Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/665 E. 2018/395 K. 22.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/665 Esas
KARAR NO : 2018/395
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/07/2015
KARAR TARİHİ : 22/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firma tarafından …’de dava dışı .. ile anlaşma sağlandığını ve bu firma tarafından membran takıldığını, ve çalışır durumda bırakıldığını, daha sonrasında söz konusu müvekkili şirkete ait otelde mevcut su artıma cihazlarının ve sistemlerin kontrol, bakım ve arıza giderlerinin yapılması amacıyla davalı taraf ile …tarihli sözleşme imzalandığını, davalı şirket tarafından ilk başlarda gerekli bakımların yapıldığını ancak dana sonra müvekkili şirketçe yapılan şikayetlerle ilgili olarak geçici önlemler alınmış olmakla membranların yırtılmasına sebebiyet verecek durumlar müvekkili şirkete bildirilmediği gibi bunun için de ayrıca bir önlem alınmadığını, bu durumun davalı tarafa bildirildiğini ancak davalı tarafın bu durumu aldırmadığını, dava dışı … Firmasının teknik servis sorumlusu … …tarafından inceleme yapıldığını, bu tespitler neticesinde davalıya noter aracılığıyla ihtarname gönderildiğini, ancak bu ihtarnameye karşı davalı tarafça sistem arızasının giderilmediğini ve hasara uğrayan membranların değiştirilmediğini, bunun üzerine yine noter aracılığıyla sözleşmenin tek taraflı feshedildiğini, tüm taleplerine karşı müvekkili şirketin uğradığı zararın giderilmemiş olması nedeniyle davalı hakkında 38.037,97 TL üzerinden … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyasıyla ilamsız takip yapıldığını, davalı tarafın haksız ve kötü niyetli olarak müvekkilinin zarar ve ziyanları ile ilgili alacağının sürüncemede bırakmak amacıyla itiraz ettiğini, takibin durduğunu, bu nedenlerle davanın kabulü ile itirazın iptaline ve takibin devamına takip tarihi itibariyle ticari temerrüd faizi hesaplamasına, alacak likit olduğundan ve davalı yanca haksız olarak itiraz edildiğinden %20 ‘den az olmamak üzere davalı yan aleyhine icra inkar tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; husumet itirazının söz konusu olduğunu, işlemlerin …’nin yaptığını, müvekkili şirketin yanlış konumlandırma işlemi ile bir bağlantısının olmadığını, yapabileceği bir müdahalenin olmadığını, bu nedenle müvekkiline kusur yüklenemeyeceğini, davanın bu şirkete ihbar edilmesini, müvekkilinin sözleşmeye aykırı bir davranışının olmadığını, müvekkilinin takibe itirazında kötü niyetli olmadığının borcunun olmaması nedeniyle itiraz ettiğini, müvekkilinin sözleşme gereğince tüm edimlerini eksiksiz ve titizlikle yerine getirdiğini, rutin kontrollerini yaptığını, gerekli özen ve hassasiyeti gösterdiğini, bu nedenlerle davanın …’ye ihbarına, davanın husumet yokluğundan reddine, toplanacak delillerin mahallinde keşif yapılarak bilirkişi incelemesi yapılması neticesinde haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, takibin haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan vekili … havale tarihli beyan dilekçesi ile ihbarı kabul etmediklerini, müvekkilinin bu dava ile bir ilgisinin bulunmadığını, dava konusu sistemin her türlü arızasına karşı garanti süresinin …/…/… tarihinde sona erdiğini müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını belirtmiştir.
Dosya içerisine davacı vekili tarafından ihtarname, fatura, teknik servis formları ve sözleşme suretleri ibraz edilmiş, … İcra müdürlüğünün …/… sayılı dosyası celp edilmiş, bilirkişiden rapor aldırılmıştır.
Dava; bakım sözleşmesinin feshi nedeniyle ödenen sözleşme bedelinin iadesi ve fesihten doğan zararların ve arızaların üçüncü kişi firmalara yaptırılması bedelinin tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasında … tarihli sözleşmenin varlığı ihtilafsızdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davaya konu sistemlerin montajının kim tarafından yapıldığı, arızanın neden kaynaklandığı, sözleşme şartlarının ihlal edilip edilmediği, davalı tarafın kusuru olup olmadığı, davalının zarara sebebiyet verip vermediği, zarar varsa miktarı ihtilaflıdır. Ayrıca davalı tarafın husumet itirazının da değerlendirilmesi gerekmektedir.
… İcra müdürlüğünün …/… sayılı dosyasının incelenmesinde; 38.037,97.-TL asıl alacak ve asıl alacağa 7,29.-TL işlemiş faiz(%11,75) ile birlikte toplam 38.045,26.-TL tutarında alacağın tahsili için icra takibine girişildiği, ödeme emrinin borçluya …/…/… tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin …/…/… tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Davaya konu ozmos makinesinin otel açısından önemi, makinaya gerekli bakımların yapılıp yapılmadığı, varsa ortaya çıkan arıza ve zararların ne olduğu, arızanın neden kaynaklandığı, sözleşme şartlarının ihlal edilip edilmediği, davalı tarafın kusurunun olup olmadığı, zarar varsa miktarının ne olduğu hususlarında mahallinde keşif yapılması için … Nöbetçi Asliye Hukuk mahkemesine talimat yazılmış, bilirkişi makine mühendisi … ‘ dan …/…/… tarihli rapor alınmıştır.
Tanıklar dinlenildikten sonra, ilk rapora yapılan itirazları da karşılar şekilde bu defa heyete su arıtma işlerinde uzman çevre mühendisi bir bilirkişi de eklenmek suretiyle yeniden … Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmak suretiyle keşif yaptırılarak Çevre Mühendisi bilirkişi … … ve Makina Mühendisi bilirkişi …’dan …/…/… tarihli rapor aldırılmıştır.
Taraflar tanık deliline dayanmış olduğundan …/…/… tarihindeki celsede davalı tanıklarının beyanları alınmış, davalı tanığı … beyanında; “Ben ihbar olunan …’de teknik müdür olarak çalışıyorum. Davaya konu olan sistemi de davacı firmaya … yılında bizim şirket takıp kurmuştu. 3 yılda garanti süremiz boyunca servis hizmetini biz verdik. Her ne kadar klorlama ile ilgili bir takım tespitler yapılmış dozaj pompasının yanlış pompa edildiğinden bahsedilmiş ise de bu gerçeği yansıtmamaktadır. Biz dozaj pompasını olması gereken yere monte ettik. Membranlara girmeden önce klorlama yapılır. Fazla klor varsa yine sodyum metabisülfit kullanılarak alındıktan sonra su mebranlara girer. Eğer fazla klor alınmadıysa membranlar zarar görür. Bizim kuruluşundan itibaren hizmet verdiğimiz 3 yıl boyunca herhangi bir sorun yaşanmadı. Yaşanan sorunlarda giderilmiştir. Mebranların ortalama ömrü 3 yıldır. Fazla kloru almak için kullanılan Sodyum metabisülfitin fazla kullanımında da mebran herhangi bir zarar görmez. Sistemde klorlama ve fazla kloru alma işlemi de sistemdeki otomatik panallerden talep edilen değerlen girilmek suretiyle yapılan ve mebranlara klorsuz şekilde geçmesi sağlanır. Ayrıca davaya konu olan yerde çalışan şu anki sistem bizim kurduğumuz sistemden biraz farklı. Bizden sonra revizyon görmüş ve değiştirilmiştir. Sadece dozaj pompaları ve prop kontrolleri değiştirilmiş ancak bu hususun kullanıma bir etkisi yoktur.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Aynı celse davalı tanığı … beyanında: “Ben öncesinde …’de 4,5 yıl kadar teknik servis olarak çalıştım daha sonra davalı …’un işletmesi …’de çalışmaya devam ettim. Davaya konu olan otelin anlaşma yapılmadan önceki keşfine de ben gittim. Yaptığım tespitte sodyummetabisülfit pompasının çalışmadığını bu nedenle membrana klorlu su gittiğini fark ettim. Bunun değişmesi gerektiği söyledim. Tespit ettiğim eksikleri anlattım. Onlarda kabul ettiler. Değişim biz yaptık. Sodyum metabisülfit pompasını aktif hale getirdik. Ancak biz gelmeden önceki dönemde membranlara klor kaçmış ise bundan dolayı bir zarar geldiğini düşünüyoruz. Biz iki ay boyunca bu şirkete hizmet verdik.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığının beyanları talimat mahkemesinde yaptırılan keşifte alınmış, …/…/… tarihinde davacı tanığı … beyanında: “ben … … ayının sonu gibi makineyi denetlemeye, denetleyen ikinci firma olarak geldim. suyun giriş ve çıkış değerlerinde bir fark yoktu. Üretmesi gereken sudan fazla üretiyordu ve atması gereken sudan daha fazla atıyordu. Makinede suyun geçişi esnasında sanki membran yokmuş gibi geçiyordu. Su geldiği gibi çıktığını gözlemledik. Normalde böyle olmamalıydı. Suyun iletkenlik değeri neyse çıkarken en az %90 düşerek çıkması gerekirdi. Ancak giren ile çıkan suyun iletkenlik oranı aynıydı. Asıl sorun membranın tıkanmasıdır. Bu membranlar arada değişmesi gerekir. Periyodu ise 4 ayrı kimyasalların dozajına göre değişir. Biz geldiğimizde makine yaklaşık 1 yıllık değildi. Ancak membran değişmişti. Özelliğini yitirmişti. Membranın bu kadar sık değişmesi normal değildir. Membrana klor dozlandığı için membranlar açılmıştır. Biz … … sonu gibi buraya geldiğimizde sadece kloru iptal ettik. Bunu yapmak zorundaydık. Çünkü membranlar açılıyordu” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacı tanığı …beyanında: “bu cihazın şu andaki kurulu halinden önce otomatik dozajlama sistemi vardı. Daha sonra manuel sisteme geçildi. Şu an keşifte gördüğünüz sistemde manuel dozajlama sistemi vardır. Biz makineye müdahale etmiyoruz. Sadece suyun değerlerine bakıyoruz. Suyun değerinde anorkmallik olduğu zaman firmaya haber veriyoruz. Zaten firma da ayda bir kez gelip makinenin kontrolünü yapıyor. Suyun değerlerinde anormal bir durum ortaya çıkınca firmaya haber verdim. İki gün sonra geldiler. Ve bunun peşine de 3-4 kez gelip makineyi incelediler. Sıkıntı giderilmedi ve … … ayının başında yine geldiler. Daha sonra bir form düzenlediler. Ancak değerlerdeki sıkıntı devam ediyordu. Bu arıza çıkmadan önce otomatikten manuel sisteme çevrilmişti. … … ayından sonra arıza devam etti, şirketi tekrar aradık ancak gelmediler. Ben de Aralık ayının sonuna doğru başka bir firmayı çağırdım. Klorun farklı yerden dozajlandığını söylediler. Sistemi düzelttiler. Sonra da başka bir sıkıntı yaşanmadı.” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının otelde kullanılan ve dava dışı firma tarafından satılıp monte edilen su arıtma sistemi ile ilgili davalı ile yapılan bakım sözleşmesi kapsamında davalının kusurundan kaynaklı bir takım arızaların yaşandığından bahisle davalıya noter vasıtasıyla ihtar gönderdiğini, ihtara rağmen arızanın giderilmediğini, bu nedenle yine noter vasıtası ile sözleşmenin tek taraflı olarak haklı nedenle fesh edildiğini ve ödenen bedelin iadesi için davalı hakkında icra takibi yapıldığını, itiraz üzerine eldeki itirazın iptali davasının açıldığını belirttiği anlaşılmıştır.
Davalı kendisinden kaynaklı bir arızanın olmadığını savunmuştur.
Talimat mahkemesi vasıtasıyla alınan, Çevre Mühendisi bilirkişi … … ve Makina Mühendisi bilirkişi … … tarafından hazırlanan ../…/… tarihli raporun denetime elverişli olduğu, somut olay bakımından tarafların iddia ve savunmalarının irdelendiği, teknik şartlar da dikkate alınarak sistemin çalışma standartları da açıklanarak kaleme alındığı görülmüş ve hükme esas alınabilir olduğu kabul edilmiştir. Buna göre;
Dava konusu olan su arıtma sisteminin dava ihbar edilen …’den …/…/… tarihinde alındığı, montaj ve kurulumunun da bu firma tarafından yapılıp 3 yıllık garanti süresi boyunca bakım ve servis hizmetlerinin de bu firma tarafından …/…/… tarihine kadar yapıldığı, bu süre içerisinde membran değişiminin yapılmadığı,
…’den sonra ilk servis bakımına ilişkin formun, …/…/… tarihinde dava dışı … isimli firma tarafından düzenlendiği, bu formda sistemin yüksek basınçta stop ettiği ve kimyasal yıkama yapılacağının belirtildiği, …/…/… tarihli servis formunda da kimyasal yıkma yapıldığı ancak 2.kademe membranların açılmadığı, bu nedenle tekrar 50 derecede kimyasal yıkama yapıldığı, sistemin yüksek basınç arızası vermediği ancak üretim ve atığın çok az olduğu için cihazın kapatıldığı ve 2.kademe membranların değiştirilmesinin önerildiği, ölçüm verilerinin bulunmadığı anlaşılmıştır.
… tarihinde 2. kademe 6 membran değişimi ve …/…/… tarihinde 1.kademe 12 adet membran değişimi yapıldığı hususlarının servis formuna yazıldığı, bu değişimlerin dava dışı … Firması tarafından yapılan kontroller sonucunda gerek görüldüğü anlaşılmıştır. … tarafından yapılan değişimlerin sebebi net olarak belirtilmemiştir. Ancak o tarihe kadar herhangi bir membran filtre değişimi yapılmamış ise kullanım sürelerinin dolmasının olağan bir süreç olduğu bilirkişi heyeti tarafından kabul edilmiştir.
Dava dışı …tarafından yapılan …/…/… ve …/…/… tarihli servis formlarında da cihazın çalışır şekilde olduğu, …/…/… tarihli servis formunda ayrıca asit ve klor dozaj pompalarının arızalı olduğunun tespit edildiği ancak yine ölçüm verilerine ilişkin herhangi bir sonucun forma işlenmediği tespit edilmiştir.
En son servis formundan 3 ay geçtikten sonra davacı firmanın davalı …ile bakım sözleşmesi yaptığı, sözleşme tarihinin …/…/… olduğu, aradaki 3 aylık süre boyunca herhangi bir servis formunun düzenlenmediği anlaşılmıştır.
Davalı … tarafından tutulan …/…/… tarihli ilk teknik servis formunda sistemin arızaları ve eksiklikleri tespit edilmiş ve dava dışı … Firmasının …/…/… tarihli formunda bozuk olduğu tespit edilen dozaj pompalarının … … tarafından giderildiği ancak bu formda da sistem verilerinin yani ölçüm sonuçlarının yer almadığı bundan sonra da davalının muhtelif tarihlerde kontrolleri yaparak …/…/… tarihine kadar formlarını düzenlediği anlaşılmıştır. Bu tarihten sonra …/…/… tarihinde dava dışı … tarafından düzenlenen servis formlarının olduğu, … tarafından düzenlenen …/…/… tarihli formda klor dozaj pompasının yerinin değiştirildiği belirtilmiş olup …/…/… ila …/…/… tarihleri arasındaki bakımların dava dışı … tarafından yapıldığı anlaşılmıştır. Yani davalı … … …/…/… ile …/…/… tarihleri arasında davacıya bakım hizmeti sağladığı ve …/…/… tarihli son servis formunda sistemin çalışır vaziyette olduğunun, membranlarla ilgili bir arızanın tespit edilmediği, …/…/… tarihinden itibaren dava dışı … tarafından yapılan ilk ve devam eden bakımlarda da membranlar ile ilgili bir soruna dair tespitin olmadığı ancak …/…/… tarihinde membran değişimi yapıldığı görülmüştür. Davalının servis hizmeti verdiği …/…/… tarihinde iletkenlik verimi %92,85 iken davalıdan sonra dava dışı … firması tarafından verilen servis hizmeti dönemi içinde …/…/… tarihinde %75’e düşmüştür.
Her ne kadar davacı ile davalı … … arasında yapılan sözleşmenin 2.1. Maddesinde bakımların nasıl yapılacağı açıklanmış ise de, davalı firmanın tuttuğu servis formlarında ölçüm sonuçlarına ilişkin parametre değerlerini yazmadıkları (önceki bakımlarda da dava dışı firma tarafından bu parametre değerlerinin yazılmadığı) bu nedenlerle bilirkişiler tarafından bakımların standartlara uygun olarak yapılıp yapılmadığının tespit edilmesi mümkün değil ise de dosya içerisindeki mevcut verilere göre bu parametrelerin servis formuna yazılmaması dışında davalı …’ye izafe edilecek bir kusurun bulunmaması, …’nin hizmete başladığı dönemde membranlar ile ilgili bir hasarın oluştuğuna dair herhangi bir tespitin yapılmamış olması, membranlar ile ilgili yıkamanın ve değişimin ilk ve ikinci membran değişiminin dava dışı …tarafından yapılmış olması ve teknik servis formlarında yıkama yapılmasına neden gerek olduğu ve ne tür bir yıkamanın yapıldığı (klor ya da asit bazlı) ve ne kadar süre yıkama uygulandığının açıklanmaması, …/…/… tarihinde … firmasının membranlara 50 santigrat derecede kimyasal yıkama yapması, “Membran Üreticisinin Kimyasal Yıkama Prosedürü”ne göre en fazla 40 derecede yıkama yapılabileceğinin yazılmasına rağmen … Firması tarafından kullanılan yıkama sıcaklığının yüksek derecede olması karşısında davalı …’nin bakım hizmeti sunduğu dönemde (yaklaşık 2,5 ay) davalının hizmetinden kaynaklı bir zarar oluştuğuna ve membranların bu nedenle işlevini kaybettiğine dair herhangi bir tespitin yapılamamış olması, davalının sadece sözleşme gereği ölçüm sonuçlarına ilişkin servis formuna veri girişi yapmamasının sözleşmenin feshini haklı kılmayacağı, membran temini ve garanti sürecinin tedarikçi … Firması tarafından sağlandığı, …/…/… tarihindeki değişimin sebebinin açıklanmadığı gibi membranların durumunun da tespitinin yapılmadığı, değişim öncesi …/…/… tarihinden …/…/… tarihine kadar servis hizmeti sağlayıcısının dava dışı … Firması olması ve bu süredeki işlemlerden …’nin sorumlu olduğu, eldeki davada davalıya yükletilebilecek başkaca bir kusur bulunmadığı anlaşıldığından, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Eldeki davada, ortada bir zarar olmasına rağmen, davacının uğradığı zarardan dolayı davalıya izafe edilebilecek bir kusur bulunamadığından dolayı davanın reddine karar verildiğinden davalı lehine maktu vekalet ücreti takdir edilmiştir.
Davacının takibinde kötü niyetli olduğunun sabit olmaması karşısında, davalı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmemiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2 -Davacının takibinde kötüniyetli olduğu sabit olmadığından davalının icra tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Alınması gerekli 35,90.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 459,37 .-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırılan 423,47.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunana AAÜT uyarınca hesaplanan 2.180,00.-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
6-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 22/05/2018

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı