Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/628 E. 2018/413 K. 29.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/628 Esas
KARAR NO : 2018/413
DAVA-KARŞI DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/06/2015
KARAR TARİHİ : 29/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında sözleşme imzalandığını, sözleşmenin tarihinin olmadığını ancak …/…/… tarihinde imzalandığını, sözleşmede müvekkilinin müteahhit sıfatı ile davalı şirketin ise işveren sıfatıyla yer almakta olduğunu, yapılacak işlerin bedelinin 952.906,30 TL olarak belirlendiğini, bu bedelin kesin bedel olduğunu, metraj artışı veya azalmalarında değişmeyeceğini, hakediş özetinine göre davadaki alacak kalemi olarak 25.860,88 TL ‘nin temellere ait imalatlarda azalma olduğundan dolayı kesinti yapılmış olması olduğunu, müvekkili şirketin sözleşmeye göre kesilmemesi gereken bu bedelin ödenmeyecek olması sebebiyle ihtirazi kayıt ile …/…/… tarihli hakediş imzaladığını, karşılıklı imzalanan bu hakedişte 47.600,00 TL cezai şart da uygulandığını, bu yönden de itirazi kayıt konularak hakediş karşılıklı olarak imzalandığını, ihtilaflı olan iki hususun bu yargılamaya konu olduğunu, müvekkili şirketin sözleşme hükümlerine göre imalatlarına yaparken … Noterliği … yevmiyeli ihtarın davalı şirket tarafından gönderildiğini, …/…/… günü alınan bu ihtara … Noterliği aracılığıyla cevap verildiğini, bu ihtarın çekilmesinden sonra işe yine davam edildiğini, ancak işin sözleşmede yazılı sürede bitmeyeceğini, işyerinin iş için hazır olmayacağını, müvekkili şirketin sözleşmeye göre yapacağı işleri yapamaz hale geldiğini, buna sebep de bizzat davalı şirket olduğunu, plansız ve programsız prensiplere aykırı olarak inşaat yaptığını, işin bitmesine engel olduğunu, cezai şart uygulamasına itiraz edildiğini, çünkü gecikme olmamasına rağmen işveren sözleşmede yazılı maksimum cezai şartı direk olarak uyguladığını, müvekkili şirketin …/…/… tarihinden 1’er ay arayla 4 çek ile alacağının 500.000,00 TL olduğunu ancak hak edişten sonra …/…/… tarihine kadar uzatıldığın, bu nedenlerle 25.860,88 TL saklı kalan bakiye, 47.600,00 TL saklı kalan bakiye olmak üzere toplam 73.460,88 TL alacağın, itirazi kayıt konulan …/…/… tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini, 1.000,00 TL sözleşmeye göre ödenecek olan ve daire karşılığı kararlaştırılan 500.000,00 TL bedelin geç ödenmesinden kaynaklı zararın tazmini için fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı karşı davacı karşı dava ve cevap dilekçesinde özetle; taraflarca akdedilmiş olan sözleşmede belirlenmiş olan iş programının …/…/… tarihinde teslim edilmesi planlanan inşaatın, davacı tarafça halen daha bitirilmediğini, davacı karşı davalıya noter aracılığıyla ihtarname gönderildiğini ancak davacı karşı davalının işleri hızlandırmaya yönelik hiçbir girişimde bulunmadığını, müvekkilinin sözleşme gereği fabrika kiraladığını ve …/…/… tarihinde bitmediğinden zarara uğradığını, müvekkilinin söz konusu maddi zararı karşı yanın kusurundan kaynaklandığı için müvekkilinin fazladan ödemek zorunda kaldığı …, … ve … ayları olmak üzere 3 aylık kira bedeli olan 57.615,00 TL maddi zararın karşı yana yükletilmesine ve karşı yandan tahsiline karar verilmesini ve müvekkilinin sözleşme ile hakkı olan cezai tazminat miktarını karşı yanın alacak miktarından kesmiş ve hapis hakkını kullandığını, iş bu hususunun mahkemece tespit edilerek cezai tazminat miktarı olan 47.600,00 TL ‘nin müvekkili şirkete ait olduğuna karar verilmesini talep ve dava etmiş, cevap olarak da, karşı yanın gecikmeyi meşru kılan