Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/641 E. 2019/58 K. 21.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/641 Esas
KARAR NO : 2019/58
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 02/07/2015
KARAR TARİHİ : 21/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; … tarihinde davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın, karşıdan karşıya geçmekte olan müvekkili …’a çarpması sonucunda meydana gelen kaza olayı neticesinde müvekkilinin yaralandığını ve … Hastanesinde tedavi gördüğünü, kaza nedeniyle oluşan sakatlığın müvekkilinin uzun süre bakılmaya muhtaç hale gelmesine sebep olduğunu ve aile fertlerinin bu nedenle uzun süredir maddi ve manevi sıkıntı içerisinde olduklarını, davalı sürücünün kaza olayının meydana gelmesinde hızını azaltmaması nedeniyle asli kusurlu olduğunu, yine davalı sigorta şirketinin de söz konusu aracın ZMSS poliçesini düzenleyen sigorta şirketi olması nedeniyle sorumluluğunun bulunduğunu, bu kaza olayı nedeniyle Antalya … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında davalı sürücünün mahkumiyetine karar verildiği ve kararın kesinleştiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik …-TL maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek faizi ile davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, ayrıca müvekkilleri … için …-TL, … için …-TL ve … için …-TL olmak üzere toplam …-TL manevi tazminatın davalı …’dan kaza tarihinden işleyecek faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili tarafından verilen … tarihli dilekçe ile maddi tazminat yönünden uzlaşma yapılıp maddi tazminatın ödendiğini, bu nedenle sadece manevi tazminat yönünden davaya devam ettiklerini belirtmiş, son celse duruşmadaki beyanında davacı vekili sigorta şirketi tarafından müvekkiline maddi tazminat kapsamındaki zararının tamamen ödendiğini, bu nedenle davalıların tamamı yönünden maddi tazminat talebinin konusuz kaldığını, maddi tazminat talebi yönünden davalılardan yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerini, davaya davalılardan … yönünden manevi tazminat yönünden devam ettiklerini bildirmiştir.
CEVAP: Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde bahsi geçen … plakalı aracın …-… tarihleri arasında müvekkili şirkete ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğunu, manevi tazminat taleplerinin poliçe teminatı kapsamında bulunmadığını, bu poliçeden dolayı sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında olmak üzere kişi başına azami …-TL ile sınırlı olduğunu, kaza olayındaki tarafların kusur durumlarının ve davacının maluliyet durumunun Adli Tıp Kurumundan aldırılacak raporlar ile tespit edilmesi gerektiğini, yine tazminat hesaplaması için aktüer sıfatına sahip bir bilirkişiden rapor aldırılması gerektiğini, ayrıca SGK tarafından davacıya rücuya tabi herhangi bir gelir veya ödeme yapılıp yapılmadığı hususunun da tespit edilmesi gerektiğini, davacı tarafından müvekkili şirkete herhangi bir müracaat olmadığından müvekkili şirketin temerrütünden de bahsedilemeyeceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; … günü müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plakalı aracın Davacı …’a çarpması sonucu trafik kazası meydana geldiği ve bu kaza sonucunda Davacı …’ın yaralanmış olduğu yönündeki beyanlara herhangi bir diyeceklerinin olmadığını, bu kaza sonucunda yaşamış oldukları manevi sıkıntılar sebebiyle davacıların müvekkilinden iş bu dava talep etmiş oldukları tazminat miktarının fahiş olup, hukuktaki tazminatın zenginleşme aracı olarak kullanılamayacağı ilkesine uygun bulunmadığını, dava konusu olayda müvekkilinin iddiaların aksine normal hızda seyir halinde olup, trafik polislerini sollaması ve …’a çarptıktan sonra arabayı kullanmaya devam etmesi gibi bir durumun da kesinlikle söz konusu olmadığını, nitekim böyle bir durumun söz konusu olmadığı ceza dosyasında tanık olarak beyanda bulunan polis memurları … ve …’in ifadeleri ile de açıkça ortada olduğunu, kaldı ki; 8 yaşında küçük bir çocuğun trafiğe açık bir alanda akşam vakti karşıdan karşıya geçerken yanında bulunan diğer davacı …’ın da gerekli tedbirleri alması gerektiği, elini tutması gerektiğini, kendi kusurundan kaynaklanmayan bu olay sebebiyle müvekkilinin de uzun süre trafiğe dahi çıkamadığını, manevi olarak üzüntü çektiğini, bunun üzerine sanık sıfatıyla yargılanarak onun üzüntüsünü de çektiğini, bütün bunlar göz önüne alındığında; talep edilen tazminat miktarlarının kötüniyetli olarak hesaplanmış olduğunun ve tazminatın amacını aşarak trafik kazası üzerinden kazanç elde etmeye yönelik olduğunun açık olduğunu belirterek, davanın reddi gerektiğini bildirmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ: Dosya içerisine; Antalya … ASCM’nin … Esas sayılı dosyası UYAP evrakları, araç ruhsat fotokopisi ve trafik kayıtları, poliçe sunulmuş, kusur ve maluliyet durumuna ilişkin, ayrıca aktüer bilirkişiden ayrı ayrı raporlar aldırılmış, tarafların sosyal ekonomik durumları araştırılmış, … Müdürlüğünden davacılara gelir bağlanıp bağlanmadığı hususuna ilişkin cevabi yazı dosya içerisine celp edilmiştir.
Dava; trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır. Maddi tazminat talebi kazada yaralanan … için talep edilmiş olup, manevi tazminat talebi ise tüm davacılar yönünden davalılardan …’dan talep edilmektedir.
… tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucunda davacı küçük …’ın yaralandığı, kazaya neden olan … plakalı aracın sürücüsünün davalı … olduğu, ZMSS sigortacısının da davalı sigorta şirketi olduğu dosya içerisindeki kaza tutanağı, poliçe ve ceza dosyası içerisiğinden anlaşılmaktadır.
Antalya … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas – … Karar sayılı ve … tarihli kararı ile … hakkında taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan mahkumiyetine karar verildiği ve kararın … tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
… Müdürlüğünden gelen … tarihli cevabi yazıda; davacılara kaza olayı neticesinde rücuya tabi peşin sermaye değerli gelir bağlanmadığının belirtildiği görülmüştür.
Trafikçi Bilirkişi … tarafından düzenlenen … tarihli rapora göre; kaza olayının meydana gelmesinde davalı sürücünün %20, davacı …’ın %80 oranında kusurlu olduklarının bildirildiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafça kusur raporuna itiraz edilmesi üzerine bir kez de … Trafik İhtisas Dairesinden rapor aldırılmış, … tarihli ATK raporuna göre; kaza olayında davalı sürücünün %20, davacı …’ın %80 oranında kusurlu olduğunun mütalaa edildiği görülmüştür.
Davacı …’ın iş göremezlik durumuna ilişkin … Başkanlığınca düzenlenen … tarihli rapora göre; kaza olayı nedeniyle küçük …’ın 12 ay geçici iş göremez kalır şekilde yaralandığı, şahısta sürekli iş göremezlik halinin bulunmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafça maluliyet raporuna itiraz edilmesi üzerine ATK … İhtisas Kurulundan 2.kez rapor aldırılmış, … tarihli rapora göre; davacı …’ın kaza nedeniyle %15,2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağının ve iyileşme süresinin de olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceğinin belirtildiği görülmüştür.
Davacının iş göremezlik raporları arasında çelişki olması sebebiyle çelişkinin giderilmesi bakımından … 2. Üst Kurulundan … tarihli rapor aldırılmış, bu rapora göre de; davacı …’ın %15,2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağının, iş göremezlik süresinin olay tarihinden itibaren 12 aya kadar uzayabileceğinin mütalaa edildiği anlaşılmıştır.
Manevi tazminat, TBK 56. Maddesinde düzenleşmiş olup, “Ağır bedensel zarar veya ölüm halinde zarar görenin veya ölenin yakınlarında da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” hükmüne amirdir.
Manevi tazminatın miktarını tayin etme hakimin takdirine bırakılmış bir konu olmakla beraber hükmedilecek miktarın uğranılan zararla orantılı, duyulan acıyı hafifletecek nitelikte olması gerekir. Takdir edilecek manevi tazminat hakkaniyete uygun olmalıdır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararı karşılaması da amaç edinilmemiştir. Kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmalıdır. Tazminatın sınırı onun amacına uygun olarak belirlenmelidir. Manevi tazminatın takdiri yapılırken tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilmeli, manevi tazminatın miktarı bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmamalıdır. Manevi tazminatın miktarının belirlenmesinde her olaya göre değişen özel hal ve şartlar gözetilmelidir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre; … tarihinde davalı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın davacı …’a çarpması neticesinde küçük …’ın aldırılan ATK raporlarında belirtildiği şekilde yaralandığı, kaza olayının meydana gelmesinde davalı sürücü …’ın %20, davacının ise %80 oranında kusurlarının bulunduğu, bu olay nedeniyle davalılarca ve SGK tarafından davacıya herhangi bir ödemenin yapılmadığı, ancak yargılama sırasında davalı sigorta şirketi tarafından davacıya maddi tazminat ödemesi yapıldığı, davacılar vekili tarafından bu konuda uzlaşıldığına dair ödeme nedeniyle davanın maddi tazminat yönünden konusuz kaldığının beyan edildiği anlaşılmakta olup, davacı … için maddi tazminat davası ödeme nedeniyle konusuz kalmış, bu konuda esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş, davacı vekilinin maddi tazminat talepleri yönünden her iki davalı yönünden davanın konusuz kaldığını ve yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerini beyan etmesi nedeniyle talep gibi yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar vermek gerekmiş, manevi tazminat yönünden yapılan inceleme ve değerlendirmeye göre de; tarafların sosyal ekonomik durumları, olayın oluş şekli, kaza olayındaki tarafların kusur durumları göz önünde bulundurularak davacı …’ın yaralanması nedeniyle olay nedeniyle kendisinin ve anne ve babasının yaşamış oldukları acı ve üzüntünün bir nebze de olsun giderilmesi bakımından davacı … lehine 4.000,00.-TL, anne ve baba davacıların her biri için 2.000,00’er TL manevi tazminata hükmetmek gerekmiş, manevi tazminatın davalı …’dan talep edilişi gözetilerek, bu davalı sorumlu tutularak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı …’a velayeten anne babası olan davacılar tarafından davalılar aleyhine maddi tazminat istemiyle açılan dava yönünden, davadan sonra yapılan ödeme nedneiyle dava konusuz kalmakla esas hakkında karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
2-Davacılar tarafından davalı … aleyhine manevi tazminat istemiyle açılan dava yönünden davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davacı … için 4.000,00.-TL, davacı … için 2.000,00.-TL, davacı … için 2.000,00.-TL olmak üzere toplam 8.000,00.-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte adı geçen davalıdan alınıp davacılara ÖDENMESİNE,
Davacıların fazlaya dair manevi tazminat taleplerinin REDDİNE,
3-Maddi tazminat yönünden alınması gerekli 44,40.-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 17,07.-TL ve ıslah ile alınan 88,50.-TL olmak üzere toplam 105,57.-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırılan 61,17.-TL harcın kararın kesinleşmesine müteakip istem olması halinde davacı tarafa İADESİNE,
4-Manevi tazminat yönünden alınması gerekli 546,48.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 68,32.-TL harcın mahsubu ile bakiye 478,16.-TL harcın davalı …’dan tahsili ile Hazine adına gelir KAYDINA,
5-Davacı tarafından yatırılan 68,32.-TL peşin harç, 27,70.-TL başvuru harcının toplamı 96,02.-TL’nin davalı …’dan alınarak davacılara ÖDENMESİNE,
6-Maddi tazminat yönünden yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Manevi tazminat yönünden yapılan davetiye, müzekkere ve bilirkişi gideri olmak üzere 2.162,30.-TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranı gözetilerek hesaplanan 865,00.-TL’nin davalı …’dan alınarak davacılara ÖDENMESİNE,
Fazla kısmın davacılar üzerinde BIRAKILMASINA,
8-Manevi tazminat yönünden davacılar vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10 ve 13/2 maddeleri uyarınca hesaplanan Davacı … için 2.725,00.-TL, Davacı … için 2.000,00.-TL ve Davacı … için 2.000,00.-TL nispi vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacılara ÖDENMESİNE,
9-Maddi tazminat davası yönünden davacı lehine vekalet ücreti takdir edilmesine YER OLMADIĞINA,
10-Davalı … vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10. maddesi uyarınca reddolunan kısım üzerinden hesaplanan 2.725,00.-TL vekalet ücretinin davacı …’dan, 2.000,00.-TL vekalet ücretinin davacı …’dan ve 2.000,00.-TL vekalet ücretinin de …’dan alınarak adı geçen davalıya ÖDENMESİNE,
11-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 21/01/2019

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)