Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/853 E. 2022/571 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/853 Esas
KARAR NO : 2022/571
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29/12/2015
KARAR TARİHİ : 30/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 14/11/2014 tarihinde müvekkilinin arka koltukta yolcu olduğu davalı …’nun sevk ve idaresindeki … plakalı otomobil ile seyir halinde iken aşırı hızlı gitmesi sebebi ile takla atarak yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, gerek kaza tespit tutanağı, gerekse de Kızılcahamam Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında aldırılan bilirkişi raporunda ve ATK raporunda sürücü …’nun kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, … plakalı aracın davalı …’na ait olduğunu ve kaza tarihinde davalı … Sigorta AŞ nezdinde ZMSS poliçesi ve … Sigorta AŞ nezdinde kasko poliçesi ile sigortalı olduğunu belirterek, müvekkilinin maddi zararının HMK 107 uyarınca bilirkişi marifeti ile tazminat hesabı yaptırılarak hesaplanacak tazminat tutarının davalılardan olay tarihinden itibaren faizi ile davalılardan tahsiline, müvekkilinin yüzündeki ve vücudundaki izlerin eski haline gelebilmesi için gerekli olan cerrahi müdahale ve ameliyat masraflarının tespiti ile olay tarihinden itibaren davalılardan yasal faizi ile tahsiline, ayrıca … için 70.000,00TL, … için 10.000,00TL ve … için 10.000,00TL manevi tazminatın davalılar …, … ve … Sigorta AŞ’den (sigorta şirketi açısından 50.000,00TL poliçe kapsamında sorumlu olduğu miktarla sınırlı olmak üzere) kaza tarihinden itibaren faizleri ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sigorta AŞ (… Sigorta AŞ) vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iş göremezliği nedeniyle meydana gelen zararının tazmininde öncelikli sigortanın zorunlu mali mesuliyet sigortası olup yasa gereği davacının, müvekkili sigorta şirketine başvurma hakkı henüz doğmadığını, sigortanın zenginleşme aracı olmadığını, kasko sigortacısı olan müvekkili şirketin, ancak davacının zararının zorunlu mali mesuliyet sigortası limitleri üstünde kalması durumunda, poliçede yazılı limitlerle sınırlı olarak sorumlu olacağını, tedavi gideri ve geçici iş göremezlik taleplerinin sosyal güvenlik kurumu’na yöneltilmesi gerektiğini, davanın SGK Başkanlığı’na ihbar edilmesi gerektiğini, kazadaki kusur durumunun ve davacının maluliyet durumunun ATK’dan aldırılacak raporlarla tespit edilmesi gerektiğini, ayrıca hatır taşıması nedeniyle indirim yapılması gerektiğini, talep edilen manevi tazminatın fahiş olduğunu belirterek, davanın reddi gerektiğini bildirmiştir.
Davalı … Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kaza olayı ile sakatlık arasındaki illiyet bağının tespit edilmesi gerektiğini, kazadaki kusur durumunun ve davacının maluliyet durumunun ATK’dan aldırılacak raporlarla tespit edilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun ancak sigortalısının kusuru oranında olduğunu, olayda hatır taşıması da bulunduğunu, davanın reddi gerektiğini belirtmiştir.
Davalılar … ve … adına usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamış, davalılar vekili duruşmadaki beyanında davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ: Dosya içerisine; Kızılcahamam Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası celp edilmiş, davacıların ve davalı gerçek kişilerin sosyal ekonomik durumu araştırılmış, SGK’dan davacılara rücuya tabi peşin sermaye değerli gelir bağlanıp bağlanmadığı hususu sorulmuş, davalı sigorta şirketlerinden sigorta poliçesi, kasko poliçesi ve hasar dosyaları istenilmiş, davacının tedavi gördüğü kurumlardan tedavi evrakları celp edilerek iş göremezlik durumuna ilişkin raporlar ve kusur raporları aldırılmış, ayrıca aktüer bilirkişiden rapor aldırılmıştır.
Dava: Trafik kazası ve cismani zarar nedeniyle açılan maddi manevi tazminat davasıdır.
14/11/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu davacı …’nun yaralandığı, kazaya sebebiyet verdiği ileri sürülen … plakalı aracın kaza sırasında sürücüsünün davalı … olduğu, işleten malikinin davalı … olduğu, diğer davalı … Sigorta AŞ.’nin aracın ZMSS sigortacısı olduğu, diğer davalı … Sigorta Aş’nin de aracın kasko sigortacısı olduğu hususları ihtilafsızdır.
Kaza olayındaki kusur durumu, olayda hatır taşıması olup olmadığı, davacı …’nun uğramış olduğu gerçek zarar, yaralanmasının niteliği, manevi tazminat koşullarının bulunup bulunmadığı hususları ihtilaflıdır.
Davacı Tanığı … duruşmadaki beyanında: “Davacı … benim kız kardeşim, diğer davacılar da annem ve babam olur. Ben Ankara İbni Sina Hastanesi’nde çalışıyorum. Kardeşim Karabük’ten buraya benim yanıma gelirken içinde bulunduğu aracın kaza yapması sonucu yaralanmış, Hacettepe Hastanesi’ne kaldırılmıştı. Durumu öğrenince hastaneye gittim. Durumunun kötü olduğunu hayati tehlikesinin bulunduğunu söylediler. Daha sonra birçok operasyon geçirdi ancak yaraları tam olarak geçmedi. Bacaklarında, karnında, göğsünde yaraları vardır. Çenesinde iz vardır. Karnındaki platinleri çıkaramadılar. Çıkardıkları takdir de idrar tutamama ihtimali olduğunu söylediler. Ayrıca platinler nedeniyle normal doğum yapamayacağını doktorlar söyledi. Kardeşim 3-5 ay boyunca hastanede kaldı, 1 yıla kadar süre boyunca da evde kaldı, okula gidemedi. Tekerlekli sandalye kullandı. Annem de kardeşime bakmak için işinden ayrıldı. Kardeşim, annem, babam da halen psikolojik tedavi görüyorlar.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı Tanığı … duruşmadaki beyanında: “Davacı … benim yeğenim olur. Kazayı görmedim, yeğenimi hastaneye getirdikten sonra gördüm. 1 saat boyunca ölme ihtimali nedeniyle herhangi bir müdahale yapılmadı. Daha sonra ameliyata alındı. Ameliyatta 1 kez kalbi durmuş, tekrar hayata döndürmüşler. 3 ay hastanede yattı. Yanında kız kardeşim Türkan kaldı, kardeşim 3 ay boyunca sandalyede oturmaktan bel fıtığı oldu, oda ameliyat oldu. Yeğenimin bacağında kasık bölgesine kadar et kaybı oldu, bunu vakumla tedavi etmeye çalıştılar ancak tedavisi sırasında hastanedekiler yeğenimin çıkardığı sesten kaçacak yer arıyorlardı. Çok zor tedavi gördü. Açığı kapattılar ancak iki bacak arasında fark vardır. Diğer bacağa göre zayıftır. Ayrıca göğsü kopacaktı. Karın bölgesinde vidalar vardır. Çenesinde iz vardır. 1 sene gibi bir süre okula gidemedi.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı Tanığı … … duruşmadaki beyanında: “Davacı … uzaktan akrabam olur. Hacettepe Üniversitesi’nde ameliyathane de çalışıyorum . …’ın yaralandığını ameliyat sırasında öğrendim. Ameliyatında bende vardım. Ameliyat sırasında göğsünün yarısı alındı, bacağında kalçadan alınan kas eklendi. Ayrıca bacağında ve beline platinler takıldı. 1 ay gibi bir süre yoğun bakımda yattı, sonra servise çıktı. 3 ay fizik tedavi gördü. Hastanede kaldığı süre boyunca altından alındı. Evde kaldığı süre de dahil 1 yıl gibi bir süre yattı.