hiçbir gerekçesinin bulunmadığını, müvekkili şirketin yükümlülüklerini layıkıyla yerine getirdiğini, karşı tarafın yükümlendiği işleri gereği gibi yerine getirmediğini, karşı tarafın gecikmesinin 83 günden fazla olduğunu ve dahada fazlalaştığını, gecikmeden bahsedilemeyeceği beyanının kabul edilemez olduğunu, gecikmenin karşı taraftan kaynaklı olduğunu ve bu gecikmenin müvekkilini büyük zarara uğrattığını, bu nedenle taraflarca karşılıklı kararlaştırılmış olan 47.600,00 Tl cezai tazminata hak kazandığını, karşı yanca …/…/… tarihinde yapılan hakediş ile de yeni ödeme planı kabul edildiğini, karşı yanın kendi edimini yerine getirmeden taraflarından bedel talebinde bulunulduğunu, müvekkili şirketin karşı yanın işi tamamlamadan bedelin neredeyse tamamını almalarının müvekkili şirketi zor duruma sokacağından bahisle senetler karşılığında iş tamamlandığından iade etmek üzere teminat senedi istemesi üzerine ise senetleri almaya yanaşmadıklarını, ancak dava ile 500.000,00 TL’nin kendisine geç ödendiğini iddia ederek yine kar etme amacı güttüğünü bu nedenlerle davacı karşı davalının haksız davasının reddine, karşı davanın kabulü ile 47.600,00 TL cezai şart ile müvekkilinin uğramış olduğu 57.615,00 TL kira bedelinin maddi zarardan dolayı her iki alacak kalemi ayrı ayrı dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte müvekkili şirketin karşı taraftan alacaklı olduğunun tespitine, davacı karış davalının davasının reddi halinde müvekkilinin alacağının tahsili ile müvekkiline ödenmesine, karşı yanın davasının kabulü ya da kısmen kabulü halinde müvekkilinin alacağı ile takas ve mahsubu ile artan miktarın taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya içerisine davacı vekili tarafından protokol, sözleşme suretleri ibraz edilmiş, … Noterliğinin ihtarnameleri celp edilmiş, keşif yapılmış, bilirkişi heyetinden rapor ve ek rapor aldırılmış, davalı tanığı dinlenmiştir.
Dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve tazminat istemine ilişkin olup, imalatta azalma olduğu gerekçesiyle hak edişten kesilen kısmın ve yine hak edişten kesilen cezai şart bedelinin tahsili ile sözleşmeye göre 500.000,00 TL’nin geç ödenmesi ile uğranılan zararın giderilmesi istenmiştir.
Karşı dava ise, davalı-karşı davacı iş verinin cezai şart alacağına hak kazanıldığının tespiti ile işin süresinde bitirilmemesi nedeniyle karşı davacının fazladan ödemek zorunda kaldığı iddia olunan 3 aylık kira bedelinden ibaret maddi zararın tahsili istemine ve asıl davanın kısmen veya tamamen kabul edilmesi halinde davalı-karşı davacının alacağının takas ve mahsubu taleplerine ilişkindir.
Taraflar arasında eser sözleşmesinin varlığı ihtilafsızdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı karşı davalı yüklenici ile davalı- karşı davacı iş sahibi arasındaki eser sözleşmesi gereğince davacı yüklenici tarafından işin süresinde eksiksiz ve ayıpsız bir şekilde teslim edilip edilmediği, ek sözleşme ile teslim süresinin uzatılıp uzatılmadığı, teslimde gecikme olmuş ise nedeninin hangi tarafın kusurundan kaynaklandığı, sözleşme nedeniyle davalı iş sahibinin cezai şart talep etme koşullarının oluşup oluşmadığı, sözleşme ile kararlaştırılan iş bedelinin götürü olup olmadığı, imalatta azalma olduğu gerekçesiyle hak edişten kesinti yapılması koşullarının bulunup bulunmadığı, tarafların varsa uğradıkları maddi zararın miktarı ve birbirlerinin zararından sorumlu olup olmadıkları itilaflıdır.
…/…/… tarihinde mahallinde bilirkişi heyeti refakate alınarak keşif yaptırılmış, davacı karşı davalı tanıkları keşif mahallinde dinlenmiştir.
