisat işlerini yaptıklarını, yıkım ve tesisat işiyle molozların tahliyesini otel görevlileri olarak kendilerinin yaptığını, duvarlarını alçı panla projeye göre ördüklerini beyan etmiştir.
Keşfen rapor düzenlenen bilirkişiler … … ve … … tarafından düzenlenen …/…/… tarihli rapora göre; … Ada … ve … parsellerin müşterek kullanıldığı, her iki parsel üzerinde …isimli otelin olduğu, parseller arasında sınır bulunmadığı, otelin faal olduğu ve işletmecisinin de davalı şirket olduğunun mütalaa edildiği anlaşılmıştır.
Dosya içerisine getirtilen hem davalı şirket hem de dava dışı …nin faaliyet konuları arasında otel işletmeciliğinin de bulunduğu anlaşılmakta olup her iki şirketin de halen faal olduğu anlaşılmaktadır. Yine sicil kayıtlarında …ğe ait işletilen otelin davalıya devredildiğine dair bir bilgi de mevcut değildir.
Davalı tarafça söz konusu otelin dava dışı şirketten kiralandığına ilişkin bir husus da ileri sürülmemiştir. Gerek 818 sayılı BK’nın 179. Maddesinde gerekse 6098 sayılı TBK’nın 202. Maddesinde mal varlığının veya işletmenin devralınması düzenlenmiştir. Buna göre “Bir mal varlığını veya bir işletmeyi aktif ve pasifleriyle birlikte devralan bunu alacaklılara bildirdiği veya ticari işletmeler için ticaret sicil gazetesinde diğerleri için, Türkiye genelinde dağıtımı yapılan gazetelerden birinde yayımlanacak ilanla duyurduğu tarihten başlayarak, onlara karşı mal varlığındaki veya işletmedeki borçlardan sorumlu olur. Bununla birlikte iki yıl süreyle önceki borçluda devralanla birlikte müteselsil borçlu olarak sorumlu kalır. Bu süre muaccel borçlular için bildirimi veya duyuru tarihinden daha sonra muaccel olarak borçlar için ise muacceliyet tarihinden işlemeye başlar.
6102 sayılı TTK’nın 49/2 maddesine göre; ” Bir işletmenin devri aksi açıkça kabul edilmiş olmadıkça, ünvanın dahi devrini tazanmun eder.”
TTK 11/3 maddesine göre ” Ticari işletme içerdiği mal varlığı unsurlarının devri için zorunlu tasarruf işlemlerinin ayrı ayrı yapılmasına gerek olmaksızın bir bütün halinde devredilebilir ve diğer hukuki işlemlere konu olabilir. Aksi öngörülmemişse devir sözleşmesinin duran mal varlığını ,işletme değerini, kiracılık hakkını, ticaret ünvanı ile diğer fikri mülkiyet haklarını ve sürekli olarak işletmeye özgülenen mal varlığı unsurlarını içerdiği kabul olunur. Bu devir sözleşmesi ile ticari işletmeyi bir bütün halinde konu alan diğer sözleşmeler yazılı olarak yapılır. Ticaret sicile tescil ve ilan edilir. ” hükmü düzenlenmiştir.
Bir işletmenin devrinden bahsedilebilmesi için mal varlığının veya işletmenin bütün aktif ve pasifleriyle birlikte devredilmesi gerekmekte olup, taraflar arasında yapılan sözleşmenin içeriği, taraf iradelerinin yöneldiği sonuç ve sözleşmenin ifa ediliş biçimine göre yapılarak değerlendirmeden devralanın işletmeyi tüm faaliyeti ile bu faaliyetten doğmuş alacak, borç, hak ve mal varlığı ile devraldığı sonucuna varılması halinde yapılan işlemin işletme devri niteliğinde olduğunun kabulü gerekir.
…tarihli celsede tahkikatın bitirilerek sözlü yargılamaya geçildikten sonra … … ve … … tarafından başvuru harcı da yatırılmamış dilekçe ile davaya müdahale talebinde bulunulduğu anlaşılmış, Ancak HMK’nın 66. Maddesindeki düzenlemede göz önüne alındığında tahkikat bitirildikten sonra ve usulünce başvuru harcıda yatırılmadığından ilgilerinin müdahale talepleri reddedilmiştir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre; Davacı şirketin dava dışı …Şti’nden ,…Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… esas …/… karar sayılı ilamı ile kesinleşmiş 312.697,44.-TL alacaklı olduğu ve davalı şirkete karşı ticari işletmenin devri hükümleri gereğince bu borçtan işletmeyi devralan davalı şirketin de sorumlu olduğundan bahisle eldeki davanın açıldığı, davalı ile dava dışı şirket arasında işletme devrine ilişkin yazılı bir sözleşmenin dosyaya sunulmadığı anlaşılmakta ise de; gerek basında çıkan haberler gerekse davalı tarafın çelişkili açıklamaları karşısında evvelce dava dışı …Şti. tarafından Kemerde işletilen …’in davalı şirket tarafından devralınarak …isim ve ünvanıyla işletilmekte olduğu bu hususun gerek keşfen aldırılan bilirkişi raporu ile gerek … Belediye Başkanlığının cevabi yazısından anlaşılmakta olduğu, yine davalı tanığının da keşif sırasındaki beyanında bu hususu doğrular nitelikte açıklamalarda bulunduğu anlaşılmaktadır.
Tanığın beyanından eski otelde çalışmakta olan bir kısım personelin de, otelin devri gerçekleştikten sonra yeni otelde çalışmaya başladıkları anlaşılmaktadır. Bütün bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde dava dışı …Şti tarafından işletilmekte olan otel işletmesinin davalı şirkete devredildiğini, gerek BK gerek TTK’nın ilgili hükümleri uyarınca ortada bir ticari işletme devri olduğu mahkememizce değerlendirilmiştir. Bu konuda gerek davalı tarafın çelişkili açıklamaları gerekse … Belediyesinden gelen cevabi yazıda söz konusu işletmeye ait iş yeri açma ve çalışma ruhsatı bulunmadığını ve bu ruhsat düzenlenmeden ticari faaliyette bulunulmasına izin verilmeyeceğinin bildirilmesine karşın fiili durumun bu açıklamalar ile bir ilgisinin olmadığı anlaşıldığından söz konusu devir işleminin, ticari işletmenin devri niteliğinde kabul edilmesi mahkememizce kaçınılmaz olmuştur. Bu nedenlerle davacının, dava dışı şirketten olan ilama dayalı 312.694,44.-TL alacaktan, davalı şirket de TBK 202. Maddesi uyarınca sorumludur.
Sonuç olarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş hüküm altına alınan alacağa temerrüt tarihi olan …/…/… tarihinden itibaren talep gibi reeskont faizi işletilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
312.694,44.-TL’nin temerrüt tarihi olan 29/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyasıyla bağlantı kurularak tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalıdan alınıp davacıya ÖDENMESİNE,
2-Alınması gerekli 21.360,15.-TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 5.340,04 .-TL harcın mahsubu ile bakiye 16.020,11.-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine adına gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, bilirkişi gideri, keşif, tanık ve harç gideri olmak üzere) toplam 6.696,80.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
4-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 24.711,60.-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, müdahale talep edenler … … ve … … vekilinin yüzüne karşı, davacı ve davalının yokluğunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 15/11/2018

Başkan …
¸(e-imzalı)
Üye …
¸(e-imzalı)
Üye …
¸(e-imzalı)
Katip …
¸(e-imzalı)