Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/604 E. 2018/115 K. 08.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/604 Esas
KARAR NO : 2018/115
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 22/06/2015
KARAR TARİHİ : 08/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin kullandığı … … … plakalı araç ile davalı …’ın kullandığı yine davalı adına kayıtlı … … … plakalı aracın …/…/… günü davalının asli kusuru nedeniyle kaza meydana geldiğini, kaza nedeniyle müvekkilinin yaralandığını, uzun süre tedavi gördüğünü ancak eski sağlığına kavuşamadığını, davalının müvekkilinin zararını gidereceğinden bahisle savcılıkta bulunan şikayet dosyasından vazgeçtiğini, fakat müvekkilinin maddi manevi zararlarını karşılamadığını belirterek, kusur ve miktar bakımından fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 35.000,00.-TL alacağın tanzim edilmesini talep ve dava etmiştir.
… … … A.Ş cevap dilekçesinde özetle; … … … plakalı aracn …/…/…- …/…/… tarihleri arasında geçerli olmak üzere ZMSS poliçesi ile … … adına kaza tarihi itibariyle maluliyet için şahıs başına 268.000,00.-TL’sine azami sorumluluk hadleri ile müvekkili şirkete sigorta ettirildiğini, işbu teminat miktarının kişiye ödenecek miktarı değil, müvekkili sigorta şirketinin şahıs başına azami teminat miktarını teşkil ettiğini, manevi tazminat taleplerinin poliçe teminatı kapsamı dahilinde olmadığını, davacının da manevi tazminata talebini usul ve yasaya uygun olarak münhasıran diğer davalıya yönelttiğini, davacı vekilinin dilekçesinde müvekkilinin ne gibi maddi zarara uğrayacağının açıklanmadığını, öncelikle bu hususun açıklanmasını, davacı vekilinin araç hasarı mı maluliyetten doğan bir zarar mı yahut başka bir zarar mı talep ettiğinin anlaşılmadığını belirtmiş olmakla, davacı vekilinin maddi zarara talebine ilişkin açıklamasını dosyaya sunması için kendisine süre verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ilgili soruşturma dosyasında tüm şikayetinden vazgeçtiğini, herhangi bir hak talebi olmadığını belirterek şahsi haklarından vazgeçtiğini, bu nedenle öncelikle davanın bu yönüyle reddi gerektiğini tazminatın belirlenmesi anlamında müvekkilinin alkolsüz oluşu ve karşı tarafında hayati tehlikeye maruz kalmadığının göz önünde bulundurulması gerektiğini, ayrıca karayolunun atfa kabil kusurunun bulunup bulunmadığı, kaza mahallinin bilirkişilerce incelenmesini ve bu konularda kusur oranları yönünden Adli Tıp Kurumundan rapor aldırılması gerektiğini, belirtmiş olup, davanın öncelikle şahsi hak talebinden feragati nedeniyle reddine, bu olmadığı takdirde ve tazminata hükmedilecekse, bilirkişi incelemesi yaptırıldıktan sonra tazminatın asgari hadden belirlenmesini, fahiş tazminat talebinin reddi ile red oranında avukatlık ücretine hükmolunmasını talep etmiştir.
Dosya içerisine;Taraf vekillerince ruhsat fotokapisi, kaza tespit tutanağı, davacıya ait hastane raporları, sigorta poliçesi sureti, savcılık takipsizlik kararı örneği ibraz edilmiş, … CBS’nin …/… Soruşturma sayılı dosyası getirtilmiş, davacıya ait tedavi evrakları hastanelerden celp edilmiş, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ilgili kolluk birimlerince araştırılmış, davalı sigorta şirketinden … … … ve … … … plakalı araca ait ZMSS poliçesi getirtilmiş, davacının beyanı alınmış, davacının maluliyetine ilişkin adli tıp raporu ve aktüer bilirkişiden aktürya raporu aldırılmıştır.
Dava; trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedenine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; kazadaki kusur durumu, kaza nedeniyle davacının geçici ve sürekli iş göremezlik durumu olup olmadığı, varsa süresi ve oranı, uğradığı maddi ve manevi zarar miktarı ve davalıların zarardan sorumlu olup olmadıkları itilaflıdır. Ayrıca davacının soruşturma aşamasında şikayetten vazgeçmesinin tazminat davası açılmasına engel teşkil edip etmediğinin de değerlendirilmesi gerekmektedir.
…/…/… tarihinde davalı …’ ın sevk ve idaresindeki, diğer davalı sigorta şirketine ZMSS poliçesi ile sigortalı olan … … … plakalı otomobil ile davacının sevk ve idaresindeki … … … plakalı aracın çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacı yaralanmıştır. … Cumhuriyet Başsavcılığında yapılan soruşturma sonucunda şikayet yokluğu nedeniyle takipsizlik kararı verildiği anlaşılmıştır.
Davacının iş göremezlik durumuna ilişkin … Adli Tıp Kurumunan aldırılan …/…/… tarihli rapora göre; davacının 90 gün mutad iştigalden kalacağı, 270 günde iyileşeceği, geçici iş göremezlik süresinin mutad iştigalden kalma süresinin 270 gün olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından maluliyet raporuna itiraz edilmesi ile dosya … … Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalına gönderilmiş, aldırılan …/…/… tarihli rapora göre; kaza olayı nedeniyle davacının iyileşmesi için gereken sürenin 6 ay olduğu, şahısta iş göremezlik oranının % 8.1 olduğu sonucunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Kusur durumuna ilişin … ATK Trafik İhtisas Dairesinden aldırılan …/…/… tarihli rapora göre; davalı sürücü …’ ın %100 oranında kusurlu olduğu, davacı sürücü …’ in kusursuz olduğu kanaatini bildirir müşterek rapor gönderildiği anlaşılmıştır.
Aktüer bilirkişi … … tarafından hazırlanan …/…/… tarihli rapora göre; davaya konu meydana gelen trafik kazası nedeniyle geçici iş gücü kaybından kaynaklanan zararının 5.078,18.-TL olduğu, sürekli iş gücü kaybından kaynaklanan maddi zararının 25.188,23.-TL olarak hesaplandığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Yargılama esnasında alınan ve kabul edilen beyanlardan davalı … … tarafından kazadan sonra davacının tedavisi için gerekli 3.750-TL hastane ücretinin karşılandığı ayrıca 1.000-TL elden nakit para verildiği, davacı tarafın alınan nakit paranın maddi zararlara ilişkin olarak kabul ettiği ve ıslah dilekçesinde bu miktarın hesaplanan bedelden mahsup edildiği anlaşılmıştır .
Haksız fillerden kaynaklanan borç ilişkilerinin düzenlendiği 6098 sayılı TBK.nun 49. Maddesinde, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar verenin, bu zararı gidermekle yükümlü olduğu;
6098 sayılı TBK.nun 51/1 maddesinde “Hakimin tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını gözönüne alarak belirleyeceği”,
2918 sayılı KTK 85/1 maddesinde “Bir motorlu aracın işletilmesinin bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olması durumunda motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşübbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibinin doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulacağı”, aynı Kanun’un 3. maddesinde ise işleten tanımı yönünden “araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” düzenlemesine yer verildiği,
2918 sayılı KTK 85/son maddesinde ” işleten ve araç işleticisi teşebbüs sahibinin, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu”, olduğu,
2918 sayılı KTK 86/2 maddesinde ” sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin, kazanın oluşumunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse hakimin durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebileceği”,
2918 sayılı KTK 91/1 maddesinde “İşletenlerin, bu Kanununun 85. maddesinin 1 fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu” bulunduğu,
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumlluluk Sigortası Genel Şartlarının, “Sigortanın Kapsamı” başlıklı A.1 maddesinde “sigortacının poliçede tamınlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı KTK ya göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği… ” öngörülmüştür.
Manevi tazminat, TBK 56. Maddesinde düzenleşmiş olup, “Ağır bedensel zarar veya ölüm halinde zarar görenin veya ölenin yakınlarında da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” hükmüne amirdir.
