Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/102 E. 2018/353 K. 08.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/102 Esas
KARAR NO : 2018/353
BİRLEŞEN DAVA:(Antalya … ATM’ nin …/… Esas …/… Karar sayılı dosyası )
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/02/2016
KARAR TARİHİ : 08/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …/…/… tarihinde … … … plakalı kamyonetin müvekkillerinin miras bırakanı motosiklet sürücüsü …’ a çarptığını, çarpma neticesinde …’un vefat ettiğini, olayla ilgili … ASCM’ ye dava açıldığını, müteveffanın ölene kadar özel bir şirkette muhasebeci olarak çalıştığını ve evli olduğunu, müvekkili …’ un eşinin vefatı ile destekten yoksun kaldığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili … için 10.000,00.TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte diğer davalı yönünden ise olay tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline, müvekkili …’ın 100.000,00TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı …’ den tahsiline, müvekkili … için 50.000,00TL, müvekkili … için 50.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … ‘ ten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; olayla ilgili açılan ceza dosyasının bekletici mesele yapılmasını, davacı vekilinin dava dilekçesindeki kusur ile ilgili beyanlarını kabul etmediklerini, ceza dosyasında aldırılan trafik bilirkişi raporunda müteveffanın kural hatası işlediğinden asli kusurlu olduğunu tespit edildiğini, müvekkilinin kazanın oluşumunda herhangi bir kusurunun bulunmadığını, bu nedenlerle maddi ve manevi tazminat davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; … tarihinde meydana gelen trafik kazasında, … … … plakalı kamyonet sürücüsü davalı …’in, müvekilinin desteği motosiklet sürücüsü …’a çarpması sonucu meydana gelen kazada …’un vefat ettiğini, geride ölen …’ın desteğinden yoksun kalan kişiler kapsamında eşi … …, annesi … …,babası …’un kaldığını, kazadan sonra destekten yoksun kalma sebebiyle, … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… esas sayısında kayıtlı eş … icin maddi ve manevi, anne … ve Baba …için sadece manevi tazminat talepli dava açtıklarını, davanın halen derdest olduğunu, … tarihinde geride kalan anne …’un da vefat ettiğini, baba … …puz için açılan işbu davanın öncelikle … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini talep ve dava etmiştir.
Dosya içerisine;poliçe, ruhsat kayıtları, veraset ilamı ve kısıtlama kararı ilam örneği sunulmuş, tarafların sosyal ekonomik durumları araştırılmış, … Asliye Ceza Mahkemesinin …/… esas sayılı dosyası celp edilmiş, kusur konusunda ATK’ dan ve aktüer hesaplama konusunda bilirkişiden ayrı ayrı rapor aldırılmıştır.
Asıl Dava; trafik kazası sonucu davacıların murisinin ölümü nedenine dayalı davacı eş yönünden destekten yoksun kalma tazminatı istemi ile davacılar eşin, annenin ve babanın manevi tazminat istemine, birleşen dava ise yine aynı trafik kazası nedeni ile müteveffanın babası yönünden açılan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; trafik kazası sonucu desteğini kaybeden davacı eşin ve babanın destekten yoksun kalma tazminatı talebi ile davacıların manevi tazminat talepleri ile tarafların kusur oranları davalıların tazminat taleplerinden sorumlu olup olmadıkları yönündedir.
Destekten yoksun kalma tazminatı TBK’nın 53. Maddesinde düzenlenmiş olup, hangi hallerde bu tazminata hükmolunacağı açıklanmıştır.
Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir.
Haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse TBK’nın 53. Maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Ancak destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi için öncelikle ölen ile destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı gerekir. TBK 53. Maddesinde sözü geçen destek kavramı hukuksal bir ilişkiyi değil, eylemli bir durumu hedef tutar ve ne hısımlığa ne de yasanın nafaka hakkındaki hükümlerine dayanır. Sadece eylemli ve düzenli olarak geçimini kısmen veya tamamen sağlayacak şekilde yardım eden ve olayların olağan akışına göre eğer ölüm vuku bulmasaydı, az çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak olan kimse destek sayılır. Bununla birlikte destekten yoksun kalan kimsenin devamlı ve gerçek bir ihtiyaç içerisinde bulunması gerekir. Genel olarak bakım ihtiyacı, sosyal düzeye uygun olan yaşamın devamını sağlamak için gerekli olan olanaklardan yoksun kalmayı anlatır. Eğer ölenin eylemli olarak baktığı davacı ölüm yüzünden bu bakımın sağladığı yaşama düzeyinin altına düşmüş olursa, ihtiyaç bulunma koşulu gerçekleşmiş sayılır.