Davacı karşı davalı tanığı … … beyanında; TNA inşaatta kepçe operatörü olarak çalıştığını, keşif mahallindeki binada girişin sol tarafından bulunan kısmın alçak olarak yapılması gerektiğini, ancak daha sonra daha büyük ve daha alçak yapılmasının istenildiğini, çalışmalarını buna göre yaptıklarını, burada birkaç gün kayıpları olduğunu, alt yapı çalışmaları su tesisatı yağmur çıkışları, süresinde yapılamadığı için geç başladıklarını hava muhalefeti nedeniyle çalışmalarında aksama olduğunu, dosyada bulunan fotoğraflardaki beton boruların organizeye ait alt yapı çalışmalarında kullanılan borular olduğunu, siyah renkli boruların ise tesisatına ilişkin olup, davalı logo tarafından yaptırılan tesisata ait borular olduğunu beyan etmiştir.
Davacı Karşı Davalı tanığı … … beyanında; davacı TNA isimli firmada inşaat mühendisi olduğunu, anlaşmaları gereğince alt yapı tesisat işlerinin elektrik su ve inşaat ruhsatı alınması işlerinin iş sahibi …’ya ait olduğunu, bunlar alındıktan sonra işe başlamalarının kararlaştırıldığını kendilerini … itibariyle işe başlayabileceklerini söylediklerini ancak başladıklarında eksikler olduğunu, elektrik, su aboneliklerinin ve inşaat ruhsatının alınmasının …’a kadar sürdüğünü burada davalı şirket dışında organize sanayinin yaptığı alt yapı çalışmaları da olduğunu, organize sanayinin yazı cevabında …/…/… tarihinde biteceğini bildirdiğini, hakedişleri kendisinin …’la birlikte düzenlediğini bir kısım hakedişlerde kesintiler yapıldığını, bunlardan bir tanesinin temelde yapılan işlerin olması gerekenden küçük olduğunu iddia etmeleri olduğunu ancak sözleşmenin başlangıçta götürü usulüyle hazırlandığını, yapılan statik proje ile sözleşme aşamasında götürü usulüyle tespit edilen rakamlar arasında bir takim farklılıklar olduğunu, ancak bunun olağan bir durum olduğunu, çünkü sözleşme yapıldığı sırada statik projenin ortada olmadığını, imalatın yapıldığı sırada hava muhalefet nedeniyle bazı gecikmeler yaşadığını, haziran ayına kadar 48 günlük bir gecikme olduğunu tespit ettiğini sonradan da yaşanan gecikmelerin 70 günü bulduğunu beyan etmiştir.
Davacı karşı Davalı Tanığı … … Beyanında; kendisinin prefabrik işlerinin başında görev yaptığını, yağmurlu havada ve 35-40 km /saat rüzgarın üzerinde çalışmalarının mümkün olmadığını, … … döneminde bu yüzden yaklaşık 10-11 günlük gecikme yaşadıklarını paneller arasına da derzleri yapıldığı zaman kuruması için beklemek gerektiğinden yağmurlu günlerde bunu yapamadıklarını, birkaç günde bu yüzden gecikme yaşadıklarını beyan etmiştir.
Davacı karşı davalı tanığı … … beyanında; Kepçe operatörü olarak çalışmakta olduğunu, görevlendirildiğinde dış tarafta boru çalışmaları nedeniyle kazılar olduğunu gördüğünün kepçe ile çalışmasının mümkün olmadığının bu sebeple yaklaşık bir hafta çalışamadıklarını beyan etmiştir.
Davalı Karşı Davacı Tanığı … … beyanında; … firmasında muhasebeci olduğunu, çoğunlukla çeşitli sebeplerle çalışmalar yapılamadığını, o bölgede yer betonları ve üst asma katın betonları zamanında yapılamadı bulundukları fazladan üç ay kira ödemek zorunda kaldığını beyan etmiştir.