Manevi tazminatın miktarını tayin etme hakimin takdirine bırakılmış bir konu olmakla beraber hükmedilecek miktarın uğranılan zararla orantılı, duyulan acıyı hafifletecek nitelikte olması gerekir. Takdir edilecek manevi tazminat hakkaniyete uygun olmalıdır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararı karşılaması da amaç edinilmemiştir. Kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmalıdır. Tazminatın sınırı onun amacına uygun olarak belirlenmelidir. Manevi tazminatın takdiri yapılırken tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilmeli, manevi tazminatın miktarı bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmamalıdır. Manevi tazminatın miktarının belirlenmesinde her olaya göre değişen özel hal ve şartlar gözetilmelidir.
Tüm bu tespit ve değerlendirmelere göre; 14/11/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı sürücünün tamamen kusurlu olduğu, kaza tarihi ve poliçe tarihi itibari ile değişiklikten önceki genel şartların geçerli olduğu, kaza nedeniyle davacının 6 ay geçici iş göremeyecek şekilde, %8,1 ise sürekli iş göremeyecek şekilde yaralandığı, davalıların kazaya neden olan aracın sürücüsü, işleteni ve ZMMS sigortacısı sıfatları ile Borçlar Kanunu, Karayolları Trafik Kanunu ve Sigorta Genel Şartları uyarınca zarardan sorumlu oldukları, taleple bağlı kalınmak suretiyle kazadan sonra davadan önce elden yapılan 1.000-TL’lik ödemenin maddi zararlara ilişkin olduğunun kabulü ile maddi tazminat davasının kabulüne karar verilmiştir. Her ne kadar davacı avans faizi talep etmiş ise de kazaya neden olan aracın ticari olmaması, tarafların tacir olmaması nedeni ile yasal faiz işletilmiştir. Davalı sigorta şirketi davadan önce usulüne uygun şekilde temerrüde düşürülmediğinden, sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren faiz uygulanmıştır.
Manevi tazminat talepleri bakımından ise somut olayın şartları, kazanın meydana geliş şekli, davalının kusurunun ağırlığının yanında kazadan sonraki hal ve hareketleri, pişmanlığını ve üzüntüsünü dile getiriş şekli, aynı kazada davalı sürücünün oğlununda gözünden yaralanmış olması, tarafların sosyal ve ekonomik koşulları, manevi tazminatın zenginleşme ve yoksullaşma nedeni olmaması, paranın alım gücü dikkate alınmak suretiyle, davacının kaza nedeniyle duyduğu elem, acı ve üzüntünün bir nebze de olsun giderilmesi amacı ile (faiz başlangıcı yönünden taleple bağlı kalınarak) 15.000,00-TL manevi tazminatın haksız fiil sorumlusu davalı sürücüden alınması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Maddi tazmina davasının KABULÜ ile,
29.266,41-TL geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatının davalı … … yönünden kaza tarihinden, davalı … … …. Yönünden dava tarihden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, sigorta şirketinin poliçe limitiyle sınırlı sorumlu TUTULMASINA,
a-Maddi tazminat davası bakımından alınması gerekli 1.999,18.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 119,55.-TL ile ıslah yolu olarak alınan 83,00.-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.796,63.-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir KAYDINA,
b-Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, bilirkişi gideri ve harç ve ıslah harcı olmak üzere) toplam 950,45.-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
c-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunana AAÜT uyarınca hesaplanan 3.511,97.-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
2- Manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile,
15.000,00.-TL manevi tazminatın talep gibi dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’dan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Fazlaya ilişkin manevi tazminat istemlerinin REDDİNE,
a-Manevi tazminat yönünden alınması gerekli 1.024,65.-TL nispi karar ve ilam harcının davalı …’dan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
b-Manevi tazminat davası yönünden ayrıca bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
c-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiği dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT ‘ye göre kabul edilen manevi tazminat yönünden hesaplanan ve taktir edilen 2.180,00.-TL vekalet ücretinin davalı …’dan tahsili ile DAVACIYA VERİLMESİNE,
d-Davalı .. … vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/2. maddesine göre reddedilen manevi tazminat yönünden hesaplanan 2.180,00.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a VERİLMESİNE,
3-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve davalı … … vekilinin yüzlerine karşı, davalı sigorta şirketi vekilinin yokluğunda HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.08/02/2018

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı