Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/534 E. 2019/120 K. 13.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/534
KARAR NO : 2019/120
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 28/05/2015
KARAR TARİHİ : 13/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: borçluların Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına kayden aleyhlerine açılan icra takibine “Borcunun bulunmadığını” belirterek itiraz ettiklerini, Genel Faktoring Sözleşmesine ilişkin belgeler incelendiğinde görüleceği üzere borçluların müvekkili … A.Ş. ile aralarında … tarihinde iş bu sözleşmeyi imzaladıklarını, borçlulara … tarihinde … yevmiye no’lu ihtarname gönderilerek borcun 3 gün içerisinde ödenmesi, ödenmediği takdirde müvekkilinin alacağının tamamının muaccel hale geleceği ve sözleşmenin kat edileceği ve sözleşmenin feshedileceği, haklarında kanuni yollara başvurulacağının belirtildiğini, borçlunun borcunu ödemeyince borçları için ayrı ayrı icra takipleri başlatıldığını, borçluların icra takibine itiraz ederek borcu durdurduğunu ve zaman kazanmaya çalıştıklarını bu sebeple kötü niyetli olduklarını belirterek, ödeme emrine vaki itirazın iptali ile borçlunun % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ancak davalının davaya cevap vermediği gibi duruşmalara da gelmediği anlaşılmıştır.
Dava: Faktoring sözleşmesi gereğince alacağın tahsil için girişilen takibe yapılan itirazın iptali davasıdır.
Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde: davacı alacaklı tarafça, borçlu davalı aleyhinde 140.610,90.-TL diğer alacak, 130,00.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 140.740,90.-TL alacak üzerinden ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmesi üzerine süresinde borçlu vekili tarafından icra dairesine verilen itiraz dilekçesi ile borca itiraz edilerek takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce dosyamız Bankacı bilirkişi …’a tevdi edilerek rapor aldırılmış bilirkişi … havale tarihli raporunda: davacı tarafta davalı hakkındaki bir kısım istihbaratları sonucu, henüz hiç biri muaccel olmamış faktoring alacakların muaccel kıldığı, alacağın doğumundan itibaren gerçekleşen tüm hesap hareketlerini içeren bir hesap özeti sunulmadığı, sadece teminat niteliğindeki çeklerin tutar ve vadelerini gösterir bir döküm sunulduğunu, sorumluluk hesabı yapılabilmesi için alacağın doğumu sırasında tahakkuk eden faiz ve komisyon tutar ve oranların, kullandırılan kredi miktarın, temerrüt halinde uygulanacak oranları gösterir faiz genelgelerinin, davalıdan tahsili istenen asıl alacağın bileşimindeki kalemlerin gösterildiği kayıtları görmek ve incelemek gerektiğini, davalı tarafın şehirde faaliyet göstermediği için kayıtlarının yerinde incelenmesine de imkan bulunmadığını, bu sebeplerle sorumluluk hesabı yapılamadığını belirtmiştir.
Dosyamız ek rapor aldırılmak üzere rapor aldırılan bilirkişiye yeniden tevdi edilerek rapor aldırılmış, bilirkişi … havale tarihli raporunda; kredinin % 10,19 akdi faiz ve % 2 komisyon olmak üzere toplam %12,19 oranıyla kullandırıldığını, dayanak sözleşmenin akdi faiz oranının % 75 fazlasıyla temerrüt faizi belirlenebileceğine dair hükmü gözetildiğinde, yıllık % 20 oranıyla temerrüt faizi istenmesinin mümkün olmadığı, kat tarihi itibariyle çeklerin nominal tutarlarının alacak kalemini oluşturduğu, henüz hak edilmeyen kesintilerin ise hesaplanan faizden düşülmesi gerektiği görüşüyle hesaplama yapılacağını, kat ihtarnamesinin … tarihli olup, … tarihinde başlatıldığını, dolayısıyla takipten önce davalının temerrüte düşürülmesinin söz konusu olmadığını, … Şubesi üzerinde keşide edilen … numaralı … keşide tarihli ve 33.000,00.-TL tutarlı çekin faktoring işlemine konu edildiğine dair bir kayıt sunulmadığından bu çek tutarının alacak kalemlerinin içine katılmasının mümkün olmadığını, çek hamilinin kambiyo senetlerinden doğan takip hakkının varlığının ise tartışmasız olduğunu belirtmiştir.
Mahkememizce dosya yeniden bilirkişiye tevdi edilerek 2. Ek rapor aldırılmış, bilirkişi … havale tarihli ek raporunda; faktoring işleminin, bir tacirin sattığı mallardan doğan alacaklarının, bu alacağın tahsili için alınmış evrakla birlikte ve temlik yoluyla faktör kuruluşa temlik edilmesinden ibaret olduğunu, işlemin mahiyeti gereği, faturayı düzenleyen tacirin faktoring işleminin tarafı ve borçlusu olması gerektiğini, oysa sunulan belgelerde faturayı düzenleyen şirketin davalı şirket olmadığını, zaten … tarihli Alacak Bildirim Formunda da davalı şirketin değil … Şti. firmasının kaşe ve imzası bulunduğunu, … numaralı ve 33.000,00 TL tutarlı çekin de bu form içinde yer aldığını, daha önceki ek raporda belirtildiği üzere, … numaralı ve 33.000.00 TL tutarlı çekin … ile yapılan faktoring işlemine konu edildiğinin kanıtlanamadığını, bilakis bu çekin başka bir müşteriyle yapılan bir işleme konu olduğunu, sunulan belgelerin önceki raporlarda değişiklik gerektirici bir içerikte olmayıp bilakis davacı iddialarını nakzeder nitelikte olduğu hususunda görüş ve kanaat bildirmiştir.
Mahkememizce … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak dosyamız bankacı bir bilirkişiye tevdi edilerek rapor aldırılmış, bilirkişi … … havale tarihli raporunda: …Şti’nm borcu ödememesi üzerine … A.Ş.nin ihtarname göndererek takip İşlemlerine başlamakta haklı olduğu fakat; … Faktöring tarafından Alacak tutan olarak hesaplanan toplam 140.280,00.-TL.’nin içerisinde yer alan 33.000,00.-TL’Iik çekin yukarıda açıklandığı gibi faktoring işlemine tabî olmaması gerektiğinden toplam tutardan düşülerek 107.280,00.-TL üzerinden icra ve takip işlemlerine başlanması gerektiği hususunda görüş ve kanaat bildirmiştir.
6361 sayılı yasanın 9/2 maddesine göre “Faktoring şirketi Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz veya tahsilini üstlenemez. Aynı faturaya dayalı birden çok faktoring şirketine yapılan kısmi temliklerin toplam tutarı fatura tutarını aşamaz.” hükmü mevcuttur.
Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre: Davacı … A. Ş. İle davalı … arasında akdedilen genel faktoring sözleşmesi gereği borcun ödenmemesi üzerine davacı tarafından, keşide edilen Antalya … Noterliği … tarih ve … yevmiye nolu ihtarname ile borç talep edilmiş ve muaccel hale gelmiştir. yukarıda anılı madde ve faktoring sözleşmesinin II – Faktoring hizmetlerinin işleyişine ilişkin genel hükümleri gereği davacı tarafından alacak tutarı olarak yer alan 33.000,00 TL tutarlı çekin faktoring işlemine tabi olmaması sebebi ile bu çek karşılığının toplam alacak tutarından mahsubu ile ana borcun 103.502,15.-TL ve işlemiş faizin 108,97.-TL olduğu kanaatine varıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
Her ne kadar kısa kararımızda, dayanak sözleşmenin akdi faiz oranına ilişkin hükümler göz önünde alındığında, yıllık % 20 oranıyla temerrüt faizi istenebileceği kanaatine varılmışsa da mahkememizce sehven “asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 10.5 ve değişen oranlarda” denilerek karar verilmiş, verilen bu karar tavzih veya tashih ile düzeltilmemiştir. Zira H.M.K’nin 305 madde hükmüne göre tavzih, hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, söz konusu olur. Aynı yasanın 305/2.madde hükmüne göre tavzih veya tashih yoluyla hüküm değiştirilip yeni bir hüküm verilemeyeceği gibi, hükümde unutulmuş olan talepler hakkında karar verilip hükme ekleme veya hükmü değiştirecek şekilde çıkarma da yapılamayacaktır. Ayrıca hüküm verilmekle hakim dosyadan el çeker. Söz konusu karar bir ara karar olmayıp yargılamaya son veren nihai bir karar olması sebebiyle dönülmesi mümkün olmadığından ve kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişkiye sebep vermemek için gerekçeli kararda belirtilen husus değiştirilmemiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalının Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın KISMEN İPTALİ ile,
Takibin 103.502,15.-TL asıl alacak ve 108,97.-TL işlemiş faiz, 108,97.-TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 103.616,56.-TL alacak üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 10.5 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle devamına,
Davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine,
Haksız itiraz edilen 103.502,15.-TL asıl alacağın takdiren % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Sair hususların gerekçeli kararda belirtilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması lazım gelen 7.078,05.-TL harçtan davacı tarafından peşin yatırılan 2.401,29.-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.676,76.-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 2.401,29.-TL peşin harç, 27,70.-TL başvuru harcı, olmak üzere toplam 2.428,99.-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, talimat vs.) toplam 655,40.-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 482,96.-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
*Bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 11.039,32.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 13/02/2019

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)