2918 sayılı KTK 85/1 maddesinde “Bir motorlu aracın işletilmesinin bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olması durumunda motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibinin doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulacağı”, aynı Kanun’un 3. maddesinde ise işleten tanımı yönünden “araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehini gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” düzenlemesine yer verildiği,
2918 sayılı KTK 85/son maddesinde ” işleten ve araç işleticisi teşebbüs sahibinin, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu”, olduğu,
2918 sayılı KTK 86/2 maddesinde ” sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin, kazanın oluşumunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse hakimin durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebileceği”,
2918 sayılı KTK 91/1 maddesinde “İşletenlerin, bu Kanununun 85. maddesinin 1 fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu” bulunduğu,
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının, “Sigortanın Kapsamı” başlıklı A.1 maddesinde “sigortacının poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı KTK’ ya göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği… ” düzenlenmiştir.
Manevi tazminat ise, TBK 56. Maddesinde düzenleşmiş olup, “Ağır bedensel zarar veya ölüm halinde zarar görenin veya ölenin yakınlarında da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” hükmüne amirdir.
Manevi tazminatın miktarını tayin etme hakimin takdirine bırakılmış bir konu olmakla beraber hükmedilecek miktarın uğranılan zararla orantılı, duyulan acıyı hafifletecek nitelikte olması gerekir. Takdir edilecek manevi tazminat hakkaniyete uygun olmalıdır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararı karşılaması da amaç edinilmemiştir. Kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmalıdır. Tazminatın sınırı onun amacına uygun olarak belirlenmelidir. Manevi tazminatın takdiri yapılırken tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilmeli, manevi tazminatın miktarı bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmamalıdır. Manevi tazminatın miktarının belirlenmesinde her olaya göre değişen özel hal ve şartlar gözetilmelidir.
Bu düzenlemeler ışığında deliller toplanmış ve değerlendirilmiştir.
Kaza olayının …/…/… tarihinde saat …:… sıralarında davalı sürücü … … sevk ve idaresindeki … … … plakalı kamyonet ile seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde seyir yönüne göre sol taraftan seyretmek üzere aynı kavşağa giren davacılar yakını sürücü … … sevk ve idaresindeki … … … plakalı motosiklet ile çarpışması neticesinde meydana geldiği anlaşılmıştır.
Davacılardan …’ un murisin annesi, …’ un murisin babası, …’ un ise murisin eşi olduğu, murisin eşinin dava tarihinden sonra …/…/… tarihinde evlendiği dosyadaki kayıt ve belgeler ile nüfus kayıtlarından anlaşılmıştır.
… Sulh Hukuk Mahkemesinin …/… Esas …/… karar sayılı ilamının incelenmesinde davacılardan …’ un …/…/… tarihinde vefat ettiği, geriye mirasçıları … … ve … …’ ün mirasçı olarak kaldığı anlaşılmıştır. Davacılar vekilinin mirasçılar yönünden de vekaletnamesini ibraz ettiği görülmüştür.
Dosya içerisine celp edilen … Asliye Ceza Mahkemesinin …/… esas …/… karar (eski esas …. ASCM …/…) karar sayılı ilamının incelenmesinde de, davalılardan … … hakkında taksirle ölüme neden olma suçundan kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda sanığın mahkumiyetine karar verildiği, alınan raporlara göre sanığın tali kusurlu olduğu yönünde tespitte bulunulduğu anlaşılmıştır.
