Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/723 E. 2019/209 K. 08.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/723
KARAR NO : 2019/209
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 28/07/2015
KARAR TARİHİ : 08/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkiline tebliğ olunan senedin incelenmesi üzerine bir takım şekli unsur ve eksiklikler olduğunu, senette vade tarihi, bedel kısmı, keşide yeri, borç miktarı, keşide tarihi, yani bonodaki tüm boşluklu kısımlar olduğunu, bu kısımların sonradan doldurulduğunu, müvekkilinin şüpheliye imzalayıp verdiği böyle bir bono olmadığını, bahse konu bonodaki imzanın müvekkiline ait olmadığın, böyle bir bono vermediğini, bahse konu bonodaki imza müvekkiline ait olsa bile, müvekkilinin şüpheliye sadece … yılında, kendisine muhasebe işlemleri için sözleşme ve birden fazla evrak imzalaması gerektiğini beyan etmesi üzerine, müvekkilinin … yılında birden fazla evrakı hiç bakmadan şüphelinin de o anki aceleci tutumluyla ve hileli davranışlarla müvekkiline bütün evrakları imzalatıldığını, yani imzanın müvekkiline ait çıksa bile, bononun sonradan doldurulmuş olup, şüpheli boş kağıdı senet haline getirdiğini, müvekkilinin alacaklıya hiçbir borcu olmadığını, zaten müvekkilinin ikamet adresinin senelerdir aynı olduğunu ve kendisinin de işinin başında olduğunu, böyle bir senetten borçtan ve takipten işbu icra neticesinde kendisine gönderilen ödeme emrine kadar da haberi olmadığını, alacaklının gerçekten de alacak hakkı olduğuna inanmanın mümkün olmadığını, müvekkilinin davalıya …-TL borcu olmasının mümkün olmadığını, işbu senedin dürüstlük kuralları dâhilinde gerçekten de haklı bir alacak için takibe konu edildiğini düşünülecek olsak bile bu evrakın kambiyo olma vasfını yitirdiğini, alacaklının bu evrakı ilamsız takibe koyması gerekirken kambiyo senetlerine özgü takip yolunu seçmiş olasının da yine bir diğer usulü hata olduğunu belirterek haksız itirazın iptaline, davalının % 20 oranından aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, ancak davalının davaya cevap vermediği anlaşılmıştır.
Dava: İcra takibinden sonra açılan Menfi tespit davasıdır.
Taraf vekillerince … tarihli sulh dilekçesi sunulmuş, dilekçede; tarafların kendi aralarında anlaştıklarını, davanın konusuz kaldığını, karşılıklı vekalet ücreti ve yargılama gideri talepleri olmadığını belirttikleri görülmekle, taraf vekillerinin talebi gereği konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığında dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Sulh nedeniyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması lazım gelen 44,40.-TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 2.049,30.-TL harçtan mahsubu fazladan yatırılan 2.004,90.-TL harcın karar kesinleştiğinde istem halinde davacıya iadesine,
3-Davacının bu dava nedeni ile yapmış olduğu yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Taraf vekilleri vekalet ücret talep etmediklerinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 08/03/2019

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)