Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/845 E. 2021/1007 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/845
KARAR NO : 2021/1007
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 15/04/2015
KARAR TARİHİ : 08/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalılardan …’in … tarihinde … karayolunda … plaka sayılı araç ile …’e çarpması sonucu müvekkil çocuğun ağır şekilde yaralanmış olduğunu, bu yaralanma ile ilgili davalı …’in yargılanmış ve Antalya … Asliye Ceza Mahkemesinde … esas, … karar sayılı dosyasıyla ceza aldığını, yapılan tahkikat sonucu sürücü-davalı hakkında açılmış bulunan ceza davasında dayanak yapılan en son bilirkişi raporuna göre davalının asli kusurlu bulunduğunu, müvekkilinin hafif tali kusurlu olarak belirlendiğini, bu kazayla birlikte çocuğun ve ailesinin hayatının alt üst olduğunu, kazadan önce okuldan sürekli başarı ve takdir belgeleri alan müvekkil çocuğun büyük başarı kaybına uğradığını, kendi başına okula gidip gelemeyecek durumda olan çocuğun psikolojisinin de bozulduğunu, bu nedenle çocuk adına davalılardan … ve …’den müşterek ve müteselsilen tahsil edilmek üzere … TL manevi tazminat talep ettiklerini, bu konuda sigorta şirketinden bir taleplerinin olmadığını, müvekkil çocuk dışında diğer davacılar olan anne, babanın da bu kazadan maddi manevi zarar gördüklerini, anne babanın seracılıkla uğraştıklarını, kazanın seraların hasat zamanında olmasından dolayı maddi kayba uğradıklarını, kazadan sonra davalıların kazadan sonra müvekkil çocuk ve ailesiyle ilgilenmediklerini, bu sebeple anne … ve baba … adına ayrı yarı … ‘er TL manevi tazminat talep ettiklerini bu konuda sigorta şirketinden bir taleplerinin olmadığını, müvekkil çocuğun kazadan dolayı işgöremezlik oranının henüz saptanamadığını, bu oranın bilirkişi marifetiyle saptandığında oluşan ve belirlenebilir hale gelecek zarar miktarına davalarını tamamlamak üzere fazlaya ilişkih hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik bütün davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsil edilmek üzere … TL maddi tazminat talep ettiklerini, davalılardan … adına kayıtlı … plakalı araca teminatsız olarak tedbir konulmasını talep ve dava etmişlerdir.
Davalı … Aş. vekili cevap dilekçesinde özetle: … tarihli trafik kazasına karıştığı belirtilen … plaka sayılı aracın müvekkili iirkette, … nolu poliçe ile …-… tarihleri arasında zorunlu mali mesuliyet (trafik) sigortası ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçeye göre teminatlarının, sakatlanma halinde kişi başı …-TL ile sınırlı olduğunu, söz konusu poliçelere göre teminatların, Karayolları Trafik Kanunu ve poliçe genel şartlar uyarınca, otomatik man her olayda ödenmesi gereken bir meblağ olmayıp, gerçek kusuru, geliri ve uzuv kaybı oranına göre tazminat meblağı belirlendiğini, sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurlu olmadığını, sigortalı araç sürücüsünün kusursuzluğu nedeniyle poliçe sorumlulukları bulunmadığını, isnat edilen kusuru kabul etmediklerini, vücut fonksiyon kaybı ve sürekli sakatlanmaya ilişkin tespit için Adli Tıp Kurulundan rapor aldırılması gerektiğini, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle: dosyanın görevsiz mahkemede açıldığını, işleten, sürücü ve trafik sigorta şirketine birlikte dava açıldığından, davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğini bu nedenle görev yönünden itiraz ettiklerini, ceza dosyasında alınan rapor dikkate alındığında, …’in kusursuz olduğunu, alınan raporların ise birbirleriyle çeliştiğini, yeni bir inceleme yapılarak rapor aldırılması gerektiğini, küçük çocuğun yaralanması nedeniyle davacı anne ve babanın kendi adına manevi tazminat talep edemeyeceklerini belirterek sonuç olarak davanın görevli mahkemeye gönderilmesini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava: trafik kazasından kaynaklanan sürekli işgöremezlik nedeni ile maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Davacının sosyal ekonomik durum tespiti yapılmış olup dosya arasında alınan … tarihli tutanakta …’in ev hanımı olduğu, herhangi bir geliri olmadığı, kendi evinde ailesi ile ikamet ettiği, kendine ait dört dönüm boş tarlasının olduğu, fiziken bir engeli bulunmadığı, …’in ise yine aynı tarihte tutulan tutanakta; çiftçi olduğu, bu işten aylık gelirinin …-…-TL olduğu, başka bir işle meşgul olmadığı, bakmakla yükümlü olduğu eşi ve oğlu olduğunu, üzerine kayıtlı dört dönüm 2B arazi, ikamet ettiği evi ve … marka kamyoneti olduğu, çalışmaya engeli olmadığı tespit edilmiştir.