… ATK … Dairesinin …/…/… havale tarihli raporunda davalı sürücü …’ in meydana gelen kazada %25 oranında kusurlu olduğu, davacılar yakını sürücü …’ un %75 oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığının bildirildiği anlaşılmıştır. Her ne kadar davalı sürücünün kusuruz olduğu iddia edilmiş ise de kaza tespit tutanağında o an için, motosikletin geliş yönü belirlenemediğinden kusura yönelik bir tespit yapılmadığı ancak olayın gerçekleştiği kavşağın krokilendirildiği, ceza soruşturması ve kovuşturması aşamasında alınan raporlarda da davalı sürücüye tali kusur izafe edildiği, mahkememizce alınan raporda da bu raporların değerlendirilerek sonuca gidildiği ve tali kusurlu davalı sürücünün %25 oranında belirlenen kusurunun somut olaya uygun olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacıların murisinin motosiklet kullandığı esnada kaza geçirdiği, kaza tespit tutanağına göre kask takıp takmadığının tespit edilemediği, motosikletin aldığı darbe nedeni ile müteveffayla beraber su kanalına uçtuğu, ceza dosyasında dinlenen tanıkların müteveffanın kaskının olduğunu beyan etmekle birlikte kaza anında takılı olup olmadığının kesin olmadığı, ölü muayene tutanağına göre ölümünün genel beden ve künt kafa travmasına bağlı beyin harabiyeti neticesinde meydana geldiğinin değerlendirildiği ancak müteveffanın aldığı darbenin etkisi ile kanala motosikletle birlikte düşmesi karşısında kask takıp takmamasının sonuca etkili olmadığı kanaatine varıldığından müterafik kusur indirimi yapılmamıştır. Ayrıca bu hususta bir savunmanın da bulunmadığı anlaşılmıştır.
Aktüer bilirkişi … havale tarihli raporunda özetle; davacı eş … … İçin 2.358,24.-TL, davacı baba … … için 24.869,68.-TL destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilecekleri yönünde hesaplama yapıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili … havale tarihli dilekçesi ile maddi tazminat talebini 10.000,00TL den 24.869,68.-TL’ye artırmak suretiyle ıslah etmiş, ıslah harcını yatırmış, ıslah dilekçesi davalılara usulünce tebliğ edilmiştir.
Poliçe ve kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan eski ZMMS genel şartlarının somut olayda uygulaması gerektiği ve alınan aktüer raporunun da bu esaslar çerçevesinde hazırlandığı, denetime elverişli olduğu, PMF yaşam tablosunun esas alındığı ve davacıların murisinin daha fazla geliri olduğunda dair bir belge ibraz edilmediğinden asgari ücret üzerinden yapılan hesaplamanın somut olaya uygun olduğu, dava tarihinden sonra evlenen davacı eşin evlenme tarihine kadar destek alacağının hesaplandığı görülmüş ve hükme esas alınmıştır. Her ne kadar aktüer bilirkişi davacı anne yönünden de bir hesaplama yapmış ise de bu hususta açılmış bir maddi tazminat davası bulunmadığından değerlendirmeye alınmamıştır.
Bu değerlendirmelere göre, davalıların sürücü işleten ve ZMM sigortacısı olarak gerek 6098 sayılı TBK gerek 2918 sayılı KTK ve ZMSS poliçesi genel şartları uyarınca bir kısım davacıların destekten yoksun kalma zararlarından sorumlu oldukları anlaşılmakla, asıl davada davacı eş … … yönünden 2.358,24.-TL, birleşen davada davacı baba … … yönünden 24.869,68.-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı sürücü yönünden kaza tarihi, davalı … … yönünden dava açılış tarihleri dikkate alınmak suretiyle hüküm kurulmuştur.
Kaza tutanağı ve araç ruhsatnamesine göre; kazaya karışan davalıya ait aracın kullanım amacının “hususi” olması, ticari olmaması ve davalının tacir olmaması nedeni ile tespit edilen tazminata yasal faiz uygulanmıştır.
Davalı … …, sigorta poliçesi genel şartları gereği, poliçe limitleri ile sınırlı sorumlu tutulmuştur.
Manevi tazminat talepleri yönünden ise kazadaki kusur oranları, kazadan sonra olay yerini terk eden davalının sonradan kaza mahalline geri dönmüş olması, davacıların müteveffaya olan yakınlıkları, tarafların sosyal ve ekonomik koşulları, manevi tazminatın talep eden için zenginleşme nedeni, tazminat yükümlüsü için ise yoksullaşma nedeni olmamasına dair genel ilkeler, davacı eşin evlenme durumu, kaza tarihi itibari ile paranın satın alma gücü dikkate alınarak davacıların yakınlarını kaybetmeleri nedeni ile duydukları üzüntü, elem ve kederi bir nebze olsun hafifletebilmek amacı ile davacı eş … için 4.000,00.-TL, davacı anne … … için 5.000,00.-TL, davacı baba … için 5.000,00.-TL olmak üzere toplam 14.000,00.TL manevi tazminatın, Borçlar Kanunu’nun haksız fiil hükümleri ile Karayolları Trafik Kanunu’nun işletenin sorumluluğuna ilişkin hükümleri gereği, haksız fiil sorumlusu davalı işleten-malik/sürücüden alınmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl mahkememizin …/… dosyasına konu maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile;
Davacı … … yönünden 2.358,24.-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … … yönünden 27/11/2015 tarihinden, davalı … … yönünden 10/02/2016 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’ ya VERİLMESİNE,
Davalı … şirketinin poliçe limiti ile sınırlı sorumlu tutulmasına,
Davacı … yönünden fazlaya ilişkin istemlerin reddine,
A-Maddi tazminat yönünden Alınması gerekli 161,09.-TL nispi karar ve ilam harcının, peşin alınan 717,26.-TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına,
B-Maddi tazminat yönünden Davacı tarafından yatırılan 161,09.-TL karar ve ilam harcı, 29,20 Başvurma harcının toplamı 190,29-TL’ nin davalılardan alınarak davacı …’ ya verilmesine,
C-Davacılar tarafından yapılan (davetiye, müzekkere ve bilirkişi gideri olmak üzere) toplam 707,60 .-TL yargılama giderinden, davacı …’ nın payına tekabül eden 353,80-TL yargılama giderinin, davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 83,43-TL’ nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ ya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
D- Maddi tazminat davası yönüden Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.180,00.-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı …’ ya ÖDENMESİNE,
E- Reddedilen kısım yönünden, Davalı … … vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacı …’ dan alınarak davalı …’ e VERİLMESİNE,
2-Asıl mahkememizin …/… esas sayılı dosyasına konu manevi tazminat davasınını KISMEN KABULÜ ile ;
Davacı … için 4.000,00.-TL, davacı … … için 5.000,00.-TL, davacı … … için 5.000,00.-TL olmak üzere toplam 14.000,00.TL manevi tazminatın 27/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’ ten alınarak davacılar … ve … SHM’ nin …/…/… tarih …/… Esas …/… Karar sayılı veraset ilamında belirtilen hisseleri oranında mirasçıları … … ve …’ e verilmesine,
Fazlaya ilişkin manevi tazminat istemlerinin reddine,
A-Manevi tazminat yönünden alınması gerekli 956,34.-TL nispi karar ve ilam harcının, peşin alınıp yukarıdaki maddelerde maddi tazminat davası yönünden mahsup edildikten sonra bakiye kalan 556,17-TL. Harçtan mahsubu ile eksik 400,17-TL harcın davalı …’ ten tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
B-Manevi tazminat davası yönünden davacılarca yatırılan 556,17-TL. Harcın davalı …’ ten alınarak davacılara verilmesine,
Harç dışında ayrıca bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
C-Davacılar vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT ‘ye göre kabul edilen manevi tazminat yönünden hesaplanan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalı …’ ten tahsili ile DAVACILARA VERİLMESİNE,
D-Davalı … … vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/2. maddesine göre reddedilen manevi tazminat yönünden hesaplanan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı …’ e VERİLMESİNE,
3-bu dosya ile birleşen … ATM’ nin …/… esas sayılı dosyasına konu maddi tazminat davasının KABULÜ ile;
Davacı … … yönünden 24.869,68.-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … … yönünden 27/11/2015 tarihinden, davalı … … yönünden 06/03/2017 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’ a VERİLMESİNE,
Davalı … şirketinin poliçe limiti ile sınırlı sorumlu tutulmasına,
A-Birleşen dava yönünden Alınması gerekli 1.698,84.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 34,16.-TL harç ve ıslahla alınan 60,00-TL harcın toplamı 94,16-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.604,68.-TL harcın davalılardan TAHSİLİ ile hazineye gelir KAYDINA,
B-Davacı tarafından dosyaların birleşmesinden önce yapılan (davetiye ve harç olmak üzere) 163,16.-TL ile dosyaların birleşmesinden sonra yapılıp davacının payına tekabül eden 353,80-TL’nin toplamı 516,96-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
C-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunana AAÜT uyarınca hesaplanan 2.984,36.-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekili ile davalı gerçek kişi vekilinin yüzlerine karşı, davalı … şirketi vekilinin yokluğunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 08/05/2018

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı