Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/487 E. 2018/599 K. 20.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/487 Esas
KARAR NO : 2018/599
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 11/05/2015
KARAR TARİHİ : 20/09/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin tarım ürünleri ithalatı ve ihracatı yapan bir şirket olduğunu, müvekkil ile davalı arasında yaş sebze ve meyve alım satım sözleşmesi yapıldığını, yapılan sözleşmenin sözlü olduğunu ve güven ilişkisine dayandığını, müvekkil davalı tarafa farklı tarihlerde toplam 466.227,80 TL’lik ödeme yaptığını, ancak davalı taraf ödenen miktar karşısında, yaş sebze ve meyve teslim etmesi gerekirken sadece 68.258,80 Tl’lik mal teslim ettiğini, kalan 397.969,00 TL tutarında herhangi bir mal teslimatı yapılmadığını, yazılı ve sözlü ihtarlara rağmen yaş sebze ve meyveyi teslim etmediklerini, kalan tutarı da ödemekten kaçındıklarını, bu nedenle müvekkilin mağduriyetinin önlenmesi için iş bu davayı açmak zorunda kaldıklarını, yukarıda açıklanan nedenlerle sözleşmenin feshi ile birlikte davalı tarafa ödenen ve karşılığında herhangi bir teslimatı yapılmayan 397.969,00 TL’nin işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı adına usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davalı cevap vermediği gibi duruşmalara da katılmamıştır.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ: Dosya içerisine; havale dekontları, muavin defter kayıt örneği , bir kısım faturalar sunulmuş, davacının ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor aldırılmıştır.
Dava; ticari satım sözleşmesi uyarınca yapıldığı ileri sürülen fazla ödemenin istirdatı istemine ilişkindir. Davacı taraf davalı ile sözlü satım akdi uyarınca davalıya farklı tarihlerde toplam 466.227,80.-TL ödeme yaptığını, bunun karşılığında davalının sadece 68.258,80.-TL tutarında mal teslim ettiğini iddia ederek karşı tarafa ödenen ve karşılığında teslimat yapılmayan 397.969,00.-TL’nin sözleşmenin feshi ile birlikte davalıdan istirdaten tahsili istemiyle eldeki davayı açmıştır.
Davalı taraf davaya cevap vermediği gibi duruşmalara da katılmamıştır. Dolayısıyla HMK’nın 128. Maddesi uyarınca davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkar etmiş sayılır.
Davacının taraflar arasındaki satım akdini, daha sonra da bu satım akdi uyarınca davalıya ödeme yaptığını, karşı tarafın kendisine ne kadar mal teslim ettiğini ve fazla ödemesinin olduğunu usulüne uygun ve yasal delillerle kanıtlaması gereklidir.
Davacının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için … Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmış, talimatla alınan Mali Müşavir Bilirkişi …’in düzenlediği …tarihli rapora göre; davacının … ve …yılı yevmiye, envanter ve kebir defterlerinin incelendiği, … ve … yılı yevmiye defterlerinin kapanış tasdikinin bulunmadığı, davacı defterlerine göre davalıdan 397.969,00.-TL tutarında alacağının kayıtlı olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Davalının ticari defterlerinin ibrazı ve mali müşavir bilirkişiden rapor aldırılması için … Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmış, davalı tarafça çıkartılan meşruhatlı davetiyeye rağmen ticari defterler ibraz edilmediğinden rapor aldırılamamıştır.
Dosya içerisinde davacı tarafça delil olarak sunulan …, … eft dekontlarının incelenmesinde de; davacı tarafından davalıya hitaben bir kısım nakdi ödemelere ilişkin olduğu, ancak dekontlarda açıklama kısmında herhangi bir açıklık ve ayrıntı bulunmadığı anlaşılmıştır.
Hukuk Genel Kurulunun 09/06/2004 tarih 2004/4-362 Esas 2004/347 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; havale, bir ödeme vasıtası olup, mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığı yolunda yasal bir karine mevcut olup, bu yasal karinenin aksini (havalenin borcun ödenmesinden başka bir amaçla yapıldığını) ileri süren havaleci bu iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür.
Davacı taraf açıkça yemin deliline de dayanmamıştır.
Satım akitlerinde akdin feshi istemi tek taraflı irade beyanı ile gerçekleştirilebileceğinden davacının ayrıca sözleşmenin feshini istemekte hukuki bir yararı bulunmamaktadır. Dava dilekçesinde bu yöndeki istemi fesih için yeterli olur.
Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre; davacı taraf davalı ile aralarındaki satım akdi ilişkisini ve diğer iddialarını usulüne uygun yasal delillerle ispat edemediğinden davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 35,90-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 6.796,32.-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırılan 6.760,42-TL harcın kararın kesinleşmesine müteakip istem olması halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 20/09/2018

Başkan …
¸(e-imzalı)
Üye …
¸(e-imzalı)
Üye …
¸(e-imzalı)
Katip …
¸(e-imzalı)