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı Tanığı … duruşmadaki beyanında: “Kazayı görmedim ancak kazadan sonraki hastaneye ilk gelişinden itibaren …’ın bütün gelişmelerine şahit oldum. İlk önce kazanın meydana geldiği yerdeki hastaneye götürmüşler ancak yaralanması ağır olduğu için Hacettepe’ye sevk edilmiş, Hacettepe’ye getirdiklerinde acildeki doktor her şeye hazırlıklı olmamız gerektiğini söyledi. En yakınlarına birer kez gösterdiler. Akşamdan itibaren de ameliyatlar başladı. Ameliyatın zor geçtiğini 1 kez kalbinin durduğunu doktorlar söyledi. Daha sonra yoğun bakımda yattı. Her tarafı sarılı vaziyetteydi. Kafası dışında herhangi bir yanını oynatamıyordu. 4 aya yakın bir süre hastanede kaldı. Daha sonra eve çıktı, 1 yıla kadar da Mamak Belediyesi’nin evde sağlık hizmeti ile evde tedavi gördü. Hacettepe’ye de sürekli götürüyorduk.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı Tanığı … duruşmadaki beyanında: “Davalı … benim oğlum olur, … da eşim olur. Oğlum … Safranbolu’da üniversite öğrencisidir. Davacılardan … da aynı üniversitede öğrenim gördüğü için oğlumun arkadaşıdır. Olay tarihinde oğlum …, kuzeni … ve davacıyı da alarak kendisinin kullandığı özel otomobille Safranbolu’dan Ankara’ya giderken söz konusu kaza olayı meydana gelmiş davacı … ailesi Ankara’da olduğu için Ankara’ya gelirken birlikte yola çıkmışlar. Oğlum ve kuzeni …’ı Ankara’ya bıraktıktan sonra Beypazarı’na gideceklermiş, fakat bu kaza olayı meydana gelmiş. Kaza sırasında Davacı … aracın arka koltuğunda oturuyormuş. Ön tarafta … oturuyorlarmış. Oğlum … ve kuzeni Merve emniyet kemerleri takılı olduğu için kazayı hafif sıyrıklarla atlatmışlar. Ancak davacı … emniyet kemeri takılı olmadığı için biraz daha ciddi şekilde yaralanmış. Oğlum tarafından kendisi yola çıkarken emniyet kemerini takması konusunda uyarılmış, ancak buna rağmen kemeri takmamış. Biz kaza olayını haber alınca buradan Ankara’ya gittik. Oğlumla yaptığımız telefon görüşmesinde kendisinin durumunun iyi olduğunu söylemesi ve …’la ilgilenmemizi istemesi üzerine biz davacı …’ın tedavi gördüğü Hacettepe Hastanesine gittik. … yaklaşık olarak 3 kadar hastanede tedavi gördü, ameliyatlar geçirdi. Bu dönem içerisinde gerek ben, gerekse eşim, … ve ailesi ile elimizden geldiğince ilgilendik. Maddi ve manevi olarak destekte bulunduk. Ben Beypazarı’nda ikamet ederim. Hastanede yattığı sürece 2 güne bir çoğu zaman …’ın yanına Ankara’ya gittik. Tedavileri ile ilgili gerekli olan ilaçları temin ettik. Ben Beypazası Kadastro Müdürlüğünde memurum. Dediğim gibi zaman zaman kendilerine elden para yardımında da bulundum. Ancak bunun hesabını tutmadım. Kendileri bize dava açmayacaklarını söylediler. Ben 1.650,00.-TL para verip ortopedik yatak dahi aldım. Dediğim gibi üzerime düşen şekilde kendisiyle her türlü ilgilendim. Ailesinin isteği üzerine Ankara’da bir medical firmasından kendisine malzeme, ilaç vs aldım. Bizzat kendim medicalciyi arayıp lazım olan gerekli malzemenin ailesine verilmesini söyledim. Ancak sonradan medicalcinin de bize fahiş fiyata bu malzemeleri sattığını öğrendim. Tahminim 10.000,00.-TL belki bu miktarı geçmiştir de maddi yardımım olmuştur. Ancak ben dediğim gibi bunun hesabını yapmadım. Oğlum davalı …, … Organizasyon isimli firmada sigortalı olarak çalışması söz konusu değildir. Kazanın meydana geldiği araç bana ait olup eşimin üzerine trafikte kayıtlıdır. … Organizasyon firmasının sahibi Berhan … ile oğlum aynı evde ikamet ediyorlardı ve zaman zaman oğlum üniversite öğrencisi olduğu için harçlığını çıkarmak için bu organizasyon şirketinin bazı işlerine yardımcı oluyordu. Davacı … ile de zaten orada tanışmışlar.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı … duruşmadaki beyanında; “Ben …’nu önceden tanımam, 14/11/2014 tarihinde Kızılcahamam mevkiinde, Safranbolu’dan Beypazarı’na giderken …’nun kullandığı özel araç ile trafik kazası geçirdik. Ben … ile araçta tanıştım. … Beypazarı’ndan tanıdığım olur. 14/11/2014 tarihinde Safranbolu’dan Beypazarı’na giderken …’in üniversiteden arkadaşı olan …’ın isteği üzerine Ankara’ya akrabasının yanına bırakacaktık. Arabada fazla yer olduğu için …’da geldi. …, … ve benden hiçbir şekilde ücret istemedi, arkadaş olmamız sebebiyle bizi gideceğimiz yerlere bırakacaktı. Yola çıktığımızda Şoför … bizi emniyet kemerlerimizi takmamız hususunda uyardı. Ben ve … emniyet kemerlerimizi taktık. … Emniyet kemerini takmadı. Ben kaza sırasında ön tarafta oturuyordum. … arkada oturuyordu. Araba takla atmasına rağmen biz emniyet kemeri taktığımız için çok hafif ve basit yaralarla ayakta tedavi olarak atlattık. … aracı hızlı kullanmıyordu ve trafik kurallarına da uyuyordu. Kaza akşamı … ve ben evimize gittik. Hastanede kalmamıza bile gerek kalmadı.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı … duruşmadaki beyanında; “Ben Beypazarı Sağlık Eczanesinde eczacıyım. Kasım 2014 yılında davalı …’nun babası olan …, kaza yapan … için eczanemizden Pişik koruyucu krem, yara kapatıcı ve iz giderici kremler, hasta bezi, yatak koruyucu örtü, sonda v.b. medikal malzemeler alıyordu. Sohbetimiz sırasında bunları oğluyla kaza geçiren … için aldığını söyledi. Belirli aralıklarla bu malzemeleri alıyordu. Hatırladığım kadarıyla bir ya da bir buçuk ay bu şekilde haftada bir bittikçe malzeme alıyordu ve aldıklarını Ankara’ya gönderiyordu. Yaklaşık 2.000,00-TL civarında bizden bu malzemeleri aldı. Bizde olmayan hasta yatağı gibi medikal malzemeleri de benim yönlendirdiğim diğer medikalcilerden aldı diye biliyorum.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Antalya SGK İl Müdürlüğünden gelen cevabi yazıya göre; davacının kaza tarihinde herhangi bir kaydının bulunmadığı, dolayısıyla maaş, gelir, geçici iş göremezlik bedeli ödemesinin söz konusu olmadığı bildirilmiştir.
Kızılcahamam Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; katılanın dosyamız davacısı … olduğu, sanığın dosyamız davalısı …, suçun Taksirle Bir Kişinin Yaralanmasına Neden Olma olduğu, mahkemenin 07/01/2016 tarih … Esas … kararıyla sanığın hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Trafikçi Bilirkişi … tarafından düzenlenen 21/07/2016 tarihli kusur raporunda sonuç olarak; dava konusu trafik kazası olayında … plakalı otomobil sürücüsü …’nun %100 oranında tam kusurlu olduğu, yolcular … ve …’ın kusursuz oldukları, kazanın meydana gelmesine etken yol kusurunun bulunmadığı yönünde görüş ve kanaatte bulunulduğu anlaşılmıştır.
Akdeniz Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 19/09/2016 havale tarihli raporda ve 12/04/2017 havale tarihli ek raporda sonuç olarak; bu yaralanma neticesinde şahsın gerek hastane, gerekse hastane dışında yaralarının iyileşmesi ve mevcut haliyle olağan yaşamına dönebilmesi için ihtiyaç duyduğu sürenin 50 (elli) gün olduğu, vücudundaki yara izlerinin kalıcı nitelikte oldukları, iş göremezlik oranının %8.1 olduğu mütalaa edilmiştir.
Akdeniz Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 24/01/2020 havale tarihli raporda sonuç olarak; kişinin tarifli tüm skarlarının kalıcı nitelikte olduğu, kişideki skarların azaltılması amacıyla yapılacak olan ameliyatın işlem tutarının 100,00TL, … kodlu ameliyat işlem tutarının 330,00TL olduğu, yapılan hemşirelik hizmetleri, anestezi hizmetleri, ilaç, malzeme ve radyolojik tetkiklerin fiyatın değişmesine neden olacağı mütalaa edilmiştir.
Akdeniz Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 30/12/2020 havale tarihli ek raporda sonuç olarak; kişinin bakire olması sebebiyle kişiye vajinal muayene yapılamadığı, normal doğum yeteneğini kaybedip kaybetmediğinin bu haliyle değerlendirilemediği, diğer yandan vajinal muayene yapılsa bile bu kazadan dolayı normal doğum yeteneğini kaybettiğinin söylenemeyeceği, kişinin üreme fonksiyonları açısından hormonal değerleri ve menstruasyonunun normal olduğu, doğum açısından sezaryen ile doğum yapmaya her zaman müsait olduğu yönünde mütalaada bulunulmuştur.
İstanbul Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 12/03/2018 havale tarihli raporda ve İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. Üst Kurulu tarafından düzenlenen 26/04/2019 havale tarihli raporda sonuç olarak; 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri uyarınca davacının %17 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı ve iyileşme (iş göremezlik) süresinin 14/11/2014 tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği mütalaa edilmiştir.
Aktüer Bilirkişi … tarafından düzenlenen 13/02/2022 havale tarihli raporda ve 03/04/2022 havale tarihli ek raporda sonuç olarak; 14.11.2014 tarihinde trafik kazası sonucu %17 oranında sürekli, 6 ay geçici iş gücü kaybı tespit edilen davacı …’nun;
– Geçici iş gücü kaybından kaynaklanan maddi zararı 5.603,53 TL,
– Sürekli İş göremezlik durumundan kaynaklanan maddi zararı 223.712,84 TL ve
– SGK dışı tedavi giderlerinin tanı ve tedavi sürecine göre 4.000,00TL olabileceğinin hesaplandığı,
İlerideki muhtemel tedavi masrafları ve ekonomik geleceğin sarsılmasına yönelik talepler incelenmiş olup, eksikler nedeniyle değerlendirme ve hesaplama yapılamadığı mütalaa edilmiştir.
Davacılar vekili 20/05/2022 tarihli dilekçesinde; 471.650,13.-TL sürekli sakatlık tazminatı, 5.603,53.-TL geçici işgöremezlik tazminatı, 430,00.-TL tedavi gideri ve 250,00.-TL ekonomik geleceğin sarsılması olmak üzere toplam 477.933,66.-TL olarak maddi tazminat davasını belirli hale getirdiği, harcını yatırdığı, dilekçenin davalılara tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Haksız fillerden kaynaklanan borç ilişkilerinin düzenlendiği 6098 sayılı TBK.nun 49. Maddesinde, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar verenin, bu zararı gidermekle yükümlü olduğu;
6098 sayılı TBK.nun 51/1 maddesinde “Hakimin tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyeceği”,
2918 sayılı KTK 85/1 maddesinde “Bir motorlu aracın işletilmesinin bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olması durumunda motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibinin doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulacağı”,
2918 sayılı KTK 91/1 maddesinde “İşletenlerin, bu Kanununun 85. maddesinin 1 fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu” bulunduğu,
Poliçe tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 2014 tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’nın sigortanın kapsamı başlıklı A-1. maddesinde “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder. ” hükmü öngörülmüştür.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 14/11/2014 tarihinde davalı … sigorta A.Ş’ye Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi, davalı … sigorta A.Ş.’ye kasko sigorta poliçesi ile sigortalı, davalı … adına kayıtlı, davalı …’nun sevk ve idaresindeki … plakalı aracın karıştığı tek taraflı trafik kazası sonucunda, araçta yolcu olarak bulunan davacı …’nun yaralandığı, kazanın meydana gelişinde davacıyı taşıyan sigortalı araç sürücüsü davalının asli ve tam kusurlu olduğu, kaza nedeniyle davacının %17 oranında sürekli engelliliğinin oluştuğu ayrıca 6 ay geçici iş göremezliğinin meydana geldiği, denetime elverişli Aktüer bilirkişisi …’a ait 05.04.2022 tarihli rapora göre; davacının geçici iş göremezlik zararının 5.603,53.-TL, sürekli iş göremezlik zararının 471.650,13.-TL ve Akdeniz üniversitesinin 10.01.2020 tarihli raporuna göre, tedavi giderinin 430,00.-TL olarak hesaplandığı, ancak bu hesaba müterafik kusur ve hatır taşıması indiriminin yansıtılmadığı,
Mahkememizce yapılan değerlendirmeye göre arka koltukta oturduğu belirtilen davacı …’ın trafik kaza tutanağında, emniyet kemeri takmasına ilişkin tespit yapılamadığı belirtilmiş ise de davacının aksi yönde bir iddiası olmadığı gibi, davalı sürücü ve kaza sırasında araçta yolcu olarak bulunan tanık …’ın beyanları ile kazanın neticesi ve yaralanmalarının yerleri dikkate alındığında kemerinin takılı olmadığı ve araçta hatır için taşındığı anlaşılmakla davacının maluliyetin artmasında müterafik kusuru olduğu ve maddi zararından %20 oranında müterafik kusur indirimi ve %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılması gerektiği, buna göre denetime elverişli olarak aktüer bilirkişi tarafından hazırlanan raporda tespit edilen 5.603,53.-TL geçici iş göremezlik zararından, 471.650,13.-TL sürekli iş göremezlik zararından ve Akdeniz üniversitesinin 10.01.2020 tarihli raporu ile tespit edilen 430,00.-TL tedavi giderinden önce %20 oranında müterafik kusur indirimi, sonra belirlenen miktardan %20 oranında hatır taşıması indirimi yapıldığında davacının geçici iş göremezlik yönünden 3.586,26-TL, sürekli iş göremezlik yönünden 301.856,08-TL, tedavi giderleri yönünden 275,20.-TL gerçek zararının oluştuğu, davalıların belirlenen toplam 305.717,54.-TL tazminattan aracın maliki/sürücüsü, ZMMS ve İhtiyari Mali Sorumluluk Poliçesi sigortacısı sıfatlarıyla TBK, KTK, ZMMS ve İMMS genel şartları uyarınca sorumlu oldukları, davacının ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan zararını ispat edemediği anlaşıldığından davacının maddi tazminat davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası hükümlerine göre, meydana gelen zarar öncelikle Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasından karşılanır. Ancak, meydana gelen zararın bu sigorta teminatlarının üzerinde bulunması halinde teminatların üzerinde kalan kısım için; varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortasına başvurulur. Yasa koyucu, meydana gelen zarar bakımından trafik sigortacısı ve ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı için müştereken ve müteselsilen bir sorumluluk öngörmemiş, sıralı bir sorumluluk ilkesini benimsemiştir. İhtiyari mali sorumluluk sigortasının tamamlayıcılık vasfı bulunmaktadır. Başka bir anlatımla, zarar, kazayı yapan aracın zorunlu trafik sigortası kapsamında ve limit içinde ise, bu aracın ihtiyari mali mesuliyet sigortacısının sorumluluğu doğmayacak, ancak, limit aşımında ihtiyari mali mesuliyet sigortacısının sorumluluğu söz konusu olacaktır. (Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 2019/2051 Esas, 2021/370 Karar sayılı ilamı)
Sıralı sorumluluk ilkesi gereğince kazalardan doğan cismani zararlardan öncelikle trafik sigortasının limit dahilinde mesuliyeti olduğu, limiti aşan zarar olduğu takdirde ihtiyari mali mesuliyet sigortacısının sorumluluğuna gidilebileceği, müterafik kusur ve hatır taşıması indirimi sonucunda davacının 3.586,26-TL geçici, 301.856,08-TL sürekli iş göremezlik, 275,20.-TL tedavi gideri olmak üzere toplam 305.717,54.-TL gerçek zararının oluştuğu, ZMMS poliçesi limitinin kaza tarihi itibariyle 268.000,00.-TL olduğu böylece bakiye limit 305.717,54.-TL – 268.000,00.-TL=37.717,54.-TL olup 268.000,00.-TL’den zorunlu mali sorumluluk sigortacısı … sigorta A.Ş., poliçe limiti nazara alındığında aşan 37.717,54.-TL’sinden ise ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı … sigorta A.Ş.’nin sorumlu olduğu,
davacı tarafın müterafik kusur ve hatır taşıması durumunu değerlendirmeksizin davasını belirli hale getirdiği, Yargıtay … Hukuk Dairesinin … Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, TBK’nun 51. ve 52. maddelerinden kaynaklanan hakkaniyet ve takdiri indirimler nedeniyle, davanın kısmen reddedilmesi halinde, indirimden dolayı reddedilen kısım için davalı yararına vekalet ücreti takdir edilemeyeceği ve yargılama giderleri yönünden taraflar arasında paylaştırmaya gidilemeyeceği anlaşılmıştır.
Davacıların manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede;
Manevi Tazminat TBK’nın 56. maddesinde düzenleşmiş olup, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda hakimin, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebileceği hüküm altında alınmıştır.
Manevi tazminatın miktarını tayin etme hakimin takdirine bırakılmış bir konu olmakla beraber hükmedilecek miktarın uğranılan zararla orantılı, duyulan acıyı hafifletecek nitelikte olması gerekir. Takdir edilecek manevi tazminat hakkaniyete uygun olmalıdır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararı karşılaması da amaç edinilmemiştir. Kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmalıdır. Tazminatın sınırı onun amacına uygun olarak belirlenmelidir. Manevi tazminatın takdiri yapılırken tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilmeli, manevi tazminatın miktarı bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmamalıdır. Manevi tazminatın miktarının belirlenmesinde her olaya göre değişen özel hal ve şartlar gözetilmelidir.
Bu ilkeler ışığında somut olayın özellikleri, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olayın oluş şekli, davalı sürücünün % 100 oranında kusurlu oluşu, davacının yaralamasının niteliği, dosya içerisinde bulunan davacılardan …’a ait kazadan sonra çekilen fotoğraflar da gözetildiğinde anılan davacının tedavi ve iyileşme süresi, paranın kaza tarihindeki alım gücü de dikkate alındığında manevi tazminatın sebepsiz zenginleşme veya fakirleşme aracı olmaması, müterafik kusur indirimi ve hatır taşıması indirimi de gözetildiğinde davacılar tarafından talep edilen manevi tazminat miktarının makul olduğu anlaşıldığından davacıların manevi tazminat taleplerinin kabulüne, davalı İMMS sigortacısı … sigorta A.Ş. sigortanın 50.000,00.-TL’lik poliçe teminat limitinin manevi zararı da kapsadığı, bu nedenle İMMS sigortacısının da hükmolunan manevi tazminattan sorumlu olduğu anlaşıldığından davalılar sürücü, işleten ve … sigorta A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 3.586,26-TL geçici iş göremezlik, 301.856,08-TL sürekli iş göremezlik, 275,20.-TL tedavi gideri olmak üzere toplam 305.717,54.-TL tazminattan;
a)268.000,00.-TL’nin davalılar … ve … için kaza tarihi olan 14/11/2014, diğer davalı sigorta … Sigorta A.Ş. için dava tarihi olan 29/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, (sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı sorumlu tutulmasına),
b)37.717,54.-TL’sinin davalılar … ve … için kaza tarihi olan 14/11/2014, diğer davalı sigorta … Sigorta A.Ş. için dava tarihi olan 29/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, (sigorta şirketinin sorumlu olduğu 50.000,00.-TL poliçe limiti maddi ve manevi tazminatı kapsadığından poliçe limiti ile sınırlı olmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile)
Müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davacının fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin REDDİNE,
a-Harçlar Kanunu uyarınca maddi tazminat yönünden alınması lazım gelen 20.883,56.-TL harçtan davacı tarafından yatırılan 310,82.-TL peşin harç ve 1.629,00-TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 1.939,82‬.-TL harcın mahsubu ile bakiye 18.943,74‬.-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA, (davalı … Sigorta A.Ş.’nin 16.606,57.-TL, davalı … Sigorta A.Ş.’nin 2.337,16.-TL ile sınırlı sorumlu tutulmasına)
b-Davacı tarafından yatırılan 310,82.-TL peşin harç, 1.629,00.-TL tamamlama harcı ve 27,70.-TL başvuru harcının toplamı 1.967,52‬.-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacıya ÖDENMESİNE,
c-Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, bilirkişi, ATK fatura giderleri olmak üzere) toplam 3.513,90.-TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı gözetilerek hesaplanan 3.511,02‭-TL’nin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, (davalı … Sigorta A.Ş.’nin 3.077,85.-TL, davalı … Sigorta A.Ş.’nin 433,16.-TL ile sınırlı sorumlu tutulmasına) bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
d-Davacı … vekille temsil olunduğundan maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 29.850,22‬.-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ÖDENMESİNE, (davalı … Sigorta A.Ş.’nin 26.167,48.-TL, davalı … Sigorta A.Ş.’nin 3.682,73.-TL ile sınırlı sorumlu tutulmasına),
e-Davalılar kendilerini bir vekille temsil ettirdiğinden maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ve davanın reddolunan kısmı üzerinden hesaplanan 250,00.-TL vekalet ücretinin davacı …’ndan alınarak davalılara ÖDENMESİNE,
2-Davacıların manevi tazminat talebinin kabulü ile;
Davacı … için 70.000,00.-TL, davacı anne … için 10.000,00.-TL, davacı baba … için 10.000,00.-TL olmak üzere toplam 90.000,00.-TL manevi tazminatın davalılar … ve … için kaza tarihi olan 14/11/2014, diğer davalı sigorta … Sigorta A.Ş. için dava tarihi olan 29/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte (sigorta şirketinin sorumlu olduğu 50.000,00.-TL poliçe limiti maddi ve manevi tazminatı kapsadığından poliçe limiti ile sınırlı olmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile) davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline,
a-Manevi tazminat yönünden alınması gerekli 6.147,9‬0.-TL nispi karar ve ilam harcının davalı gerçek kişiler ile davalı … Sigorta A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA, (davalı … Sigorta A.Ş.’nin 839,01.-TL ile sınırlı sorumlu tutulmasına)
b-Manevi tazminat yönünden ayrıca bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
c-Manevi tazminat davası yönünden davacılar vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 12.500,00-TL nispi vekalet ücretinin davalı gerçek kişiler ile davalı … Sigorta A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen alınarak, davacılara ÖDENMESİNE, (davalı … Sigorta A.Ş.’nin 839,01.-TL ile sınırlı sorumlu tutulmasına)
3-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 30/06/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır