Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/607 E. 2018/367 K. 11.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/607
KARAR NO : 2018/367
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 23/06/2015
KARAR TARİHİ : 11/05/2018
KARAR TÜRÜ : RET

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin Antalya’da mali müşavirlik yaptığını, müvekkiline muhasebecilik görevini yürütmüş olduğu “…” sahibi …’un oğlu … … tarafından … tarihinde keşidecisi … … olan …Şubesine ait … keşide tarihli … çek numaralı 65.000,00.-TL tutarlı çeki getirdiğini ve kendisi ile babasının yurt dışına çıkacak olmasından dolayı vadesi gelmeyen bu çekle uğraşamayacağını, nakde ihtiyaçları olduğunu bildirerek bu çeki vadesinden önce tahsil edip edemeyeceğini ve kendisinde vekalet bulunduğu için faktoring işlemi yapıp yapamayacağını sorduğunu, müvekkilinin mali müşavirlik yapması sebebiyle kendisine duyulan güven nedeniyle müşterisine yardımcı olmak için gerekli araştırmaları yapacağını beyan ettiğini ve çeki kaşelettirip imzalatarak teslim aldığını, müvekkilinin bu çekle ilgili olarak babasına ait dükkanın kiracısı olan … … isimli şahsı bulduğunu ve kendisinin daha önceden nakde sıkışık olduğu zamanlarda çekin vadesi gelmeden piyasada kullanılan tabirle kırdırdığını beyan etmesi sebebiyle bu çekle ilgili olarak da çalıştığı faktoring şirketi üzerinden yardımcı olup olamayacağının sorulduğunu, bu görüşmeden sonra … … isimli şahıs yanında davalı … ile birlikte müvekkilinin … Mah. … Sokak No:… …’nde bulunan işyerine geldiğini, çekin faktoring şirketine götürüleceğini ve bu sebeple arkasının ciro edilmesini talep ettiklerini; müvekkilinin de çeki ciro edip … isimli sahsa verdiğini, davalının akşam üzeri paranın tahsil edileceğini bildirerek … … ile birlikte müvekkilinin işyerinden ayrıldığını, müvekkilinin akşam üzeri paranın kendisine geleceği düşüncesiyle beklemesine rağmen olumlu bir netice alamadığını, …’ın durumu çözeceğini belirrttiği ve müvekkiline beklemesi gerektiğini beyan ettiğini, bu görüşmeden hemen kısa bir süre sonra müvekkilinin davalı …’u aramış ise de müvekkili ile görüşmeyi uzatmadan bir an önce çekin kendisine getirilmesi gerektiğini; çekin emanet olduğunu beyan ettiğini, davalının çeki müvekkiline teslim etmesi durumunda zor durumda kalacağını belirttiğini ve 15 dakika içerisinde müvekkilinin işyerine geleceğini belirtmesine rağmen telefonlarını kapatmış ve müvekkili tarafından kendisine ulaşılamadığını, bu husus üzerine müvekkilinin aracılık yapan ve davalıyı müvekkille tanıştıran … … isimli şahsı bularak çekin geri getirilmesi ile ilgili yardım talep ettiğini, …’ın bu hususta yardımcı olmak için davalıyı aramış ise de kendisi de ulaşamadığını ve çekin teslim edilmesi sağlanamadığını belirterek sonuç olarak müvekkiline teslim edilen …sahibi …’un ve gerekse de çek sahibi …’nın ve müvekkilinin mağdur olmaması açısından davaya konu çekin davalıya ya da üçüncü kişiler tarafından bankaya ibrazı halinde ödenmemesini, kötü niyetli davalının asıl alacak tutarının % 20’si üzerinde kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, ancak davalının davaya cevap vermediği anlaşılmıştır.
Dava: Menfi Tespit davasıdır.
Celse arasında davacı vekili …/…/… havale tarihli dilekçesi ile, müvekkilinin davalı ile haricen anlaştığını, bu nedenle davadan vazgeçtiklerine dair beyan dilekçesi sunmuştur. Davalı vekili ise …/…/… havale tarihli dilekçesinde, davaya konu uyuşmazlık hususunda davacı ile anlaştıklarını, davacının feragat dilekçesini kabul ettiklerini, yargılam giderleri taleplerinin olmadığına ilişkin beyan dilekçesi sunmuştur.
Mahkememizin …/…/… tarihli celsesinde davacı vekilinin alınan beyanında, davadan feragat ettiklerini, sehven dilekçelerinde vazgeçme yazdıklarını, feragat nedeniyle hüküm tesis edilerek yatırılan teminatın taraflarına iade edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davadan feragat 6100 sayılı HMK’nun 307. maddesinde davacının talep sonucundan kısmen ya da tamamen vazgeçmesi şeklinde tanımlanmış olup, HMK.’nun 311. maddesinde, feragatin kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı; 310. maddesinde ise, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman davadan feragat edilebileceği hükümleri düzenlenmiştir. Somut olayda, davacı tarafça davadan feragat edilmekle, feragatin yargılamaya tek yönlü olarak son veren ve kesin bir hükmün sonuçlarını doğuran taraf işlemi olması gözetilerek davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
Mahkememizin tensip zaptı … nolu ara kararı ile konulan ihtiyati tedbirin kaldırılmasına, teminatın taraflar arasında sulh nedeniyle feragat gerçekleşmiş olduğundan davacıya iadesine,
2-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı taraf yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Feragatin gerçekleştiği aşama gözetilerek, 2/3 oranında belirlenen 23,93.-TL harcın peşin alınan 1.110,04.-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırılan 1.086,11.-TL harcın istem halinde davacıya iadesine,
5-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 11/05/2018

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)