Davalı …’in sosyal ekonomik durum tespiti yapılmış olup, dosya arasına alınan … tarihli tutanakta; şahsın …’de çalıştığı, aylık kazancının …-TL olduğu, şahsın başka gelirinin olmadığı, kirada oturduğu ve aylık …-TL kira ödediği, eşine baktığı, oturduğu evde başka kimsenin olmadığı, kendi adına kayıtlı herhangi bir gayrimenkulü bulunmadığı, lise mezunu olduğu, fiziksel engeli bulunmadığı tespit edilmiştir.
Davalı …’ın sosyal ekonomik durum tespiti yapılmış olup, dosya arasına alınan … tarihli tutanakta; sigorta eksperi olarak çalıştığı, aylık …-TL geliri olduğu, …-TL aylık kira giderinin olduğu, kendisine ait … aracının olduğu, evli ve üniversite mezunu olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce davacı … … Hastanesine sevk edilerek rapor aldırılmış, aldırılan … tarihli rapora göre: yaralanma neticesinde şahsın gerek hastane, gerekse hastane dışında yaralarının iyileşmesi ve mevcut haliyle olağan yaşamına dönebilmesi için ihtiyaç duyduğu sürenin … gün olduğu, şahısta sürekli işgöremezlik halinin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Mahkememizce davacı … … Aldi Tıp Kurumu … İhtisas Kuruluna sevk edilerek rapor aldırılmış, aldırılan … tarihli rapora göre: … oğlu, … doğumlu …’in … tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay/kaza tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği hususunda görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Rapora itiraz edilmesi üzerine mahkememizce davacı … … Aldi Tıp Kurumu … Üst Kuruluna sevk edilerek rapor aldırılmış, aldırılan … tarihli rapora göre: … hakkında düzenlenmiş adli ve tıbbi belgelerde bildirilen veriler İkinci Üst Kurulca tekrar değerlendirildiğinde; … oğlu, … doğumlu …’in … tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı sol dirsek hareket kısıtlılığı arızası nedeniyle, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve ileride ihraz edeceği meslek ve mevki bilinmemekle meslek grup numarası Grup1 kabul olunarak: Gr1 VII( 12Ba——7)A %11×4/5=%8,8 E cetveline göre %6,3(yüzdealtınoktaüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay/kaza tarihinden itibaren 4(dört) aya kadar uzayabileceği hususunda görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizce dosyamız … Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesine gönderilerek rapor aldırılmış, aldırılan … tarihli kusur raporuna göre: davalı sürücü …’in %60 oranında kusurlu olduğu, davacı yaya …’in %40 oranında kusurlu olduğu hususunda görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememiz dosyası aktüer bilirkişi …’ya tevdi edilerek rapor aldırılmış, aldırılan … tarihli rapora göre: davaya konu olay sebebi ile … ‘in talep edebileceği maddi tazminatın … TL olduğu , belirlenen maddi tazminatın davalı … A.Ş. ‘nin poliçe teminat limiti içinde kaldığı hususlarında görüş ve kanaat bildirmiştir.
Mahkememiz dosyası aktüer bilirkişi …’a tevdi edilerek rapor aldırılmış, aldırılan … tarihli rapora göre: … tarihinde trafik kazası sonucu %… oranında sürekli ve … ay geçici iş gücü kaybına uğrayan davacı …’in; geçici iş gücü kaybından kaynaklanan maddi zararı oluşmadığı, sürekli iş gücü kaybından kaynaklanan maddi zararının …(TL) olduğu hususunda görüş ve kanaat bildirmiştir.
Rapora itiraz üzerine aktüer bilirkişi …’a yeniden tevdi edilerek ek rapor aldırılmış, aldırılan … tarihli ek rapora göre: Mahkemenin ara kararı gereği Genel Şartlar C.11 maddesi kapsamında yapılan incelemede, kök raporda kullanılan yöntem Genel Şartlar öncesi kullanılan proğresif rant hesap yöntemi olup, bakiye yaşam süresinin tespiti yönünden TRH 2010 tablosundan faydalanılmıştır. TRH 2010 bir hesap yöntemi olmayıp mortalite tablosu olduğu, kök raporda, dava konusu kazanın Genel Şartların C.11 maddesi gereği yürürlüğe giriş tarihi 01.06.2015 den önce olması nedeniyle Yargıtay’ın benimsediği “progresif rant yöntemi” kullanıldığını belirtmiştir.
Davacı vekili … tarihinde bedel artırım talep dilekçesi sunmuş, dilekçesinde maddi tazminata ilişkin …-TL müddeabih değeri …-TL’ye çıkardıklarını belirtmiş, buna ilişkin harcı da ikmal etmiştir.
Mahkememizin … tarihli duruşmasında davacı tanığı …’un beyanı alınmış, tanık beyanında: “Davacılar benim komşum olurlar. Bu nedenle kendilerini tanırım. Biz sera işleri yapıyoruz. Davacılar da serada çalışıyorlardı. Kazadan sonra onlar sera işleriyle ilgilenemediler. Onların yerine biz domateslerini toplayıp yardımcı olduk. Kendi işlerini para ile başkalarına yaptırdılar. Biz de parayla yevmiye usulü onların işini yaptık. Çocuk kazadan sonra bir süre hastanede yattı. Ondan sonra evde bakımına devam edildi. Annesi babası bizzat ilgilendiler. Çocuk uzun bir süre okula tek başına gidip gelemedi. Yola çıktığında psikolojikman korktuğunu söylüyordu. Annesi babası okula götürüp getirdiler. Halen de psikolojisi düzelmiş değildir. Yeni yeni tek başına çıkabiliyordu. O zamanlar uzun bir süre çıkamadı. Bildiğim kadarıyla psikologa da çocuğu götürüp getirdiler. Çocuk halen sakat kolunu tam olarak kullanamıyor diye biliyorum. Ayrıca her ailede her anne babanın yaşadığı korkuyu davacılar da yaşadı. Çocuklarının eski haline dönüp dönemeyeceğini, tek başına sokağa çıkıp çıkamayacağını, kolunun düzelip düzelmeyeceğini onlar da düşünüp yıprandılar. Bilgim görgüm bundan ibarettir. Tanıklık ücreti talebim yoktur” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Yine aynı celse davacı tanığı … beyanında: “biz komşu olduğumuzdan dolayı davacıları biliyorum. Diğer tanık da benim annem olur. Kazadan sonra çocuğun da anne babasının da psikolojisi bozuldu. Anne babası çocuk tekrar eski hale dönebilecek mi, kolu iyileşecek mi, üzerindeki korkuyu atabilecek mi, diye endişe ettiler. İşlerine ara vermek zorunda kaldılar. O dönemde serada domates işleri vardı. Çocuğun tedavisi nedeniyle bu işlerle ilgilenemediler. Yevmiyeli olarak adam tutup işlerini yaptırdılar. Biz de ailecek yevmiyeli olarak serada çalıştık. Çocuk bir süre okula gidemedi. Tanıklık ücreti talebim yoktur. Söyleyeceklerim bundan ibarettir” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Yine aynı celse davacı tanığı … beyanında: “ben …’un sınıf arkadaşı oluyorum. Bu nedenle kendisini tanırım. Kaza sırasında da yanındaydım. Kaza sonrasında …’un psikolojisi bozuldu. 1,5 -2 ay okula gelemedi. Okula başlayınca da tek başına yola çıkamadı. Annesi babası götürüp getirdi. Ben de çoğu zaman kendisine eşlik ettim. Kazadan sonra tepkileri değişti. Eskiden neşeli konuşkan bir çocuktu. Kazadan sonra suskunlaştı. Okul başarısı düştü. Kazadan önce başarısı yüksekti. Yapılan esprilere gülmemeye başladı. Kendini bizden soyutladı. Donuklaştı. Halen de bu ruh hali devam ediyor. Eski haline dönebilmiş değil. Önceden oyun oynardık. Ancak kolundan yaralanınca bizimle oyun oynamayı da kesti. Halen kolu nedeniyle birçok aktiviteye katılamıyor. Ayrıca ailesi maddi ve manevi olarak etkilendi. Bildiğim kadarıyla babası bu olaydan sonra şeker hastası oldu. Annesinin de halen üzüldüğünü biliyorum. Söyleyeceklerim bundan ibarettir. Tanıklık ücreti talebim yoktur” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Yine aynı celse davacı tanığı … beyanında: “Davacı … benim … olur. Bu nedenle kendilerini tanırım aynı yerde de otururuz. Kazadan sonra davacıların sera işleri aksadı. Onların işçilerini ben götürüp getirdim. Yevmiye ile adam tuttular kendileri yerine çalıştırdılar. Psikolojik olarak da çok yıprandılar sürekli çocuğumuz iyileşecek mi eski haline dönecek mi diye düşündüler. Hatta …’ye şeker hastalığı teşhisi konuldu. Çocuğun okul durumu iyi olmasına rağmen kazadan sonra başarısı düştü. Yaklaşık 3 ay okulu aksatmak zorunda kaldı. Notları düştü. Çocuk kazadan sonra tek başına yola çıkamadı. Babası okula götürüp getirdi. Tanıklık ücreti talebim yoktur. Söyleyeceklerim bundan ibarettir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
6098 sayılı TBK.nun 51/1 maddesinde “Hakimin tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyeceği”,
6098 sayılı TBK.nun 54 maddesinde ” Bedensel zararlar özellikle şunlardır: 1. Tedavi giderleri. 2. Kazanç kaybı. 3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. 4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.”
6098 sayılı TBK.nun 61. maddesinde “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır”
2918 sayılı KTK 85/1 maddesinde “Bir motorlu aracın işletilmesinin bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olması durumunda motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibinin doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulacağı” düzenlemesine yer verildiği,
2918 sayılı KTK 85/son maddesinde ” işleten ve araç işleticisi teşebbüs sahibinin, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu” olduğu,
2918 sayılı KTK 88. maddesinde “Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur”
2918 sayılı KTK 91/1 maddesinde “İşletenlerin, bu Kanununun 85. maddesinin 1 fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu”
2918 sayılı KTK’nın 99. Maddesinde ” Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.” hükümleri düzenlenmiştir.
Yukarıdaki anılı yasa maddeleri ile dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde:
Dosya arasına raporlar ile ile de sabit olduğu üzere, davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobil ile seyir halinde iken olay mahalli kavşağa gelip önünde sağa dönüş yapan aracın solundan geçtiği esnada seyir istikametine göre yolun sağ tarafında kaplama üzerinde bulunan davacı yaya …’e aracın ön tamponunun yan kısmı ve sağ dikiz ayna kısmı ile çarpması neticesinde dava konusu yaralanmalı trafik kazası meydana geldiği;
Sürücü … sevk ve idaresindeki otomobil ile mahal şartlarını ve olay yeri kavşağı dikkate alarak müteyakkız ve kendi şeridi içerisinde kalacak bir şekilde seyretmesi gerekirken bu hususlara riayete etmeyerek önünde sağa dönüş yapan aracın solundan geçmek istediği esnada kaplama içerisinde bulunan davacı yayaya çarpığından %60 oranında kusurlu, davacı yaya … kendi can güvenliğini tehlikeye atacak şekilde kaplama içerisinde bulunduğu esnada sol tarafından gelen davalı sürücü idaresindeki otomobile karşı korunma tedbirine başvurmadığından %40 oranında kusurlu olduğu;
Yukarıdaki anılı yasa maddeleri gereği aracın işleteni kusursuz sorumluluk ilkelerine göre, sigorta şirketi mali sorumluluk sigortasının yüklediği sorumluluk ilkelerine göre oluşan zarardan, sürücünün kusuru oranında, araç sürücüsü ise haksız fiil hükümlerine göre kusuru oranında zarardan sorumlu olduğu;
… Aldi Tıp Kurumu … Üst Kurulunun … tarihli raporuna göre, davacının maluliyet oranının E cetveline göre %6,3(yüzdealtınoktaüç) oranında olduğu;
Yargıtay 17. H.D. nin uygulamaları doğrultusunda (bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosu ancak hesaplamalarda progresif rant yönteminin kullanılması ile bilinmeyen (işleyecek) devredeki gelirlerin her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi suretiyle) denetime elverişli … tarihli ek rapora göre, davacının sürekli iş göremezlik zararının …-TL olarak hesaplandığı;
2918 Sayılı KTK.’nun 99/1. ve ZMSS Genel Şartları’nın B.2.b. maddesi uyarınca, sigorta şirketinin tazminatı ödeme yükümlülüğü kendisine riziko ihbarı yapıldıktan itibaren 8 işgünü sonunda başlar. Somut olayda, davalı sigortaya dava tarihi itibari ile yazılı başvuru zorunluluğu bulunulmadığı, davacı tarafça da yapılan bir yazılı başvuru iddiasında bulunmadığı ve dosya arasında da bu yönde bir belge olmadığından, davalı sigorta şirketinin davadan önce temerrüte düşürülmediğinden, temerrüd tarihinin dava tarihi olduğu; davalı sürücü ve işleten yönünde ise faiz başlangıç tarihinin haksız fiilin gerçekleştiği tarih olan … tarihi olduğu ve davaya konu araç, kullanım amacı hususi olup ticari araç olmadığından, temerrüt faizi olarak, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerektiği,
Tüm bu nedenlerden ötürü, hesaplanan …-TL sürekli iş göremezlik tazminatın, davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden, davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan … tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı sorumlu tutulmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
Davacıların manevi tazminat talebi bakımından;
Manevi tazminat ise TBK 56. Maddesinde düzenleşmiş olup, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebileceği, Ayrıca ağır bedensel zarar veya ölüm halinde zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebileceği düzenlenmiştir.
Manevi tazminatın miktarını tayin etme hakimin takdirine bırakılmış bir konu olmakla beraber hükmedilecek miktarın uğranılan zararla orantılı, duyulan acıyı hafifletecek nitelikte olması gerekir. Takdir edilecek manevi tazminatın hakkaniyete uygun olmalıdır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararı karşılaması da amaç edinilmemiştir. Kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmalıdır. Tazminatın sınırı onun amacına uygun olarak belirlenmelidir. Manevi tazminatın takdiri yapılırken tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilmeli, manevi tazminatın miktarı bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmamalıdır. Manevi tazminatın miktarının belirlenmesinde her olaya göre değişen özel hal ve şartlar gözetilmelidir.
Bu ilkeler doğrultusunda somut olay dikkate alındığında, kazanın meydana gelişindeki kusurun %60 oranında davalıya ait olması, kazazede davacının yaşı, yaralama niteliği ve tedavi süresinin uzunluğu, kazanın … yılında meydan gelmiş olması, o dönemki paranın satın alma gücü, davacılar anne – babanın çocuklarının yaralanması nedeni ile duydukları elem ve ızdırap ile tarafların sosyal ekonomik durumları dikkate alınarak davacıların, davalılar sürücü ve işleten aleyhine açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafın maddi tazminat istemleri yönünden davanın KABULÜ ile;
…-TL maddi tazminatın davalılardan … ve … yönünden kaza tarihi olan … tarihinden itibaren diğer davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sorumlu tutulmak kaydı ile dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davacıya ödenmesine,
a-Harçlar Kanunu uyarınca alınması lazım gelen …-TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan …-TL başvuru ve …-TL peşin ve …-TL ıslah harcın mahsubu ile bakiye …-TL harcın davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
b-Davacı tarafından yatırılan …-TL başvuru ve …-TL peşin ve …-TL ıslah harcın toplamı …-TL’nin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile, davacıya ÖDENMESİNE,
c-Davacının bu dava nedeni ile yapmış olduğu posta, tebligat, bilirkişi ücreti toplamından ibaret toplam …-TL yargılama giderinin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
c-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
d-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan …-TL vekalet ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Davacı tarafın manevi tazminat istemleri yönünden davanın KISMEN KABULÜ ile;
Anne … için …-TL, Baba … için …-TL ve Kazazede … için …-TL olmak üzere toplam …-TL manevi tazminatın davalılar … ve …’dan kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
a-Harçlar Kanunu uyarınca alınması lazım gelen …-TL harcın davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
b-Manevi tazminat yönünden ayrıca bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
c-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan …-TL vekalet ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
d-Davalılar kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ve davanın reddolunan kısmı üzerinden hesaplanan …-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı/davalıların yokluğunda HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 08/12/2021

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)