Davalı Karşı Davacı Tanığı … … …/…/… tarihli celsede beyanında; …’nun şantiye şefi olarak davaya konu iş yerinde çalıştığını, gecikmenin en büyük sebebinin hava muhalefeti olduğunu, ancak bunun bildiriminin sözleşmedeki kararlaştırılan şekilde yapılmadığını, onların çalışmadığı günlerde organizedeki tüm şantiyelerin çalıştığını, çevre duvarlarının bir süre yapılamadığını, bunun da OSB’nin kendi alt yapı çalışmalarıyla ilgili olduğunu, yaklaşık bir aydan fazla bir süre gecikme olduğunu, temel ölçülerinde de bir kısım eksiklikler olduğunu, bununla ilgili eksiklikleri bildirdiklerini, onların da götürü usulü ile tespit edildiği bilgisini verdiklerini buna rağmen bir kısım imalatların fazla olduğunu iddia ederek buna ilişkin fazladan ücret aldıklarını beyan etmiştir.
Mahallinde yapılan keşfe binaen mali müşavir, hukukçu ve inşaat mühendisinden oluşan bilirkişi heyetinden rapor talep edilmiş, bilirkişi heyetinin …/…/… tarihli raporunda sonuç olarak; tarafların ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yapıldığı, tarafların ticari defter kayıtlarına göre ticari sözleşmeden kaynaklanan cari hesaplarda ve ticari defter ve kayıtlarda taraflar arasında ticari ilişkinin …/…/… tarihi itibariyle on bulduğu, tarafların birbirlerine borç ve alacağının kalmadığı, elektrik su bağlantılarının geç yapılması konularında talep edebileceği sürenin 24 gün olduğu, üretimin 21 günlük gecikme ile başlatıldığı, davacı tarafın 3 günlük ek süresinin verilmesi gerektiği, teknik hesaplamalar sonrasında teme boyutlarının belirlendiği ve davacı yanın hak edişinden sömel-soket ölçüleri sebebi ile kesinti yapılmaması gerektiği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davalı karşı davacının itirazları neticesinde dosyada ek rapor aldırılmış, bilirkişi heyetinin …/…/… tarihli ek raporunda sonuç olarak ; meteoroloji kayıtlarından belirlenen 7 günlük çalışmaya elverişsiz sürenin mücbir sebep olarak kabulü durumunda davacıya 24 gün ek süre verilmesi gerektiği, mücbir sebebin 48 saat içerisinde karşı tarafa bildirilmesi şartı sebebi ile mücbir sebep olarak değerlendirilmemesi durumunda ise 17 günlük ek süre verilmesi gerektiği, davacı tarafın sözleşme şartları kapsamında kök raporda belirlendiği üzere 21 günlük gecikmesinin olduğu, bu gecikmenin 12.006,54.-TL olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki eser sözleşmesinin varlığı ihtilafsızdır. Davacı-karşı davalı eser sözleşmesini yapmayı yüklenen müteahhit, davalı-karşı davacı ise iş sahibi işverendir. Davacı-karşı davalı yüklenici ile davalı-karşı davacı iş sahibi arasında … tarihli, davalı-karşı davacı işverene ait …’de bulunan … ada … parsel sayılı taşınmaz üzerinde makas altı yüksekliği 9,5 cm ve 8,5 metre olan 2015 m2 taban alanına sahip inşaatın prefabrik karkas inşaat ve ekli çizime uygun prefabrik cephe paneli ve tek taraflı derz dolgusu yapılması hususunda sözleşme akdedildiği, ayrıca çalışma öncesi arazide mevcut çalı e serbest kayalığın temiliği, kayalık zeminde makine ve kırıcı benzeri iş makineleri ile temel kazıların yapılması, elle tesviyesi, 10 cm kalınlıkta tesviye betonu dökülmesi, sömel, soket ve bağ hatlarının yapılması, prefabrik elemanların üretilerek şantiyeye teslimi, montajı ve 15 cm çelik hasırlı zemin betonun dökülmesi işlerini de kapsadığı sözleşmenin bedelinin “götürü usulle” belirlendiği ve kdv dahil 952.906,30-TL olarak tespit edildiği anlaşılmıştır. Sözleşmenin 10.maddesinde düzenlenen işin bedeli kısımında ayrıca bu bedelin kesin olduğu, metraj artışı ve azalmalarında değişmeyeceği, sadece cephe paneli metrajında azalma ya da artma olduğu takdirde imalat yapılan metraj ölçümlenerek 43,47-TL/metrekare birim fiyatından hesaplanarak prefabrik cephe bedeli bulunacağı ve sözleşmede belirtilen 85.635,90-TL’den mahsup ya da ilave edilerek bulunacak farkın %18 KDV eklenerek hesaplanacağı hususu düzenlenmiştir.
Davacı-karşı davalının … tarihli … nolu hak edişinde temellere ait imalatlardaki azalmalar nedeniyle 25.860,88-TL’nin hak edişten mahsup edildiği görülmüş ve uyuşmazlık konularından birinin bu olduğu anlaşılmıştır. Yukarıda açıklanan sözleşme ve ilgili hükümleri kapsamında yapılacak işin götürü bedelle yapılmasının kararlaştırıldığı, sadece cephe panelleri metrajındaki artma ve azalmalarla ilgili sözleşmede belirlenen birim fiyat üzerinden artış veya azalış yapılabileceği, temellere ait imalatlara ilişkin sözleşmede farklı bir düzenleme olmadığı, bu nedenle yapılan bu kesintilerin taraflar arasındaki sözleşmeye ve götürü bedele ilişkin yasal düzenlemenin yapıldığı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 480. Maddesine uygun olmadığı kanaatine varılmış ve bu bedelin davacıya iadesine karar verilmiştir.
İkinci olarak yine … tarihli hak ediş özetinde işin belirlenen sürede teslim edilmemi olması nedeniyle 47.600,00TL’lik geç telsimden kaynaklı ceza-i şarta ilişkin kesinti yapıldığı ve bunun da uyuşmazlık noktalarından biri olduğu anlaşılmıştır. Sözleşmenin 12.maddesinde işin süresi düzenlenmiş olup, sürenin sözleşmenin imzalanmasıyla başlayacağı ve yüklenicinin sözleşme kapsamındaki işleri … tarihine kadar eksiksiz tamamlayarak işverene teslim edeceği, bu tarihin Aralık ayı içerisinde ruhsat alınacağının öngörülerek verildiği, ruhsat alınmadan yerinde beton dökülemeyeceğinden dolayı ruhsat alınmasının gecikmesi durumunda aradaki sürenin iş süresine ilave edileceği, eğer işverenden kaynaklanan bir gecikme olursa gecikilen gün kadar sürenin iş süresine ilave edileceği (ruhsat alınması, elektrik su teminlerinin gecikmesi gibi), işe başlama, ruhsat, şanti su ve elektriğin temininden sonra ve en erken …’te başlanıp, …’te işin bitirileceği hususlarının düzenlendiği; yine sözleşmenin 14.maddesinde de sözleşmedeki işin süresinde bitirilememesi halinde gecikilen her gün için sözleşme bedelinin onbinde altısı oranında ceza kesintisinin yapılacağının, bu kesinti miktarının toplamda sözleşme bedelinin %5’ini geçemeyeceğinin düzenlendiği görülmüştür. Ayrıca sözleşmenin 18. maddesinde mücbir sebepler düzenlenmiş olup, sözleşmede öngörülen mücbir sebeplerin varlığı halinde sözleşme süresinin uzayacağı, ancak bu uzatmadan faydalanabilmek için mücbir sebeple karşılaşan tarafın 48 saat içerisinde mücbir sebebi karşı tarafa “yazılı şekilde” bildireceği, eğer bildirmez ise yükümlülüklerini yerine getirmekten muaf tutulamayacağı hususunun düzenlendiği anlaşılmıştır.
Sözleşmenin açıklanan ilgili hükümleri kapsamında yapılan değerlendirmede, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre inşaat ruhsatı ile inşaat müsaadesinin … tarihinde alındığı görülmekle, sözleşmenin 12. maddesi kapsamında … ayı içerisinde alınması gerekmesine rağmen bu sürenin geçirildiği, bu nedenle yükleniciye ek 5 günlük süre verilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Yine aynı kapsamda inşaata su bağlantısının … tarihinde yapıldığı, temellerin betonlarında beton dökümü sonrasında sulama gerektiğinden, şantiyede su bağlantısı yapılmadan çalışılmasının mümkün olmadığı, su aboneliğinin normalde makul olarak ruhsattan itibaren 2 gün içerisinde bağlantısının yapılması gerektiği, ancak somut olayda 12 gün gecikmeli olarak su bağlantısının yapıldığı, bu nedenle de yükleniciye 12 gün ek süre verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Davacı yüklenici her ne kadar hava şartlarındaki olumsuzluklar nedeniyle kendisine ek süre verilmesi gerektiğini iddia etmiş ve bilirkişi raporunda da ayrıntılı olarak bu husus değerlendirilmiş ve çalışmaya müsait olmayan gün sayısı 7 gün olarak değerlendirilmiş ise de, sözleşmenin yukarıda açıklanan 18.maddesi uyarınca bu hususta davalı iş sahibine usulüne uygun şekilde yazılı olarak mücbir sebep yönünden bir bildirim yapıldığına dair herhangi bir delil ibraz edilmediği, böyle bir bildirim yapıldığı hususunun da iddia edilmediği görüldüğünden, davacı yükleniciye meteorolojik durumlardan ötürü ek süre verilmesi talebinin uygun olmadığı anlaşılmakla, yukarıda açıklanan nedenlerle toplam 17 (5+12) günlük ek süre verilmesinin sözleşme ve somut olay kapsamında yeterli ve gerekli olduğu kanaatine varılmıştır.
Diğer taraftan davacının kendi üzerine düşen işler bakımından değerlendirme yapılmıştır. Ayrıntısı kök raporda belirtildiği gibi davacının prefabrik üretimini şantiyeye nakletmeden önce yapması gerektiği, bunun hava koşullarından etkilenecek bir husus olmadığı, davacının prefabrik üretimini fabrika içerisinde gerçekleştireceği, fabrika üretiminin dosyadaki bilgi ve belgeler kapsamında 21 gün gecikmeli olarak başlamış olduğu, bunun dışında davacıdan kaynaklı bir gecikme olmadığı, davacının kendi kusurundan kaynaklı gecikmesinin 21 gün olduğu anlaşılmıştır.
Davacının kendi kusurundan kaynaklanan 21 günlük gecikme ile davalının kusurundan kaynaklanan ruhsatın geç alınması ve su bağlantısının geç yapılması sebebiyle sözleşmenin süresine eklenmesi gereken 17 günlük süre dikkate alındığında (21-17=) davacının kusurundan kaynaklanan 4 günlük gecikme süresi kaldığı, sözleşme kapsamında 4 günlük gecikme nedeniyle de davalının kesinti yapabileceği ceza-i şart bedelinin (4×571,74-TL=) 2.286,96-TL olduğu, davacının kusurundan kaynaklanan 4 günlük gecikme nedeniyle davalının yeni işlerine geç taşınabilmesinden kaynaklı 4 günlük kira bedelinin ise dosya kapsamında ibraz edilen belgelere göre 2.560,66-TL olduğu mahkememizce hesaplanmıştır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun “Ceza Koşulu” başlığı altında üç çeşit ceza koşulu düzenlenmiştir. Bunlar öğretide ortaya atılan kavramlara göre seçimlik ceza koşulu (TBK. maddesi 179/I), ifaya eklenen ceza koşulu (TBK. maddesi 179/II) ve ifayı engelleyen ceza koşulu (dönme cezası) (TBK. maddesi 179/III) dur. Somut olaydaki cezai şart 179/II’de düzenlenen ifaya ekli cezai şart niteliğinde olup sözleşme hükümlerine göre yapılan hesaba göre 2.286,96-TL’ dir. Ayrıca 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 180. Maddesine göre alacaklının cezai şartı isteyebilmesi için zarara uğraması gerekmez ancak uğradığı zarar cezai şartın üzerinde ise borçlunun kusurunu ispat etmek suretiyle aşan kısmı da talep edebilir. Bu düzenleme uyarınca davalı karşı davacının işin tesliminin gecikmesinden kaynaklı kira zararının 2.560,66-TL olup cezai şart alacağını 273,70-TL. Kadar aştığı hesap edilmiştir.
Bu durumda davalı karşı davacının 2.286,96-TL cezai şart ile 273,70-TL cezai şartı aşan zarar toplamı 2.560,66-TL talep edebileceği bunu aşan 45.039,34.-TL hak ediş kesintisi yönünden haklı olmadığı anlaşılmış, buna göre aşağıdaki hüküm kurulmuştur. Her ne kadar davalı karşı davasına da aynı hususları konu etmiş ise de bu istemin davanın konusunu oluşturtuğu, savunma ve savunmasına eklenen delillerle zaten değerlendirileceği, HMK’nın 114/1-h ve 115/2 maddeleri karşısında bunun karşı dava konusu edilmesinde hukuki yararın bulunmadığı gözetilmiştir. Sadece cezai şart alacağını aşan miktar yönünden karşı davada hukuki yarar bulunduğu gözetilerek buna göre değerlendirme yapılmış kira zararına ilişkin bakiye talepleri yönünden karşı davanın reddine dair hüküm kurulmuştur.
Davacının hak edişte yapılan kesintisinin geç ödenmesinden kaynaklı zarar talebi ise haksız olduğuna karar verilen kesintiler yönünden zaten faiz talep edildiği ve bu yönde hüküm kurulduğu da gözetildiğinde faiz zararını aşan bir geç ödeme zararına ilişkin bir ispat olmadığından reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-Davacı-karşı davalı …’ nin davasının KISMEN KABULÜ ile ;
1-25.860,88.-TL temellere ait imalat bedeli kesintisinin 06/05/2015 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya VERİLMESİNE,
2-Cezai şart olarak kesilen 47.600,00.-TL’ den gecikme nedeniyle ödenmesi gereken cezai şart ve mahsup defii gözetilmek suretiyle cezai şartın üzerinde kalan zarar miktarı mahsup edildikten sonra kalan 45.039,34.-TL’ nin 06/05/2015 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin REDDİNE,
3-1.000,00.-TL lik geç ödemeden kaynaklı zarar talebine ilişkin davanın REDDİNE,
-Alınması gerekli 4.843,00-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 1.271,61.-TL harç ile karşı davacıdan alınıp iadesi gereken 1.761,10-TL harç toplamının mahsubu ile bakiye 1.810,29.-TL harcın davalı Logo A.Ş’ den TAHSİLİ ile hazineye gelir KAYDINA,
-Davacı-karşı davalı tarafından yatırılan 1.271,61.-TL peşin harç ve 27,70.-TL başvuru harcının toplamı 1.299,31.-TL’ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Davacı-karşı davalı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, bilirkişi gideri olmak üzere) toplam 709,20.-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranı gözetilerek hesaplanan 675,30.-TL yargılama giderinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine,
-Davacı- karşı davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunana AAÜT uyarınca hesaplanan 8.149,02.-TL nispi vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya ÖDENMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
-Davalı-karşı davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunana AAÜT uyarınca davanın reddedilen kısmı yönünden hesaplanan 2.180,00.-TL nispi vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya ÖDENMESİNE,
B-Davalı-karşı davacı …’ nin;
1-47.600,00.-TL’ lik cezai şart alacağının tespiti talebine ilişkin davasının asıl davanın konusunu oluşturduğundan hukuki yarara ilişkin dava şartı noksanlığından bu isteminin USULDEN REDDİNE,
2-Cezai şartı aşan maddi zarara ilişkin talebinin 273,70.-TL’ lik kısmı yönünden mahsup defii gözetilerek asıl davada hüküm kurulmuş olup, bu hususta ayrıca dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığından bu kısım yönünden isteminin USULDEN REDDİNE,
3-Bakiye 57.341,30.-TL’ lik maddi zarara ilişkin olarak alacaklı olduğunun tespiti isteminin REDDİNE,
-Alınması gerekli 35,90.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 1.797,00.-TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 1.761,10.-TL harç yukarıda ana davada davalı-karşı davacıya yüklenen harçtan mahsup edildiğinden ayrıca iadesine yer olmadığına,
-Davalı-karşı davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
-Davacı- karşı davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunana AAÜT uyarınca hesaplanan 6.657,54.-TL nispi vekalet ücretinin daval-karşı davacıdan dan alınarak davacı-karşı davalıya ÖDENMESİNE,
4-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip taraflara İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 29/05/2018

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı